Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • g93 Temmuz s. 12-14
  • Ben Kilo Verebildiysem, Herkes Verebilir!

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Ben Kilo Verebildiysem, Herkes Verebilir!
  • Uyanış!—1993
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • Kilo Vermek Kafada Başlıyor
  • Rejim Düşmanlarını Tanımak!
  • Dağ Gibi Görüneni Aşmak
  • Gizli Silahlar
  • Bitmeyen Bir Savaş
  • Nasıl Kilo Verebilirim?
    Gençler Soruyor
  • Şişmanlık ve Sağlık
    Uyanış!—1998
  • Şişmanlıkla Savaşmak—Harcanan Çabaya Değer mi?
    Uyanış!—2004
  • Şişmanlığın Çaresi Nedir?
    Uyanış!—2004
Daha Fazla
Uyanış!—1993
g93 Temmuz s. 12-14

Ben Kilo Verebildiysem, Herkes Verebilir!

BANYODAKİ tartıdan nefret ediyor musunuz? Ben nefret ederdim. Göstergenin yeni bir zirveye—neredeyse 110 kiloya—ulaştığını dehşetle görmek zorunda kaldığım günü hatırlıyorum. ‛Dünya ağır sıklet boks şampiyonundan ve birçok profesyonel Amerikan futbolcusundan daha kiloluyum’ diye düşündüm. ‛Bu, gülünç olmaktan daha da beter. Artık tehlikeli olmaya başlıyor!’

Belki benim gibi bazı kişileri tanırsınız: Gençliklerinde spor yapmış, şimdi büroda çalışan ve artık uzun gazete okuma fasılları arasında ancak arada sırada hareket eden orta yaştaki erkekleri. Tansiyonları en üst sınırda, kolesterol düzeyleri “biraz” fazla, 20 kilo fazlaları olduğu halde hâlâ sorunun o kadar da ciddi olmadığını düşünenleri.

Fakat sorun gerçekten ciddidir. Her gün benim durumumdaki insanlar enfarktüsten ölüyor—ve enfarktüs geçirenler çoktur. Artan her kilonun tehlikeleri hakkında istatistikler verebilirdim, fakat sorun istatistikler değil. Açık söylemek gerekirse, sorun dul kadınlar ve yetimler. Sorun, benim iki küçük kızım gibi birçok çocuğun babasız büyüme durumuyla karşı karşıya olması.

Babalar bunu bir düşünsünler!

Nihayet kilo vermeye karar verdiğimde, Ocak 1990 tarihli “Bilimsel Seri”nin 33. nolu kitabının “Kilo Vermek Kaybedilecek Bir Savaş Mıdır?” dizisinin yağlara karşı olan savaşı “Kazanmak İçin Dört Yöntem” başlıklı makalesindeki mükemmel bilgiler aklıma geldi. Söz konusu dört yöntem şunlardır: (1) Doğru zaman, (2) doğru miktar, (3) doğru egzersizle birlikte (4) doğru yiyecek.

Bu öğütler işe yarıyor. Ben böylece 30 kilo verdim, ve siz de bu şekilde kilo verebilirsiniz. Bunu yaparken, öğrendiğim şeylerin size de yardımcı olabileceğine inanıyorum.

Kilo Vermek Kafada Başlıyor

Biz kilolu olanların çoğu şimdiye dek yavaş yavaş her yıl birkaç kilo aldık. Bu genellikle otuz yaşlarında başlar. Ara sıra bir rejim uygulayıp birkaç kilo veriyoruz, ancak bunları faiziyle birlikte geri alıyoruz. Ben de bunları yaşadım ve bu durum beni acizliğin sonradan öğrenilmiş bir türüne ‛zaten olmuyor, niye deneyeyim?’ duygusuna yöneltti.

Bu edinilmiş zavallılık kısırdöngüsünü kırmak için, rejim göbekte değil, kafada başlamalı, yani yemeğe karşı olan tutum değişmeli. Bu kendinize karşı acımasızca dürüst olmanızı gerektirebilir; fakat bu dürüstlük olmazsa, rejim başından başarısızlığa mahkûmdur.

Bana gelince, bir hafta boyunca neler yiyip içtiğimi tam olarak kaydettiğimde çok şaşırdım. Sadece hafif yemekler yediğim halde, akşamki sürekli atıştırmalar ve lokmalar gün boyunca gösterdiğim özdenetimi faydasız hale getirdi. Akşam yemeğinden sonra tükettiğim peynir, kuru yemiş, fıstık ezmesi ve bisküvilerin kalorilerini topladığımda şaşakaldım. Daha da kötüsü, bu lokmalar korkunç miktarda yağ ve şeker içeriyordu. Benim için akşam atıştırmalarını kesmeden hiçbir rejim başarılı olmayacaktı. Bu durum size yabancı gelmiyor, değil mi?

Farkına vardığım başka acı bir gerçek, yemek listemden bütün alkollü içkileri silmeden kilo veremeyeceğim ve daha sonra ulaştığım kiloyu muhafaza edemeyeceğim idi. Alkol sadece çok kalorili ve kolayca yağa çevrilebilir olmakla kalmaz; akşam içtiğim bir kadeh şarap bile özdenetimimin ve artık atıştırmamak üzere gösterdiğim kararlılığın zayıflaması için yeterlidir. Bir kadeh şarap sadece bir kadeh şarap değildir. Benim için bu aynı zamanda altı bisküvi ve bir tas kuru yemiş demektir! Bitkisel çayların şarabın yerini tam olarak tutabildiğini keşfettim. İdeal kiloma ulaştıktan sonra bile öncekinden daha az alkol alıyorum.

Kendime uyguladığım bu dürüst değerlendirmeler, kilo verme süresince yol gösterici iki kuralın değeri konusunda beni ikna etti:

1. Akşamleyin atıştırmayın

2. Alkollü içkiler içmeyin

Rejim Düşmanlarını Tanımak!

Fransızların bir deyimi var. En mangeant, l’appetit vıént, yani iştah yemek yedikçe açılır. Birçoğumuz için bu gerçekten böyledir. Belki iştahımız fazla yokken en sevdiğimiz yemeğin bulunduğu bir sofraya oturuyoruz, fakat yemeğe başlar başlamaz içimizde bir şalter atıyor ve birden çok acıkmış gibi yiyoruz. Her şey bitene kadar veya dördüncü porsiyondan sonra işkence altında bulunan midemiz inleyerek merhamet dileyene kadar kendimizi tıka basa dolduruyoruz. Acaba niye böyle?

Benim durumumda sorun ekmek, özellikle evde pişirilen ekmekti. Leziz ekmek pişirmesini bilen sabırlı karım bir müddet ekmek pişirmeyi bırakmak zorundaydı. En güçlü özdenetimin bile bir sınırı var! Sizin için sorun çikolata veya başka bir şey olabilir. Önemli olan, düşmanı tanımaktır. Yemekte sizi iştahlandıran bütün şeylerin bir listesini yapın ve sonra bunlardan uzak durun. Bunların dışında o kadar çeşitli şeyler var ki. Salataların ve pişirilmiş sebzelerin lezzetli olduklarını ve beni daha fazla iştahlandırmadan doyurduklarını fark ettim.

Dağ Gibi Görüneni Aşmak

Yoyo rejimleri—yani kilo vermek, ancak sonra geri almak—safdil insanlara göredir ve sadece Batı endüstri ülkelerinin çoğunda kolayca pazarlanabilen rejim destekleyici ilaçların üreticilerine yarıyor. Yeterince yoyo rejimi yaptıktan sonra bu sefer farklı bir yöntem izlemeye kararlıydım. Fakat nasıl?

Başkalarının yardımını istemekten çekinmeyin. Örneğin, aile doktorunuzla görüşün. Ayrıca kilolar her hafta giderek kayboldukça sizi övenleri bulun. Bu, rejim uygulayan bir arkadaş, bir aile üyesi veya iyi tanınmış bir zayıflama kliniğinin elemanı olabilir. İşbirliği ve destek daha önce gayretlerinizin başarısızlığa uğradığı noktayı veya dağ gibi görüneni aşmanıza yardımcı olur. O zaman kendinizi daha iyi hissedeceksiniz ve başkaları da size daha iyi göründüğünüz için iltifat edecekler. Bundan sonra psikolojik faktörler artık aleyhinize değil lehinize olacaktır.

Dağ gibi görüneni aşmanın başka bir anahtarı ise, size açlık veya bir şeyden mahrum kalma duygusunu vermeyen makul bir rejim uygulamaktır. Öğrendiğim gibi, rejim konusundaki en iyi öğüt Ocak 1990 tarihli “Bilimsel Seri”nin doğru yiyecek hakkında söylediklerinin sadece biraz daha ayrıntılı bir versiyonuydu. Diyetim kahvaltıda yağ oranı düşük buğday ezmesi veya bir diyet pidesi ve yarım greyfurt, öğle yemeğinde diyet soslu bol salata ve —ekmek veya tatlı vs. olmadan— akşam yemeğinde sadece buharla pişirilmiş sebze ve yağsız etten ibaretti. Günde 1200-1500 kalorilik rejim serttir, fakat acımasız değildir. Gündüz bir elma yiyebilirim; açlık duygusunun bir türlü bastırılamadığı ender anları son derece başarılı şekilde atlatabilmenin sırrı ise, sizin de bilmeniz gereken gizli silahları kullanmamdır.

Gizli Silahlar

Bu başarının sırrı nedir? Yararlı, hemen hemen anında doyuran, bir tek kalori bile içermeyen, ucuz bir şeydir! Su. Günde 6-8 bardak suyun rejimin başarısına nasıl katkıda bulunduğunu görmek hayret vericidir. Vücut bir bardak suyun midedeki iğneleyici hissin giderilmesine kesin cevabınız olduğunu öğrenince, bu his gidecektir. Başka her şeyden ziyade su, hayatım boyunca edindiğim akşamları atıştırma alışkanlığımdan kopmama yardım etti.

Vücut ağırlığının kalıcı kontrolü için başka bir gizli silah ise, düzenli yapılan egzersizlerdir. Tabii ki, herkes egzersizlerin kilo vermekte yardımcı olduğunu duymuştur. O halde sır olan nedir? Bu durumda kendinizi daha iyi hissettiğiniz ve daha iyi göründüğünüz zaman aldığınız teşviktir. Bu ödül mahrum kaldığınız bazı yemeklere fazlasıyla bedeldir. Bu, rejime devam etmenize ve siz kuru üzüm yerken etrafınızdakiler çikolata yediğinde onlara imrenmemenize yardımcıdır.

Rejim ve egzersiz birbirini mükemmel bir şekilde tamamlar. Kilo vermek hastalıklı gibi görünmek anlamına gelmez. Düzenli egzersiz yapmak yüze sağlıklı bir renk verir ve kasları güçlendirir. Evet, kaslarımın çalıştırılmış hali başkalarında gerçekte verdiğimden daha fazla kilo verdiğim izlenimini bıraktı! Benim için uygun olan, tenis gibi birden fazla kişiyle oynanan spor türlerinin ve halter çalışmak gibi tek başımayken her zaman yapabileceğim bireysel spor türlerinin bir karışımıydı. Egzersizler rejimin daha başarılı görünmesini sağladığı gibi, rejim de on yıl boyunca yağların altında saklı olan kasları ortaya çıkarmakla egzersizlerin daha etkili görünmesini temin etti. Kilom 110 kilodan 80 kiloya düştüğünde, bana ayak uydurup uyduramayacaklarını görmek için yöredeki bazı sağlıklı gençlerle spor çalışmaları yaptım!

Benim gibi uzun zamandan beri fazla kilolu olan birisi belki her sabah kalktığında bile kendini ağır ve güçsüz hissetmeye, bütün gün boyunca ağır ağır hareket etmeye ve sonunda akşam koltukta uykuya dalmaya alışmıştır. Sürekli 25-30 kilo fazla taşımak hayat boyunca zincirle bir gülleye bağlı olarak yaşamaya benzer! Sabahları yataktan çevikçe fırlayıp gün boyunca enerji dolu olduğum günler gerçekten hatırlayamayacağım kadar geride kalmıştı. Şimdi bunu yeniden öğrendim.

Bitmeyen Bir Savaş

Arzu edilen kiloya ulaşmak, uzun bir mücadelenin sonunda kazanılan zafere benziyor. Fakat ilk çatışma zaferle sonuçlandıysa da, esas savaş daha yeni başlamıştır. Orta yaşta ve oturarak çalışmak durumunda olan bizler, büyük zahmetle verdiğimiz kiloları geri almamak için her zaman dikkat etmek zorunda olacağız. Rejimi hayat boyunca süren bir proje olarak görmek bunun püf noktasıdır. Rejim belki kilo verme yerine ulaşılan kiloyu muhafaza etmeye ayarlanabilir, fakat hiçbir zaman bitmez. Eğer eski yemek alışkanlıklarınıza dönerseniz, kilolarınız da geri döner.

Hedeflediğiniz kiloya ulaştığınızda niye bazı yeni giysiler alarak bunu kutlamayasınız? Eski giysilerinizi atmayı düşünebilirsiniz. Eğer bu eski şeyleri “ne olur, ne olmaz” diye saklarsanız, başarısızlığı önceden planladınız demektir. Fazla bol olmayan giysiler giyin; onlar size geri gelen istenmeyen santimetreleri hemen fark ettirir. Kilonuzu korumak için uyguladığınız rejim kilo verdiğiniz zamankinden daha renkli ve çeşitli ise de, yine de bol şekerli ve yağlı gıdalardan uzak durun. Düzenli olarak egzersiz yapmayı da ihmal etmeyin. Bu kendinizi iyi hissetmenizin bir anahtarıdır.

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş