Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • g95 Ekim s. 16-19
  • Yirmi Birinci Yüzyıla Doğru Hintli Kadınlar

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Yirmi Birinci Yüzyıla Doğru Hintli Kadınlar
  • Uyanış!—1995
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • İş Piyasasında Yeni Fırsatlar
  • Evlilik Alanında Değişiklikler
  • Kız Çocukları Daha Fazla İlgi Görüyor
  • Köy ve Şehir Farklılığı
  • Yirmi Birinci Yüzyıla Doğru!
  • Yaratıcımızın Gözünde Saygın ve Değerli
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2012
  • “Rabde Canla Başla Çalışan Kadınlar”
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1991
  • Gelecekte Kadınları Neler Bekliyor?
    Uyanış!—1998
  • Kadının Yaratıcımızın Gözündeki Yeri
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2012
Daha Fazla
Uyanış!—1995
g95 Ekim s. 16-19

Yirmi Birinci Yüzyıla Doğru Hintli Kadınlar

Kimi uzun, kimi kısa. Kimi zayıf, kimi toplu. Kimi neşeli, kimi de somurtkan. Kimi aşırı zengin, kimi ekmeğe muhtaç durumda. Kimi yüksek öğrenim görmüş kimi tümüyle cahil. Bunlar kimdir? Hintli kadınlar. Nereye yönelmişler? Yirmi birinci yüzyıla doğru.

HİNDİSTAN’da yaşamayan insanlar, Hintli kadın denince genelde kibar, güzel, gizemli, zarif birini hayal ederler. Birçok erkek, Hintli kadınların Batı’daki bağımsız hemcinslerinin tersine, itaatli olmaya, kocalarını memnun etmeye ve iyi bir ev kadını olmaya daha fazla istekli olduklarını düşündüğünden, eş aramak için Hindistan’a gelir. Yine de, çeşitli etnik, dinsel ve toplumsal geçmişlerin birbirine karışıp kaynaştığı böylesine büyük bir yerde tipik bir Hintli kadından söz etmek yanıltıcı olur. Bu büyüleyici ülkede her gruptan kadın yaşamaktadır.

Hindistan’ın tarihi, güzellikle ya da zorla birbiriyle kaynaşmış birçok kültürün oluşturduğu tarihlerden biridir. Hindistan’ın ilk sakinleri olan Dravid’lerin nereden geldikleri konusunda birçok tahmin yürütülüyor. Kökleri, özellikle Girit ile bağlantısı olan güney Akdenizlilerle Avustralyalıların bir karışımı gibi görünüyor. Ariler ve Persler kuzeybatıdan, Moğollar da kuzeydoğudan Hindistan’a ilerlemeye başladıklarında, Dravid’ler güneye çekildiler. Böylece göz ve saç renkleri koyu olmakla birlikte uzun boylu ve açık tenli olan kuzeyli kadınlara karşılık güneyli Hintli kadınların neden genelde daha narin yapılı ve koyu tenli olduklarını anlıyoruz. Kuzeydoğu’daki halkta çoğu kez doğuya ait özellikler görülür.

Hindistan’da kadının yerinin belirlenmesinde din temel bir rol oynamıştır. Modern Hindistan laik bir devlet olduğundan, kadınların ilerlemesini durduran her tür geleneksel görüşün değiştirilmesi için büyük çaba göstermektedir. Yalnız zengin ya da nüfuzlu kadınların değil, herkesin eğitim olanaklarının artırılması için büyük adımlar atılmaktadır. Okuma-yazma sınıfları, köylerde meslek kursları, kızlar için açılan ücretsiz okullar Hintli kadının çehresini değiştiriyor.

Hükümetin 22 Haziran 1994’te Maharaştra eyaletinde kadın politikasına ilişkin yaptığı açıklamayla, ileri doğru dev bir adım atıldı. Hindistan’ın başkan yardımcısı K. R. Narayanan tarafından “tarihsel” ve “devrimci” olarak nitelenen bu program, kadınların ortak mülkiyet hakkı, velayet hakkı, konut hakları ve iş alanında fırsat eşitliği gibi temel sorunlarını ele alıyor.

Gittikçe daha çok kadının, yaşamını ev hayatıyla kısıtlamayıp, kolejlerde okuması ve iş piyasasına girmesiyle değişen ahlaksal ortam hakkında sorular doğuyor. Uyuşturucu kullanımı ve kolejlerdeki ahlaksal çöküş hakkında raporlar geliyor. Medya, bazı genç Hintli kadınların geçirdiği değişimde büyük bir rol oynuyor. Bugünkü Hint filimleri 30 yıl öncekilerle karşılaştırıldığında, birçokları, Hintli kadın imajının büyük ölçüde değiştiğini düşünüyor. Bir Hintli kadın şu yorumu yaptı: “Benim okul çağımdaki uslu, nazik, fedakâr film kahramanının yerini, mutsuz olduğunda kocasını ve kocasının ailesini bırakıp giden, hakları ve özgürlükleri için savaşan modern genç kız aldı.”

Fakat başka birçok ülkeyle karşılaştırıldığında davranış ve giyim konusunda Hindistan genel olarak hâlâ ölçülüdür. Güzel, yaygın bir giysi olan sari vücudun büyük bir kısmını mütevazı şekilde örter. Şalvar-kamiz denen, pijama benzeri pantolonun üstüne giyilen bol giysi, özellikle kuzeydeki genç kadınlar arasında çok tutuluyor. En fazla Bombay, Goa, Kalküta’da görülen Batı tarzı kıyafetler ise genellikle mütevazı bir stil ve uzunluktadır.

İş Piyasasında Yeni Fırsatlar

Yirmi birinci yüzyıla doğru ilerlerken Hintli kadın için hangi iş olanakları bulunmaktadır? Hindistan nüfusunun büyük bir kesimi köylerde yaşar ve tarımla uğraşır. Milyonlarca kişi tarlada çalışır. Kadın, çiftçilikle ilgili her tür işi yaparak erkekle omuz omuza çalışır. Aynı zamanda uzaktaki nehir ve kaynaklardan su taşır ve büyük emek harcayarak yakacak odun toplar. Çalışırken bebeğini ya belinde taşır ya da ağaca kurulmuş hamaklara yatırır.

Yirminci yüzyılın başından bu yana Hindistan’ın kırsal bölgelerindeki aileler iş aramak için kentlere akın ediyorlar. Kadınlar tekstil fabrika ve atölyelerinde çalışıyorlar. Buna rağmen, endüstrideki modernleşme erkeklerden çok kadınları etkilemiştir. Kadınlar, erkekler gibi, makina kullanımı konusunda eğitilmediler. Bu, kadınlara birçok zorluklar getirdi. Çalışma olanakları inşaat alanlarında malzeme taşımayla, ağır torbalar yüklenmiş el arabaları çekmeyle, kullanılmış elbise satmayla ya da düşük ücretli başka işlerle kısıtlandı.

Sosyal reformcular, yaşamda kadına düşen payı değiştirmek üzere çaba gösterdiler. Amacı, eğitimsiz kadın işçilere, çalışma güçlerini korumak için sağlıklarına özen göstermeyi öğretmek, ahlak dışı işlerin tuzağına düşmemeleri için yeterli derecede okuma ve yazma öğretmek, iş becerilerini artırmak ve vicdansızca tefecilik yapanların yüksek faiz tuzağından kaçabilmeleri için kendi sermayelerini biriktirebilmelerini sağlamak üzere tasarruf etmeyi öğretmek olan SEWA (İş Sahibi Kadınlar Birliği) gibi örgütlenmeler ortaya çıktı. Feminizmin sosyal amaçla kullanılması konusunda bir soru yöneltildiğinde, tanınmış sosyolog Zarina Bhatti şunu söyledi: “Hindistan’da feminizmin anlamı, kadınların sorunlarına kulak vermek, onları örgütlemek, onlara teknik eğitimin yanı sıra, sağlık ve beslenme konusunda bilgi vermeye çalışmaktır.”

Aynı zamanda, daha yüksek bir toplumsal düzeye ait sayılan eğitimli, zengin ve orta sınıf ailelerden kadınların durumu hakkındaki görüşler de değişmektedir. Şu anda her iki sınıftan kadınlara, yalnız eğitim ve tıp alanında değil, her tür etkinlikte rastlanabilir. Onlar pilot, model, hostes ve polis olarak kariyer yapıyorlar ve en yüksek yönetim konumlarına yükseldikleri bile görülüyor. Hindistan yıllar boyunca dünyanın en kalabalık demokrasisinde seçilen kadın bir başbakana sahipti. Hintli kadınlar orduda görev alıyor, avukat, başyargıç olabiliyorlar; binlercesi de küçük işletmeler kurarak iş hayatına atılıyorlar.

Evlilik Alanında Değişiklikler

Bağımsız çalışma eğiliminin yanında çağdaş Hintli kadın acaba evlilik hakkında neler hissediyor? On dokuzuncu ve yirminci yüzyıllar beraberinde evli Hintli kadına büyük değişiklikler getirdi. Dul bir kadının gönüllü olarak kendisini ölen kocasıyla beraber bir odun yığını üzerinde yaktırdığı Sati denen eski gelenek, İngiliz yönetiminde iptal edildi. Çocuk yaştaki evlilikler yasalarca kaldırıldı; bugün 18 yaşının altında bir kız kanunen evlenememektedir. Kızın ailesinden çeyiz talep etmek aynı şekilde kanunlarla yasaklandı, fakat bu zararlı uygulama hâlâ varlığını sürdürüyor. Binlerce genç gelin, ya aileleri tatminkâr bir çeyiz sağlayamadığından ya da ikinci bir evlilikten daha fazla para elde edilebileceğinden, bir yolla katledildi.

Çeyiz cinayetlerinin ardında yatan nedenler yavaş yavaş ele alınmaya başlanıyor. Geleneğe göre, Hintli bir genç kız evlendiğinde kocasına, onun ana-babasının evine gider ve ölene kadar orada kalırdı. Kendi ana-babası şartlar ne olursa olsun onu bir daha eve geri almazdı. Resmi bir eğitimden yoksun olduğundan çoğu kadın, koca evini terk edip geçimini sağlanmak üzere çalışamazdı. Böylece genç kadınlara, türlü türlü işkenceler edilir ve ölüm tehdidiyle gözdağı verilirdi; eğer ana-babaları açgözlü erkek tarafını tatmin edecek daha çok para ve mal sağlayamazlarsa, gelinler, genellikle fırının patlaması ya da sarinin ince kumaşının ateş alması olarak planlanmış ölümcül bir kaza şeklindeki kaçınılmaz sonlarını sessizce beklerlerdi.

Şimdi yasalar, kadın polis birimleri, kadın mahkemeleri ve kadın dayanışma kurumları bir kadının hayatının tehlikede olduğunu hissettiğinde gidip başvurabileceği yerler sağlıyorlar. Daha fazla öğrenim ve iş olanaklarının açılmasıyla bazı kadınlar, ya hiç evlenmemeye ya da ancak kariyer yaptıktan sonra evlenmeye karar veriyor. Sözün kısası, sık sık acımasız bir hâkimiyetle sonuçlanan erkeğe bağımlılıkları artık çok fazla değil.

Kız Çocukları Daha Fazla İlgi Görüyor

Kadınları etkileyen ve ancak 21. yüzyıla doğru değişmeye başlayan başka bir sorun da, erkek çocuğa duyulan aşırı arzudur. Bu düşünce eski dinsel öğretilerden kaynaklanıp ekonomik nedenlerle de birleşerek sık sık kız bebeklerin öldürülmesine ve erkek çocuklara göre çok daha az gıda, eğitim ve bakım sağlanarak kötü muamele görmelerine neden olmuştur.

Bebeğin cinsiyetini saptamak için son zamanlarda yaygın olarak kullanılan amniyosentez çoğu kez kız bebeklerin kürtajla alınmasıyla sonuçlanıyor. Bu yöntem yasalarca denetim altına alınmış olmasına karşın hâlâ eskisi gibi yaygın şekilde uygulanıyor. Erkek çocuğu tercih eden görüşün değiştirilmesi için ciddi çabalar harcanıyor.

İnsan ürünü olan felsefeler kadını birçok yönden aşağılamıştır. Dullara yapılan davranışlar bunun bir örneğidir. Eski zamanlarda Hindistan’da dulların yeniden evlenmeleri olumlu karşılanırdı. Fakat 6. yüzyıldan sonra kanunkoyucular buna karşı çıktı ve dulların yaşam şartları acınacak hale geldi. Yeniden evlenmeleri reddedilerek, çoğu kez ölen kocanın mal varlığına akrabalar tarafından el konulup dul kalan kişiye lanetliymiş gibi davranıldığından, birçok dul kadın aşağılanma ve hakaret dolu bir yaşam yerine, ölen kocasıyla birlikte aynı odun yığınında yanarak yaşamına son vermeyi yeğledi.

Reformcular 19. yüzyılın sonundan itibaren böyle kadınların yükünü hafifletmeye çalıştılar, fakat çok derinlere yerleşmiş olan duygular kolay kolay yok edilemiyor. Birçok toplulukta dulları, bazen çok genç yaşta, yaşlı kocalarının ölümüyle dul kalan kadınları bekleyen yaşam birçok mutsuzluklarla doludur. Kalkınma Araştırmaları Kurumu’ndan (Institute of Development Studies) Dr. Saharada Jain şöyle diyor: “Dul kadın travmasının başlıca nedeni, kadınların bütün ruhsal yapılarının kocanın kimliği üzerine kurulmuş ve ona bağlı olmasıdır.” Dul kadınların 21. yüzyıla onurlu şekilde girmelerine yardım etmek için çok çaba harcanıyor.

Köy ve Şehir Farklılığı

Şehirli kadınla köylü kadın arasında büyük farklar var. Köylü kadınların yüzde 25’inin okuma yazma bildiği tahmin ediliyor; şehirlerde ise çok daha büyük bir yüzde okullardan ve kolejlerden yararlanmaktadır. Sosyal hizmet görevlileri, köy kadınına yardım edebilmek için okuma yazma kursları, sağlık eğitimi ve meslek edinme programları düzenliyorlar. Bazı eyaletlerin hükümetleri, kamu sektöründe, kooperatiflerde ve yerel hükümetlerdeki açık kadroların yüzde 30’unu kadınlara bırakıyorlar. Kadın hareketleri, Hindistan’daki milyonlarca kişinin acısını ve sefaletini hafifletmeye çalışıyor. Onlar bir dereceye kadar başarılı oldular. O halde, Hintli kadının geleceği hakkında neler söyleyebiliriz?

Yirmi Birinci Yüzyıla Doğru!

Yirmi Birinci yüzyıla doğru ilerlerken Hintli kadının rolü değişiyor mu? Evet, üstelik hızlı bir şekilde. Buna rağmen, Hintli kadınlar dünya çapındaki hemcinsleriyle benzer durumlarla karşı karşıyadırlar. İlerlemelerin yanı sıra gerilemeler de oluyor. Umut olduğu gibi, umutsuzluk da var. Bir yanda güzel evler, lüks hayat var, öte yanda gecekondular, ezici yoksulluk, kemiren açlık var. Milyonlarca kişi için, kıt kanaat geçinmenin ötesine geçmek olanaksızdır. Diğerleri ise her türlü dünya nimetine sahip gibidir. Hindistan’daki çoğu kadın için gelecek belli değil; bazı düşleri varsa da, kuşkuları da var.

Bununla birlikte, gelecek özellikle İsa Mesih vasıtasıyla Yehova’nın Gökteki Krallığının yönetimi altında yeryüzündeki cennette yaşama ümidine sahip olanlar için vaatlerle apaydınlıktır. (Vahiy 21:1, 4, 5) Bu kimseler kadınların yaşamdan tam zevk alacakları bir 21. yüzyıla güvenle bakıyorlar.

[Sayfa 16’daki resim]

İnşaat yerine tuğla taşımak

[Sayfa 17’deki resim]

Evin gereksinimi için su taşımak

[Sayfa 18’deki resim]

Erkeklerle bir konferansta

[Sayfa 18’deki resim]

Bilgisayar operatörü

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş