Enflasyonun Getirdiği Taleplere Göğüs Germek—Kısım 3
Paralar Nereden Geliyor?
1 Bu soru makalenin önceki kısmının sonunda soruldu. Bu mesele aslında bir sır değildir. Paranın bir kısmı tarla hizmetinde dağıtılan yayınlardan geliyor. Fakat bu gelirler paranın değerinin durmadan düştüğü bu çağda bütün masrafları karşılayamaz, çünkü fakir kişilerin de Mukaddes Kitabın önemli mesajını okumalarını mümkün kılmak üzere kural, daima tüm yayınların asgari fiyatla dağıtılması olmuştur. Böylece paraların en büyük kısmı bizzat Yehova’nın Şahitlerinin yaptıkları veya Yehova’nın Şahitlerinin yerine getirdikleri işi takdir edenlerin verdikleri gönüllü bağışlardan gelmektedir. Eğer bu gönüllü bağışlar olmasaydı, bu “son günler”de dünyanın her tarafında yapılan kudretli şahadet işinin ilerlemesinin masraflarını karşılamak imkânsız olurdu.—Mat. 24:14.
2 Bu durum bize, Tanrı’nın vefakâr hizmetçilerinin çölde Yehova’ya tapınmak üzere bir tapınma çadırı inşa ettikleri zamanı hatırlatıyor. Yehova’nın, kavmine sadece böyle bir ihtiyacın var olduğunu göstermesi yeterli idi. Onlar projenin tamamlanması için, gönüllü olarak ihtiyaçtan fazla altın, gümüş, bakır, değerli şeyler teberru ettiler. Zorlama yapılmadı, ayrıca eşya piyangoları, kermesler veya başka para toplamak için düzenler asla kullanılmadı. Çıkış 35. baptaki kaydın gösterdiği gibi, Yehova’nın ruhunun harekete geçiren kuvveti vakfolmuş kavminin zihin ve yürekleri üzerinde işleyerek onları harekete geçirdi. Şu davet yapıldı: “Yüreği istekli olan herkes onu, Yehova’nın YD takdimesini getirsin.” (Çıkış 35:5, 9) Buna karşılık neydi? Kayıt bize şöyle diyor: “Yüreği kendisini hareket getiren her adam, ve ruhu kendisini istekli eden her adam gelip toplanma çadırının işi, ve onun bütün hizmeti için, ve mukaddes esvaplar için Rabbin takdimesini getirdiler.” (Ayet 21) “Musanın elile yapsınlar diye Rabbin emrettiği her bir iş için, yüreği getirmeğe kendilerini istekli eden her erkek ve her kadın . . . Rabbe gönüllü takdime getirdiler.”—Ayet 29.
3 Yehova, bundan takriben 475 yıl sonra Davud’un yüreğine Moriya dağında Kendisine hamt etmek üzere muazzam bir mabet inşa etme arzusunu koydu. Yine: “Yehova’ya (YD) kendini tahsis etmek için, bugün gönül ile kim takdime verecek?” daveti yapıldı. Buna karşılık, “kavm, gönüllerile takdim ettikleri için sevindiler, çünkü bütün yürekle gönüllerile Rabbe takdim ettiler.” Bizzat Davud ve kavim tarafından teberru edilen altının değeri günlerimizdeki 700.000.000.000 TL.sından fazla idi.—I. Tar. 29:5-9.
4 Acaba teberru edenler kendilirine bir şeref payı çıkardılar mı? Asla! Davud’un övülmeğe layık tutumuna dikkat edin. Şöyle dedi: “Fakat ben kimim, ve kavmım nedir ki, böyle gönüllü takdimeler verebileyim? Çünkü her şey sendendir, (Yehova’dandır) ve senin elinden sana verdik. . . . Ya Yehova (YD) Allahımız, mukaddes ismine ev yapmak için sana hazırladığımız bütün bu hazine senin elindedir, ve hepsi senindir. Ve bilirim ki, ey Allahım; yüreği sen denersin, . . . Ben bütün bu şeyleri yüreğimin doğruluğu ile gönüllü olarak takdim ettim; ve şimdi burada bulunan kavmın gönüllerile sana takdim ettiklerini sevinçle gördüm.”—I. Tar. 29:14-17.
5 Bugün Yehova’nın Şahitleri arasında aynı ruh hüküm sürmektedir. Bunun nedeni, onların Yehova’ya ve O’na tapınmaya karşı aynı sevgi ve bağlılığa sahip olmalarıdır. Bundan dolayı Yehova’nın Şahitleri para sağlayan herhangi bir piyango türüne başvurmazlar. Her toplantıda sadece bir teberru kutusu bulunur herkes dilediği kadar kutuya atmakta serbesttir. Hiç kimse para vermek üzere ısrar veya baskı görmez. Yehova’nın Şahitleri, ilk Hıristiyanların takip ettikleri aynı yöntemi uygulamaktadırlar. II. Korintoslular 8:12 bunu şöyle açıklıyor: “Eğer arzu olursa, bir kimsenin malı olmadığına göre değil, malı olduğuna göre vermesi makbuldür.” Evet, Yehova’nın herkesi bereketlediği orana göre, “arzu olursa, . . . vermesi makbuldür.” (Devamı var)