Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • g 8/92 s. 3-4
  • Boşanma Patlaması

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Boşanma Patlaması
  • Uyanış!—1992
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • Küresel Bir Olgu
  • Boşanma—Onun Acı Hasadı
    Uyanış!—1992
  • Anne Babanın Boşanması Çocukları Nasıl Etkiler?
    Aileler İçin Yardım
  • Boşanma Tuzağı
    Uyanış!—1992
  • Sevgisiz Evliliğe Tutsak
    Uyanış!—2001
Daha Fazla
Uyanış!—1992
g 8/92 s. 3-4

Boşanma Patlaması

“BOŞANMA MÜCEVHERİ.” Bu alışılmamış başlık geçenlerde tanınmış bir kadın dergisinde kullanıldı. Makale, okuyucuyu teşvik ederek şöyle diyor: “Evet, evliliğiniz harap oldu ve kendinizi kullanılmış ve zarar görmüş hissediyorsunuz. Neden mücevher kutunuzu hâlâ dolduran bu hatıraları eritip kurtulmayasınız?” Bir kuyumcu, ücreti karşılığında, boşanmış kişilerin nişan ya da nikâh yüzüklerini eritmeleri için kendi alev lambasını kullanmalarına izin vermektedir. Kuyumcu, bu kişilerin bu küçük ziynetlerini daha sonra onlara başarısız evliliklerini hatırlatmayacak şekilde biçimlendirmektedir.

Günümüzde evlilik, tıpkı kullanılıp atılabilir tükenmez kalemlere, tabaklara, bebek bezlerine ve tıraş bıçaklarına benzediğinden, daha popüler görülmektedir. Bu konuda yaygınlaşan tutum, ‘bıktığınız zaman, atıp kurtulun’ olmaktadır.

Almanya’nın Münih şehrinde tanınmış bir yazar, psikolog ve terapist olan Lorenz Wachinger, “evlilik artık mevcut değildir” demiştir. Bu, bir abartma mı? Belki, fakat Wachinger’in neden böyle hissettiğini görebilmek zor değildir. Stuttgarter Zeitung gazetesine göre, Almanya’da her yıl yaklaşık 130.000 evlilik boşanma ile sonuçlanmaktadır. Fakat boşanma, kesinlikle sadece Almanya’ya özgü değildir.

Küresel Bir Olgu

Dünyanın her yanındaki birçok ülkede, benzer bir eğilim ortaya çıkmaktadır. Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri boşanma konusunda “dünya şampiyonu” olarak adlandırılabilir. Yıllık boşanma oranı 1.160.000’in üzerinde olup bu sayı evlilik sayısının hemen hemen yarısıdır. Diğer bir ifadeyle bu, her günün her dakikasında ikiden fazla boşanma demektir!

Geçmişteki durumlarla karşılaştırıldığında, bu sayılar bir boşanma patlamasına işaret etmektedir. Amerika Birleşik Devletlerinde, yüz yıl önce, her 18 evlilik için sadece 1 boşanma görülmekteydi. II. Dünya Savaşı sonrasındaki ani bir artış dışında, boşanma oranı 1960’lı yıllara kadar yavaş yavaş yükselmişti. Ondan sonra ise, sadece 25 yıl içinde, boşanma oranı üç misline fırladı.

1980’li yılların ortalarında, (güvenilir istatistiklerin bulunduğu en yakın tarih) dünyanın her yanındaki ülkeler, boşanma oranlarında aşağıdaki zirveleri yaşadılar: Sovyetler Birliği, yılda 940.000 boşanma; Japonya, 178.000; İngiltere, 159.000; Fransa, 107.000; Kanada, 61.000 ve Avustralya yılda 43.000 boşanma. Dinin ve kanunların boşanma oranlarını düşük tutmuş olduğu ülkelerde dahi, değişiklik rüzgârları esmektedir. Örneğin, Hong Kong’da halen her 17 evlilikte 1 boşanma olmaktadır; fakat oradaki boşanma oranı da 1981 ve 1987 yılları arasında iki misline çıkmıştır. India Today dergisi de, Hindistan orta sınıfı arasında boşanmanın bir namus lekesi olarak addedilme inancının zayıflamakta olduğuna dikkati çekmiştir. Sadece 10 yıl içinde, bir eyalette yüzde 100, diğer bir eyalette yüzde 328’e varan boşanma artışları karşısında, birçok Hint eyaletinde, bu durumla başa çıkmak amacıyla yeni mahkeme binaları yapılmıştır.

Elbette ki istatistikler, bu büyük sayıların arkasında yaşanan kalp kırıklığını belirtemez. Üzücüdür ki boşanma, hemen hemen hepimizi etkilemektedir, çünkü evlilik evrenseldir. Hepimiz muhtemelen ya evliyiz, ya evli ana babaların çocuklarıyız ya da yakınlarımız evli insanlardır. Bu nedenle boşanma henüz bize bir zarar vermediyse bile, bu tehdit yine de bizi endişelendirmelidir.

Bütün bu boşanmaların arkasındaki neden nedir? Cevabın bir kısmı siyasal değişiklikler olabilir. Birçok ülkede boşanmaya karşı devlet tarafından konulmuş duvarlar—ki bu duvarlar etkili dinsel gruplarca yıllarca desteklenmiştir—son yıllarda yıkılmıştır. Örneğin, 1980’li yıllarda Arjantin, boşanmaya izin vermeyen bir kanunun anayasaya aykırı olduğunu ilan etti. Benzer şekilde İspanya ve İtalya, kanunen boşanabilme imkânları sağladı. Fakat yasalardaki bu tür değişikliklerin ardından boşanma oranlarında her zaman bir sıçrama görülmemektedir.

Dolayısıyla bu küresel boşanma salgınının arkasında, hukuk sisteminin dışında, daha derin nedenler bulunmalıdır. Yazar Joseph Epstein, şunları yazarken bu hususa değiniyordu: “Boşanmış olmak, çok uzak olmayan bir geçmişte, bir kişinin karakterindeki eksikliğin kanunen tescil edilmesi olarak nitelenirdi. Fakat artık günümüzde bazı çevrelerde, başından bir boşanma geçmemiş olmak, başından bir boşanma geçmiş olmaktan daha az rastlanır bir durum olarak görülmektedir. Bu çevrelerde, tüm hayatını sadece bir evliliğin sınırları içinde geçirmiş olmak, hayal gücünde ve yaratıcılıktaki bir eksikliğin göstergesi olarak düşünülebilmektedir.”—Divorced in America.

Bir diğer deyişle, insanların evliliğe karşı olan temel tutumlarında değişiklikler olmuştur. Uzun yıllar boyunca kutsal olarak görülen bir kuruma gösterilen saygı ve hürmet, gittikçe zayıflamaktadır. Böylece tüm dünyada boşanma, daha kabul edilir olmaktadır. Neden? İnsanların, bir zamanlar ayıpladıkları bir şeyi şimdi kabul etmelerine neden olan şey nedir? Boşanma, o kadar da kötü bir şey olmayabilir mi?

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş