Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • g96 Mayıs s. 18-20
  • Tütün Şirketleri Alevler İçinde

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Tütün Şirketleri Alevler İçinde
  • Uyanış!—1996
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • Tütün Kullanma Eğilimi Üzerine Rapor
  • Başlıca Hedef
  • Yakacak mısınız, Yaşayacak mısınız?
  • Tütünü Savunanlar Boş Balonlar Uçuruyorlar
    Uyanış!—1995
  • İnsanlar Neden Sigara İçer? Neden İçmemelidirler?
    Uyanış!—1988 (Bilimsel Seri 25-28)
  • Neden Bu Kadar Çok Sigara İçiliyor?
    Uyanış!—1983 (Bilimsel Seri 5-8)
  • Sigara Neden Bırakılmalı?
    Uyanış!—2000
Daha Fazla
Uyanış!—1996
g96 Mayıs s. 18-20

Tütün Şirketleri Alevler İçinde

THE New York Times’da 26 Temmuz 1995 günü yayımlanan bir rapora göre, “Adalet Bakanlığı, tütün şirketlerinin sigaranın içindeki maddeler ve bunların kötü etkileri hakkında Federal denetimcilere yanıltıcı bilgi verip vermediklerini araştırmak üzere New York’ta bir büyük jüri toplamıştır. Bakanlık büyük olasılıkla üst düzey şirket yöneticilerinin Amerikan Kongresine tütün ürünleri hakkında yalan söyleyip söylemediklerini araştırmak üzere, burada ikinci bir jüri heyeti toplayacaktır.”

Buna sebep olan neydi? Rapor buna açıklık getiriyor. Nisan 1994’te, Amerika Birleşik Devletlerinin önde gelen yedi tütün şirketinin üst düzey yöneticileri bir Kongre komisyonu önünde, yemin altında verdikleri ifadede “nikotinin bağımlılık yarattığına, sigaranın hastalıklara neden olduğuna ya da şirketlerinin tütün ürünlerindeki nikotin düzeyiyle oynadığına inanmadıklarını” söylemişlerdi.

Daha sonra Haziran 1995’te onları suçlu gösteren iki bin dosya ortaya çıkınca, şirketlerin masumiyet iddiaları da çürümüş oldu. Bu belgeler, tütün araştırmacılarının, son 15 yılı nikotinin sigara içenlerin vücutları, beyinleri ve davranışları üzerindeki “farmakolojik” etkilerini araştırarak geçirdiklerini ortaya koyuyor. Geçmişte, şirketlerin birinde araştırmacı bilim adamı olarak çalışan Dr. Victor DeNoble, araştırmaların kilit noktasını şöyle açıklıyor: “Şirket, sigaranın katranını azaltıp nikotinini artırabileceğini ve sigara içenlerin buna tepki vermeyeceğini fark etmeye başladı. Yaptıkları tüm araştırmaların sonunda, nikotinin sadece sakinleştirici ve uyarıcı etkisi olmadığını, fakat etkisini merkezi olarak beyinde gösterdiğini ve insanların beyinde yarattığı bu etkiden ötürü sigara içtiklerini fark ettiler.”

The New York Times’a göre, şirket araştırmaları “insanların, hangi markayı içerlerse içsinler, daha çok içlerine çekerek, dumanı içlerinde daha uzun tutarak ya da daha çok sigara içerek aynı miktarda nikotin alma eğiliminde olduklarını” gösterdi. Şirket araştırmacıları sigara içenleri tatmin edebilmek amacıyla yeterli nikotin düzeyine sahip düşük katranlı sigara üretmeye çalıştılar.

Belgeler, tütün şirketlerinin müşterilerine yoğun ilgi gösterdiklerini de ortaya koymaktadır. 15 yıldan fazla bir zaman boyunca üniversite öğrencileri özel olarak incelenmişti. Iowa eyaletinin bir kasabasında halka, 14 yaşındaki birkaç tiryaki de dahil, sigara içme alışkanlıklarıyla ilgili sorular sorulmuştu.

Bu araştırmalara ilişkin belgelerin açığa çıkması, yedi tütün şirketine karşı toplu dava açan avukat grubu açısından bir nimet olarak görüldü. Avukatların suçlamaları, tütün şirketlerinin nikotinin bağımlılık yaratan etkilerine ilişkin bilgileri sakladıkları ve bağımlılığı artırmak için nikotin düzeyleriyle oynadıkları yönündedir. Avukatlardan biri, dünyadaki hiçbir jürinin bu şirketlerin bu araştırmaları hobi olarak yaptıklarına inanmayacağını söyledi.

Gelişmiş ülkelerde alevler büyürken, sigara dumanları gelişmekte olan dünyaya doğru daha çok esmektedir. Kırk yıl önce, Güneyin, yani gelişmekte olan dünyanın kadınlarının hemen hemen hiçbiri sigara içmezken, erkeklerin de yalnızca yaklaşık yüzde 20’si sigara içerdi. Fakat bugün, gelişmekte olan ülkelerdeki tüm kadınların yüzde 8’i ve tüm erkeklerin de yüzde 50’si tütün kullanmaktadır ve bu sayı artmaya devam ediyor. Araştırmacılar, “sigara dumanı Güneye doğru esiyor,” diyorlar.

Tütün Kullanma Eğilimi Üzerine Rapor

Brezilyalı bir yazar Güneydeki durum hakkında bazı genel yorumlarda bulunuyor. Sanayileşmiş dünyadaki araştırmalar tütün kullananlar için gittikçe daha ölümcül bir tablo çiziyor. Bu tablonun etkileri de görülüyor. Dünya Sağlık Teşkilatı (WHO) şunu bildiriyor: “Kamuoyunun aydınlatılmasının hayati önemini fark eden ülkeler tütün tüketiminde bir düşüşün başladığını görüyor.” Merkezi Londra’da olan Panos bilgi enstitüsü şunları ekliyor: “Kuzeyde, sigara içmek artık çoğu evde, kamuya ait yerlerde ve işyerlerinde toplumsal açıdan kabul edilemez bir şey olarak görülüyor” ve şimdi insanların çoğu “sigara içmenin kendilerini öldürebileceği”nin de farkındadır.” “Tütün endüstrisi Güneye kayıyor.”

Buna karşın, Güneyde yeni bir pazar açmak bir sigara paketi açmak kadar kolaydır. Gelişmekte olan ülkelerdeki durum tütün endüstrisi açısından umut vericidir. Gelişmekte olan ülkelerin 4’te 3’ünde reklamlar konusunda hiçbir kısıtlama yok; aynı zamanda, kamuoyunun sigara içilmesinin tehlikeleriyle ilgili bilinç düzeyinin düşük olduğu da görülüyor. Panos şunları söylüyor: “Kamuoyu aydınlatılmadığı için riskler konusunda bilinçli değildir.”

Tütün endüstrisinin ana hedeflerinden biri olan genç kadınları ilk sigaralarını yakmaları için kandırabilmek amacıyla, reklamlar “sigara kullanmayı bağımsız kadınlara özgü çekici ve zevkli bir etkinlik olarak sunuyorlar.” Tütün reklamları yarım yüzyıl önce sanayileşmiş dünya için kullanılan tütün reklamlarına şaşırtıcı biçimde benziyor. O zamanlar reklamlar işe yaramıştı. Bir kaynak, çok geçmeden, her 3 kadından 1’inin “erkeksi bir hevesle sigarasını tüttürmeye başladığını” söylüyor.

Günümüzde, gelişmekte olan ülkelerde yaşayan, her şeyden habersiz kadınları hedef alan yoğun ve saldırgan pazarlama yöntemleri bu reklamların 1920’li ve 1930’lu yıllardaki “başarı”sının tekrarlanabilmesini sağlıyor. Bu nedenle, dünyanın daha yoksul ülkelerindeki milyonlarca genç kadının, bir gözlemcinin ifade ettiği gibi, “nikotinli yıllarının başında, genç güzel kızlar” olma tehlikesi iç karartıcı bir manzara yaratıyor.

Başlıca Hedef

Tütün endüstrisinin öncelikli hedefleri arasında kadınlar bulunuyorsa da, onun başlıca hedefi gençlerdir. Çizgi resimli reklamlar ve oyuncaklar üzerindeki sigara logoları başarılı olmaktadır, spor faaliyetlerinin desteklenmesi de.

Panascope dergisinin haberine göre Çin’de gençlerin “büyük bir kısmı sigara kullanmaktadır.” Yaklaşık olarak 12 ila 15 yaş arasındakilerin yüzde 35’i ve 9 ila 12 yaş arasındakilerin de yüzde 10’u sigara kullanmaktadır. Folha de S. Paulo gazetesinin haberine göre, Brezilya’da on milyon gencin sigara kullandığı tahmin edilmektedir. Bu gençler tehlikelerin farkında değiller mi? Günde bir buçuk paket sigara içen Rafael isimli 15 yaşındaki Brezilyalı bir genç şöyle söylüyor: “Sigara içmenin zararlı olduğunu biliyorum, fakat içmek o kadar güzel ki.” Bu umursamaz düşünüş tarzının sonucu nedir? Panos şunu bildiriyor: “Hergün en az 4.000 genç sigara içmeye başlıyor.”

Tütün endüstrisi, Kuzeyde satılan markalara göre daha fazla katran ve nikotin içeren bazı ürünleri Güneye ihraç etmektedir. Bunun nedeni ortadadır. Tütün endüstrisinin yetkililerinden biri birkaç yıl önce şöyle söylemişti: “Nikotin için özür dilemiyorum. İşin devamlılığını sağlayan odur. Müşterilerin tekrar gelmesine neden olan odur.” Bu gerçekten böyledir. Hollanda’da yayımlanan Roken Welbeschouwd (Her Yönüyle Bakıldığında Sigara İçmek) dergisi bunu şöyle doğruluyor: “Yüksek nikotin düzeyleri sayesinde sigaraya bağımlılık daha çabuk sağlanıyor, sonra yavaş yavaş nikotin oranı düşürülerek tüketimi ve satışları artırma fırsatları yaratılıyor.”

Panos şu sonuca varıyor: “Tütün endüstrisi Güneyi kendini ayakta tutacak pazar olarak görmektedir.”

Yakacak mısınız, Yaşayacak mısınız?

Eğer gelişmekte olan bir ülkede yaşıyorsanız, ne yapacaksınız? Gerçekler ortadadır. Sigara kullanımıyla bağlantılı hastalıkların neden olduğu ölümler 1950 yılına kadar önemsiz sayılardaydı, fakat bugün Güneyde her yıl bir milyon insan sigarayla bağlantılı hastalıklar nedeniyle ölmektedir. Böyle olmakla birlikte, WHO, gelişmekte olan ülkelerde otuz yıl içinde sigaraya bağlı ölümlerin yılda yedi milyona çıkacağı uyarısında bulunmaktadır. Tütün reklamlarının söylediklerinin aksine, sigara sonuçta tabut çivisi olmaktadır.

Tehlikelerin farkında olduğunuzu mu söylüyorsunuz? Güzel, fakat bu bilgiyi ne yapacaksınız? Sigara içmekle ilgili bir sürü korkunç yazı okuyup, sonra da okumayı bırakmaya karar veren sigara tiryakileri gibi mi olacaksınız? Yoksa, tütün reklamlarının yarattığı duman perdesinin ötesini görüp sigaraya hayır diyecek kadar akıllı davranacak mısınız? Tütün dumanlarının Güneye doğru estiği doğrudur, fakat size doğru esmesi gerekmez!

[Sayfa 19’daki çerçeve]

Çin—Bir Numara

Zhang Hanmin adında 35 yaşındaki bir Çinli işçi avucunu siper ederek bir sigara yakıyor ve şunları söylüyor: “Gerçeği söylemek gerekirse, birçok şey olmadan yaşayabilirim, fakat sigara bunların arasında değil.” Anlaşılan, aynı şeyler Zhang’ın 300 milyon vatandaşı için de söylenebilir. 1980’li yıllardan bu yana Çin “her ülkeden daha fazla sigara üretmiş, satmış ve içmiştir.” Son yıllarda “müzmin sigara tiryakisi bir ülkeye milyarlarca sigara satılmış,” böylece Çin “dünyanın bir numaralı tütün ülkesi” haline gelmiştir.—Panascope dergisi.

[Sayfa 20’deki çerçeve]

“Garantili” Sigaralar mı?

Her yıl üç milyon insan tütünle ilişkili hastalıklar yüzünden öldüğü halde, reklamlar hâlâ sigara tiryakilerine alışkanlıklarının güvenli olduğunu söylemeye devam ediyor. Örneğin, geçenlerde bir Brezilya dergisinde yayımlanan bir reklam “fabrika garantisiyle gelen” yeni bir sigara markasını ilan ediyordu. Reklam şu güvenceyi veriyordu: “Arabanızın bir garantisi var; TV’nizin bir garantisi var; saatinizin bir garantisi var. Sigaranızın da garantisi var.” Ancak reklamların çoğunun gösterdiği ve kronik hasta olan sigara tiryakilerinin de doğrulayabildiği gibi, bahsedilecek tek garanti “sigara içmenin sağlığa zararlı olduğudur.”

[Sayfa 19’daki resim]

Başlıca hedeflerden biri—gelişmekte olan ülkelerdeki kadınlar

[Tanıtım notu]

WHO fotoğrafı L. Taylor tarafından

[Sayfa 20’deki resim]

Risklerin farkında değil mi?

[Tanıtım notu]

WHO

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş