Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • g93 Nisan s. 3-4
  • İnsanlık Bir Yeni Dünyaya Özlem Duyuyor

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • İnsanlık Bir Yeni Dünyaya Özlem Duyuyor
  • Uyanış!—1993
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • Ne Tür Bir Yeni Dünya?
  • Kutsal Kitap Nükleer Savaş Hakkında Ne Der?
    Ek Konular
  • İnsanlar Kalıcı Bir Barış Ve Güvenlik Sağlayabilir Mi?
    Gerçek Barış Ve Güvenlik
  • Yeni Bir Dünya Bir Gün Gelecek mi?
    Uyanış!—1994
  • Kalıcı Barışı Kim Getirebilir?
    Uyanış!—1996
Daha Fazla
Uyanış!—1993
g93 Nisan s. 3-4

İnsanlık Bir Yeni Dünyaya Özlem Duyuyor

BİR yeni dünyaya duyulan özlem, hiçbir zaman bu kadar büyük olmamıştı. Geçtiğimiz seksen yıl boyunca yaşanan savaşlar, ayaklanmalar, açlıklar, bulaşıcı ve öldürücü hastalıklar, suçlar ve çevre kirlenmesi bir kâbus halini almıştır. İnsanlık, yeni bir barış dünyasına uyanmak istemektedir. İnsanlığın bu arzusuna karşılık olarak dünya liderleri, böyle bir dünyayı yaratmak üzerinde konuşmaya başlamıştır.

Bir yeni dünyanın ufuklarda olduğunu bildiren ünlü kişilerin konuşmalarını şüphesiz duymuş ya da okumuşsunuzdur. ABD Eski Başkanı George Bush, Eylül 1991’de yaptığı bir konuşmada şunları söylemiştir: “Tüm dünyada demokrasi perdelerinin açıldığını gördüğüm bu gecede, belki o yeni dünyaya her zamankinden daha yakınız.”

Dünya liderleri, bir yeni dünyanın yakın olduğuna kanıt olarak, Doğu Bloku ülkeleriyle Batı Bloku ülkeleri arasındaki Soğuk Savaşın bitmiş olmasına dikkat çekmektedirler. Gerçekten de, silahsızlanma programları uygulandıkça, dünya biraz daha rahat nefes alabilmektedir. Nükleer silahların azaltılması, birçok kimsede, barış ve güvenlik dolu bir yeni dünya ümidini güçlendirmektedir.

ABD Başkanlarından Müteveffa John F. Kennedy’nin döneminde Dışişleri Bakanlığında Müsteşarlık görevinde bulunmuş olan George McGhee, Nisan 1992’de şunları söylemiştir: “Şimdi, yeni güvenlik kavramlarına dayalı bir yeni dünya düzeninin planlarını yapma fırsatı—hatta zorunluluğu—doğmuştur. Başarılı bir yeni dünya düzeni için en umut verici dayanağımız, bence, uluslararası topluluğun bağlarını güçlendirmekte yatmaktadır.”

McGhee, Fransa’nın nükleer denemeleri 1992 yılı sonuna kadar askıya almasının “diğer nükleer güç sahiplerinin de aynını yapmaları için bir davet” olduğunu söylemiştir. McGhee, Rusların da “nükleer silah stoklarının azaltılması ve stratejik nükleer güçlerle yapılacak operasyonla ilgili bıçak sırtında duran hazırlıkların geriletilmesi konusundaki çaba ve inisiyatifleri”ne dikkat çekmiştir.

Ayrıca, dünya liderlerinin Temmuz 1991’de Londra’da yaptıkları toplantıda yedi lider, Körfez Savaşında yaşanan ülkeler koalisyonunun “uluslararası topluluğun ‛uluslararası barış ve güvenliği korumak ve anlaşmazlıkları çözmek’ konusunda birlikte hareket etme yeteneğini açıkça gösterdiğini” ifade etmişlerdir.

Ne Tür Bir Yeni Dünya?

Tüm bunlar cesaret verici görünmektedir. Fakat kendinize şu soruyu sorun: Milletler ne tür bir yeni dünya yaratmayı ümit ediyorlar? Bu, silahlardan arındırılmış, savaşların olmadığı bir yeni dünya mıdır?

McGhee şöyle cevap veriyor: “Amerika, gelecekteki olası bir birleşmiş askeri güce katkıda bulunabilecek ya da savaş kaçınılmaz olursa üstünlük sağlayabilecek kadar silah bulundurmaya devam etmelidir.” Böylece, dünya liderleri, tam bir silahsızlanmayı savunmamakta ya da McGhee’nin söylediği gibi “savaş kaçınılmaz olursa” askeri güç kullanımını olasılık dışı bırakmamaktadırlar. Hükümetlerin, savaşların olmadığı bir yeni dünya sözü vermeleri mümkün değildir. Gerçekçi olarak, böyle bir dünya yaratamayacaklarını bilmektedirler.

Örneğin, zaten var olan şu durumlara bir göz atın. New York Times gazetesinde bir köşe yazarı olan Anthony Lewis, 17 Mayıs 1992 tarihli “Yeni Dünya Düzeni” başlıklı makalesinde şunları yazmıştı: “Televizyonda Bosna-Hersek’in Saraybosna şehrine düşmekte olan top mermileri ve korkudan bir araya yığılmış sivil halkla ilgili görüntüleri gördüğümde, uygarlığın, Rotterdam şehrine Nazi bombalarının atılmasından bu yana, hiç ilerlememiş olduğunu düşündüm. Çok az yeni bir dünya düzeni.”

Aslında, tatmin edici bir yeni dünya yaratmak için, savaşların sona erdirilmesinin yanı sıra, çözümü gereken birçok başka sorun da vardır. Yeryüzünün havasını, toprağını ve denizlerini ağır ağır tahrip eden sinsi kirlenmeyi, milyonlarca insanın mallarını ve sağlıklarını çalan güçlü suç şebekelerini ve uyuşturucu kartellerini, verimli toprakların erozyonuna ve sonunda mahsulü yok eden sellere neden olan yağmur ormanlarının anlamsızca tahrip edilmesini düşünün.

Bunlara ek olarak, kalp rahatsızlıkları, kanser, AIDS, lösemi ve şeker hastalığı gibi, tedavi yöntemlerinin bulunmasını bekleyen korkunç fiziksel dertler de vardır. Ya yoksulluk, evsizlik, gıda ve su yokluğu, yetersiz beslenme, okuma-yazma bilmeme ve ozon tabakasının delinmesi gibi sorunlara ne demeli? Aslında liste uzadıkça uzamaktadır. Bu kritik sorunlar, herbiri kurulu durumda olan bir saatli bomba yığını gibidir. İnsanlığın yok olmasına neden olabilecek bir dizi zincirleme reaksiyonla patlamadan önce, bu bombalar şimdi etkisiz hale getirilmelidir. İnsanlık acaba bunu başarabilecek bir yeni dünyayı zamanında kurabilecek midir?

Yıllar boyunca birçok kuruluş ve konferans, dünyanın sorunlarına çare bulabilmek amacıyla çok çalışmıştır. Buna rağmen sorunlar tırmanmakla kalmamış, fakat yeni daha karmaşık sorunlar ortaya çıkmıştır. İnsanlığın bu sorunları çözmekteki başarısızlığı, özlemini duyduğu barış ve güvenlik dolu bir yeni dünyanın gerçekleşmesinin mümkün olmadığı anlamına mı gelmektedir? Bu soruya güvenle hayır diye cevap verebiliriz! Lütfen, niçin böyle söylediğimize dikkat edin.

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş