Ebedi Hayat Verebilecek Diri Suyu Paylaşmak
1 Bu başlık bize herhalde İsa Mesih’in Samiriyeli bir kadına kuyu başında söylediği şu sözleri hatırlatıyor: “Kendisine benim vereceğim sudan içerse ebediyen susamaz, fakat vereceğim su kendisinde ebedi hayat için fışkıran su kaynağı olur.” Evet, İsa Mesih o fırsatı değerlendirmiş, kendisinde bulunan ebedi hayat verecek diri suya benzettiği bilgiyi o kadınla paylaşmıştı. Biz de önümüzdeki günlerde doğabilecek fırsatları değerlendirip diri suya benzeyen bu bilgiyi arzu edenlerle paylaşabiliriz.
2 Arzu edenlerle bu diri suyu paylaşmak için önemli nedenlere sahibiz. Bu nedenlerin ilki Tanrı’ya ve komşuya olan sevgimizdir. Tanrı’yı ve komşuyu sevme emri, İsa tarafından tanrı’nın kanununda “büyük emir hangisidir?” sorusuna cevap olarak bildirilmişti. Bu bizi daima düşündürmeli ve hakikati arayanlarla, sahip olduğumuz ebedi hayat verecek diri suyu paylaşmağa sevk etmelidir. (Mat. 22:36-40) Bu iki emir gereği hayatları tehlikede olanları ve kurtulmak isteyenleri uyarmak ve onlara bu konuda yardım etmek sorumluluğu altında olduğumuzu asla unutmamalıyız!—Hez. 33:1-6.
3 Eğer Yehova Tanrı, kötü insanların dahi uyarıya uygun hareket edip ölmemelerini, kötü yollarından dönüp yaşamalarını istiyorsa, bizim de yakın çevremizdeki kişilerin (akraba, okul ve iş arkadaşları, v.b.) ebedi hayat kazanmalarını istememiz gerekmez mi? (Hez. 33:11) Şüphesiz yaz aylarında bir çok eski tanıdık ve dostlarla karşılaşacağız. Onlara ebedi hayat verebilecek diri suyu neden vermeyelim? İsa Mesih’i örnek almalıyız. O, seyahat ederken de fırsatları değerlendirip iyi haberi insanların duymalarını sağladı. (Yuh. 1:35-39) Biz de aynı şekilde seyahat ederken doğacak fırsatlardan yararlanabiliriz. İsa bunu her gün yapmıştı. (Yuh. 1:43; Luka 19:1-10) Evet, yolculukta gezinirken, dinlenirken, deniz kenarında, her fırsatta ebedi hayat verebilecek diri suyu insanlara sunalım.
4 Resûl Pavlus’da İsa Mesih’i örnek alarak her fırsatta Tanrı’nın Sözünün arzu edenlere bildirdi. Filipi şehrinde bir ırmak kenarında Lidya adlı bir kadını buldu, ona iyi haberi ulaştırdı. Yehova bu kadının yüreğini açtı. (Res. İşl. 16:13-15) Bir fırsatı değerlendirerek böyle mükemmel sonuçlar almak şüphesiz çok büyük sevinç verir. Pavlus çarşıda da dinleyen kulak bulmuştu, acaba biz de iş hayatımızda, alışverişte fırsatları kollayıp değerlendiriyor muyuz? Kişilerin hayatlarının söz konusu olduğunu ve bizim bir sorumluluk altında olduğumuzu unutmayalım.
5 Yazın uzun zamandan beri görüşemediğimiz akraba veya tanıdıklarımızı da görme fırsatımız olabilir. Böyle vesileler de diri suyu ikram etmek için fevkalade fırsatlardır. Daha önce de tavsiye edildiği gibi tüm akraba ve arkadaşlarımızın bir listesini çıkarıp onlar bizi ziyaret etmese dahi iyi haberin onlara ulaşmasını sağlayabiliriz. Eğer bunu biz yapmıyorsak, başka kardeşlerin yapmasını sağlayabiliriz. Aynı şeyi mektupla da yapabiliriz; özellikle akraba ve tanıdıklarımızın hastalık veya dertleri olduğu zaman iyi haberle onları teselli etmek çok yerinde olur.—Sül. Mes. 25:25.
6 Yakın çevremizdekilerden bazıları geçmişte hakikatle ilgilenmemiş hatta karşı çıkmış bile olabilirler; fakat acaba aynı tutumda mıdırlar? İnsanlar zamanla olayların etkisiyle değişebilirler. Birçok tecrübe bunun böyle olduğunu gösteriyor. Neden onlara bir fırsat daha vermeyelim? Birçok tecrübede işittiğimiz gibi çok muhalif akrabaların bazen küçük bir çocuğun bir sözü hakikati dinlemesine yardım etmiştir. Çocuklarımız acaba bunu taktla, sevgiyle ve anlayışla yapabilir mi?
7 Tabii tüm yakın çevremizdekilerin hakikat geleceğini beklemiyoruz; ancak onların kanından sorumlu olmamak üzere iyi haberi duymalarına yardım etmenin sorumluluğumuz olduğunu unutmayalım.—Mat. 7:13, 14; Res. İşl. 20:26.