Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • g 10/86 s. 21-24
  • Yaratılışın Görülmeyen “Saatleri”

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Yaratılışın Görülmeyen “Saatleri”
  • Uyanış!—1986 (Bilimsel Seri 17-20)
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • BİYOLOJİK SAATLER
  • SAATLERİ ALTÜST ETMEK
  • BAŞKA CANLILARDAKİ SAATLER
  • “Dede Saat”
    Uyanış!—2011
  • ‘Zamanların Ve Dönemlerin’ Tanrısı Yehova’ya Güvenin
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2012
  • Kelebeğin Navigasyon Sistemi
    Uyanış!—2008
  • Önce Kim Yaptı?
    Yaşam—Nasıl Oluştu? Evrimle Mi Yaratılışla Mı?
Daha Fazla
Uyanış!—1986 (Bilimsel Seri 17-20)
g 10/86 s. 21-24

Yaratılışın Görülmeyen “Saatleri”

‘SAATE bağlı olmaktan nefret ediyorum!’ Siz de mi bazen böyle düşünüyorsunuz? Öyle ise, belki şu fikri de aklınızdan geçirdiniz: ‘Onların sürekli seslerini bir daha asla duymamak üzere saatleri ortadan kaldırmak ne kadar güzel olacak!’

Fakat küremizde nereye giderseniz gidin bazı saatlerden kaçamazsınız. Bu saatler, siz rahimde ufacık bir cenin iken bile çalışmaya başladı. Yalnız son nefesinizi verdiğiniz zaman duracak.

Bilim adamları, bunlara biyolojik saatlerimiz veya “sirkadiyen” (ki ‘aşağı yukarı bir gün’ demektir) ritimlerimiz diyorlar. Saatlerimizin programına uymamak, sık sık sorunlarla sonuçlanır.

BİYOLOJİK SAATLER

Yaratıcımız, hikmetli bir şekilde içimize belirli fiziksel süreçleri düzenleyen saatler koydu. Gece olunca uykunuz mu geliyor? Bunun bir nedeni, vücut ısınızın belirli bir programa veya ritme göre artıp düşmesidir. Gece vücut ısısı düşmeye başlar. Fakat gün aydınlanmaya başlayınca, ısınız tekrar yükselir ve biraz sonra uyanıp faaliyete hazır olursunuz. Yemek saatine doğru acıkıyor musunuz? İşte, nabzınız, tansiyonunuz ve kandaki şeker miktarı belirli biyolojik ritimlere göre ayarlanmıştır.a

Gerçekte tıp bilginleri, vücudumuzdaki yüzden fazla devrelerin görünmez saatler tarafından yönetildiğini buldular. İlginç olarak, bu saatlerin çoğunun ayarı da, başka çok gelişmiş bir saate uyuyor: Yer gezegeninin dönüşüne. Gezegenimiz ekseni etrafında dönerken, üstünde yaşayan her yaratığı, ısı ve ışık gibi değişimlerinin düzenli ritimlerinin etkisi altına alır. Böylece bir yazarın dediği gibi: “Çoğu organizma ve metabolizmanın 24 saatlik bir program izlediğini bulmak . . . . şaşılacak bir şey değildir.”

Araştırmacılar, bazı hayat şekillerini laboratuvarlarında değişmeyen ısı, ışık ve ses koşullarında tutarak bu içsel saatleri şaşırtmaya çalıştılar. Her şeye rağmen, bu 24 saatlik ritimler, değişmez şekilde işlemeye devam ediyor! Bu, söz konusu saatin bir “iç saat” olduğunu gösteriyor. Fakat bu biyolojik saat bazı dış etkenlerden etkilenip hatta bir dereceye kadar bozulabilir.

SAATLERİ ALTÜST ETMEK

Şu anda vücudunuzun saatleri, herhalde yaşadığınız bölgenin vaktine göre ayarlanmış durumdadır. Fakat Californiya’nın (A.B.D.) öğleden sonrası, Avrupa’nın gecesidir. Dolayısıyla bunlardan diğerine bir jetle uçtuğunuz zaman baş ağrısı, ağırlık ve uykusuzluk hissedebilirsiniz. Bu kıtalararası uçuş sorununa “jet lag” (zaman farkı) denir.

Acaba ne oldu? Biyolojik saatiniz şaşırdı. Kendi programına bağlı kalmaya çalışmaktadır. (Nöbet tutan işçiler sık sık buna benzer hoş olmayan belirtilerden şikâyetçi olurlar.) İş planları, konferanslar veya bir tatilin zevki, uzun uçuşların sık sık getirdiği baş ağrısı, uykusuzluk, sinirlilik, sindirim sorunları ve yorgunluk gibi durumlar yüzünden olumsuz yönde etkilenebilir.

Daha yavaş giden vasıtalarla yapılan yolculuklarda böyle sorunların olmaması ilginçtir. Bu tür yolculuklarda vücudun saatlerinin yeni zaman bölgesine göre kendini ayarlaması için vakti olur. Fakat bir jetle yolculuk yaparken, birkaç saat içinde kişi, dört veya beş zaman bölgesinden geçebilir. Böylece yemek ve uyuma programı tamamen altüst olur! Bunun özellikle uçak personeli için çok rahatsız edici bir şey olduğunu düşünmek zor değildir. Uluslararası bir uçak şirketinde çalışmış olan eski bir pilot, bu konuda şöyle dedi:

“12 saatlik gidiş dönüş programları içinde birçok zaman bölgesinden geçtiğim halde hiç problemim olmuyordu, çünkü 24 saat içinde yine evime dönüyordum. Fakat Vancouver’dan (Kanada), Amsterdam’a veya Roma’ya uçtuktan sonra 5 gün beklememiz gerektiği zaman, sorunlarım başladı. Vücudum sanki tümüyle altüst oluyordu. Sorunu çözmek için fiziksel yorgunluk yüzünden uyumaktan başka çarem olmayana kadar yürümeye devam ederdim. Beş gün içinde vücudum Avrupa saatine alışmaya başlardı, ancak Vanocuver’a geri döndüğümde mesele baştan başlardı. Yatıştırıcı ilaçlar da bir çare sağlamadı. Durum gerçekten çok zordu.”

Batıdan doğuya uçan yolcuların daha büyük alışma sorunları olacağı tecrübeye dayanarak söylenmelidir. Doğudan batıya gidenler daha az etkileniyorlar, çünkü onların günü sadece uzuyor ve vücutları buna daha kolay alışıyor. Devamlı Vancouver’dan Tokyo’ya uçan bir pilot, hangi şehirde olursa olsun, devamlı Tokyo saatine göre yaşayarak bu sorunu azalttı. Fakat sirkadiyen ritimleri genellikle kuzeyden güneye giden uçuşlardan etkilenmiyor, çünkü en çok bir veya iki zaman bölgesinde kalıyorlar.

BAŞKA CANLILARDAKİ SAATLER

Tabii, “iç saati” bulunan tek varlık insan değildir. Kırlangıçlar, her ilkbaharda tam zamanında İstanbul’a dönerler. Bulundukları herhangi bir sahilde deniz kabarmasında kabuğunu açan ve denizin alçalmasında ise, kabuğunu kapayan istiridyeler var. Bir sürü bitki, gündüz açılıp gece kapanıyor. Grunion balığının “çiftleşme dansı” için Güney Californiya’nın sahillerine gelişi öylesine şaşmazdır ki, gelişlerinin tam saati gazetelerde yazılır. Mikroskobik bazı deniz yosunlarının bile gecenin 12 saati boyunca fosfor gibi ışık saçan 24 saatlik bir ritmi vardır.

Canlıların büyüleyici sırlarını açıklamaya çalışırken, yaratılışa karşı insanın duyduğu takdir arttı. Oysa, 1940 yıllarına kadar biyolojik saatlerin varlığının bilinmediğini hatırlamakta yarar vardır. Bulduklarına karşı duyduğu heyecan yüzünden, bazı bilim adamları, ortada olan gerçeği unuturlar: Bütün bu mucizelerin bir Yaratıcısı vardır. “İç saatlerin” çlışmasını en iyi şekilde anlayan mutlaka O’dur. Ne de olsa, bu saatleri O kurdu.

[Dipnotlar]

a Biyolojik saatler veya “sirkadiyen” ritimler genelde biyoritimler diye adlandırılanlarla karıştırılmamalı.

[Sayfa 22’deki çerçeve]

Kıtalarası Uçuş Sorunu Olan “Zaman Farkı”nı Yenmek

Bunları Yapın:

◻ Batıya uçarken: Genellikle yatma zamanınızda oraya varmak üzere geç saatlerde uçun.

◻ Doğuya uçarken: Yolculuktan önceki gece normalden erken yatın. Akşam saatlerinde oraya varmak üzere yola çıkın. Gece uçarsanız, ertesi gün boyunca uyanık kalmaya çalışın, akşam erken yatın.

◻ Altı vakit bölgesinden daha fazla yolculuk yaparken mümkünse yolda bir ara verin.

◻ Gideceğiniz yere vardığınızda, ölçülü bir şekilde beden hareketleri, yürüyüş, yüzme ve koşma yaparak ardından hafif bir akşam yemeği yiyin.

◻ İlaç kullanıyorsanız: Yola çıkmadan önce yeni vakit bölgesinde ilaçların ne zaman alınması gerektiğini öğrenmek üzere doktorunuzla görüşün. Özellikle insülin kullanan şeker hastaları buna dikkat etmelidirler.

◻ Yolculuktan birkaç gün önce, yolculuk sırasında ve birkaç gün sonra hafif yemekler yiyin.

Bunları Yapmayın:

◻ Uçuştan hemen önce, uçuş sırasında veya sonunda hiçbir sert alkollü içki veya uyku ilacı içmeyin.

◻ Hiçbir zaman, fakat özellikle uçarken sigara içmeyin! Sigara içmek vücudu yüksek irtifalarda çok gerekli olan oksijenden mahrum bırakır.

◻ Mümkünse vardığınız günde, iş toplantılarına veya konferanslara katılmayın.

[Sayfa 23’teki çerçeve/resimler]

Hayvanların Biyolojik Saatleri

◻ Arılar: “Kendi iç saatlerini bal hasadını biçmek için doğru zamanda ve doğru yerde bulunmak üzere ayarlıyorlar.”

◻ Tinamu: Panama’nın bu “üç saat kuşu” gece gündüz her üç saatte bir öter. Saatinizi ona göre ayarlayabilirsiniz.

◻ Kanada ve Amerika’nın bir ağaçkakan türü: Hiç şaşmadan her gün saat 15:35’te paydos ettiği görüldü.

◻ Som balığı: Denizden, yumurtadan çıktıkları nehire dönme zamanını iç saati bildirir.

◻ Fiji adalarının Palolo solucanları: Ekim ve kasım ayları boyunca ayın üçüncü çeyreğinde şafak sökerken yüzeye çıkıp üreme işlemine başlar.

◻ Kemancı yengeci: Gündüz koyu ve gece açık bir renk almak üzere çok dakik 24 saatlik bir programı vardır. Renk değişimleri güneşe, yemek yeme alışkanlıkları ise aya bağlıdır.

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş