Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • g 7/85 s. 12-14
  • “Kör Uçuş”—Nasıl Yapılır?

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • “Kör Uçuş”—Nasıl Yapılır?
  • Uyanış!—1985 (Bilimsel Seri 13-16)
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • UÇUŞ CİHAZLARIYLA “GÖRMEK”
  • PİST GÖRÜLMEDİĞİ TAKDİRDE. . . .
  • Hava Trafik Kontrolü Sizi Nasıl Koruyor?
    Uyanış!—2008
  • Uçağa Korkudan Mı Binmiyorsunuz?
    Uyanış!—1989 (Bilimsel Seri 29-32)
  • Güveninizi Sona Kadar Sıkı Tutun
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1996
  • Bulutların Arasında Bir Mercan Resifi
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2010
Daha Fazla
Uyanış!—1985 (Bilimsel Seri 13-16)
g 7/85 s. 12-14

“Kör Uçuş”—Nasıl Yapılır?

Paris’ten Rotterdam’a uçuyorduk. Hava çok kötüydü. Ben cihaz yardımıyla iniş yapmak için hazırlık yapıyordum. İkinci pilot yerinde oturan heyecanlı arkadaşım tekerleklerin açıldığını işitince kaygıyla “pisti görebiliyor musun?” diye sordu.

“Aşağıda, sol tarafta” diye sakin şekilde yanıtladım. Heyecanlanması için hiçbir neden yoktu.

BU PİLOT bir süre sonra Fransa’ya döndüğünde bir akşam aynı arkadaşıyla beraber kaldı ve şunları anlatıyor: “Birden bire bana: ‘Senin görme yeteneğin gerçekten olağanüstü’ dedi. Sustuğumu görünce devam etti: ‘Rotterdam’a inerken sen pisti benden çok önce görebildin. Ben ise, ancak konmadan hemen önce pisti gördüm.’

‘Gerçekten benim görme yeteneğim de o kadar olağanüstü değildir’ dedim. ‘Uçuş cihazları, gözlerimin işini yapıyor. Onlar sayesinde görüş mesafesi sıfır olduğu halde havaalanını görebilirim.’

‘Bu nasıl oluyor?’ diye sordu.

Sıradan bir insan için bir uçağın çok sayıdaki düğme ve göstergelerinin ne kadar anlaşılmaz olduğunu o zaman kavramağa başladım. Uçaklarının gözle görünmez bir piste ineceğini gören birçok yolcu, şüphesiz biraz paniğe kapılır.

UÇUŞ CİHAZLARIYLA “GÖRMEK”

‘İlk önce, bir uçağı uçurmanın sadece bir görme meselesi olmadığını unutmamalıyız. Gerçi pilot yeryüzünün manzarasına ve haritalara göre rotasını bulabilir, fakat uçuş cihazlarına da muhtaçtır. Araziye bakarak rotayı bulmak genellikle pratik değildir. Bu nedenle, rota üzerinde özel birer sinyal veren radyo istasyonları vardır; bunlardan her birinin kendine özgü frekansı ve tanıtma kodu vardır. Pilot, uçakta ADF cihazında (Automatic Direction Finder, Otomatik Yön Bulucu) veya radyo pusulası vasıtasıyla bu sinyalleri alır.’

‘Bu yön bulucu acaba nasıl çalışır?’

‘Geçmişte, radyo pusulası, dönen çerçeve antenine sahip olan bir radyodan başka bir şey değildi. Bu tip bir anten, çerçevenin kenarı yayın vericisine döndüğünde sinyali net alırdı. Çerçevenin yüzü de vericiye dönük ise, sinyal zayıf olurdu. Pilot bu şekilde vericinin yönünü kestirebilirdi.’

‘Bu, bir transistörlü radyoyu çevirmekle müziği güçlendirmek veya zayıflatmak gibi miydi?’

‘Evet, aslında prensip aynıydı.’

Arkadaşım devam ederek sordu: ‘Fakat vericinin, uçağın arkasında veya önünde bulunduğunu nasıl kestirebiliyorsun? Çünkü radyoyu 180 derece çevirirsen, alış gücü değişmez.’

‘Evet, bu bir zamanlar problem oluyordu’ diye kabul ettim. ‘Eskiden kerteriz almak için, üst üste iki ölçü yapmamız gerekiyordu. Şimdi ADF cihazlarının bu problemi çözen elektronik bir devresi var. Bu cihaz vericiye ayarlandıktan sonra, pilotun kontrol tablosunda bir gösterge sürekli olarak vericiyi belirtir.’

‘Yani uçak vericiye doğru dönerse, ibre ortada kalıyor?’

‘Tamamen böyle.’ Arkadaşım durumu anlamağa başlamıştı.

‘Öyle ise pilot, yerdeki herhangi bir vericiye, örneğin müzik programı veren bir orta dalga istasyonunu bulmaz mıydı?’

‘Evet, tam böyledir. Fakat radyo istasyonları, yol bulmak için pratik noktalarda bulunmayabilir. Bu nedenle verici istasyonlar stratejik yerlere ve havaalanının girişine yerleştirilir. Dolayısıyla bu sinyallerle herhangi bir uçuş yolunu izlemek çok kolaydır. Pilot bulduğu vericinin hangisi olduğunu anlayınca (her vericinin kendi tanıtma kodunun farklı olduğunu hatırlayacaksın) bir harita yardımıyla nerede bulunduğunu kolayca anlayıp gidiş yönünü saptayabilir.’

‘Aslında doğal olarak kusursuz bir sistem yoktur’ diye görüşümü söyleyip ‘alçaktan uçan uçaklar için bile yararlı oldukları halde, şimşekler dahil parazitlerden etkilenirler’ dedim. (Gerçekten tecrübesiz bir pilot kolayca yıldırımlı fırtınaya yönelebilir. Gene de bu pek olası değildir.)

‘Neden FM (çok kısa dalga) frekanslarını kullanmıyorlar? Onlar havadan etkilenmez, değil mi?’

‘Evet, etkilenmez. Fakat FM dalgaları için kullanılan yüksek frekansların sahası çok sınırlıdır ve verici ile alıcı arasında bir engel varsa geçemez.’

İyi ki başka sistemler de var. Örneğin arkadaşıma VDF cihazını açıkladım. (Very-High Frequency Direction Finder, Çok Yüksek Frekanslı Yön Bulucu).

‘Bu sistem diğerinden farklıdır, çünkü bu uygulamada sinyali veren pilottur; havaalanındaki hava trafiğini kontrol edenler ise, bu sinyali alır.’

‘Onun, senin kokpitine benzer bir göstergesi var mı?’

‘Bir zamanlar vardı, fakat günlerimizde haberleşmeler sayı kodlarıyla veriliyor. Aynı zamanda uçuşları kontrol eden mühendis ancak pilotun isteğine göre yol gösterir. Gene de denetimli bir güvenlik tedbiri olarak pilot, sık sık uçağın gittiği yönü kontrol eder.’

‘Bu sistemin acaba zayıf tarafları da var mı?’

‘Evet, zayıf tarafı, aynı süre içinde ancak birkaç uçak yöneltilebilir, ve sadece bir tek uçak inişe geçebilir. Menzili de sınırlıdır (yaklaşık 260 kilometre) ve uçakla alıcı arasındaki engeli kaldırmak için de uçağın yeterli yükseklikte bulunması gerekir. Bu sebepten bu sistem ancak havaalanına yaklaşmak ve inmek için kullanılır.’

‘Bu problemi gidermek için çare bulundu mu?’

‘Evet. Şimdi VOR sistemi vardır. (Very-High Frequency Omnidirectional Radio Range, Çok Yüksek Frekanslı Geniş Yönlü Radyo Menzili). Bu sistem meteorolojik karışıklıklardan etkilenmez, duyarlılık ve doğrulukla çalışır ve aynı sürede birçok uçak tarafından kullanılabilir. Bunun vericisi yeryüzünde bulunmaktadır. Pilot, istediği vericiyi tespit eder ve 360 dereceli VOR indikatörünün ibresine bakar. Yön doğru olunca, ibre ortaya gelir uçağın uçtuğu istikametinde olur. Bu cihaz, uçağın sinyale yaklaştığını veya uzaklaştığını da gösterir. Uçak iyi sinyal alabilecek kadar fazla uzak ise veya fazla alçaktan uçuyorsa, kontrol tablosunda OFF (ÇALIŞMAZ) diyen bir işaret yanmağa başlar.’

‘Bu durumda pilot ne yapar?’

‘Başka bir verici arar. Bu da zor değildir, çünkü her vericinin kendine özgü frekansı ve kodu vardır.’

PİST GÖRÜLMEDİĞİ TAKDİRDE. . . .

Arkadaşım: ‘Tamam, bu kadarını anladım, sanırım. Gene de pist görünmüyorsa, cihazların yaklaşmakta ve inişte sana nasıl yardımcı olabileceklerini anlayamıyorum?’ diye ekledi.

‘Bu, İLS sisteminin (İnstrument Landing System, Aletle İniş Sistemi) işidir. Pilot, alıcısıyla uygun frekanslar bulur. Pistten kendisine doğru gelen iki radyo sinyalini almak ister. Onlar piste götüren bir elektronik rampa oluştururlar. Dikey kodu belirten sinyal vasıtasıyla pilot, tam istenen yönden uçağını pistin ortasına yaklaştırabilir. Aynı zamanda başka bir radyo sinyali de pilota inmesi gereken doğru yaklaşım zaviyesini sağlar. Pilot, sinyallerden yararlanmak için dikey ve yatay iki gösterge ibresine bakıp onları ortada tutarak uçar. (Resme bakın). Böylece pisti göremediği halde, piste doğru yönelebilir. Piste konmadan hemen önce, yerde üç küçük verici, özel birer sinyal verirler. Bu sinyaller pilota, piste konmadan hemen önce pistten tam olarak ne kadar uzak olduğunu belirtir. Bu iş basit görünmesine rağmen, kuvvetli esen rüzgâr uçağın yönünü değiştirebilir. Bu sebepten bir uçağı sadece uçuş cihazlarıyla uçurmak çok ustalık ve tecrübe gerektirir.’

Arkadaşım şaşkınlıkla: ‘Bütün bunlar hayal edilemeyen şeylerdi’ dedi.

‘Evet, bunlar şaşırtıcıdır’ diye yanıtladım. ‘Gene de ancak birkaç uçuş cihazı ele aldık.’

Arkadaşım bizi düşündürecek çok şeyler öğrenmişti; gene de bazı bilgiler ekledim: ‘Fakat gerçekten sana hayal edemeyeceğin bir şeyi açıklamak istiyorum: Yehova Tanrı çok önce bazı iletişim sistemleri yaratmıştır; bu sistemler yanında insanın uçuş cihazları çok kaba kalır. Arılar, balıklar, yunus balıkları olağanüstü bir doğrulukla yollarını bulurlar. Onlar bizim cihazlarımızın hiçbirine muhtaç değildirler!’”—Eyub 12:7-9.

[Sayfa 13’teki şema/resim]

(Ayrıntılı bilgi için lütfen yayına bakın)

Uçağın yerini belirten sinyal vericisi

Süzülüş hattı sinyali

Süzülüş hattı sinyal vericisi

Uçağın yerini belirten sinyal

Pist

Fazla sol

Doğru yön

Fazla sağ

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş