Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • tp73 böl. 3 s. 25-39
  • Dünyanın Dinleri Doğru Örneği Veriyorlar mı?

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Dünyanın Dinleri Doğru Örneği Veriyorlar mı?
  • Hakiki Sulh ve Güvenlik—Hangi Kaynaktan?
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • DİNLER SAVAŞLARDA NASIL BİR ÖRNEK BIRAKTILAR?
  • DÜNYA DİNLERİ İYİ AHLÂKI DESTEKLERLER Mİ?
  • AÇGÜZLÜLÜKTEN VE BENCİLLİKTEN KURTULUŞ
  • MUKADDES KİTABIN REDDEDİLMESİNİN SONUÇLARI NE OLDU?
  • DÜNYANIN DİNLERİNİN SONU YAKINDIR
  • Dünya Dinleri Doğru Örnek Oluyor Mu?
    Gerçek Barış Ve Güvenlik
  • O Kadar Çok Din Var ki!
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1982 (Dinsel Seri 12-24)
  • Bu Dünyanın Dinleri Neden Yok Olacak?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1996
  • Bütün Dinler Tanrı’yı Memnun Eder mi?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1996
Daha Fazla
Hakiki Sulh ve Güvenlik—Hangi Kaynaktan?
tp73 böl. 3 s. 25-39

Bölüm 3

Dünyanın Dinleri Doğru Örneği Veriyorlar mı?

1-3. (a) Dünyanın dinleriyle ilgili neler soruluyor? (b) Bu sorular neden yerindedirler?

DİNE karşı tutumunuz ne olursa olsun, dinin insanları büyük ölçüde etkilediğini herhalde kabul ediyonsunuz. World Book Encyclopedia’nın 1970 baskısı şunları yazıyor: “Din, tarihte en büyük güçlerden biri olmuştur.”(15)

2 Dinlerin yüz milyonlarca insanı etkileyebilme gücü olduğuna göre, acaba güçlerini sulhu ve güvenliği temin etmek için kullanmışlar mıdır? Yoksa yeryüzünde gördüğümüz karışıklığa onlar da katkıda bulundular mı? Acaba dünyamızın tamamen harap olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunmasında en büyük sorumluluk dinlerin midir?

3 Bu sorular belki sizin için şaşırtıcı olabilir. Fakat İsa Mesih’in kendi günlerindeki dinsel liderler hakkında söylediklerini hatırlayın. “Onları bırakın; onlar körlerin kör kulavuzlarıdır; eğer kör körü yederse, her ikisi de çukura düşer.” (Matta 15:14) Bugün Hıristiyan olduklarını iddia eden yüzlerce din vardır ve takriben bir milyar üyeye sahip olmalarıyle övünürler. Hıristiyan âleminin milletleri, dünyanın en güçlü milletleri arasında yer alırlar. Hıristiyan olduklarını iddia eden dinler, öğretileriyle dünyamızı çok etkilediler. Acaba, kendileri, iddia ettikleri gibi, Tanrı’yı ve İsa Mesih’i temsil ederler mi? Tanrı’nın Sözü olan Mukaddes Kitabın prensiplerini takip ederler mi? Yoksa dünyanın diğer dinleriyle birlikte acaba insanları Tanrı’ya muhalif duruma getirmiş olma ihtimalleri var mı? Tabii, bunun sonunun sadece felâket olacağı açıktır.

4, 5. Bu soruların cevapları, Mukaddes Kitabın güvenilir olduğunu anlamamıza nasıl yardım edebilir?

4 Eğer kendiniz ve aileniz için sulh ve güvenlik içinde bir hayat arıyorsanız, bu soruların samimî bir tetkikini hoş görüyle karşılamalısınız. Bunların cevabı, aynı zamanda size Mukaddes Kitabın ne derece güvenilir ve onun Tanrı’nın Sözü olduğu iddiasının yerinde olup olmadığını açıklayacaktır.

5 Mukaddes Kitap, hem hakikî hem de sahte dinin varlığından söz eder. Tanrı’nın ancak hakikat üzerine kurulmuş ikiyüzlülükten ve hileden uzak tapınmayı tasvip edip bereketlediğini de söyler. (Matta 15:7-9; Yuhanna 4:23, 24; Titus 1:16) Mukaddes Kitap, ancak Tanrı’nın Sözü ile tam bir ahenk içinde olan hakiki tapınmaya bağlı insanların sulh ve birlik içinde yaşayabileceklerini ve birbirlerine karşı gerçek sevgi besleyebileceklerini söyler. (İşaya 32:17, 18; Yuhanna 13:35) Durum böyle ise, Mukaddes Kitaba aykırı olan dinlerin hiç bir zaman gerçek sulh ve güvenliği sağlayamayacakları bellidir. Acaba durum böyle midir?

DİNLER SAVAŞLARDA NASIL BİR ÖRNEK BIRAKTILAR?

6. Sulhun gerçekleşebilmesi için ilk adım olarak, insanlar ne yapmalıdırlar?

6 Mukaddes Kitap, Tanrı’nın “Sulh Tanrısı” olduğunu söyler. (Romalılar 16:20) Onun kavmine artık savaşı öğrenmemeleri “kılıçlarını sapan demirleri” yapmaları ve “selâmeti [sulhu, YD] ara”yıp, “onun ardınca koş”maları emredilmiştir. (I. Petrus 3:11; İşaya 2:2-4) Dünya çapında böyle bir sulhun gerçekleşmesi ancak insanların komşularını ‘kendileri’ gibi sevmeleriyle başlayabilir.—Matta 22:39.

7-12. Dinlerin milletlerarası sulh getirecek sevgi cinsini öğretip öğretmediklerini gerçekler nasıl gösteriyor?

7 Bu dünyanın dinleri kendi üyelerine böyle bir sevgi geliştirmelerini ve bu sevginin, sınırları aşıp ırk ve dil ayrımlarının üstünde olması gerektiğini öğrenmişler midir? Gerçi Hıristiyan âleminin Katolik ve Protestan kiliseleri, “Sulh Prensi” olarak İsa Mesih’i takip ettiklerini iddia ederler. Fakat buna göre hareket etmişler midir? Tarihinin bunun tam aksini göstermesi, çok kimseyi şaşırtacaktır.

8 New York Times gazetesi şöyle yazdı: “Geçmişte Yöresel Katolik Hiyerarşileri hemen hemen daima kendi memleketlerinin savaşlarını desteklemişler, ordularını takdis etmişler ve zafer için dua etmişlerdi, fakat karşı cephede, başka bir [Katolik] piskopos grubu kendi tarafının zaferi için dua etmiştir.”(16) Protestan liderleri de aynı şeyi yapmışlardı.

9 Hıristiyan âleminin içinde patlayan I. Dünya Savaşı bunun tipik bir örneğidir. İki tarafın insanlarının büyük çoğunluğu aynı dine mensupturlar. Bir Belçika gazetesi olan La Derniere Heure savaş sırasında Paris’teki Roma katolik Kardinali Amette’nin Fransız askerlerine şunları söylediğini yazıyor:

“Kardeşlerim, Fransız ordusunun ve onun şanlı müttefiklerinin yoldaşları, Kadirîmutlak Tanrı bizim tarafımızdadır. . . . . Tanrı savaşta bizim cesur askerlerimize yakındır, kendisi onlara kuvvet verir ve düşmanlarına karşı kendilerini pekiştirir. .  . . . Tanrı bize zaferi ihsan edecektir.”(17)

10 Aynı anda, karşı tarafta, Köln Katolik Başpiskoposu, Alman askerlerine şunları söylemişti:

“Adalet için bu mücadelede Tanrı bizimle beraberdir. . . . . Tanrı’nın ismiyle memleketin şeref ve şanı için size kanınızın son damlasına kadar savaşmanızı emrediyoruz. . . . . Tanrı, bizim adaletin tarafında oludğumuzu bilir ve kendisi bize zaferi verecektir.”(17)

11 Acaba kiliseler böyle çelişkili, kinle dolu birer lider olarak davrandıkları zaman Tanrı’yı temsil ediyorlar mı? 1935 yılında İtalya, Habeşistan’ı istilâ ettikten sonra Pittsburgh Courier şunları yazmıştır:

“Uygarlık namına yapılan deli savaşın katliamlarının masum kurbanlarının kanıyle bayrak lekelense dahi, kilise bayrağı takip eder . . . .

“Katolik kiliseleri de milletlerarası yağmayı, sömürüyü ve katliamı ya tasvip ettiği ya da ender vakalarda karşı çıkmış olduğu gibi, Protestan Kiliseleri aynı şekilde hareket ettiler . . . .

“Bugün Hıristiyan kilisesinin ruhi zayıflığının önemli bir nedeni kendisinin mücadele etmek zorunda olduğu kötülüklerle uzlaşmasıdır.”(18)

12 İkinci Dünya Savaşında ve o zamandan beri meydana gelen savaşlarda, kiliseler bu aynı hareket tarzını takip etmişlerdir. Ya Hıristiyan âleminin dışındaki dinler için ne denilebilir? Onların geçmişi farklı mıdır? Hayır, Hıristiyan olmayan dinlerin üyeleri de tarihin şahadet ettiği gibi, çok defa şiddetli çarpışmalar ve savaşlarda birbirlerini öldürmüşlerdir. Onların dinsel öğretileri sık sık şiddeti ve kan dökmeyi savunur.

13. Mukaddes Kitap, sulh adına mevcut hükümetlere karşı şiddet ve protesto eylemlerine iştirak eden din adamlarının hareketlerini destekler mi?

13 Sulh zamanında dinsel liderler sulhu överler, zira o zaman böyle davranmak herkesin gözünde iyidir. Bazen, herkesin gözünde iyi görünmediği halde, savaşa karşı olduklarını beyan ettiklerini duyar veya okursunuz. Buna rağmen bu aynı dinsel liderler kendilerinin gerçekten sulhçu olmadıklarını çok defa açığa vururlar, çünkü onlar sık sık şiddetli protesto hareketlerine iştirak ederler. Bazıları, mevcut hükümetlere karşı sabotaj ve ayaklanmayı dahi savunurlar. Fakat Mukaddes Kitap böyle hareketleri mahkûm eder.—Romalılar 12:17-19; 13:1, 2.

14. (a) Dinler, Mukaddes Kitapta hangi sembolik sözlerle tasvir ediliyor? (b) “Büyük Babil” hangi şeyle suçlanıyor?

14 Dinlerin milletlerin üzerindeki etkisi o kadar büyüktür ki, Mukaddes Kitap, dinlerin tümünü bir imparatorluk olarak tasvir eder. Onlara “Büyük Babil” ismi veriliyor ve bunun “dünyanın kıralları üzerine kırallığı olan büyük şehir” olduğu söyleniyor. (Vahiy 17:3-5, 15, 18) Dinler, siyasal, ticarî ve sosyal kazanç elde etmek gayesiyle “zina ettikleri” için, Büyük Babil bir “fahişe”ye benzetilmektedir. Bu imparatorluk hakkında şunlar söyleniyor: “Yeryüzünde boğazlananların hepsinin kanı onda bulundu.” (Vahiy 18:24) Dinlerin, tarihteki bütün katliamların başlıca sorumlusu sayılması hayret mi uyandırıyor? İnsanları etkileme tarzları, savaşları destemekle vermiş oldukları kötü örnek, kanlı haçlı seferleri ve din adına yapılan işkenceler onların sorumlu olduğunu ispat etmektedir.—Matta 23:33-36; 27:20-23, 25 ile karşılaştır.

15. Bir dine mensup olnlar, gerçek sulhu arzu ettikleri takdirde, kendi teşkilâtları hakkında hangi soruya cevap vermeye hazır olmalıdırlar?

15 Mukaddes Kitap şunu öğretir: “Birbirimizi sevelim; şerirden [İbilis olan Şeytan’dan] olan ve kardeşini öldüren Kain gibi değil.” (Yuhanna 3:10-12) Fakat dünya, Kain’in izinden gitmekte ve dinler bu yoldan gidenleri takdis etmektedirler. Siz bir din teşkilâtının üyesi iseniz, kendi kendinize şu soruyu sorun: Kendi dinim hakkında ben ne diyebilirim? Bütün insanlar benim dinime ait olsalardı, acaba savaşlara son verilmiş, yeryüzü gerçek sulha kavuşmuş olabilir miydi?

DÜNYA DİNLERİ İYİ AHLÂKI DESTEKLERLER Mİ?

16. (a) Doğru ahlâk standartlarına bağlı kalmak neden sulh ve güvenlik için önemli bir taleptir? (b) Mukaddes Kitaba göre, hangi nitelik böyle ahlâkı yüceltiyor?

16 Bir insan, doğru ahlâk standartlarına uymadığı takdirde, komşularıyle gerçek sulh veya güvenlik içinde bulunabilir mi? Tabii ki bulunamaz. Doğru ahlâk olmazsa, yalan, hırsızlık, zina ve buna benzer şeyler olacak demektir. Hakikî komşu sevgisi iyi ahlâkı yüceltmelidir. Mukaddes Kitabın söylediği gibi:

“Diğerini seven şeriati itmam etmiştir. Çünkü: ‛Zina etmiyeceksin; çalmıyacaksın; tamah etmiyeceksin;’ ve eğer başka bir emir varsa, o da bu sözde icmal olunur: ‛Komşunu kendin gibi seveceksin.’”—Romalılar 13:8-10.

17, 18. (a) Âdil ahlâk standartlarına uymadığımız takdirde Tanrı ile sulh içinde bulunmayı ümit edebilir miyiz? (b) Bu standartları kim veriyor?

17 Fakat bundan daha önemlisi, bir şahıs ahlâk bakımından temiz şekilde davranmazsa, Tanrı ile sulh içinde olabileceğine, O’nun himaye ve lütfunu kazanabileceğine inanıyor musunuz? Tanrı tasvip ettiği kimselerden böyle bir ahlâk talep etmeseydi, siz O’na saygı gösterip şeref verebilir miydiniz?

18 Muhakkak ki, Tanrı’nın adalet talep etmesi için, yaratıklarına kendi ahlâk standartlarının neler olduğunu önceden açıklaması lâzımdır. Her insan kendi ahlâk standartlarını kendisi koyup onlara uyması gerektiğini söylemek, her insanın kendi trafik kurallarını koyması ve sonra da onlara uyması gerektiğini söylemeğe benzer. Mukaddes Kitap, Tanrı’nın tasvibini kazanmak için bir tek yol olduğunu ve başka herhangi bir yolun ölüme götürdüğünü gösterir.—Matta 7:13, 14.

19. Hıristiyan âleminin kiliseleri, iyi bir ahlâk örneği verselerdi, kilise üyelerinin hayatlarında neyi görebilecektiniz?

19 Hıristiyan âleminin kiliseleri, Mukaddes Kitabı hakikate uygun bir şekilde temsil edip onun ahlâk standartlarını destekleyerek dünyanın diğer kısmına iyi bir örnek teşkil ediyorlar mı? Bu kiliselere mensup olanların yaşayışları neyi gösteriyor? Mukaddes Kitap: “Fakat Tanrı’nın ruhunun semeresi sevgi, sevinç, sulh (YD), tahammül, lûtuf, iyilik, iman (YD), hilim, zaptı nefs” olduğunu söyler. (Galatyalılar 5:22, 23) Acaba dünyanın dinlerinin meyveleri bunlar mıdır? Yoksa bunun yerine “bedenin işleri . . . . zina, pislik, şehvet, putperestlik, sihirbazlık, düşmanlıklar, münazaa, kıskançlık, gazaplar, çekişmeler, ayrılıklar, fırkalar, hasetler, sarhoşluklar, sefahatler” gibi bol miktarda çürük meyve mi buluyorsun? (Galatyalılar 5:19-21) Mukaddes Kitap insanları ağaçlara benzeterek böyle meyveler veren her “ağaç”ın yok edileceğini söyler.—Matta 7:17-19; 12:33.

20-22. (a) Bir şahsın ahlâk konusunda kendi dininin mensupları hakkında hangi soruları sorması gerekir? (b) Mukaddes Kitap, ahlâksızlık yapmağı alışkanlık haline getiren bir cemaat üyesine karşı ne şekilde davranılmasını tavsiye ediyor? (c) Kiliselerde bu yapılıyor mu?

20 Siz eğer herhangi bir dine mensup iseniz, kendi kendinize şunu sorun: Kendi dinimin üyelerinin ahlâk standartlarına güvenebilirmiyim? Eğer bütün insanlar dindaşlarım gibi yaşasalardı, acaba bu, cürüm işlemeğe namuslu olmayan ticarî işlere kargaşalıklara ve cinsel ahlaksızlığa son verecek miydi?

21 Mukaddes Kitap “az maya bütün hamuru mayalar” ve “kötü arkadaşlıklar faydalı alışkanlıkları bozar” derken hakikati söylüyor. (Galatyalılar 5:9; I. Korintoslular 15:33, YD) Bu nedenle resul ilham altında Hıristiyanlara şöyle yazmıştı: “Kardeş denilen biri zani, yahut tamakâr, yahut sövücü, yahut ayyaş, yahut gasıp olursa, ihtilât etme [görüşme, YD] böyle birile yemek yeme. . . . . Kötü adamı kendi aranızdan çıkarın.”—I. Korintoslular 5:11-13.

22 Bir kimsenin bir an için yanlış bir adım atıp daha sonra geri dönmesi normaldir. Fakat resulün sözünü ettiği bu gibi şeyleri alışkanlık haline getiren ve bunları kendi hayatlarının bir kısmı yapanlar için ne denilebilir? Böyle insanlar, Tanrı’ya hizmet ettiklerini iddia ederlerse, ikiyüzlüdürler. Muhakkak ki siz iki yüzlülükten nefret edersiniz ve Mukaddes Kitap da Tanrı’nın bundan ve bunu yapanlardan nefret ettiğini gösterir. (Matta 23:27, 28; Romalılar 12:9) Ya sizin dininiz hakkında ne denilebilir? Dinsel liderleriniz “günah işlemeyi alışkanlık haline getirenleri hepsinin önünde tedip” ederek üyelerini ruhî tehlikeden koruyorlar mı? (I. Timoteos 5:20, YD) Kötülük yapmakta ısrar edip gerçekten tövbe etmeyenleri aralarından çıkarıyorlar mı? Yoksa böyle kimselerin diğerlerini kötü yönde aşılamalarına rağmen, onların itibarlı üyeler olarak kalmalarına müsaade ediyorlar mı? Dinsel liderleriniz ancak ‘dudaklarıyle’ iyi ahlâkı savunup kötülüğe göz mü yumuyorlar?—Matta 15:7, 8.

23. (a) Bugün birçok din adamı fuhuş, zina ve homoseksüellik gibi şeyler hakkında ne diyorlar? (b) Bu gibi davranışlar hakkında Mukaddes Kitap ne diyor?

23 Dinlerin iyi ahlâk ve bu ahlâkın getirebileceği sulhu ve güvenliği korumak için gerçek bir güç olmadıklarına dair deliller dünya çapında birikmiştir. Bugün fuhuş, zina ve homoseksüelliğin yanlış olmadığını kesinlikle söyleyen dinsel liderlerin sayısı gittikçe artmaktadır. Belki siz şahsen bu hususta bazı şeyler okumuşsunuzdur. Böyle yazılar gerçi dünyanın dinleri arasında yaygınlaşan bir fikri yansıtıyorlar, fakat böyle söyleyenler, Mukaddes Kitabı temsil etmiyorlar zira Mukaddes Kitap şöyle diyor:

“Aldatılmayın, ne fuhuş işleyenler, ne putperestler, ne zina işleyenler ne gayri tabiî maksatlar için kullanılan erkekler, ne erkeklerle yatan erkekler, ne hırsızlar, ne tamakârlar, ne ayyaşlar, ne tahkir edenler, ne de gasıplar Tanrı’nın krallığını miras alacaklardır.”—I. Korintoslular 6:9, 10, YD.

24. Bir şahıs emin olarak kendi din adamının böyle davranışlar hakkında ne düşündüğünü nasıl öğrenebilir?

24 Siz, dininizin liderlerinin ahlâk standartlarına sıkıca bağlı olduklarını düşünebilirsiniz. Fakat acaba siz şahsen kendi din adamalarınıza bu meseleler hakkında görüşlerinin ne olduğunu hiç sordunuz mu? Siz bunu bilmelisiniz ve bunu bilmek, sizin hakkınızdır, çünkü sizin hayat ümidiniz buna bağlıdır.

AÇGÜZLÜLÜKTEN VE BENCİLLİKTEN KURTULUŞ

25. “Para sevgisi” insanların arasındaki ilişkiyi nasıl etkiler?

25 Bugünkü kargaşalık ve güvensizliğin temelinde büyük ölçüde açgözlülük ve bencilliğin yattığı ortadadır. Mukaddes Kitap “her türlü fenalığın bir kökü para sevgisidir” der. (I. Timoteos 6:10) Dünyanın ve özellikle Hıristiyan âleminin dinleri bundan uzak mıdır?

26, 27. Dünya dinleri, zenginliğe ve mal mülke sahip olmağa ne kadar değer verirler?

26 Ondalık istemek ve para toplamak gayesiyle kermesler tertiplemek, radyo, televizyon veya posta vasıtasıyle alenen para istemek Hıristiyan âleminin âdeti değil midir? Kilise üyeleri dinsel liderlere vaftiz, evlenme veya cenaze hizmetleri için başvurduklarında para ödemek zorunluluğunu hissetmiyorlar mı? Dünya çapında gerçek yoksulluk içinde bulunan insanlara baskı yaparak pahalı katedraller ve tapınaklar inşa etmek için para istemiyorlar mı?

27 Birçok memlekette dinsel teşkilâtlar büyük servetler toplamışlar, büyük arazilere sahip olmuşlardır. On dokuzuncu yüzyılda, Meksika’daki Roma Katolik Kilisesi, ülkenin bütün gayrimenkulünün yarısından fazlasına sahipti(19) Aynı şekilde Hıristiyan olmayan birçok ülkede, halkın korkunç sefaletine tezat olarak son derece zengin mabetler göze çarpar.

28. Bu davranış, İsa Mesih ve onun resullerinin öğrettiklerine nasıl bir tezat teşkil ediyor?

28 Bunun İsa Mesih’in şu öğretisiyle karşılaştırın: “Meccanen aldınız meccanen veriniz.” (Matta 10:8) Mukaddes Kitap kayıtları, ilk Hıristiyanlar arasında verilen her şeyin baskıyle değil, gönüllü olarak verildiğini gösteriyor. (Resullerin İşleri 11:29, 30; II. Korintoslular 9:7) Resuller ve diğerleri gibi önderlik edenler, Hıristiyan kardeşlerine bir yük olmazlar, kardeşleri sayesinde kendilerini zengin etmezler, kendi elleriyle çalışırlardı. (Resullerin İşleri 18:1-4; 20:33-35) Tanıdığınız dinsel liderler hakkında aynı şeyi söyleyebilir misiniz?

29. Günlerimizin dinsel liderleriyle M. S. ilk yüzyılda İsa’ya muhalefet eden dinsel liderler arasında hangi benzerlikleri görüyorsunuz?

29 Bugünkü dinsel liderler, M. S. ilk yüzyılda İsa’ya muhalefet edenlerle bir karşılaştırın. Onlar bazı hayır işleri yapmakla beraber şan ve şöhreti seviyor ve siyasal liderlerinin lütfunu arıyorlardı. (Matta 6:2; Markos 12:38-40; Yuhanna 11:47, 48; 19:15) İsa, bu “parayı sevenler”e iki yüzlü oldukları için Tanrı’nın gözünde iğrenç olduklarını açık bir şekilde söylemişti. Onları “badanalı kabirlere benze”tmişti; ‘dıştan güzel görünürler, fakat içten ölü kemikleri ve her türlü murdarlıkla doludurlar’ ve sonra kendilerine şunları söylemişti: “Siz de böylece insanlara dıştan salih görünürsünüz, fakat içten ikiyüzlülük ve fesatla dolusunuz.”—Luka 16:14, 15; Matta 23:27, 28.

MUKADDES KİTABIN REDDEDİLMESİNİN SONUÇLARI NE OLDU?

30. İşaya 48:17, 18’de gösterildiği gibi, insanlar, Yehova’nın emirlerine itaat ettikleri zaman sonuç ne olur?

30 Yehova, kendisine tapındığını iddia eden İsrail kavmine şöyle dedi: “Faideli olanı sana öğreten . . . Allahın [Yehova’n YD] benim. Keşke emirlerimi iyi dinliye idin! o zaman sulhun (YD) ırmak gibi, adaletin (YD) de deniz dalgaları gibi olurdu.”—İşaya 48:17, 18.

31-33. Tanrı’nın Sözü hakkında birçok ruhanînin görüşü nedir?

31 Fakat gördüğümüz deliller, dinlerin Tanrı’nın emirlerine dikkat etmediklerini gösteriyor. Hatta Hıristiyan âleminde, gün geçtikçe, daha çok ruhanî Mukaddes Kitaba, Tanrı’nın ilham edilmiş Sözü olarak iman etmediklerini açıkça belirtiyorlar. Kasım 1972 tarihli Science mecmuası, Kaliforniya’da bir eğitim kurulunun toplantısından bahsederek bir Mormon piskoposu ile San Francisca’nun Grace Episkopal Katedralinin dekanının Mukaddes Kitabın Tekvin kısmındaki yaratılış kaydının aksine tekâmül nazariyesini savunduklarını söylüyor.(20)

32 Mukaddes Kitabı aslında ilham edilmiş olarak kabul ettiğini iddia etmekle beraber, New Catholic Encyclopedia şöyle diyor: “Çağdaş bilim ve tarih yönünden ele alındıkları zaman, birçok Mukaddes Kitap ifadelerinin doğru olmadıkları aşikârdır.”(21)

33 Baptist Broadman Bible Commentary’de(22) buna benzer bir görüş vardır. Güney Baptislerin (A.B.D’lerinde en büyük Protestan topluluğu) 1972 yılındaki bir kongresinde sunulan bir kararda adı geçen eserin Mukaddes Kitabın hakikîliğini teyit etmediği için, geri alınıp baştan yazılması teklif ediliyordu. Fakat karar 1’e karşı 4 orandaki bir çoğunlukla reddedildi.—The Chistian Century, 2 Ağustos 1972.

34, 35. (a) Mukaddes Kitabın öğretilerini reddetmenin sonuçları ne olmuştur? (b) Dinlerin sulhu ve güvenliği temin edeceklerini bekleyebilir miyiz?

34 Bütün bunların sonucu ne olmuştur? Dinler, Mukaddes Kitap öğretilerine önem vermeksizin sulh ve güvenliğin yaratılmasında etkin bir rol oynayacak iyi ahlâkı meydana getirebileceklerini ispat edebilmişler midir? Tam aksine, dünya çok kötüye gitmektedir ve Hıristiyan âlemi uzun zamandan beri cürüm, ahlâksızlık, uyuşturucu madde müptelâlığı, ırk kavgaları ve savaş yüzünden dünyanın en çok zarar gören kısımları arasındadır. Hıristiyan olmayan milletlerde de huzursuzluk, bölünme, ahlâkî çöküş, siyasal rejimlerin iflâsı gün geçtikçe daha belirgin hale gelmektedir. Mukaddes Kitabın söylediği gibi: onlar Yehova’nın (YD) sözünü kendilerinden attılar; ve onlarda hikmetin nesi var?”—Yeremya 8:9.

35 Dünya çapında meydana gelen bu olayların varlığını inkâr edemeyiz. Dinler sulh ve güvenliği temin edebilecek gerçek bir kuvvet değildirler. Bu, bizim için ne ifade eder?

DÜNYANIN DİNLERİNİN SONU YAKINDIR

36, 37. Mukaddes Kitap, dinlerin başına neyin geleceğini uyarıyor?

36 İsa Mesih şöyle demişti: “Semavî Babamın dikmediği her fidan kökünden sökülecektir.” (Matta 15:13) Dünyanın dinlerinin kötü meyveleri, onların Tanrı tarafından dikilmediklerini ispat ediyor. Mukaddes Kitap bu gibi dinlerin sulhu ve adaleti getiremeyeceğini söylediği gibi, bütün sahte tapınma sistemlerinin yakında harap edileceklerini de ilân etmektedir.

37 Tanrı bu dinleri bir fahişe, “büyük Babil” sembolüyle adlandırarak şöyle diyor:

“Onun günahları göke kadar erişti, ve Allah onun haksızlıklarını hatırladı . . . . onun belâları, ölüm ve matem ve kıtlık, bir günde gelecektir; ve ateşe yakılacaktır; çünkü ona hükmeden Yehova (YD) Allah kudretlidir.”—Vahiy 18:5-8.

38. Bu harabiyet nasıl gelecek? Kimin tarafından?

38 Sahte dinin dünya imparatorluğunun helâkinin “sanki bir günde” geleceğine dikkat edelim. Onun biriktirmiş olduğu zenginliklerin hepsi de milletler tarafından yağma edilecektir. Bu olaylar karşısında birçok insan korku ve hayretten donakalacaktır.—Vahiy 18:10-17, 21; 17:12, 16.

39. (a) Vahiy 18:4’te Tanrı’nın tasvibini kazanmak isteyenler acilen ne yapmağa teşvik ediliyorlar? (b) Kendilerini bu şekilde hareket etmeğe sevk eden sebep nedir?

39 Bundan dolayı Tanrısal çağrı şöyledir: “Ey kavmım, onun günahlarına şerik olmıyasınız, ve onun belâlarından hisse almıyasınız diye, ondan çıkın.” (Vahiy 18:4) Sizin bu şekilde hareket etmeniz için bu sahte dinin dünya imparatorluğuna Tanrı’nın bakış açısından bakmanız ve ondan çürük meyveleri, iki yüzlülüğü ve batıl itikatları yüzünden nefret etmeniz gerekir. Tanrı’yı yanlış olarak temsil ettiği ve insanlara yapılan eziyet, ağır baskılara ve çektirilen ıstıraplara katkıda bulunduğu için “büyük Babil”den iğrenmeliyiz. (Romalılar 2:24; Yeremya 23:21, 22) Eğer bunu takdir ederseniz artık sahte dini desteklememekle, Tanrı’nın ona vereceği hükmün yanında olduğunuzu ispat edeceksiniz.

40. (a) Bir insan sulh dolu emin bir hayat yaşaması için neyi arayıp bulmalıdır? (b) Hakiki tapınmada bulunanları bulmağa çalışan bir şahıs ne gibi insanları aramalı?

40 Bununla beraber kendiniz ve aileniz için sulh ve güvenlik içinde bir hayat istiyorsanız, sadece sahte dinden ayrılmanız yetmez. Sözünü ettiğimiz harabiyet geldiği zaman, size Tanrı’nın sulh ve himayesini getirecek iki yüzlü olmayan hakiki tapınmayı şimdi arayıp bulmanız gerekiyor. Böyle hakikî tapınmada bulunanlar zaten “kılıçlarını sapan demirleri yapmış olup artık savaşı öğrenmiye”n insanlar olmalıdır. (İşaya 2:4) Bunlar, Tanrı’nın Sözüne inanıp gerçekten buna göre yaşayan ve onu hayatlarına rehberlik eden kuvvet olarak kabul eden insanlar olmalıdır. (Mezmur 119:105) Onlar hemcinslerine gerçek, iki yüzlü olmayan sevgi dolu göstermelidirler. (Yuhanna 13:35; Romalılar 13:8) Bugün bu gibi insanlar mevcuttur. Ve onların sahip oldukları sulh ve güvenlik, Tanrı’nın Sözü olan Mukaddes Kitabın hakikîliğinin gücünü teyit etmektedir.

41. Yehova’nın Şahitlerinin Toplantı Salonlarında yaptıkları toplantılara katılmakla bizzat neler görebilirsiniz?

41 Size bu kitabı verenler, yani Yehova’nın Şahitleri, sahte dinin insanları sokmuş olduğu tehlikeli durumla derin bir şekilde ilgilenmektedirler. Kendileri, Tanrı’nın Sözüne kendi hayatlarında en önemli yeri vermeye samimiyetle gayret ediyorlar. Sizi, mahallî Toplantı Salonunda onların toplantılarına katılmağa davet ediyoruz. Orada onların Tanrı’nın ruhunun semerelerini ne dereceye kadar hasıl ettiklerini bizzat görebilir ve bunun getirdiği sulh ve güvenliği de tadabilirsiniz. Onun âdil yeni sistemine ölmeden geçmek isteyenlerden Tanrı’nın talep ettiği şeyleri kendilerinin nasıl öğrendiklerini ve tatbik ettiklerini de göreceksiniz.

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş