Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • w93 1/11 s. 10-15
  • Tanrı Seni Gerçekten ‘Bilir’ mi?

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Tanrı Seni Gerçekten ‘Bilir’ mi?
  • Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1993
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • Bütün Yollarımızı Gören
  • Nerede Olursak Olalım, Tanrı Bize Yardım Edebilir
  • Bizi Gerçekten Anlayan Kimse
  • Yehova Bizi İyi Bilir!
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1990 (Dinsel Seri 109-112)
  • Tanrı, Hizmetçilerini Ne Kadar İyi Tanır?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1981 (Dinsel Seri 1-12)
  • “Harika” Biçimde Yaratılmışız
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2007
  • İnsanları Yehova’nın Gördüğü Gibi Görmeye Çalışalım
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2003
Daha Fazla
Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1993
w93 1/11 s. 10-15

Tanrı Seni Gerçekten ‘Bilir’ mi?

“Ya RAB, . . . . bütün yollarımı iyi bilirsin.”—MEZMUR 139:1, 3.

1. Duyulan endişeleri, karşılaşılan sorun ve baskıları ‘başkalarının anlamadığı’ duygusu ne denli yaygındır?

DUYDUĞUN endişeleri, karşılaştığın baskı ve sorunları gerçekten anlayan biri var mı? Dünya çapında, genç veya yaşlı olsun, başlarına gelen şeylerle ilgilenen bir ailesi veya akrabası olmayan milyonlarca insan var. Aile içinde bile birçok kadın—hatta koca—kendisine üzüntü veren baskıları eşinin tam olarak kavrayamadığını hissediyor. Düş kırıklığına uğradıklarında ‘ama beni anlamıyorsun!’ diyerek zaman zaman hoşnutsuzluklarını dile getiriyorlar. Ayrıca birçok genç de hiç kimsenin kendilerini anlamadığı sonucuna vardı. Oysa, başkalarından daha fazla anlayış görmeyi bekleyen bu insanlar arasında, sonradan yaşamları gerçek bir anlam kazanan kimseler bulunuyor. Bu nasıl mümkün olabilir?

2. Yehova’nın tapıcılarının çok doyum verici bir yaşam sürdürmesini sağlayabilen nedir?

2 Bunu mümkün kılan, söz konusu kişilerin, diğer insanlar duygularını tam olarak anlasın ya da anlamasın, yaşadıkları şeyleri Tanrı’nın anladığından ve O’nun hizmetçileri olarak karşılaştıkları sorunlara tek başlarına göğüs germek zorunda kalmadıklarından emin olmalarıdır. (Mezmur 46:1) Üstelik, Tanrı’nın Sözü ve İsa’nın takipçisi olan anlayışlı ihtiyarların yardımı, kişisel sorunlarından daha ilerisini görmelerini mümkün kılıyor. Mukaddes Yazılar, sadık hizmetlerinin Tanrı’nın gözünde değerli olduğunu, O’na ve İsa Mesih vasıtasıyla sağladığı tedariklere ümit bağlayanların güvenli bir geleceği olacağını anlamalarına yardımcı oluyor.—Süleymanın Meselleri 27:11; II. Korintoslular 4:17, 18.

3, 4. (a) ‘Yehova’nın Tanrı’ olduğunu ve bizi ‘yarattığını’ takdir etmemiz, O’nun hizmetinde sevinç duymamıza nasıl yardım eder? (b) Yehova’nın sevgi dolu özenine neden tam anlamıyla güveniyoruz?

3 “RABBE sevinç ile kulluk edin; onun önüne terennümle girin” diyen Mezmur 100:2 ayetini belki biliyorsun. Fakat kaç kişi Yehova’ya gerçekten bu tarzda bir tapınma sunuyor? Bunu yapmamız için sağlam nedenler veren 3. ayet bize şunu hatırlatıyor: “Bilin ki, RAB, o Allahtır; bizi yaratan odur, biz onunuz; Onun kavmıyız ve otlağının koyunları.” İbranice metinde burada O’ndan Elohimʹ olarak söz ediliyor; böylece haşmet, saygınlık ve mükemmellik açısından yüceliği gösteriliyor. O tek hakiki Tanrı’dır. (Tesniye 4:39; 7:9; Yuhanna 17:3) Hizmetçileri O’nun Tanrılığını, sadece kendilerine öğretilen bir gerçek olarak değil, yaşadıkları bir şey olarak biliyorlar ve itaat, güven ve bağlılıklarıyla buna tanıklık ediyorlar.—I. Tarihler 28:9; Romalılar 1:20.

4 Yehova yüreğimizi bile görebilen yaşayan Tanrı olduğundan, hiçbir şey O’nun gözlerinden gizlenemez. Yaşamımızda olup bitenlerin tam olarak farkındadır. Karşılaştığımız sorunlara nelerin yol açtığını ve bunlardan kaynaklanabilen zihinsel ve duygusal karmaşayı anlar. Yaratıcı olarak, bizi bizden daha iyi tanır. Durumumuzla başa çıkabilmemiz için bize nasıl yardım edeceğini ve sürekli bir rahatlık sağlayacağını bilir. Bütün yüreğimizle O’na güvendiğimizde—kuzusunu ‘bağrında taşıyan’ bir çoban gibi—sevgi dolu bir şekilde bize yardım eder. (Süleymanın Meselleri 3:5, 6; İşaya 40:10, 11) Mezmur 139 ile ilgili bir inceleme bu güvenin pekişmesine katkıda bulunur.

Bütün Yollarımızı Gören

5. Yehova’nın bizi ‘denemesi’ ne anlama gelir ve bu neden arzu edilir?

5 Mezmur yazarı, derin bir takdirle: “Ya RAB, beni denedin ve bildin” diye yazmıştı. (Mezmur 139:1) Davud, Yehova’nın kendisi hakkındaki bilgisinin yüzeysel olmadığından emindi. Tanrı Davud’u sadece görünüşüne, konuşma yeteneğine ya da harp çalmadaki ustalığına bakan insanların gördüğü gibi görmüyordu. (I. Samuel 16:7, 18) Yehova, Davud’un benliğinin en iç noktalarını ‘denemişti’ ve bunu ruhi refahıyla sevgi dolu şekilde ilgilenerek yapmıştı. Eğer sen Yehova’nın vakfolmuş hizmetçilerinden biriysen, O seni Davud’u bildiği kadar iyi bilir. Bu, sende şükran ve huşu duygusu uyandırmıyor mu?

6. Mezmur 139:2, 3 Yehova’nın yaptığımız her şeyi, hatta tüm düşüncelerimizi bildiğini nasıl gösterir?

6 Davud’un tüm faaliyetleri Yehova tarafından görülüyordu ve Davud bunun farkındaydı. Mezmur yazarı şöyle yazdı: “Oturuşumu ve kalkışımı sen bilirsin; düşüncemi uzaktan anlarsın. Yolumu ve yattığım yeri ayırt edersin, ve bütün yollarımı bilirsin.” (Mezmur 139:2, 3) Yehova’nın yeryüzünden çok uzakta, göklerde olması gerçeği, Davud’un ne yaptığını veya ne düşündüğünü bilmesini engellemedi. Ne nitelikte olduklarını bilmek için, Davud’un faaliyetlerini gece gündüz ‘ayırt etmiş’ veya dikkatle incelemişti.

7. (a) Davud’un yaşamındaki olaylara dayanarak, yaşamımızda Tanrı’nın farkında olduğu bazı olayları açıkla. (b) Bunun bilincinde olmamız bizi nasıl etkilemeli?

7 Yehova, Davud’u genç bir adamken Filisti dev Golyat ile gönüllü olarak savaşmaya yönelten etkenlerin, Tanrı sevgisi ve O’nun kurtarma gücüne duyulan güven olduğunu biliyordu. (I. Samuel 17:32-37, 45-47) Daha sonra, insanların düşmanlığı yüreğine şiddetli acı verdiği ve üzerindeki baskının büyüklüğü nedeniyle geceleyin gözyaşları döktüğü zaman, Davud, yalvarışlarını Yehova’nın işittiğini bilerek rahatladı. (Mezmur 6:6, 9; 55:2-5, 22) Aynı şekilde, şükran dolu yüreği Davud’u uykusuz kaldığı bir gece Yehova hakkında derin düşünmeye yönelttiğinde, Yehova bunun tam olarak farkındaydı. (Mezmur 63:5; Filipililer 4:8, 9 ile karşılaştırın.) Yehova, Davud bir akşam komşusunun karısını yıkanırken seyrettiğinde de durumun farkında idi; kısa süre için bile olsa, günahkâr arzusunun düşüncelerinde Tanrı’ya yer bırakmayacak ölçüde gelişmesine izin verdiğinde neler olduğunu da gördü. (II. Samuel 11:2-4) Daha sonra, günahının ne denli ağır olduğunu Davud’un gözlerinin önüne sermek için peygamber Natan’ı gönderdiğinde, Yehova, sadece Davud’un ağzından çıkan sözleri işitmekle kalmamış, onların tövbekâr bir yürekten geldiğini de fark etmişti. (II. Samuel 12:1-14; Mezmur 51:1, 17) Bu, nereye gittiğimiz, neler yaptığımız ve yüreğimizde nelerin olduğu hakkında ciddi şekilde düşünmemizi gerektirmez mi?

8. (a) ‘Dilimizin sözleri’ Tanrı’nın önündeki durumumuzu ne bakımdan etkiler? (b) Dilin kullanımıyla ilgili zayıflık nasıl yenilebilir? (Matta 15:18; Luka 6:45)

8 Tanrı, yaptığımız her şeyi bildiğinden, O’nun dil kadar küçük bir organı bile nasıl kullandığımızın farkında olması bizi şaşırtmamalı. Kral Davud bunun bilincindeydi ve şunları yazmıştı: “Çünkü dilimde bir söz yokken, işte, ya RAB, sen onu tamamen bilirsin.” (Mezmur 139:4) Davud, Yehova’nın çadırına konuk olarak hoşnutlukla kabul edilecek kimselerin, başkalarına iftira atmayan ve dillerini—lezzetli lokmalar gibi görünüp—yakın dostlarını lekeleyen dedikodular yaymak üzere kullanmayı reddeden insanlar olacağını çok iyi biliyordu. Yehova’nın tasvip ettiği kimseler ise, yüreklerinde bile hakikati söyleyen kişiler olacaktı. (Mezmur 15:1-3; Süleymanın Meselleri 6:16-19) Hiçbirimiz dilimizi tam olarak denetim altında tutamayız; fakat Davud, durumunu düzeltmek için hiçbir şey yapamayacağı gibi zayıflık ifade eden bir sonuca varmadı. Yehova’ya hamt eden mezmurlar besteleyip söylemek üzere çok vakit harcadı. Yardıma muhtaç olduğunu da açıkça kabul edip bunun için Tanrı’ya dua etti. (Mezmur 19:12-14) Acaba dilimizi kullanma tarzımız, dua ederek bu konu üzerinde titizlikle durmamızı gerektiriyor mu?

9. (a) Mezmur 139:5’teki tanım, Tanrı’nın durumumuzu ne kadar eksiksiz bildiğini nasıl gösterir? (b) Bu bize hangi konuda güven verir?

9 Yehova bizi veya durumumuzu sınırlı bir bakış açısından görmüyor. Her açıdan bakıp resmin her tarafını görüyor. Davud kuşatılan bir kent örneği kullanıp şöyle yazmıştı: “Beni arkadan ve önden kuşattın.” Davud’un durumunda Tanrı kuşatan bir düşman değildi; aslında tetikte bekleyen muhafızdı. Davud, “elini üzerime koydun” diye ekleyip Tanrı’nın, sürekli yarar görmeleri için Kendisini sevenlere sağladığı gözetim ve korumayı belirtmişti. Davud, “bu bilgi benim için çok aciptir; yüksektir, ona erişemem” diye itirafta bulunmuştu. (Mezmur 139:5, 6) Tanrı’nın, hizmetçileri hakkındaki bilgisi o denli tam, o denli eksiksizdir ki, bunu tümüyle kavrayamayız. Fakat Yehova’nın bizi gerçekten anladığından ve bize sağladığı yardımın en iyisi olacağından emin olmak için yeterli bilgimiz var.—İşaya 48:17, 18.

Nerede Olursak Olalım, Tanrı Bize Yardım Edebilir

10. Mezmur 139:7-12’deki canlı tanımda cesaret verici hangi hakikat aktarılıyor?

10 Yehova’nın gösterdiği sevgi dolu özene başka bir açıdan bakarak Mezmur yazarı şöyle devam eder: “Senin Ruhundan nereye gideyim? Ve senin yüzünden nereye kaçayım?” Onun Yehova’dan kaçmaya çalışmak gibi bir arzusu yoktu; aslında o, kendisi nerede olursa olsun, Yehova’nın bunu bileceğini ve mukaddes ruhla kendisine yardım edebileceğini biliyordu. Şöyle devam etti: “Eğer göklere çıksam, sen oradasın; ve ölüler diyarında yatağımı sersem, işte, oradasın. Seherin kanatlarını alsam, denizin sonlarına konsam; orada da senin elin bana yol gösterir, ve sağ elin beni tutar. Desem ki: Gerçek karanlık beni örtecek, çevremdeki ışık gece olacak; karanlık da senden gizlemez; ve gece gündüz gibi ışır; karanlık ve ışık senin için birdir.” (Mezmur 139:7-12) Gidebileceğimiz hiçbir yer veya karşılaşabileceğimiz hiçbir durum Yehova’nın bizi görmesini ya da ruhunun yardım için bize ulaşmasını engelleyemez.

11, 12. (a) Yunus bunu bir süre gözden kaçırdıysa da, onun olayında, Yehova’nın görme ve yardım etme yeteneği nasıl gösterildi? (b) Yunus’un yaşadıkları bize nasıl yarar sağlamalı?

11 Bir olayda peygamber Yunus bunu gözden kaçırmıştı. Yehova onu Nineve halkına vaaz etmekle görevlendirmişti. O herhangi bir nedenle bu görevi başaramayacağı duygusuna kapıldı. Belki Asurluların dehşet saçan namından dolayı, Nineve’de hizmet etme düşüncesi Yunus’u korkuttu. Bu nedenle saklanmaya çalıştı. Yafa limanında, (genelde İspanya ile bağlantılı olduğu düşünülen ve Nineve’nin 3.500 kilometreden fazla batısında bulunan) Tarşiş’e giden bir gemiye bindi. Ne var ki, onun gemiye bindiğini ve ambara inip uyuduğunu Yehova gördü. Yehova, daha sonra denize atıldığında Yunus’un bulunduğu yeri de biliyordu ve Yunus’un adağını ödeyeceğine dair büyük bir balığın karnından verdiği sözü duydu. Kuru toprak üzerine çıkarılınca Yunus’a görevini yerine getirmesi için yeniden fırsat verildi.—Yunus 1:3, 17; 2:1–3:4.

12 Yunus, görevini yerine getirmesine Yehova’nın ruhunun yardım edeceğine başından beri güvenseydi, kendisi için çok daha iyi olacaktı. Bununla birlikte, Yunus başından geçenleri sonradan alçakgönüllülükle kaydetti ve böyle bir güveni kazanmak kendisine zor geldiyse de, bu kayıt o günden bu yana birçok kimsenin Yehova’ya aynı güveni göstermesine yardımcı oldu.—Romalılar 15:4.

13. (a) İlya, Kraliçe İzebel’den kaçmadan önce hangi görevleri sadakatle yerine getirdi? (b) Yehova İlya’ya, İsrail topraklarının dışında gizlenecek bir yer ararken bile nasıl yardımcı oldu?

13 İlya’nın yaşadıkları biraz daha farklıydı. İsrail’e, günahlarının cezası olarak kuraklık çekeceği konusunda Yehova’nın verdiği kararı sadakatle bildirmişti. (I. Kırallar 16:30-33; 17:1) Karmel Dağında Yehova ile Baal arasındaki mücadelede hakiki tapınmayı cesaretle savundu. Hatta Kişon vadisinde Baal’ın 450 peygamberini idam ettirdi. Fakat Kraliçe İzebel öfkeden köpürerek kendisini öldürteceğine ant ettiğinde, bu ülkeden kaçtı. (I. Kırallar 18:18-40; 19:1-4) Acaba bu zor zamanda, Yehova ona yardım etmeye hazır mıydı? Elbette. İlya sanki göğe çıkıyormuş gibi yüksek bir dağa tırmanmış olsaydı, sanki Şeol’e iniyormuş gibi, yerin dibinde bir mağarada saklanmış olsaydı, seher ışığının hızıyla ıssız bir adaya kaçmış olsaydı, Yehova’nın eli ona kuvvet verip yol göstermek üzere oralarda da hazır olacaktı. (Romalılar 8:38, 39 ile karşılaştırın.) Ayrıca Yehova İlya’ya sadece yolculuğu için sağladığı yiyeceklerle değil, faal kuvvetinin olağanüstü görüntüleriyle de kuvvet verdi. Böylece pekiştirilen İlya bundan sonraki peygamberlik görevini üstlendi.—I. Kırallar 19:5-18.

14. (a) Tanrı’nın her yerde her zaman şahsen hazır bulunduğu sonucuna varmak neden yanlıştır? (b) Yehova, çağımızda hangi koşullar altında hizmetçilerini sevgi dolu şekilde destekledi? (c) Şeol’de bile olsaydık, Tanrı nasıl orada da olacaktı?

14 Mezmur 139:7-12’deki peygamberlik sözleri, Tanrı’nın her yerde her zaman şahsen hazır bulunduğu anlamına gelmez. Mukaddes Yazılar açık bir şekilde, böyle olmadığını gösterir. (Tesniye 26:15; İbraniler 9:24) Fakat hizmetçileri hiçbir zaman O’nun ulaşamayacağı bir yerde bulunmazlar. Bu gerçek, Tanrısal görevleri yüzünden uzak yerlere gitmiş olan kimseler için de geçerlidir. Aynı şey, II. Dünya Savaşında Nazi toplama kamplarında bulunan vefakâr Şahitler ve 1950’li yılların sonu ile 1960’lı yılların başında Çin’de hücreye atılmış olan dolgun vakitli vaizler için de geçerliydi. Bir Orta Afrika ülkesinde köylerinden, hatta ülkelerinden defalarca kaçmak zorunda kalan sevgili birader ve hemşirelerimiz için de geçerliydi. Yehova, gerekli olduğunda, insanlığın ortak mezarı olan Şeol’e kadar uzanıp diriltme yoluyla sadık kimseleri geri getirebilir.—Eyub 14:13-15; Luka 20:37, 38.

Bizi Gerçekten Anlayan Kimse

15. (a) Yehova bizim gelişmemizi ne kadar zaman önceden görebildi? (b) Tanrı’nın hakkımızdaki bilgisinin kapsamı, Mezmur yazarının böbreklere değinmesiyle nasıl gösterildi?

15 Mezmur yazarı ilham altında, Tanrı’nın bizi doğumumuzdan önce bile bildiğine dikkati çekip şunları der: “Çünkü böbreklerimi sen teşkil ettin; anam karnında beni ördün. Sana şükreylerim; çünkü heybetli ve şaşılacak surette yaratılmışım; işlerin aciptir; ve canım bunu pek iyi bilir.” (Mezmur 139:13, 14) Döllenme anında baba ve annemizin genlerinin birleşimi, bedensel ve zihinsel potansiyelimizi tamamen etkileyen bir kalıp meydana getirir. Tanrı bu potansiyelin farkındadır. Bu Mezmur’da, Mukaddes Yazılarda kişiliğin en derin özelliklerini temsil etmek için sık sık kullanılan böbreklerden özel olarak söz edilir.a (Mezmur 7:9; Yeremya 17:10b) Yehova, bizim hakkımızdaki bu ayrıntıları doğumumuzdan önce dahi bilir. O, aynı zamanda insan bedenini öylesine sevgi dolu bir özenle tasarlamıştır ki, ana rahminde döllenmiş tek bir hücre, embriyonun etrafını ‘ören’ ve gelişirken onu koruyan bir barınak meydana getirir.

16. (a) Mezmur 139:15, 16 Tanrı’nın derinlere dek işleyen görme gücünü ne bakımdan vurgular? (b) Bu bizim için neden teşvik edici olmalı?

16 Mezmur yazarı daha sonra, Tanrı’nın derinlere dek işleyen görme gücünü dile getirerek şunları ekler: “Gizli yerde yaratıldığım zaman, dünyanın derin yerlerinde [herhalde Âdem’in topraktan yaratılışını ima ederek, şiirsel bir dille anasının rahmine değiniyor] şaşılacak surette kurulduğum zaman, bedenim sana gizli değildi. Gözlerin beni cenin iken gördü; ve daha onlardan hiçbiri [vücudun belli kısımları] yokken, benim için tayin olunan günlerin hepsi senin kitabında yazılmıştılar.” (Mezmur 139:15, 16) Şuna şüphe yok ki, hemcinslerimiz bizi anlasın ya da anlamasın, Yehova anlar. Bu bizi nasıl etkilemeli?

17. Tanrı’nın işlerinin şaşırtıcı olduğunu düşündüğümüzde, bu bizi ne yapmaya yöneltiyor?

17 Mezmur 139’un yazarı, hakkında yazdığı Tanrı’nın işlerinin şaşırtıcı olduğunu kabul etmişti. Sen de böyle düşünüyor musun? Şaşırtıcı olan bir şey, insanı derin düşünmeye veya dikkatini ona çok daha fazla vermeye yöneltir. Yehova’nın fiziksel yaratma işleri karşısında herhalde sen de bu tepkiyi gösteriyorsun. (Mezmur 8:3, 4, 9 ile karşılaştırın.) Fakat O’nun Mesihi Krallığı kurarken neler yaptığı, iyi haberi tüm yeryüzünde vaaz ettirirken neler yapmakta olduğu ve Sözü’nün insanların kişiliğini nasıl değiştirdiği hakkında da buna benzer şekilde düşünüyor musun?—I. Petrus 1:10-12 ile karşılaştırın.

18. Tanrı’nın işleri bizde huşu uyandırdığında, nasıl etkileniriz?

18 Tanrı’nın işleri hakkında düşünmenin, içinde huşu uyandırıp, kuvvetle harekete geçiren, kişiliğini ve hayatını kullanma tarzını çok derinden etkileyen sağlıklı bir korku geliştirdiğini sen de hissettin mi? (Mezmur 66:5) Eğer öyle ise, yüreğin seni Yehova’ya şükretmeye, O’na hamt etmeye ve O’nun amacını ve Kendisini sevenlere vaat ettiği şahane şeyleri başkalarına anlatmak üzere fırsatlar yaratmaya yöneltecektir.—Mezmur 145:1-3.

[Dipnotlar]

a Yehova’nın Şahitleri tarafından yayımlanan Insight on the Scriptures kitabı, 2. Cilt, sayfa 150’ye bak.

b Türkçe Kitabı Mukaddes’te bu ayetlerde aynı sözcük ‘gönül’ olarak geçmektedir.

Cevabın Nedir?

◻ ‘Yehova’nın Tanrı’ olduğunu bilmemiz O’na sevinçle hizmet etmemize nasıl yardım eder?

◻ Tanrı’nın yaptığımız her şeyi bilmesi, yaşamımızı nasıl etkilemeli?

◻ Hiçbir şeyin Yehova’nın bizi görmesini engelleyemeyeceğini bilmek neden cesaret vericidir?

◻ Tanrı, bizi neden hiçbir insanın anlayamayacağı şekilde anlayabilir?

◻ Böyle bir inceleme bizi neden Yehova’ya hamt etmeye isteklendiriyor?

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş