Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • g95 Ekim s. 10-12
  • AIDS’in Salgın Olduğu Yerler

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • AIDS’in Salgın Olduğu Yerler
  • Uyanış!—1995
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • En Kötü Darbeleri Yiyenler
  • “Çağımızın En Büyük Sağlık Sorunu”
  • AIDS’in Toplumsal Etkisi
  • Neler Yapılıyor?
  • Çözüm
  • AIDS Hastalarına Yardım Etmek
    Uyanış!—1994
  • AIDS—Çocuklar Üzerindeki Feci Bedeli
    Uyanış!—1992
  • AIDS—Ana-babalar ve Çocukların Bilmeleri Gerekenler
    Uyanış!—1992
  • Kimler Tehlikede?
    Uyanış!—1987 (Bilimsel Seri 21-24)
Daha Fazla
Uyanış!—1995
g95 Ekim s. 10-12

AIDS’in Salgın Olduğu Yerler

AIDS, on beş yıldan daha kısa bir süre içinde, gölgesini yerkürenin her kıtasına saldı. Bu biyolojik bomba, şiddetli bir patlamayla sadece birkaç yıl içinde salgın boyutlarına varan bir yayılma göstermiştir. WHO (Dünya Sağlık Örgütü) hastalığın dünya çapında her gün 5.000 kişiye bulaştığını tahmin etmektedir. Bu, dakikada üç kişiden fazladır! En çok etkilenen ülkeler, gelişmekte olan dünya denen yoksul ülkeler olmuştur. WHO’nun tahminine göre, 2000 yılına kadar bütün HIV enfeksiyonlarının yüzde 90’ı, en sonunda da tüm AIDS vakalarının yüzde 90’ı bu ülkelerde oluşacak.

En Kötü Darbeleri Yiyenler

Kocası aniden hastalandığında Rose 27 yaşında, evli ve üç çocuk annesiydi. Kocası birkaç ay sonra öldü. O aşamada ölüm nedeni kesin olarak bilinmiyordu. Doktorlar tüberküloz teşhisi koydular. Akrabalar kendisine büyü yapılmış olduğunu söylediler. Kocasının akrabaları Rose’un mülküne el koymaya başladılar. Kendisi dışarıdayken çocuklarını zorla alıp götürdüler. Rose köyüne dönmek zorunda kaldı. İki yıl sonra kendisinde kusma ve ishal nöbetleri başgösterdi. O zaman kocasının AIDS’ten öldüğünü ve hastalığın kendisine de bulaştığını fark etti. Rose üç yıl sonra, 32 yaşında öldü.

Bu tür üzücü öyküler şimdi olağan hale gelmiştir. Bazı bölgelerde tüm aileler, hatta köyler yok olmuştur.

“Çağımızın En Büyük Sağlık Sorunu”

Gelişmekte olan ülkelerdeki hükümetlerin sorunla başa çıkma çabaları konusunda eli kolu bağlı kalıyor. Mali kaynak yetersizliğinden, ayrıca öncelik verilmesi gereken başka acil ve masraflı durumların bulunması nedeniyle, AIDS bardağı taşıran son damla durumundadır. Küresel boyuttaki ekonomik durgunluk, gıda yetersizliği, doğal afetler, savaşlar, kültürel uygulamalar ve batıl inançlar sorunu daha da büyütüyor. AIDS hastalarına sağlanan, sık görülen enfeksiyonlar için gerekli donatımı ve ilaçları da içeren özel bakım oldukça pahalıdır. Büyük hastanelerden birçoğunda şimdi aşırı yığılma, bakımsızlık ve personel eksikliği sorunları yaşanıyor. Şimdi AIDS hastalarının çoğu sayıları sürekli artan başka muhtaç hastalara yer açmak amacıyla, ölümü beklemek üzere eve gönderiliyor. AIDS’le bağlantılı olarak, tüberküloz gibi ikincil enfeksiyonlardaki artış ürkütücü boyutlardadır. Bazı ülkelerin bildirdiği gibi, tüberküloz ölümleri son üç yıl içinde ikiye katlandı; hastanelerdeki AIDS’li hastaların yüzde 80’i tüberkülozdur.

AIDS’in Toplumsal Etkisi

AIDS salgını sadece sağlık hizmeti sistemini değil, ekonominin ve toplumun diğer tüm alanlarını da etkiliyor. Hastalanan kişilerin yaklaşık yüzde 80’i toplumda en verimli yaş grubunu oluşturan 16 ila 40 yaşlarındaki kişilerdir. Bir aileyi geçindirmek için çalışanların çoğu bu yaş grubundadır. Ailelerin çoğu onlara bağlıdır, fakat onlar hastalanıp sonuçta ölünce, çok genç ve yaşlı olanlar desteksiz kalıyor. Afrika toplumlarında bir çocuğun ana-babası ölünce, geleneksel olarak çocuk sülalece evlat edinilip benimsenir. Ancak bugün, ana-babalar öldüğünde, büyükanne ve büyükbaba veya hayatta kalan başka akrabalar ya zaten çok yaşlıdır veya kendi çocuklarına bakmaktan kaynaklanan yükleri zaten fazlasıyla ağırdır. Bu durum bir öksüz krizine ve sokakta yaşayan çocukların sayısında artışa yol açmıştır. WHO’nun tahminine göre, sadece Aşağı Sahra Afrikası ülkelerinde 10 milyondan fazla çocuk bu yüzyılın sonundan önce öksüz kalacak.

AIDS belası kadınlara iki kat sıkıntı verici ve ağır geliyor. Öncelikle kadınlardan, hasta ve ölmek üzere olanlara günün 24 saat bakım sağlamaları—bunun yanı sıra, bütün diğer ev işleri yerine getirmeleri beklenmektedir.

Neler Yapılıyor?

AIDS konusunda, 1980’lerin başında, bu hastalığın yol açtığı utanç yüzünden önyargılı olan ve ulaşacağı yayılma hızından habersiz durumdaki birçok hükümet görevlisi kayıtsız ve umursamaz davrandı. Bununla birlikte, 1986’da Uganda hükümeti AIDS’e karşı savaş ilan etti. Son dokuz yıl boyunca, Uganda “AIDS’le ilgili şimdiye kadar gösterilen, yenilikçi eğilimi en güçlü çabaları” nedeniyle övülüyor.

Bugün, Uganda’da AIDS’in yayılmasını kontrol altına almaya çalışan 600’den fazla ulusal ve uluslararası örgüt ve kuruluş bulunuyor. İnsani amaçlı bu örgütler ülke çapında bir AIDS eğitim merkezi ağı kurdular. Oyunlar, danslar, şarkılar, radyo ve TV programları, gazeteler ve telefon vasıtasıyla kamuoyunun AIDS belasıyla ilgili bilinci insanların dikkatine sunuluyor. Evde sağlanan bakım ve maddi destekle birlikte, hem AIDS hastaları için hem de dullar ve öksüzler için danışmanlık sağlanıyor.

Yehova’nın Şahitleri arasında, öksüzlere ve dullara bakmak Tanrı’ya tapınmanın bir kısmı olarak görülüyor. (Yakub 1:27; 2:15-17; I. Yuhanna 3:17, 18) Cemaat aile üyelerinin yakınlarına bakma sorumluluğunu devralmıyor. Fakat yakın aile üyeleri yoksa veya öksüzler ve dullar kendilerine bakacak durumda değillerse, cemaat onlara sevgiyle yardım ediyor.

Örneğin, Uganda’nın başkenti Kampala’da oturan Joyce, Yehova’nın bir Şahidiydi. Bir AIDS kurbanı olarak Ağustos 1993’te öldü. Ölmeden önce şunları yazdı: “Bir Protestan olarak yetiştirildim ve sonra bir Katolikle evlendim. Ancak, kilisemdeki birçok kişinin ahlaksızca davrandığını görüyor ve bu yüzden artık oraya gitmiyordum. Büyük ablam Yehova’nın Şahitleriyle Mukaddes Kitabı inceliyordu; ziyaretime geldiğinde Mukaddes Kitaptan öğrenmekte olduğu şeyleri anlattı.

Kocam Mukaddes Kitabı incelememe çok karşıydı. Ana-babam bile bana karşı koymaya başladılar, özellikle babam. Bu muhalefet iki yıl devam etti, fakat cesaretimi kırmadı, çünkü ben öğrendiklerimin hakikat olduğundan emindim. Kocama vaftiz edilmek istediğimi söylediğimde ateş püskürdü. Bana fiziksel olarak da çok kaba davrandı ve evi terk etmemi söyledi. Böylece, gidip küçük bir kiralık odada tek başıma yaşamaya başladım.

Bir süre sonra kocam eve dönmemi istedi. Döndükten kısa bir süre sonra kocamda güçsüzlük ve sağlık sorunları başgösterdi. Önceleri hep sağlıklı olduğu için şaşırdım. Sonuçta AIDS olduğunu anladık. 1987’de öldü. O sırada bir daimi öncü [dolgun vakitli vaiz] olmuştum ve artık beş çocuklu bir dul olmama rağmen öncülük hizmetine devam ettim.

Dört yıl sonra, 1991’de, kocamdan AIDS kaptığımı fark ettim. Fiziksel durumum kötüleşmeye başladı ve bir cilt hastalığına yakalandım, hızla kilo kaybettim ve sürekli grip nöbetlerine tutuldum. Hâlâ öncülük yapıyor ve 20 Mukaddes Kitap tetkiki idare ediyordum, fakat gücüm azaldıkça, bu sayıyı 16’ya indirmek zorunda kaldım. Bu kişilerden yedisi sonunda vaftiz edildi.

Hiçbir zaman kendimi yalnız hissetmedim ve depresyona girmedim, çünkü cemaat bana gerçek bir destek oldu. Sonunda, kendimi çok güçsüz hissettiğim için bazı ibadetlere gidemez oldum. Kardeşler ibadetleri benim için kasete çektiler, böylece ruhi gıdayla sürekli beslendim. Cemaat ihtiyarları manevi kızkardeşlerimin sırayla ihtiyaçlarımı görmeleri ve hatta geceleyin benimle birlikte kalmaları için bir liste yaptı. Yine de, beni kaygılandıran bir şey vardı—çocuklarım. ‘Ben ölünce onlar ne olacak?’ diye düşünüyordum.

Afrika’da, ölen kişinin mülküne çoğunlukla akrabaları el koyduğundan bu konuda Yehova’ya sürekli dua ettim. Çocuklarımın her zaman yaşayabilecekleri bir yer ve düzenli bir gelirleri olması için evimi satıp daha küçük kiralık evler yapmaya karar verdim. Cemaatteki kardeşler benim adıma evimi satıp başka bir arsa alabildiler ve yine benim adıma bu evleri yaptılar. Onlardan birinde ben oturdum ve çocuklarıma bakılacağını bilmenin verdiği huzuru hissettim.

Akrabalarım evi sattığım için çok kızdılar ve bana dava açtılar. Bir kez daha kardeşler yardımıma yetişip benim adıma sorunu hallettiler. Davayı kazandık. Şimdi kendimi çok daha güçsüz hissetmeme rağmen, Yehova’nın sevgi dolu teşkilatı ve Gökteki Krallıkla ilgili ümit beni ayakta tutuyor. Durumum nedeniyle şimdi bir hastaneye yatırıldım. Gece gündüz ihtiyaçlarıma bakan manevi kızkardeşlerim hâlâ yanımdalar, çünkü hastane yeterli gıda ve yatak sağlayamıyor.”

Joyce hastanede altı ay geçirdikten sonra eve gönderildi. İki gün sonra öldü. Cemaatteki üç çocuklu bir öncü hemşire şimdi onun beş çocuğuna bakıyor.

Çözüm

AIDS’in şimdiden salgın olduğu Uganda’da Başbakan Yoweri Kaguta Museveni şöyle dedi: “AIDS’in ve cinsel yolla bulaşan başka hastalıkların oluşturduğu tehdide verilebilecek en iyi karşılığın, her kişinin kendi komşusuna borçlu olduğu hürmeti, saygıyı ve sorumluluğu bir kez daha açıkça ve içtenlikle kabul etmesi olduğuna inanıyorum.” Kısacası, evlilik düzeninde tekeşli ahlaka dönmek artık bir ihtiyaçtır. Herkes bunun AIDS’i kontrol altında tutabilmenin ve güvenlikte olmanın tek yolu olduğu konusunda görüş birliği içindedir. Ancak, ahlaksal açıdan böyle bir standarda ulaşılabileceğine inananlar azdır.

Yehova’nın Şahitleri, böyle bir ahlakın mümkün olduğuna sadece inanmakla kalmayıp onu uygulayanlar arasındadırlar. Ayrıca, Joyce gibi, Tanrı’nın yeni gökler ve adaletin duracağı yeni bir yer vaadine inanıyorlar. (II. Petrus 3:13) Yehova Tanrı sonra tüm kötülüklerden temizlenmiş bir dünyada Vahiy 21:4’te kayıtlı vaadi yerine getirecek: “Gözlerinden bütün gözyaşlarını silecek; ve artık ölüm olmıyacak; ve artık matem ve ağlayış ve acı da olmıyacak; çünkü evelki şeyler geçtiler.”

[Sayfa 10’daki resim]

Bir baba AIDS’ten ölen oğlunu toprağa vermek üzere götürüyor

[Tanıtım notu]

WHO/E. Hooper

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş