Gençler Soruyor . . .
Evliliğe Hazır Mıyım?
“Evlenmek üzere olan kişilere bir öğüt—EVLENMEYİN.”—Hanry Mayhew: Mr. Punch’s Almanac.
“Mutlu bir evlilik, kendi içinde arkadaşlığın bütün zevklerini, akıl ve sağduyunun bütün sevinçlerini ve gerçekte, hayatın bütün tatlılığını bulundurur.”—Joseph Addison, İngiliz yazarı.
NE KADAR zıt fikirler! Fakat istatistiklere göre, evlenen çiftin, “hayatın bütün tatlılığını,” bulabilme oranı ancak yüzde 50’dir. Örneğin, Amerika Birleşik Devletlerinde bütün evliliklerin yarısından fazlasının zamanla boşanma veya (yasal yahut başka tür) ayrılmakla sona erdiği ya da çiftlerin sebatla beraber kalıp kendilerini aslında çok mutsuz hissettikleri “sevgisiz evlilikler” olduğu tahmin ediliyor.
Oysa, aslında başarısızlığa uğrayan bizzat evlilik değil, insandır. Acaba sen, evliliğe hazır olup olmadığını nasıl bilebilirsin?
KENDİNİ İNCELE
Evlenme taahhüdünde bulunmak, Tanrı’ya kutsal bir adak adamak kadar ciddi bir adımdır. Bununla beraber Mukaddes Kitap, belirli bir şey yapmak üzere belki ani bir içtepiyle Tanrı’ya düşüncesizce ciddi, bir adak veya “nezir” adayıp da “nezirlerden [adak yapmaktan] sonra soruştur”an kişiden söz eder. (Süleymanın Meselleri 20:25) Bir kişi, adağını adamadan önce gerekli “soruşturma”yı yapmadığından ve işi aceleyle düşündüğünden, daha sonra pek çok şeyin söz konusu olduğunun farkına varabilir. Şimdi ise, artık sözünden dönemez!
Bazıları benzer şekilde önceden bir ‘soruşturma’ yapmadan, aceleyle evlendiler. Fakat sen nasıl bir “soruşturma” yapmalısın? İlk olarak, mümkün olduğu kadar iyi bir şekilde bizzat yürek ve zihnini yoklamalısın. Hayattaki hedeflerin acaba nelerdir? Bu hedefler, evlenmeden nasıl etkilenecek? Bunlar hakkında ciddiyetle düşünmenin zamanı şimdidir, çünkü evlilikle ilgili sorumluluklar, bazı hedeflere erişmeyi veya meslekler edinmeyi gerçekten önleyebilir.
Aynı zamanda, neden evlenmek istediğini de incele. Evinde veya okulunda karşılaştığın kötü bir durumdan kurtulmak mı istiyorsun? Genç bir kız nişanlısına şunu itiraf etti: “Evlendiğim zaman çok memnun olacağım, çünkü artık hiçbir karar vermeye mecbur olmayacağım!” Evlilik ise, sorumluluklarını azaltmak yerine daha da çoğaltacaktır.
ROLLERE GÖRE YAŞAMAK
Birçok genç, bir kocanın ve karının rollerini ‘soruşturmuyorlar.’ Örneğin, tipik genç bir gelin olan Sara, kocasından şöyle söz ediyor: “Şimdi evliyken ancak benimle yatmak istediği anda bana ilgi duyuyor. Erkek arkadaşlarıyla beraber olmanın, benimle birlikte olduğu kadar önemli olduğunu düşünüyor . . . . Onu ilgilendiren biricik ve tek kişi olacağımı sanmıştım, fakat aldandım!” Sara’nın kocası, bir koca olmanın, bir bekârın rolünü oynamaktan vazgeçmesi gerektiği anlamına geldiğinin acaba farkında mıydı?
Veyahut lütfen, 19 yaşındaki bir gelinin şu mektubunu dinleyin: “Evi temizleyip yemek pişirmektense, televizyonu seyretmeyi ve uyumayı tercih ediyorum. Kocamın ana-babası ziyarete geldiğinde utanıyorum, çünkü onlar evlerini temiz tutuyorlar, fakat benimki ise, hep dağınık. Aynı zamanda da berbat bir ahçıyım.” Acaba o, evli bir kadın olmanın, eve bakmak anlamına geldiğinin farkında mıydı?
Mukaddes Kitap ise, karı ve kocalara açıkça rehberlik etmektedir. Onun prensiplerine göre yaşayan sayısız mutlu aileler, bu kuralların değerini de ispat etmektedirler. Bu makalede çerçeve içinde, Mukaddes Kitabın evlilikle ilgili görüşünü yansıtan birkaç prensibini buluyoruz. Bunları gözden geçirirken şunu düşünün: “Acaba ben bunlara göre yaşamağa hazır mıyım?”
OLGUN MUSUN?
Hem kendisi ve hem de kocası henüz yirmi yaşında değilken evlenen Nurten şöyle dedi: “Kendini, gerçekten evliliğe vermelisin. Evlilik oyun değildir. Düğünün eğlenceleri çabuk biter. Evlilik hemen günlük yaşama dönüşür ve kolay değildir.” Kocası Niyazi buna şunları ekledi: “İşe gitmek için muhakkak saat 6’da kalkmam gerektiğini hatırlıyorum. Durmadan ‘Bu çok ağır bir iştir, bundan hiç kurtulamayacak mıyım?’ diye düşünüyordum. Eve geldiğimde Nurten’in benim sıkıntılarımı anlamadığını zannediyordum.”
Bir genç için bu tür problemler aşılmaz bir dağa benzetilebilir. Oysa olgun kişilerin değişik görüş açıları var. Herhalde onlar zaten ‘birkaç dağa tırmandılar’ ve duygusal açıdan da böyle problemlere göğüs gerebildiler. Öyle ise, sen de gerçekten “çocuk şeylerini” bırakıp, “akılda kâmil” veya yetişkin oldun mu? (I. Korintoslular 13:11; 14:20) The İndividual, Marriage and the Family (Birey, Evlilik ve Aile) adlı kitabında Lloyd Saxton şöyle diyor: “Duygusal açıdan olgun olan kişi, kendini düşünmektense başkalarını düşünür; hem başkalarının, hem de kendisinin refahı için sorumluluk taşıyabilir. Duygusal açıdan olgun olmayan kişi, kendi davranışı için başkalarına dayanma eğilimindedir (sonra kendi başarısızlıkları için de kabahati başkasına atar) . . . . hiçbir zaman ahlak prensiplerine uygun olarak olgunlaşmaz, ilk olarak başkalarının hak veya ihtiyaçları yerine kendi tatminini arar.”
Bir kişinin olgunluk derecesi, genellikle başka kişilere ve özellikle beraber yaşadığı kimselerle nasıl geçinebildiğinden belli olur. Örneğin, karşısındakini veya onunla kurduğu ilişkisini zedelemeden bir anlaşmazlığı nasıl ele alacağını öğrenmek, değerli bir derstir. Böyle şeyler, yani “her adama nasıl cevap vermek” olgunluk, anlayış ve bilgi ister.—Koloseliler 4:6.
RUHİ DÜŞÜNÜŞ GEREKLİ
“Letafet aldatıcıdır, ve güzellik boş şeydir; fakat RABDEN (Yehova’dan) korkan kadın övülür.” (Süleymanın Meselleri 31:30) Yehova’dan korkan erkek için de aynı söz geçerlidir.
Yirmi yaşında olmadan önce yaptığı evliliği boşanmakla sona erdiren Maureen şöyle dedi: “Yehova’nın, ne yapmamı istediğini öğrenerek O’nu dostum olarak sevip görmeğe başlamam ikinci evliliğimi farklı kıldı.” Yehova’nın Şahitlerinin yardımıyla Maureen Mukaddes Kitabı tetkik edip Tanrı ile kurduğu ilişkisini derinleştirmeğe başladı.
Zamanla Maureen iyi bir zevcenin sahip olduğu nitelikleri geliştirmeyi başardı. 26 yaşındayken yeniden evlendi. Bu sefer aynı hedeflere ve Tanrı ile Sözü için aynı sevgiye sahip olan birinin aradı. İki mutlu yıldan sonra şöyle dedi: “Şimdi evliliğimi başarmak için elimden gelen her şeyi yapmak istiyorum. İlk evliliğimde, bunu beceremezsem, nasıl olsa boşanabiliriz diye düşünüyordum. Şimdi katiyen böyle bir tutumum yoktur. Mukaddes Kitabın ne yapmamı söylediğini hatırlayıp, desteği için Tanrı’ya dua ettim ve bunun gerçekten faydalı olduğunu gördüm.”
Sen evlenmeyi düşünüyorsan, neden buna hazır olup olmaman hakkında olgun ve mutlu bir çiftin fikrini sormayasın? Evlilik, tatlı bir mutluluğun veya en derin acıların kaynağı olabilir. Evlenmek acaba sana ne getirecek, mutluluk mu yoksa acı mı? Sonuç şu anda nasıl bir kişi olduğuna veya ilerde nasıl bir kişi olmak istediğine bağlıdır.
[Sayfa 16’daki çerçeve/resim]
Mukaddes Kitabın Kocalara Öğüdü
● Kendi ev halkını geçindir.—I. Timoteos 5:8.
Her gün erken kalkıp, çok çalışmanı gerektiren bir işe devam etmek ister misin?
● Mesih, kendisini başkaları için feda ettiği gibi, sen de karını sevmeye devam et.—Efesoslular 5:25, 27.
Tanrı’nın kanunu çiğnemedikçe, karının çıkar ve arzularını seninkilerden önce düşünmeye istekli misin?
● “Mesih de kendini hoşnut etmedi.”—Romalılar 15:3.
Bazı özgürlüklerden ve hoşlandığın şeylerden vaz geçmeye istekli misin?
● Ona daha zayıf kap olarak hürmet göster.—I. Petrus 3:7.
Baskı altında veya keyfi yerinde değilken, karına hürmet gösterir misin?
Karının, âdet durumundan da etkilenebilen, nazik ve duygusal yapısına karşı uygun davranmayı becerebilir misin?
● Karına hakkını öde.—I. Korintoslular 7:3.
Ona tam “hakkını” ödemen, sadece fiziksel birleşmeyi değil, dikkatli ve müşfik davranmanı da kapsar. Böyle davranmak ve sadece kendi cinsel doyumunu düşünmemek için gereken zaptınefsi geliştirdin mi?
Mukaddes Kitabın Kadınlara Öğüdü
● Kadın kocasına derin saygı göstermelidir.—Efesoslular 5:33.
Kocan seni düş kırıklığına uğratıp hatalar yapabildiği zaman ona yine de saygı gösterecek misin?
Onun bir kararını paylaşmasan bile, Tanrı’nın kanunları çiğnenmedikçe, reisliğine tabi olacak mısın?
● Evde çalışanlar.—Titus 2:5.
Yemek pişirmeye, evini ve ailenin giysilerini temiz tutmaya istekli misin? Odanı veya evini şimdi bile temiz tutuyor musun?
Evine bakmak için çalışkan mısın ve gerekli hünerlere sahip misin?—Süleymanın Meselleri 31:27.
● Kocanı ve çocuklarını sev.—Titus 2:4.
Başka erkeklerin iltifatlarını aramaktansa, sadece kocanın ilgisini kabul etmeye hazır mısın?
Gece yarısı seni uyandıran çocuğunu hâlâ sevebilecek misin?
● Kocanın hakkını öde.—I. Korintoslular 7:3.
Aslında istekli olmasan da sevişmeye hazır mısın? Sırf kendi isteklerini gerçekleştirmek için, “letafet”ini kullanmaktan vazgeçer misin?