Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • g 7/00 s. 5-8
  • “Ölüm Kültürü” Nasıl Destekleniyor?

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • “Ölüm Kültürü” Nasıl Destekleniyor?
  • Uyanış!—2000
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • Silah Satışı
  • Eğlence Dünyası
  • Video Oyunlarında ve İnternet’te Ölüm
  • Ölüme Götüren Yaşam Tarzları
  • Tüm Bunların Arkasında Kim Var?
  • Elektronik Oyun Oynayanlar Tehlikede mi?
    Uyanış!—2003
  • Video Oyunları Çılgınlığı
    Uyanış!—1984 (Bilimsel Seri 9-12)
  • Bilgisayar Ya da Video Oyunları Oynasam mı?
    Uyanış!—1996
  • Elektronik Oyunların Değişen Dünyası
    Uyanış!—2003
Daha Fazla
Uyanış!—2000
g 7/00 s. 5-8

“Ölüm Kültürü” Nasıl Destekleniyor?

“Çok sarsıcı olaylar yaşayan Kosovalı genç sığınmacılarla, şiddet ve diğer acı deneyimlerle karşılaşan Amerikalı çocuklar arasında binlerce kilometre var; fakat aralarındaki duygusal mesafe o kadar büyük değil.”—Marc Kaufmann, The Washington Post.

Hoşumuza gitsin ya da gitmesin, hepimiz doğrudan veya dolaylı olarak ölümden etkileniriz. İster şiddetli çatışmaların yaşandığı bir ülkede ister nispeten istikrarlı bir yerde oturuyor olalım, böyledir.

BUGÜN “ölüm kültürü”, yüksek sayıdaki depresyon ve kaygı vakalarında, uyuşturucu bağımlılığı, çocuk aldırma, kendine zarar vermeye yönelik davranışlar, intihar ve toplu katliamlarda kendini göstermektedir. Ölüm korkusunun çıkarlara alet edilmesiyle ilgili olarak, Amerika Birleşik Devletlerinin Texas eyaletinde, San Antonio’daki Trinity Üniversitesinin Sosyoloji ve Antropoloji Bölümünden Profesör Michael Kearl şunları açıkladı: “Yirminci yüzyılın sonundan [1999’dan ] baktığımızda . . . . ölümün artık hayata, yaşama gücüne ve toplumsal düzenin yapısına canlılık kazandıran temel kuvvet olarak görüldüğünü fark ediyoruz. Ölüm, dinlerimize, felsefelerimize, siyasal ideolojilerimize, sanatlarımıza ve tıbbi yöntemlerimize ilham kaynağı olmuştur. Gazeteleri ve sigorta poliçelerini sattırmış, televizyon programlarımızın işlediği öykülere çeşni katmış . . . . hatta sanayilerimizin ardındaki güç olmuştur.” Ölüm kültürü denen bu olgunun günümüzde kendini nasıl gösterdiğine ilişkin bazı örneklere bakalım.

Silah Satışı

“Ölüm kültürü” her gün silah satışlarında kendini gösteriyor. Ordu donanımı askerleri öldürmek için kullanılıyor, oysa öldürülenler arasında, içlerinde masum kadın ve çocukların da bulunduğu siviller başta geliyor. İç savaş ya da diğer savaşlarda yaşam her zaman değersizdir. Bir suikastçının ya da keskin nişancının kullandığı merminin fiyatı nedir ki?

Bazı ülkelerde halkın silahları kolayca elde edebilmesi cinayet ya da katliam olaylarında dehşet verici ve sürekli bir artışa yol açıyor. Littleton’daki (Colorado) lisede açılan ateşin yarattığı trajediden sonra silah satışlarının yaygınlığını ve reşit olmayanların kolayca silahlara erişebilmesini protesto eden eylemler düzenlendi. Amerika Birleşik Devletlerinde şiddet sonucu ölen gençlerin sayısı korkutucu boyuttadır; Newsweek dergisine göre haftada ortalama 40 genç ölüyor. Bunların neredeyse yüzde 90’ı ateşli silahların kurbanıdır. Bu her yıl Littleton’daki gibi 150 katliam demektir!

Eğlence Dünyası

Filmler ölüm konusunu sömürüyor. Örneğin, bir filmin konusu ahlaksızlığı, şiddeti, uyuşturucu alım satımını ya da örgütlü suçları çekici gösterip böylece yaşamın değerini ve ahlaksal ilkeleri küçümseyebilir. Ölümü romantik hale getiren filmler bile var; ölümden sonra yaşam mitini ve sözde ölülerin yaşayanlara yaptığı ziyaretleri anlatan bu tür filmler ölümün hafife alınmasına yol açmaktan başka bir işe yaramaz.

Aynı şey bazı televizyon programları ve müzikler için de söz konusudur. Haberlere göre, Littleton katili gençler bir rock şarkıcısının ateşli hayranlarıydı; bu şarkıcı “çift cinsiyetli, şeytani görüntüleriyle” ve “isyan ve ölüm temalı” şarkılarıyla ün kazanmıştı.

Amerika Birleşik Devletleri’nde televizyon programları için rating belirleme yöntemi, gençleri olumsuz etkileyebilen görsel malzemeden korumak amacıyla yeniden gözden geçirildi. Sonuç beklenenin tersi oldu. Newsweek’te yazan Jonathan Alter, bunun “çocuklar için yasak meyveyi daha da çekici hale getirebileceği” yorumunda bulundu. Yazısının devamında, sorumluları utandırmak ve medyada şiddeti azaltmaya zorlamak üzere, Başkan Clinton’un yalnızca bıçaklama sahneleriyle dolu filmleri ve ‘gangsta rap’ müzik kayıtlarını değil, çocuklara “son derece gerçekçi bir şekilde insan öldürme” olanağı veren bilgisayar oyun programlarını da üreten “tüm büyük şirketlerin (ve üst düzey yöneticilerinin) isimlerini kamuya açıklaması” gerektiğini söyledi.

Video Oyunlarında ve İnternet’te Ölüm

Robert Waring, The Deathmatch Manifesto adlı kitabında gençler arasında deathmatch (ölüm maçı) olarak adlandırılan oyunların popülaritesini analiz ediyor.a Waring, oyuncuların bu olgunun çevresinde bir yeraltı cemiyeti oluşturduğuna inanıyor. Bu oyunların etkileri eğitici yönde değil, adam öldürmeyi öğretme yönündedir. Waring şöyle diyor: “Dünyanın herhangi bir yerindeki canlı bir rakiple oynamak ve kendini kanıtlamaya çalışmak etkileyici bir deneyimdir. Gerçekten buna kendinizi kolayca kaptırabilirsiniz.” Gençler kanlı mücadelelere zemin oluşturmak üzere tasarlanan üç boyutlu senaryolar karşısında büyüleniyorlar. İnternet’e erişme olanağı olmayan bazıları evde televizyonda kullanmak üzere video oyun paketleri satın alıyor. Bazıları da ücretli video oyunu makinelerinin bulunduğu halka açık yerlere gidip rakipleriyle ‘sahici’ çatışmalara girerek ölümüne vuruşmayı alışkanlık ediniyor.

“Ölüm maçı” oyunları oyuncuların yaşına göre sınıflandırılıyorsa da, çok az denetimin uygulandığı bir gerçektir. Amerika Birleşik Devletlerinde yaşayan 14 yaşındaki Eddie şöyle diyor: “İnsanlar genellikle sana yeterince büyük olmadığını söylerler, fakat [oyunu] satın almanı engellemezler.” O, silahlı çatışmalardan oluşan çılgınca bir oyundan hoşlanıyordu. Ana babası durumun farkında olduğu ve bundan hoşlanmadığı halde, bu oyunu oynayıp oynamadığını çok ender kontrol ediyorlar. Ergenlik çağında bir genç şu sonuca vardı: “Bizim kuşağımız şiddete diğerlerinden çok daha duyarsız. Çocukları artık ana babalardan çok TV’ler yetiştiriyor; televizyon çocukların şiddet fantezisini besliyor.” Newsweek’deki bir yazısında John Leland şunları belirtiyor: “Şimdi [Amerika Birleşik Devletlerinde] İnternet’e girebilen ergenlik çağındaki gençlerin sayısı 11 milyon gibi büyük bir rakamdır ve böylece giderek daha çok sayıda gencin yaşamı birçok ana babanın erişme olanağının bulunmadığı bir etkinlik alanında geçiyor.”

Ölüme Götüren Yaşam Tarzları

“Ölüm maçı” oyunları ve şiddet içerikli filmlerin dünyasının dışındaki davranış tarzları için ne denebilir? Her ne kadar gerçek yaşamda garip yaratıklarla ölesiye bir mücadeleye girmemiz gerekmiyorsa da, birçok insanın yaşam tarzı kendi ölümünü hazırlayan davranışlar içeriyor. Örneğin, uyuşturucu ve sigaranın tehlikeleri hakkında uyaran ailelere, sağlık örgütlerine ve diğer yetkililere rağmen, bunları kullananların sayısı sürekli artıyor. Bu maddeler, birçok durumda erken yaşta ölüme yol açıyor. Büyük sermaye çevreleri ve uyuşturucu satıcıları, yasadışı kârlarını artırmak amacıyla insanların kaygılarından, ümitsizliklerinden ve manevi yoksunluklarından yararlanmaya devam ediyorlar.

Tüm Bunların Arkasında Kim Var?

Mukaddes Kitapta ölüm uygun bir eğlence konusu olarak sunulur mu? Ölüme yol açabilecek yaşam tarzları mazur gösterilir mi? Hayır. Resul Pavlus gibi İsa’nın gerçek takipçileri için de ölüm bir “düşman”dan başka bir şey değildir. (I. Korintoslular 15:26) İsa’nın takipçileri ölümü çekici ya da eğlenceli bir olgu olarak değil, insan doğasına aykırı bir şey olarak görürler; ölüm Tanrı’ya karşı isyanın ve günahın doğrudan bir sonucudur. (Romalılar 5:12; 6:23) Ölüm başlangıçta Tanrı’nın insanla ilgili amacında kesinlikle yer almıyordu.

Şeytan’ın “ölüm gücüne sahip”olduğu söyleniyor. O “katil” olarak da adlandırıldı; bu mutlaka insanları doğrudan kendisinin öldürdüğü anlamına gelmez; bunu hile kullanarak yaptığı ve insanları günaha ayarttığı için; ayrıca yozlaşma ve ölüme yol açan davranışları teşvik ettiği, erkeklerin, kadınların ve hatta çocukların zihinlerinde ve yüreklerinde cinayete yönelten tutumların gelişmesine yol açtığı için katildir. (İbraniler 2:14, 15, Müjde; Yuhanna 8:44; II. Korintoslular 11:3; Yakub 4:1, 2) Fakat başlıca hedef neden gençlerdir? Onlara yardım etmek için ne yapabiliriz?

[Dipnot]

a Bu yazıda belirtilmiş olan “ölüm maçı” oyunlarıyla, “oyuncular bilgisayar ağlarındaki üç boyutlu oyunlarda birbirlerini öldürmeye yöneltiliyorlar.”

[Sayfa 7’deki resim]

“Bizim kuşağımız şiddete diğerlerinden çok daha duyarsız”

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş