Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • g97 Ağustos s. 12-15
  • Çernobil Karanlığında Sağlam Bir Ümit

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Çernobil Karanlığında Sağlam Bir Ümit
  • Uyanış!—1997
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • Kazanın Olduğu Gün
  • Facia Sonrası
  • Radyasyonun Sağlık Üzerindeki Etkileri
  • Geçmişi Anımsarken
  • Korkunun Yaygın Olduğu Ortamda Güven
  • Çernobil’e Günü Birlik Gezi
    Uyanış!—2006
  • Nükleer Tehdit—Nihayet Sona Erdi mi?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1994
  • Yehova’ya Hizmet Edemeyecek Kadar Yaşlı Değildi
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1994
  • Letonya’da İyi Habere Olumlu Karşılık Veriliyor
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2001
Daha Fazla
Uyanış!—1997
g97 Ağustos s. 12-15

Çernobil Karanlığında Sağlam Bir Ümit

TARİHİN en büyük nükleer santral kazası, 26 Nisan 1986’da Ukrayna’nın Çernobil kasabasında meydana geldi. Aynı yıl, daha sonra zamanın Sovyet devlet başkanı Mihail Gorbaçov bu facianın, “insanlığın, keşfettiği muazzam kuvvetleri henüz kontrol edemedi”ğine ilişkin acımasız bir uyarı olduğunu bildirdi.

Psychology Today’in Şubat 1987 tarihli Almanca baskısı, Çernobil felaketinin önemini vurgulayarak şunları bildirdi: “Çernobil’deki reaktör felaketi . . . . çağdaş uygarlık tarihinde bir dönüm noktasıydı ve bizi yüzyıllarca adamakıllı etkileyecek bir yıkımdı.” The New York Times ise şunları yazdı: “O zamana kadar yapılan nükleer denemelerin ve patlayan bombaların tümü kadar büyük, uzun vadeli bir radyasyon, dünyanın havasına, toprağına ve suyuna [yayılmıştı].”

Bir Alman gazetesi Hannoversche Allgemeine şu tahminde bulundu: “Sovyet reaktörünün erimesinin neden olduğu kanser yüzünden gelecek 50 yıl içinde dünya çapında yaklaşık 60.000 insan ölecek . . . . Bunun dışında, 5.000 kişide ciddi genetik hasarlar olurken 1.000 kadarında da doğuştan sağlık bozuklukları olacak.”

Çernobil faciası, yüzbinlerce insanın yaşamını karartan bir korku, endişe ve belirsizlik ortamı yarattı. Ancak, bazıları bu koyu karanlık içinde sağlam bir ümit buldu. Victor, Anna ve iki kızları Elena’yla Anja’dan oluşan Rudnik ailesini düşünün. Rudnik’ler, Nisan 1986’da Çernobil reaktörünün üç kilometreden biraz daha yakınında bulunan Pripet’te yaşıyordu.

Kazanın Olduğu Gün

O korkunç cumartesi sabahı kullanılamaz hale gelen reaktörde itfaiye erlerinin kahramanca davranışları çıkabilecek daha kötü bir sonucu önledi. İtfaiye erleri radyasyon nedeniyle birkaç saat içinde hastalandı ve daha sonra birkaçı öldü. Çernobil’de, 1970’lerde başmühendis yardımcılığı yapan Grigori Medwedew, Burned Souls adlı kitabında durumu şöyle anlatıyor: “Bulut, reaktör alanıyla kasaba arasında sınır oluşturan karşı taraftaki küçük çamlık araziye doğru sürüklenip bu küçük ormanı radyoaktif kül yağmuruyla kapladı.” Buharlaşan birkaç tonluk radyoaktif madde atmosfere salıverilmişti!

O cumartesi, nüfusu 40.000’i aşan Pripet’te yaşamın görünürde normal biçimde devam etmesi dikkate değerdi. Çocuklar sokaklarda oynadı, insanlar 1 Mayıs’taki Sovyet bayramı kutlamaları için hazırlık yaptı. Kazayla ilgili ne bir duyuru ne de tehlikeye karşı bir uyarı yapıldı. Anna Rudnik üç yaşındaki kızı Elena ile dışarda gezinirken üvey babasıyla karşılaştı. O, kazayı duymuştu. Radyasyon riskinden kaygı duyduğu için onları hemen, 15 kilometre uzaklıktaki evine götürdü.

Radyoaktif bulut atmosfere doğru yükseldi ve Ukrayna, Belarus, Rusya ve Polonya ile birlikte Almanya, Avusturya ve İsviçre üzerinden yüzlerce kilometre uzağa sürüklendi. Pazartesi, İsveç ve Danimarka’da bulunan bilim adamları yüksek seviyede radyoaktivite ölçtüklerinde endişeye kapıldılar.

Facia Sonrası

Sovyet askerleri, itfaiye erleri, inşaat uzmanları ve diğerleri Çernobil’e gönderildi. Yaklaşık 600.000 kişilik bu grup “tasfiyeciler” olarak tanınmaya başlandı. Hasar gören reaktörü, on kat yüksekliğinde ve iki metre kalınlığındaki beton ve çelik bir lahitle çevreleyip kapatarak Avrupa için doğabilecek daha kötü bir felaketi önlediler.

Sonraki birkaç gün içinde faciaya yakın bölgelerde yaşayanların tahliyesine de başlandı. Victor şöyle açıkladı: “Sahip olduğumuz her şeyi—elbiseler, para, evraklar, gıda maddeleri—arkamızda bırakarak evimizi terk etmek zorunda kaldık. Anna ikinci çocuğumuza hamile olduğundan çok endişeliydik.”

Yaklaşık 135.000 kişi taşınmak zorunda kaldı; reaktöre yaklaşık 30 kilometre uzaklıktaki tüm yerleşim birimleri terk edildi. Rudnik ailesi akrabalarının yanına taşındı. Ancak, akrabaları Rudnik’lerin kendilerine de radyasyon yayacağından korktu. Anna, “Tedirgin oldular ve sonunda oradan ayrılmamızı istediler” dedi. Tahliye edilen diğer kişiler de benzeri üzücü olaylar yaşadı. Sonunda Eylül 1986’da Rudnik’ler Moskova’nın (Rusya) yaklaşık 170 kilometre güneybatısındaki Kaluga’ya yerleşti.

Anna şunları söyledi: “Sonunda geri dönemeyeceğimizi anladık. Doğup büyüdüğümüz, sevgili evimizi kaybetmiştik. Çiçekler ve çayırlarla kaplı, nilüferli bir deresi olan güzel bir bölgeydi. Orman yemiş ve mantarlarla doluydu.”

Ukrayna’nın yalnızca güzelliği bozulmadı, Sovyetler Birliğinin tahıl ambarı olarak üstlendiği rolü de olumsuz etkilendi. Ülkede o sonbaharda alınan ürünün çoğu bozulmuştu. Benzer şekilde İskandinavya’da, radyasyonlu likenlerle beslenen rengeyiklerinin etinin yüzde 70’inin tüketim için uygun olmadığı bildirildi. Almanya’nın bazı bölgelerinde, radyasyon bulaşmış olabileceğinden korkulduğu için sebzeler tarlalarda çürümeye bırakıldı.

Radyasyonun Sağlık Üzerindeki Etkileri

Kazadan beş yıl sonra açıklanan resmi rakamlar, 576.000 kişinin radyasyona maruz kaldığını bildiriyor. Kanser ve kanser dışındaki hastalıkların bu insanlar arasında daha yüksek oranda görüldüğü rapor ediliyor. Bundan özellikle gençler etkilendi. New Scientist dergisinin 2 Aralık 1995 tarihli sayısı, Avrupa’nın önde gelen tiroit uzmanlarından birisinin, “bir yaşın altındayken Çernobil’den kaynaklanan en yüksek radyoaktif toz düzeylerine maruz kalan çocukların yüzde 40 kadarında yetişkin olduklarında tiroit kanseri gelişebileceğine” inandığını bildirdi.

Anna hamileyken radyasyona maruz kaldığı için doktorlar çocuğu aldırması konusunda ısrar etti. Bunu reddetmeleri nedeniyle Victor ve Anna, bebeğin yapısal bozukluklarla doğması durumunda bakımını üstleneceklerine söz verdiklerini gösteren bir belge imzalamak zorunda kaldılar. Anja’da yapısal bozukluklar olmamasına rağmen miyopluk ve bazı solunum problemleri, kalp ve damar rahatsızlıkları var. Ayrıca, Rudnik ailesinin diğer üyelerinin sağlığı da felaketten itibaren bozuldu. Victor ve Elena’da kalp sorunları ortaya çıktı; Anna ise kayıtlara Çernobil hastası olarak geçen pek çok insandan biri oldu.

En yüksek miktarda radyasyon alanlar arasında, hasar gören reaktörü kaplayan tasfiyeciler vardı. Binlerce kişinin, temizleme işine yardım ettikten sonra vakitsiz ölümlere kurban gittiği söylendi. Hayatta kalan pek çok kişinin sinir sistemiyle ilgili ve psikosomatik şikâyetleri var. Depresyon yaygın, intihar da olağandışı sayılmaz.

Angela, faciadan kurtulan ancak ciddi sağlık sorunları yaşamaya başlayanlardan biri. Felaket sırasında Çernobil’den 80 kilometreden fazla uzaklıktaki, başkent Kiev’de yaşıyordu. Fakat daha sonra reaktör alanındaki tasfiyecilere ihtiyaç maddeleri taşıdı. Kiev yakınlarında Irpin’de yaşayan Svetlana hayatta kalan bir başka kişi; o da kansere yakalandı ve ameliyat oldu.

Geçmişi Anımsarken

Mihail Gorbaçov bu feci olaydan on yıl sonra Nisan 1996’da şu itirafta bulundu: “Böyle bir duruma hiç hazır değildik.” Aynı zamanda Rusya devlet başkanı Yeltsin şu açıklamayı yaptı: “İnsanlık hiç bu kadar büyük boyutta, ciddi ve giderilmesi güç sonuçları olan bir talihsizlik yaşamamıştı.”

Scientific American dergisinin Almanca baskısının, Çernobil felaketi sonrasını orta büyüklükteki bir nükleer savaşın olası sonuçlarıyla karşılaştırması dikkate değer. Bazıları bu felaket yüzünden ölenlerin sayısının yaklaşık 30.000 olduğunu tahmin ediyor.

Geçen yıl çıkan bir habere göre, kazanın onuncu yılında santralın etrafında 29 kilometrelik bir bölge insan yaşamı için hâlâ uygun değildi. Bununla birlikte haber şunu da bildirdi: “Orada oturan 647 azimli insan ya gizlice gidip rüşvet vererek ya da kimseye aldırmadan bölgeye geri döndü.” Ayrıca şu gözlemi yaptı: “Merkezi santral olan 10 kilometre yarı çaplı bir alanda kesinlikle hiç kimse yaşamaz. Sözü edilen birkaç yüz kişi, o alanı çevreleyen 20 kilometrelik başka bir bölgeye döndüler.”

Korkunun Yaygın Olduğu Ortamda Güven

Bir zamanlar Çernobil yakınlarında yaşayan birkaç bin kişi için yaşam zordu ve hâlâ da çok zor. Bir araştırma sonucu, tahliye edilenlerin yüzde 80’inin yeni evlerinde mutlu olmadığını gösterdi. Kendilerini üzgün, yorgun, tedirgin, sinirli ve yalnız hissediyorlar. Çernobil yalnızca nükleer bir kaza değil, son derece büyük boyutlu sosyal ve psikolojik bir krizdi. Birçok kişinin olaylardan söz ederken Çernobil’den önce ya da Çernobil’den sonra ifadesini kullanması pek şaşırtıcı değildir.

Diğer pek çok kişinin tersine Rudnik ailesinin bu durumun üstesinden başarıyla gelmesi göze çarpıyor. Yehova’nın Şahitleriyle Mukaddes Kitabı incelemeye başladılar ve sonuç olarak adil yeni bir dünyayla ilgili olarak Tanrı’nın Sözünde bulunan vaatlere kuvvetli bir iman geliştirdiler. (İşaya 65:17-25; II. Petrus 3:13; Vahiy 21:3, 4) Daha sonra 1995’te Victor ve Anna Tanrı’ya olan vakflarını su vaftiziyle sembolize etti. Bir süre sonra kızları Elena da vaftiz edildi.

Victor şu açıklamalarda bulunuyor: “Mukaddes Kitabı incelemek, Yaratıcımız Yehova Tanrı’yı tanımamızı ve yeryüzünde yaşayan insanlık için verdiği vaatleri öğrenmemizi sağladı. Tanrı’nın Gökteki Krallığı geldiğinde bu tür korkunç kazaların bir daha asla olmayacağını bildiğimizden artık kederli değiliz. Çernobil yakınındaki sevgili evimizin çevresindeki arazinin harap durumdan kurtulup yeniden iyi duruma getirileceği ve harikulade cennetin bir parçası olacağı zamanı özlemle bekliyoruz.”

Tanrı’nın adil bir yeni dünya vaadine inanan Angela ve Svetlana da radyasyonun neden olduğu hastalıklarına rağmen aynı mutlu bakış açısına sahip. Angela, “Yaratıcı ve amaçları hakkında bilgi edinmeseydim, yaşamak zor olurdu. Fakat Yehova ile yakın bir ilişkiye sahip olmak, olumlu bir bakış açısını korumama yardımcı oluyor. Arzum, dolgun vakitli bir Mukaddes Kitap vaizi olarak O’na hizmet etmeye devam etmektir” diye bildirdi. Svetlana da “iman kardeşlerimin bana büyük yardımı oluyor” diye ekledi.

Mukaddes Kitabı incelemek bu kimselere “vakit ve beklenmedik olaylar” nedeniyle oluşan kazaların, nerede yaşarlarsa yaşasınlar ve kim olurlarsa olsunlar insanları etkilediğini gösterdi. (Vaiz 9:11) Ayrıca, Mukaddes Kitabı inceleyenler, sorunları ne kadar yıkıcı olursa olsun Yehova Tanrı’nın onaramayacağı bir hasar, iyileştiremeyeceği bir yara ve karşılayamayacağı bir kayıp olmadığını öğrendi.

Tanrı’nın vaatlerine nasıl güven geliştirebilir ve böylece parlak bir ümide sahip olabilirsiniz? Kutsal Yazıların Süleymanın Meselleri kitabının yazarı şu cevabı veriyor: “Güvenmen RABBE olsun diye, bugün sana, sana da bildirdim.” (Süleymanın Meselleri 22:19) Sizin de Mukaddes Kitabı düzenli olarak inceleyerek bilgi almanız gerekir. Çevrenizdeki Yehova’nın Şahitleri bunu yapmanıza yardımcı olmaktan mutluluk duyar. Size uygun bir zaman ve yerde ücretsiz olarak bir Mukaddes Kitap inceleme programı düzenleyebilirler.

[Sayfa 14’teki pasaj]

“İnsanlık hiç bu kadar büyük boyutta, ciddi ve giderilmesi güç sonuçları olan bir talihsizlik yaşamamıştı.” Rusya Devlet Başkanı Yeltsin

[Sayfa 15’teki pasaj]

Çernobil yalnızca nükleer bir kaza değil, son derece büyük boyutlu sosyal ve psikolojik bir krizdi

[Sayfa 12’deki resim tanıtım notu]

Tass/Sipa Press

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş