Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • g97 Aralık s. 28-29
  • Dünyaya Bakış

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Dünyaya Bakış
  • Uyanış!—1997
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • Suç—Kârlı Bir İş
  • Kitap Okumak Hâlâ Popüler
  • Suya Dönüş
  • Şimdi de Hepatit G
  • “Binyıl Paraziti”
  • Rekor Kıran Hayvanlar
  • Şu Yakalanması Güç Sinek!
  • Deniz Kaplumbağası Krizi
  • 150 Yıllık Mors Alfabesi Ölmek Üzere
  • İnsanla Kaplumbağanın Buluştuğu Yer
    Uyanış!—1993
  • Deniz Kaplumbağasının Navigasyon Sistemi
    Uyanış!—2011
  • Kan Nakli: Ne Kadar Güvenilir?
    Kan Hayatınızı Nasıl Kurtarabilir?
  • Dünyaya Bakış
    Uyanış!—2001
Daha Fazla
Uyanış!—1997
g97 Aralık s. 28-29

Dünyaya Bakış

Suç—Kârlı Bir İş

İtalyan işadamlarının kurduğu bir dernek olan Ticaret Birliğinin 1997 Raporunda organize suçların yılda tahminen 200-240 milyar dolar kâr getirdiği söyleniyor. Anlatıldığına göre, uyuşturucu ticareti en az 18 milyar dolar, fahişelik 11 milyar dolar, tefecilik ve dolandırıcılık da 15-18 milyar dolar getiriyor. La Repubblica gazetesinin dediği gibi, “on ticari işletmeden üçü suç örgütleriyle ilişkisi olan birey veya şirketler tarafından yönetiliyor; her gün yapılan banka işlemlerinin yüzde 20-25’inin kaynağı meçhuldür.”

Kitap Okumak Hâlâ Popüler

Politika Araştırma Enstitüsünün yaptığı bir ankete göre, bilgisayar teknolojisi İngilizlerin okuma alışkanlıklarını henüz değiştiremedi. The Times’da açıklandığı gibi, “ankete katılanların hemen hemen yarısı o sırada zevk için bir kitap okuduğunu söyledi; bu oran 1989’dan beri pek değişmedi.” Kadınlar erkeklerden daha çok okuyor ve en çok okuyanlar 55 yaşın üzerindeki kişilerdir. En çok rağbet edilenler yemek kitaplarıdır, sonra polisiye veya gerilim öyküleri, aşk romanları ve 20. yüzyıla ait kurgu kitapları geliyor. Evlerin yüzde 30’unda bilgisayar varsa da, yalnızca yüzde 7’si kitapların rakibi olan CD-ROM donanımına sahiptir. Ayrıca, The Times’ın söylediği gibi, kitaplar dizüstü bilgisayarlar gibi kumsaldaki kum tanelerinden veya işlek bir metrodaki kalabalıklarından zarar görmezler ve güzel üretilmiş bir kitap, “içerik açısından besleyici olduğu kadar estetik açıdan da hoş” olabilir.

Suya Dönüş

New Scientist’in belirttiği gibi, “ozon tabakasına zarar vermeyen bir yangın söndürücü için uzun zamandan beri yapılan arayış en sonunda . . . suya götürdü. Trondheim’deki Norveç Yangın Araştırma Laboratuvarı’nın deneysel amaçlı yüz kadar yangını söndürdükten sonra vardığı sonuca göre, ince su sisleri, hâlâ yaygın şekilde yangın söndürücülerde kullanılan, ozonu tahrip eden halonların yerine kullanılabilir.” Karbon, brom ve flor bileşikleri olan halonlar alevleri boğar. Su damlacıkları da buharlaşıp oksijenin yerini doldurmak için esas hacimlerinin 1.700 katı kadar genleşerek aynısını yaparlar. Sadece, suyun buharlaşması için yeterli sıcaklıkta olmayan küçük, için için yanan ateşlerde sislerin halonlardan daha az etkili oldukları sonucuna varıldı. Buna rağmen, halonların yerini tutabilecek başka yapay alternatifler hâlâ aranıyor, çünkü su başka bir sorun yaratıyor: Pek kâr getirmiyor.

Şimdi de Hepatit G

Japonya’daki doktorlar, hastaların kan aldıktan sonra bir ay içinde hepatit G virüsünü kaptıklarını doğruladılar; bu virüs 1995’te Amerika Birleşik Devletlerinde belirlenen yeni bir türdü. Doktorlar, 1992-1994 yıllarında Tokyo’daki Toranomon Hastanesinde ameliyat geçiren karaciğer kanseri hastalarının kanını yeniden tahlil ettiklerinde, 55 hastadan ikisinin ameliyattan önce, 7’sinin de ameliyattan sonra enfekte olduklarını saptadılar. Doktorların söylediklerine göre, yedi hastadan her birinin aldığı virüs bulaşmış kan ortalama 71 vericiden gelmişti; böylece, kullanılan kan stokunun yüzde 1,4’üne yeni virüsün bulaşmış olduğu anlaşıldı. Asahi Evening News’un söylediği gibi, hepatit G virüsü hakkında veya taşıyıcıların yüzde kaçının ilerde hepatit veya karaciğer kanseri olacakları konusunda çok az bilgi var.

“Binyıl Paraziti”

U.S.News & World Report’un bildirdiğine göre, “Binyıl Paraziti, 2000 Yılı Sorunu veya basitçe ‘Y2K’ olarak bilinen” durum, “modern bilgisayarcılığı felç etme olasılığı en yüksek güçlerden birisi”dir. Bu durum bilgisayarların pahalı ve hafızalarının kısıtlı oldukları 1960’lı yıllarda başladı. Hafızadan tasarruf etmek için programcılar tarihleri yazarken yalnızca yılın son iki rakamını kullandılar. Bilgisayar için, 1997 yılı sadece “97” idi. Peki sorun nedir? “1 Ocak 2000’de, dünyanın bilgisayar donanım ve yazılımlarının yaklaşık yüzde 90’ı, 1900 yılının ilk günü olduğunu ‘sanacaklar.’” Şimdiden bazı hatalar yapıldı bile. Newsweek’in söylediğine göre, “parazit, bir eyalet hapishanesinde, bilgisayarların bazı mahkûmların cezalarını yanlış hesaplayarak tahliye edilmelerine neden oldu.” “‘00’ bitiş tarihleri bilgisayarların beynini karıştırınca, bazı kredi kartları mağaza ve lokantalarda reddedilmiştir. Ve birkaç eyalette, bilgisayarlar üzerinde bu binyıldan sonraki tarihler olan yenileme başvurularının işlemini yapamayınca, tır şoförleri eyaletlerarası ehliyetlerinin iptal olduğunu öğrendiler.” Dünya çapında şirketler tarih kodlarını değiştirmek için tahminen 600 milyar dolar harcamak zorunda kalacaklar—ve bunu kalan iki yıl içinde yapabileceklerini ümit ediyorlar.

Rekor Kıran Hayvanlar

İtalya’nın Corriere delle Sera gazetesinin söylediği gibi, 1996 yazında bir sumru elimizdeki bilgilere göre “bir hayvanın göç sırasında gerçekleştirdiği en uzun uçuş” rekorunu kırdı. Kendisine halka takıldığı Finlandiya’dan yola çıktıktan sonra, bu sumru günde ortalama 200 kilometre kat ederek tamamladığı 24.400 kilometrelik bir yolculuğun ardından, 18 hafta sonra Güneydoğu Avustralya’nın Victoria eyaletinde yakalandı. Daha önceki rekor, 1955’te Rusya’dan Avustralya’ya 22.530 kilometre uçan bir kutup sumrusuna aitti. Kızıl som, yılanbalığı, kral kelebeği, yeşil kaplumbağa ve kambur balina, binlerce kilometre göç eden bazı başka hayvanlardır.

Kambur balinaların Alaska’dan Hawaii’ye göç etmeleri normalde yaklaşık 102 gün sürüyor, fakat araştırmacılar bir kambur balinanın 4.465 kilometreyi sadece 39 günde yüzdüğünü gördüler! Bu, saatte ortalama 5 kilometre hızla yol aldığı anlamına gelir. Aynı balina Meksika’da da görülmüştür. Kambur balinalar üremek için Hawaii’ye göç ederler, çünkü yavrularının Alaska’nın buz gibi sularına dayanmaları için yeterince yağları yoktur. Londra’da çıkan The Times’ın bildirdiğine göre, onların göç yolu, deniz memelilerinin kat ettikleri en uzun mesafelerden biridir.

Şu Yakalanması Güç Sinek!

Bir sineği yakalayıp öldürmek neden o kadar zor? Nasıl o kadar hızlı kaçmayı başarıyor? Sır, beyninde bulunan, dev lif dokusu olarak adlandırılan bir yapıdadır. Kurdeleye benzeyen bu hücre kimyasal yolla değil, elektriksel yolla sineğin beyninin diğer kısımlarıyla iletişim kurar. Sonuç olarak, elektrik akımı hızla beynin, hamle yapıp uçma işlevini uyaran kısmına giderek sineğin saniyenin sadece binde birkaçı kadar kısa bir sürede tehlike alanından uzaklaşmasını mümkün kılar. Örneğin tipik bir insan için, elin, gözün gördüğü herhangi bir şeye tepki göstermesi yaklaşık çeyrek saniye sürer. Londra’da çıkan The Times’ın bildirdiğine göre, sinekler hakkındaki bu bilgiden haberdar olan Britanya’nın Sussex Üniversitesindeki araştırmacılar sineğin tepkisini etkisiz hale getirmeyi sağlayacak bir zehir geliştirmeyi ümit ediyorlar.

Deniz Kaplumbağası Krizi

The Weekend Australian’da bildirildiğine göre, Asya-Pasifik sularındaki aşırı avlanmadan dolayı deniz kaplumbağalarının sayısı tehlikeli derecede düştü. Bu durum Avustralya’nın ve Endonezya’nın, koruma yöntemlerini daha etkili hale getirmek üzere Java’da ortak bir konferans düzenlemelerine neden oldu. Kaplumbağalar göçebe olduklarından tek bir ulusun mülkiyetinde değiller; bu yüzden göç güzergâhında bulunan bir ülke kaplumbağaların gelecekteki sayısını düşünmeden onları avlarsa, diğer bir ülkede uygulanan en iyi koruma programları bile pek değer taşımaz. Gazetenin dediği gibi, “sırf Bali’de her yıl 50.000 kaplumbağa turizm sektörü için öldürülüyor ve yüzbinlerce kaplumbağa yumurtası gıda olarak toplanıyor.” Papua Yeni Gine de, tehlikede olan karet kaplumbağası, korunmasız olan derisırtlı kaplumbağa ve yeşil kaplumbağa gibi deniz kaplumbağası türlerinin ticaretini yapıyor. Kiremitli kaplumbağa, yassısırt kaplumbağa ve kurşuni denizkaplumbağası da tehlikede olan türlerdir.

150 Yıllık Mors Alfabesi Ölmek Üzere

Yüz elli yılı aşkın bir zaman önce, Amerikalı mucit Samuel Morse, alfabenin her harfi için nokta ve çizgilerden oluşan özel bir kod belirledi. Bu, Mors anahtarı olarak bilinen bir aygıtın vuruşlarıyla mesajların radyo dalgaları aracılığıyla gönderilmesini mümkün kıldı. Zorda olan gemilerin SOS imdat çağrısını kullanmasıyla denizde binlerce can kurtarılmıştır. Tüm dünyada silahlı kuvvetler bu basit iletişim yönteminden yararlandıkları gibi, sayısız amatörler de zevk için mesajlar iletirken bu yöntemi kullanmışlardır. Mors alfabesinin büyük avantajı net olmasıdır; radyo operatörünün şivesi farklıysa veya mesajının duyulabileceği yerdeki dili bilmiyorsa bu önemli bir faktördür. Fakat sesli radyo bağlantıları ve uydu iletişim sistemleri giderek Mors mesajlarının yerini almıştır. 1993’te bu alfabe denize açılan gemilerde gerekli bir şey olmaktan çıktı. Fransa bu yılın başında Mors sisteminden vazgeçti ve 1999’a kadar dünya çapında tamamen devreden çıkmış olacak.

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş