Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • g93 Eylül s. 25-27
  • İnsanla Kaplumbağanın Buluştuğu Yer

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • İnsanla Kaplumbağanın Buluştuğu Yer
  • Uyanış!—1993
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • Kaplumbağayı İlk Görüşümüz
  • Kaplumbağaları Markalamak
  • Yumurtaların Yeniden Yerleştirilmesi
  • İnsan Sorumluluğunu Öğrenmeli
  • Deniz Kaplumbağasının Navigasyon Sistemi
    Uyanış!—2011
  • Dev Deniz Kaplumbağalarının Yıllık Ziyareti
    Uyanış!—1994
  • Dünyaya Bakış
    Uyanış!—1997
  • Bizim Arılar Civciv Çıkardı!
    Uyanış!—1998
Daha Fazla
Uyanış!—1993
g93 Eylül s. 25-27

İnsanla Kaplumbağanın Buluştuğu Yer

YABANİ bir denizkaplumbağasıyla karşılaşmanın en uygun zamanı, kumda yeni yaptığı yuvasına yumurtalarını bıraktığı sıradır. Şimdi, benimle birlikte Avustralya’nın güneşli eyaleti Queensland’ın sahilindeki bir buçuk kilometrelik plaj yeri olan Mon Repos’u ziyaret etmek ister misiniz? Yakıcı astropikal güneşin sizi rahatsız edeceğinden korkmanız gerekmez, çünkü ziyaretimiz gece gerçekleşecek. Böyle büyüleyici bir geziyi yapmanın en uygun saati akşam saat sekiz ile gece yarısı arasıdır.

Gezi tercihen eğitilmiş bir rehber eşliğinde ve küçük bir grup halinde yapılmalı, çünkü büyük bir anne kaplumbağa görüp ona dokunmak istiyorsak, yapmamız ve kaçınmamız gereken şeyler var. Deniz kenarında, gelgit sularının kabarma çizgisinin ötesinden yürürken, rehberimiz kaplumbağaları rahatsız edeceği için fenerlerimizi yakmamamızı rica ediyor. Kumda bir metre genişliğindeki kaplumbağa izlerini ışık olmadan bile ne kadar rahat görebildiğimize şaşırıyoruz.

Bundan sonra rehberimiz bize yöredeki deniz kaplumbağaları hakkında bazı ilginç ayrıntılar veriyor. Avustralya sularında var olan altı değişik türden sadece dördü, burada, Bundaberg kıyılarındaki başlıca yumurtlama yeri olan Mon Repos’ta bulunur. En yaygın görüleni ile başlayarak bu dört tür şunlar: büyük yassı kafasıyla Caretta türü (Caretta caretta), yassı sırtlı kaplumbağa (Natator depressa), yeşil kaplumbağa (Chelonia mydas) ve sırtı derili kaplumbağa (Dermochelys coriacea).

Kaplumbağayı İlk Görüşümüz

Büyük bir kaplumbağa gördüğümüzde heyecanlanıyoruz. O listede saydığımız ilk türdendir—bir Caretta. Dişi kaplumbağanın kıyıda kırılan dalgaların içinden çıkıp gelgidin en yüksek noktasından öteye sürünüşünü sessizce seyrediyoruz. En sonunda ona daha yaklaştığımızda, etrafındaki kumu ve bitkileri temizleyerek kendisine tabak biçimde bir çukur kazdığını görüyoruz. Bunu yapmakla, 7-12 hafta sonra çıkacak olan yavrularına engel olacak bitkilerin yuvasının üstünde büyümesini önlüyor. Aynı zamanda arka yüzgeçleriyle kumu dönüşümlü olarak kazıp atarak (sağ ile kazıp, sola atarak; sol ile kazıp, sağa atarak), armut şeklindeki yuvasını da bitirmiş oldu. Bütün bunlar 45 dakika kadar sürüyor.

Bu noktaya kadar kaplumbağa kolayca ürküp denize dönebilirdi, ancak bir kez yumurtlamaya başlayınca artık ona dokunmamız mümkün olur. Bekçi ona ışık tutuyor; biz de istersek resim çekebiliriz. 10 ila 20 dakika boyunca kaplumbağa yumurtaları, kuluçka devresinde onları mantar ve böceklerden koruyacak şeffaf, sümüksü bir sıvıyla birlikte yuvaya bırakıyor. Caretta’lar iki ila dört yılda bir olan üreme dönemleri boyunca 14 günlük aralarla birkaç defa olmak üzere ping pong topu büyüklüğünde 120 tane yumurta bırakırlar.

Kaplumbağaya dokunduğumuz zaman derisinin ne kadar yumuşak olduğuna hayret ediyoruz, zaten derisinin o kadar arzu edilmesinin ve kaplumbağaların varlığının tehdit altında olmasının nedeni de budur. Bağa olarak da adlandırılan kabuğu, omurgaya benziyor ve plakalardan oluşuyor. Dişi kaplumbağa şimdi yumurtalarını örtmeye başlıyor. Ancak onları gelgit çizgisine fazla yakın bıraktığından sağ kalmaları için başka bir yere konulmalı. Grubumuza katılmış olan araştırma ekibinin iki üyesi bu işi yapacak.

Kaplumbağaları Markalamak

Denizkaplumbağaları ile ilgili yapılan araştırmalarda yardımcı olmak üzere kaplumbağamızın ön yüzgeçlerinden birine bir marka takılacak. Etrafa kum atmakla meşgul olduğuna göre, bunu yapmak kolay bir iş değildir. Marka paslanmaz bir titanyum alaşımıdır. Arka yüzünde bir adres yazılıdır ve görülen tüm kaplumbağalardan numarasıyla haber alınması, araştırma projesi için çok önemlidir. Takılan marka sadece kaplumbağa öldüğünde çıkartılıp bulunduğu yerle ilgili ayrıntılar da belirtilerek yazılı adrese yollanmalıdır. Markanın ön yüzünde kaplumbağanın kimlik numarası var. Bizim kaplumbağamızın numarası T54239’dır, ancak biz onu Tabita diye çağırmaya karar veriyoruz.

Tabita daha önce markalanmadığından daha önce yuva yapmamış olması olasılığı büyüktür, dolayısıyla Güney Pasifik’teki kaplumbağa ve yumurtalarının korunması açısından çok önemli bilgi sağlayabilir. Bu bilgiyi alabilmek için burada, kumsalda kaplumbağa üzerinde yapılan küçük bir ameliyata tanık oluyoruz! Uygulanan yönteme laparoskopi denir, bu, insanlar üzerinde de sık sık kullanılmaktadır. Tabita yavaşça sırt üstü çevrilerek tekerlekli bir el arabasının üstüne konuyor. Ona acıyoruz, gırtlağını okşamamız onu sanki sakinleştiriyor. Gördüğümüz gözyaşları değil, ancak gözlerinden kumu yıkamak ve içtiği deniz suyu nedeniyle aldığı fazla tuzu atmak için akıttığı bir tuz çözeltisidir. Bunlar acı çekme belirtileri değildir. Arka yüzgecinin üstünden derisi ovuluyor; yapılan küçük bir kesiğin içine bir tüp sokuluyor ve biraz hava üfleniyor. Yumurtalıklarına bakarak araştırmacılar onun ilk üreme dönemini yaşadığını ve daha pek çok yumurtanın oluşmakta olduğunu görüyorlar. Bütün bu bilgi kaydediliyor; ondan sonra bir valf yoluyla hava dışarı bırakılıp kesik dikiliyor.

Tekrar yüz üstü kuma konulduğunda Tabita, içgüdüsel olarak suya yöneliyor. Dalgalar, rahatlamış durumdaki Tabita’nın üstünden geçerek onu denize doğru götürüyor.

Yumurtaların Yeniden Yerleştirilmesi

Döndüğümüzde, yumurtaların çoktan yuvadan çıkartıldığını görüyoruz. Dört saat geçtikten sonra yumurtalar kabuğun içine yapışıp kan damarlarını oluşturmaya başlıyor. Bundan sonra döndürülürlerse, bozulurlar. Onların yeniden yerleşmesi için genellikle iki saatlik bir süre tanınıyor; bu işlemde başarı oranı çok yüksek. Bunun yapmanın amacı yuvayı ve yumartaları su ve erozyondan korumaktır. Kumun sıcaklığı yavruların cinsiyetini belirler. Çoğu adalarda kum daha serin olduğundan sadece erkek yavrular çıktığı halde, daha sıcak olan Mon Repos’un kumlarından çıkan yavrular çoğunlukla dişidir.

Yavrular ocaktan marta kadar çıkıyor. Üzerlerindeki kumdan tavanı kazıyarak kumun çöküp kendilerini yükseltmesine neden oluyorlar. Eğer kumun sıcaklığı fazla değilse, yavrular yuvadan çıkıp denize doğru koşuşmaya başlıyor. Ancak yolculuklarının daha başındadırlar. Üreme olgunluğuna gelmelerinin 50 yıl aldığı sanılmakta. Çok küçük bir yüzdesi bu noktaya ulaşır.

İnsan Sorumluluğunu Öğrenmeli

Maalesef, insanın dikkatsizlik ve düşüncesizliği, bilinen altı tür denizkaplumbağasının azalmasına neden olmaktadır. Denize atılan plastik poşetler sık sık kaplumbağalar tarafından denizanası sanılıp yeniyor. Sonuçta sindirim sistemleri tıkandığı için açlıktan ölüyorlar. Atılan başka çöpler ise kaplumbağaların boğulmasına neden olabilir. Gemiciler dikkat etmezse tekne pervaneleri bile bir tehlike oluşturabilir. Bir üreme mevsiminde tüm bir nüfusu silebilen mazot ve zehirli atıklarla döküntüler de buna eklenmelidir. Ayrıca kaplumbağaların her 15 dakikada bir nefes almak üzere su yüzüne çıkmaları gerektiğinden, takıldıkları balıkçı ağları da boğulmalarına neden olabilir.

Gitgide daha çok insan bu tehlikelerin farkına varıp çevreye karşı daha özenli olmayı öğrendiğinden, insanın kaplumbağayla buluşma fırsatları şüphesiz daha da çok olacak. Böylece yaratılıştaki şaşırtıcı üreme devrinin başka bir harikası insanlığı etkileyip büyülemeye devam edecektir.

[Sayfa 26’daki resimler]

Üst soldan saat istikametinde: Küçük bir amelyat, denize dönüş, yumurtaların yeri değiştiriliyor, yüzgeçe marka takılıyor

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş