Giyinişinizle Hakikati Yansıtmak
1 Yehova düzen, kutsallık ve temizlik Tanrı’sıdır. Bu gerçek, Mukaddes Kitapta çok defa belirtilmektedir. (I. Kor. 14:33; I. Pet. 1:16) Temizlik, sadece ruhî yönden değil, harfî anlamda da bir taleptir. Bu nedenle Yehova çöpleri kaldırmak, meskenleri temiz tutmak ve vücudun temizliğini temin etmek hususunda kavminin bulaşıcı hastalıklara tutulmasını önlemek üzere belirli kanunlar vermişti. (Lev. 11. babı; Tesn. 23:13, 14) Böyle olmakla birlikte birinin nasıl giyinmesi gerektiği konusunda kurallar veya kanunlara rastlamayız. Belirli giyinme tarzları veyahut şekillerinin ahlâksız veya sahte dinsel yönleri olduğu durumlarda konulan kanunlar müstesnadır. (Say. 15:38-40; Tesn. 22:5; Tsef. 1:8) Eski İsraillilerin olduğu kadar ilk Hıristiyanların da içinde yaşadıkları toplumlarda normal ve kabul edilir sayılan elbiseler giydiklerinden, bunun büyük bir problem olmadığı anlaşılır. Elbiseler bir zevk ve âdet meselesi olduğundan kişiden kişiye ve ülkeden ülkeye değişmektedir. Bundan dolayı Hıristiyan Mukaddes Yazılarda, birinin ne giyinmesi gerekip gerekmediği konusunda hiç bir kurala rastlamamaktayız.
2 Bu, Hıristiyanların giyinme tarzlarına önem vermeleri gerekmediği anlamına gelmez. Mukaddes Kitap, giyinme tarzı ve saç şekli konusunda da geçerli olan bazı çok önemli prensipler verir. İlk başta resuller Petrus ve Pavlus, hemşirelerin mütevazı şekilde giyinmeleri, dış görünüşle değil, halim ruha önem vermeleri gerektiğini belirttiler. Bunun günümüzde de geçerli olduğunu anlamak güç değildir, çünkü kadınlar için moda hızla değişir ve çok defa uygun olmayan tarzda cinsel çekiciliğe önem verilir.—I. Pet. 3:3-5; I. Tim. 2:8-10
3 Hıristiyanlar, Tanrı’nın izzetini yansıtmak, O’nu memnun etmek ve komşularına sevgi göstermek istediklerinden dolayı her halde başkalarının duygularını da göz önünde tutacaklardır. (I. Kor. 10:24; 13:4, 5; Fil. 2:4) Hıristiyanlar, komşularının dikkatini kendi şahıslarına değil, hakikate çekmek istiyorlar. Bu nedenle giydikleri elbiseler moda açısından ve yaşadıkları ülkenin âdetlerine göre mütevazı olacaktır. Aksi halde, kendilerini toplum dışı kılan bazı insan gruplarının tuttukları yönü veya asi ve ahlâksız bir ruh durumunu gösteren bazı fertlerin gittikleri yolu yansıttıkları zaman, iyi haberle insanların yüreklerine nasıl hitap edebilirler?
4 Özellikle tarla hizmetindeyken veya Toplantı Salonlarında bulunurken Hıristiyanlar hakikati temsil etmek ve semavî Babalarına izzet getirmek üzere temiz, düzenli ve mütevazı olmakta büyük çaba harcayacaklardır. Vicdanı hakikatte iyice yetiştirilmiş olan bir kimse için neyin uygun olup olmadığını tespit etmek güç olmasa gerek. Bundan dolayı ihtiyarların bu konuda birine nasihat etmesine genellikle gerek kalmayacaktır. Böyle olmakla birlikte onların nasihat etmeleri gereken durumlar baş gösterebilir. Fakat ihtiyarlar toplumda neyi giyinmek gerektiği konusunda kurallar koymayacaklar. Bununla beraber toplumda neyin kabul edilir, düzenli ve temiz sayıldığını tespit etmek için sağlam muhakeme ve bilgileri kullanacaklardır. Birinin iyi bir örnek bırakmadığı fikrindeyseler, ona kürsüde tahsis vermemeğe karar verebilirler. Bu tabiî, ceket, gömlek veya kravatın rengine bağlı olmayacaktır. Çok sıcak ülkelerde ihtiyarlar, kürsüye ceket giymemiş birini bile davet edebilirler. Başkaları ise, gene de ceketlerini giymeği tercih edebilirler. Durumları belirleyen etken şudur: O kişi sağlam zihne sahip olduğunu yansıtıyor mu? Toplantılarımızda hazır bulunan başka insanların üzerinde de iyi bir intiba bırakacak tarzda ve toplumca kabul edilir şekilde giyinmiş midir? Hıristiyan toplantılarının Yehova’nın, Oğlunun ve meleklerin huzurunda yapıldığı unutulmamalıdır.—Mat. 18:20; I. Kor. 11:10.
5 Özellikle cemaati duada temsil eden, İnceleme Serisini okuyan ve konuşma veren biraderler, mükemmel bir örnek bırakmalıdır. Hıristiyan toplantıları belirli modaları göstermek veya bir başkasını son modayla etkilemek amacıyle yapılmamaktadır. Bununla beraber toplantılar sırf olağan olaylar olarak da düşünülmemeli. Yüce Tanrı’ya tapınma ve O’nun kanunundan öğretim görme zamanı olduğundan bu durumun ağırbaşlılığı yansıtılmalıdır. Eğer herkes bunu zihninde tutarsa, giyinmek konusunda problemler baş göstermeyecektir.—I. Tim. 3:2. (Ayrıntı için 8/74 s. 9-11’e bak)