Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • g 1/87 s. 27-30
  • Büyüleyici Deniz Kabukları

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Büyüleyici Deniz Kabukları
  • Uyanış!—1987 (Bilimsel Seri 21-24)
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • DENİZ KABUKLARI NEREDEN GELİR?
  • BEŞ ANA GRUP
  • ZEVK İÇİN DENİZ KABUĞU BİRİKTİRMEK
  • Deniz Kıyısının Mücevherleri
    Uyanış!—2003
  • Niihau’nun Küçük Hazineleri
    Uyanış!—2008
  • Deniz Kabuğu
    Uyanış!—2009
  • Deniz Kabuklarının Şekli
    Uyanış!—2017
Daha Fazla
Uyanış!—1987 (Bilimsel Seri 21-24)
g 1/87 s. 27-30

Büyüleyici Deniz Kabukları

BU OLAY, 1838 yılında Filipinler’deki Bohol adasında gerçekleşti. Olay, bir İngiliz centilmeninin heyecandan neredeyse bayılmasına neden oluyordu. Adamın adı Hugh Cumming idi. O, deniz kabuklarıyla uğraşan konkoloji bilginiydi. Bir gün Cumming, “Denizin Şanı” anlamına gelen conus gloria-maris adlı üç deniz kabuğu bulmuştu.

Bu kadar büyük heyecan, üç deniz kabuğu yüzünden mi, diye düşünebilirsiniz. Evet, gerçekten de böyle! Hugh Cumming bir kolleksiyoncunun rüyasını gerçekleştirmişti. “Denizin Şanı” ender bulunan ve mükemmel deniz kabukları çeşidi içinde çok değerli bir türdür. 1965’e kadar onlardan sadece 25 tanesi bulunabildi. Filipinler’deki bir kolleksiyoncuda bunların en iri olanı bulunur. O, fosilleşmiş olmasına rağmen, söylentiye göre, bin Amerikan dolarından fazla edebilir.

Filipinler, deniz kabukları kolleksiyoncuları için bir cennettir. Dünyadaki en değerli 13 deniz kabuğu arasından 3’ü bu ülkeden gelir. Shells and the Philippines adlı dergi şunları belirtir: “Kabuk oluşturan deniz hayvanları arasında çeşitlilik açısından en mükemmel olanları büyük farkla İndo-Pasifik’te bulunanlardır. Orası, Kızıl Deniz ve Hint Okyanusu’nun karşısındaki Afrika’nın doğu kıyılarından, Havai’nin ve Paskalya Adası’nın ilerisindeki Pasifik’e kadar uzanan geniş bir deniz alanıdır. ... Fakat bu geniş alanın merkezi ve deniz kabukları kolleksiyoncularının cenneti, binlerce adacığı, deniz yüzeyi ile beraber veya yüzeyin hemen altında bulunan kayaları boğazları, koyları, denizleri ve açıklarındaki rekor derecesindeki derinlikleriyle Filipin Takımadalarıdır.”

DENİZ KABUKLARI NEREDEN GELİR?

Genellikle, kabuklar, kemikleri bulunmayan esnek vücutlu yumuşakçalar için bir koruma görevini görürler. Bunlar, salyangoz, istridye ve deniz taraklarını kapsar. Yumuşakçaların vücut yapısı, iç organlar, baş, ayaklar ve kendilerini örten bir deriden oluşmuştur. Derinin salgıladığı sıvı zamanla kabuk haline dönüşür. Kat kat gelişme gösterir ve camdan daha sert hale gelir. Bu maddeyi kesebilmek için özel alet gereklidir.

Tam anlamıyla bir başkasına benzeyen hiçbir deniz kabuğu yoktur. Her tür için temel, kalıtsal bir örnek mevcuttur; aynı zamanda çevre koşullarının da etkisi olur. Renk ve süslemeler, derideki özel bezlerden kaynaklanır. Dış kabuğu olan ve yaşayan en büyük yumuşakça, dev istiridyedir. (Tridacna gigas) Boyu 1,5 metre kadar uzayabilir. Oysa 4,6 metre boyunda fosilleşmiş deniz kabukları da bulunmuştur.

BEŞ ANA GRUP

Genel anlamda yumuşakçalar beş ana gruba ayrılırlar. Birinin adı Yunanca’dan gelen Amphineura’dır ki, “çevre” ve “sinir” anlamına gelir. Bu yumuşakça, dayanıklı bir şekilde üst üste tutulan sekiz çemberin şekillendirdiği zırhtan bir manto yapar. Eski bir zırha benzediğinden bu ismi almıştır. Amphineuar adındakiler kayaların üzerinden hafifçe kayıp beslenmek için yeşillikleri küreyerek toplayan uysal yaratıklardır. Savaşçı özellikleri ise, kendilerini kamufle etmekteki üstün yetenekleridir.

Yumuşakçalar arasında en geniş boyutta olanların sınıfı Gastropoda (karından bacaklılar) adını taşırlar ki, “karın” ve “bacak” anlamına gelen Yunanca sözcüklerden oluşmuştur. Gövdelerinin altından uzanan ayaklar vasıtasıyla hareket ederler. Bunların, seçkin “Denizin Şanı” da içinde olan bu büyük grubun 50.000 çeşidi vardır.

Gastropoda veya karından bacaklılar tek kabuğa sahiptirler. Belki farkına varmışsınızdır, salyangoz kabuklarının spiral veya kıvrılmış boru tüpünde görüntüleri vardır. Karından bacaklıların birkaçı sol tarafa doğru, büyük çoğunluğu ise, saat yönünde kıvrılarak gelişirler. Genellikle faal olan karından bacaklılar hem et, hem de bitkiyle beslenirler. Rahatsız edildikleri takdirde ise, geri çekilerek boynuzsu bir maddeden yapılmış olan ve operkulum diye adlandırılan “kapı”larını kapatırlar.

Yumuşakçaların diğer bir sınıfı da Pelecypoda’dır; bu kelime de Yunanca’dan gelip “küçük balta” ve “ayakları” anlamına gelir. Balta şeklinde olan ayak kasları, hareket etmelerini sağlar. Bu tür yumuşakçaların birbirine uyumlu iki kabuğu vardır. On bin kadar çeşidi bilinen bu grubun tanınan üyeleri, tarak, istiridye ve midyelerdir. Bütün bu çift kabuklular ot yiyendir ve bunlardan birçoğu kayalara yapışarak veya kum ve çamurun içinde gizlenerek devamlı ikametgâhlarını oluştururlar.

Bir dördüncü sınıf ise, ismi yine Yunanca’dan gelen Scaphopoda’lardır ki, anlamı “tekne” ve “ayak”tır. Bu yumuşakçanın 350 çeşidi vardır. Bunlar okyanusta yaşarlar; ince bir tekneye benzeyen sivri uçlu ayakları vardır. Ayaklarıyla kumun içine tünel kazıp, kabuklarının bir kısmını suyun içinde yukarıya bakar şekilde dışarıda bırakırlar. Gövdeleri, her iki ucu açık olan tüp şeklinde bir kabukla örtülüdür. Bu nedenle birçokları, onları “diş” ve “fildişi” kabukları diye adlandırır. Bir küçük aralıktan dışarıya uzanan dokunaçları sayesinde yiyecek olarak küçük organizmaları yakalarlar.

Beşinci sınıfa gelince bu sınıf kolay kolay yumuşakça olarak görülmeyebilir. Bunlar Cephalopoda (kafadanbacaklı) olarak adlandırılırlar ki, bu da Yunanca “baş” ve “ayak” anlamına gelen iki sözcükten türetilmiştir. Bu sınıf, başlarının ve ağızlarının (genellikle sekiz-on) çevrelerinde gruplaşan birçok dokunaçlarıyla tanınır. Mürekkep balığı, ahtapot ve kalamar bu grubun içindedir. Bununla beraber Cephalopoda’nın 800 çeşidi arasında sadece natilus’ların bölmeli bir dış kabuğu vardır.

ZEVK İÇİN DENİZ KABUĞU BİRİKTİRMEK

Sizce deniz kabuğu toplamak zevkli bir uğraş mıdır? Eğer öyle ise, bu işe başlamak için en uygun yer, deniz kenarlarıdır. Kıyılar ve kumsallarda pek çok güzel deniz kabuğu sürüler halinde bulunur. Kötü havanın cesaretinizi kırmasına izin vermeyin, çünkü fırtınalar, kumsallara sık sık bu parıltılı kabuklardan yığarlar.

Bunların arasında en çekici olanları bulmak zor bir uğraşı gerektirir. Kumu kazmak, oluk ve delikleri incelemek ve gelgit kumsalları veya zostera otlarının (deniz yosunlarının) arasında araştırma yapmak için istekli olmalısınız. Kısa bir mesafe yüzerek ölü mercanları ve kaya parçalarını çevirdiğinizde bir sürü egzotik keşiflerde bulunabilirsiniz. Nehir kenarları ve toprak üzerinde bile çok çeşitli kabuklar bulabilirsiniz. Örneğin, kara ve ağaç salyangozları çok güzel şekil ve renkler sergilerler.

Fakat dikkatli olun! Bazı kabuklarda, örneğin, Conidae sınıfının üyelerinde, ölümcül zehirli bir yumuşakça bulunur. Diğer bazıları, zıpkına benzer, beş veya altı derialtı sırıngası ile avını felç eden etoburlardır. Muhtemel yiyeceklerine veya insanların ellerine rastgele saldırırlar. Bunun ne derece gerçek olduğu, bazı kabuk kolleksiyoncularının ölümleriyle gösterilir. Kabukları toplarken, bir filenin veya kutunun içine koyunuz. Dar olan ucundan hiçbir zaman tutmayınız. Dikkatli ve hünerli bir temizlik, bulduğunuz her şeyin değerini daha da artıracaktır. Bazı temizleme metotları şunlardır: Kaynatmak, kül suyuna batırmak, çamaşır suyuyla temizlemek, kabuğa yapışanları kazımak ve klorlu suda bırakmak. Kaynatarak veya bir çengel ya da benzer bir aletle çekerek çıkartırken, dipteki et çıkmazsa, karıncalar bu işi gayet güzel yaparlar. Bütün bu işlemlerden ve özellikle asitle uygulanan leke temizliği yapıldıktan sonra, kabuklarınızı temiz ve bol suyla yıkayın. İşte şimdi teşhir edebileceğiniz harikulade güzel kabuklarınız var.

Buna rağmen deniz kabuklarını temizlemeyi düşünürseniz, yapmamanız gereken bazı şeyler de var. Kabukları hiçbir zaman asite batırmayın. Onları direkt gelen güneş ışığı altında bırakmaktan kaçının. Ayrıca çatlamaması için kalın kabukları kaynar suya koymayın.

Dünyanın her yöresinde yumuşakça bulabilirsiniz. Denizin yüzeyinde veya derinliklerinde bulunabildikleri gibi, toprağın üstünde veya altında da bulunabilirler. Deniz hayvanlarının kabuklarını toplamak, birçok kişi için gerçekten zevkli bir uğraştır.

[Sayfa 28, 29’daki resimler]

Gastropoda

Dev İstiridye

Scaphopoda

Cephalopoda

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş