Bölüm 2
Evlilik İçin İyi Bir Temel Hazırlamak
1-3. Yaşamdaki gerçek başarı Matta 7:24-27’ye göre neye bağlıdır?
BİR ev ancak temeli kadar sağlamdır. Bu, genel olarak yaşam ve evlilik için de geçerlidir. İsa verdiği mesellerin birinde iki adamdan söz etti. Evini sağlam bir kaya üzerine inşa eden akıllı bir adam ve evini kum üzerine inşa eden akılsız bir adam. Bir fırtına kopup sel suları ve rüzgâr bu evlere çarptığı zaman kaya üzerine inşa edilen ev sağlam kaldı, fakat kum üzerine inşa edilen ev yıkıldı.
2 İsa bu meselde insanlara inşaatçılığı öğretmek istemedi. Yaşamlarını iyi bir temel üzerine kurmanın gerekliliğini vurguladı. Tanrı’dan gelen bir haberci olarak şöyle dedi: “Benim bu sözlerimi kim işitir ve onları yaparsa, evini kaya üzerine kuran adama benzer.” Fakat “benim bu sözlerimi işiten ve yapmıyan herkes, evini kum üzerine kuran adama benzer.”—Matta 7:24-27.
3 İsa her iki durumda da, hikmetli nasihati dinlemenin ve neyin yapılması gerektiğini bilmenin yeterli olmadığını gösterdi. Başarı veya başarısızlık, hikmetli nasihate uygun şekilde davranılmasına bağlıdır. “Mademki bu şeyleri biliyorsunuz, eğer onları yaparsanız, mutlusunuz.”—Yuhanna 13:17.
4. İlk insan çiftinin evliliğinden neler öğrenebiliriz? (Tekvin 2:22–3:19)
4 Bu muhakkak ki evlilik için de geçerlidir. Eğer evliliğimizi kaya gibi bir temel üzerine kurarsak, o, yaşamın getirdiği baskılara dayanacaktır. Fakat acaba bu iyi temel nereden kaynaklanıyor? Evliliğin kurucusu Yehova Tanrı’dan. Kendisi ilk insan çiftini karı-koca olarak bir araya getirerek ilk evliliği kurdu. Onlara o zaman kendi evlilikleri için hikmetli bilgiler verdi. Bu hikmetli bilgilerin uygulanıp uygulanmaması, fevkalade ebedi bir geleceğin olmasını veya hiç bir geleceğin olmamasını belirleyecekti. Her ikisi de Tanrı’nın verdiği talimatları biliyordu, fakat ne yazık ki bencillikleri kendilerine yol gösteren bu kurallara itaat etmelerine engel oldu. Tanrı’nın verdiği nasihati görmezlikten geldiler ve sonuç olarak evlilikleri ve yaşamları kum üzerine kurulan ve fırtınada yıkılan bir ev gibi çöktü.
5, 6. Tanrı evli kimseler ve evlenmeyi düşünenler için hangi yardımı sağlıyor?
5 O zaman ilk insan çiftini Yehova Tanrı evlendirmişti, fakat bugün çiftlerin evlilik düzenlerini Tanrı yapmıyor. Bununla birlikte mutlu bir evlilik için O’nun hikmetli nasihati elde edilebilir. Evlenmek isteyen herkes, bu nasihati uygulamak isteyip istememe konusunda kişisel olarak karar vermelidir. Tanrı’nın Sözü, aynı zamanda müstakbel bir eşle ilgili hikmetli bir karar verebilmek için O’nun yardımını rica edebileceğimizi de gösteriyor.—Yakub 1:5, 6.
6 Gayet tabii, dünyanın farklı yerlerinde ortam birbirinden çok değişiktir. Bugün birçok bölgede hem erkek, hem de kadın eşini bizzat kendi seçiyor. Fakat yerin nüfusunun büyük bir kısmında ana-babalar bazen bir “çöpçatan” vasıtasıyla evlilik anlaşmaları sağlıyorlar. Bazı bölgelerde de bir erkek ancak kızın ana-babasına “başlık” parası ödedikten sonra bir eşe sahip olabiliyor. Ve başlığın miktarı evliliği o erkek için erişilemez duruma getirebilmektedir. Oysa ortam ne olursa olsun Mukaddes Kitap evliliğin sürekli mutluluğuna yardımcı olacak nasihati sağlamaktadır.
ÖNCE KENDİNİZİ TANIYIN
7-10. (a) Bir kimse evlenmek isterse bizzat, kendisi hakkında neler bilmeli? Bunu nasıl öğrenebilir? (b) Mukaddes Kitap bir kimseyi evlenmeye sevk edecek nedenlerin geçerliliği hakkında ne söylüyor?
7 Evlilikten ne bekliyorsunuz? Bedensel, duygusal ve ruhi açıdan ihtiyaçlarınız nelerdir? Bunlara erişebilmek için gerekli değerler konusundaki görüşleriniz, hedefleriniz ve yöntemleriniz nelerdir? Bu soruları cevaplandırmak için önce kendinizi tanımalısınız. Bu bir kimsenin zannedebileceği kadar kolay değildir. Kendi kendini imtihan etmek duygusal olgunluk gerektirir. Ve hatta bu olsa bile kendimizi en küçük ayrıntılara kadar doğru şekilde tanımamız mümkün değildir. Resul Pavlus I. Korintoslular 4:4’te şunları yazdığı zaman bunu belirtti: “Kendime karşı bir şey bilmiyorum; fakat bununla tebriye olunmuş [aklanmış] değilim; ancak beni muhakeme eden Rabdir.”
8 Yaratıcımız bir olayda, Eyub adlı adamın idrak etmediği bazı gerçekleri fark etmesini istedi. Bu yüzden Tanrı kendisine şöyle dedi: “Sana sorayım da bana anlat.” (Eyub 38:3) Sorular kendi kendimizi tanıyıp saiklerimizi saptamamıza yardım edebilir. O halde neden evlenmek istediğinizi kendi kendinize sorun.
9 Acaba yiyecek, giyecek ve barınma gibi ihtiyaçlarını karşılamak üzere mi evlenmek istiyorsun? Bu temel şeylere hepimizin ihtiyacı var, zira Mukaddes Kitap: “Yiyeceğimiz ve örtüneceğimiz oldukça, onlarla kanaat edeceğiz” diyor. Ya sekse olan ihtiyacınız? Bu da normal bir arzudur. “Çünkü yanmaktan ise, evlenmek daha iyidir.” (I. Timoteos 6:8; I. Korintoslular 7:9) Arkadaşlığa mı hasretsin? Bu, Tanrı’nın evlilik düzenini kurmasının önemli bir nedeniydi. Diğer bir nedeni ise, iki kişinin bir işte iyi bir işbirliği yapabilmesiydi. (Tekvin 2:18; 1:26-28) İyi bir iş başaran tatmin duyar ve bir mükâfata layık olur: “Hem de her adamın yiyip içmesi, ve bütün emeğinden iyilik görmesi Allahın vergisidir.”—Vaiz 3:13.
10 Eskiden beri kalp, aşıklar tarafından duyguların sembolü olarak görülmüştür. Oysa Mukaddes Kitap kalp veya yürekle ilgili, insanı düşündürücü bir soruyu ortaya koyar: “Onu kim anlıyabilir?” (Yeremya 17:9) Yüreğinizde nelerin var olduğunu bildiğinizden emin misiniz?
11. Evlilikte hangi temel duygusal ihtiyaçlar tatmin edilmelidir?
11 Fiziksel çekicilik bizi, birçok defa diğer duygusal ihtiyaçlara karşı körletir. Bir eş ararken, anlayış, şefkat ve duygudaşlık görme ihtiyacına yeterince ağırlık veriyor musunuz? Hepimizin bir kimseye yakın olma, bizi inciteceğinden korkmaksızın birine güvenebilme, kendimizi ona açma isteği gibi temel ihtiyaçları var; evet, bize “şefkatini kap”amayan birinin olmasını isteriz. (I. Yuhanna 3:17) Acaba siz bütün bunları eşinize verebilir misiniz ve o da size aynı şeyleri verebilecek mi?
12. Mutlu bir evlilik için, fiziksel ve duygusal ihtiyaçları tatmin etmek neden yeterli değildir?
12 İsa şöyle dedi: “Ne mutlu ruhi ihtiyaçlarını fark edenlere.” (Matta 5:3) Ruhi ihtiyaçlarınız nelerdir? Acaba bunlar mevkii, zenginlik, mal, mülk elde etme çabasına mı bağlıdır? Acaba böyle çabalar insana iç huzuru ve tatmin verir mi? Genellikle hayır. Bu nedenle bütün insanların ruhen aç olduklarını ve bu açlığın bedensel ihtiyaçlar tatmin edilse bile devam ettiğini anlıyoruz. Kişiliğimizle ilgili ruhi açlık çekiyoruz: Kim olduğumuzu, ne olduğumuzu, neden burada olup, nereye gittiğimizi bilmek isteriz. Acaba bu ruhi ihtiyaçların farkında olup onları nasıl tatmin edebileceğinizi biliyor musunuz?
BİRBİRİNİZE UYUYOR MUSUNUZ?
13. Mutlu bir evlilik sürdürebilmek için kendi ihtiyaçlarınızdan başka neleri de fark etmelisiniz?
13 Eğer bu fiziksel, zihinsel ve ruhsal ihtiyaçlarınızın tümünü fark ediyorsanız; müstakbel eşinizin de bu ihtiyaçları fark edip etmediğini biliyor musunuz? Evlilikte mutlu olmak için kendi ihtiyaçlarınızı bilmekle kalmamalı, eşinizin ihtiyaçlarını da fark etmelisiniz. Muhakkak eşinizin de mutlu olmasını istersiniz. Eğer eşlerden biri mutsuzsa her ikisi de mutsuz olur.
14. Neden birçok evlilikte eşler neden uyuşmadıklarını görüyorlar?
14 Birçok evlilik, eşlerin birbirlerine uymaması yüzünden mutsuzluk ve boşanma ile sonuçlanır. Evlilikte uyum büyük önem taşımaktadır. Eğer iki kişi uyuşmazsa geçinmeleri güç olabilir. Bu durum, yapısı ve gücü farklı olan iki hayvanı, aynı boyunduruk altına koymayı merhametle yasaklayan Musa Kanunundaki hükmü akla getiriyor. (Tesniye 22:10) Birbirine pek uymayan fakat evlilikte aynı boyunduruk altında olan bir erkek ve kadın buna benzer bir durumdadır. Eğer eşler, farklı şeylere ilgi gösterirlerse, dostlar ve dinlenme konusunda farklı görüşleri varsa ve ortak yönleri azsa, evlilik bağı büyük bir baskı altına girecektir.
15, 16. Müstakbel eşle hangi şeyler nasıl görüşülmelidir?
15 Mukaddes Kitapta, “öğüt olmıyan yerde tertipler boşa çıkar” diye okuyoruz. (Süleymanın Meselleri 15:22) Eğer evlenmek niyetindeyseniz, müstakbel eşinizle yaşamınızın pratikte nasıl olacağı hakkında konuştunuz mu? Kocanın işi evlilikte nasıl bir rol oynayacak? Bu, oturacağınız yeri ve geçinmek için ne kadar paranızın olacağını da tayin edecek. Evin masraflarına kim bakacak? Kadının çalışması gerekecek mi ve bu iyi bir şey olacak mı? Her iki tarafın ana-babası başta olmak üzere müstakbel akrabalarla ilişkiniz nasıl olacak? Siz ve eşiniz seks, çocuk sahibi olmak ve onların yetiştirilmesi hakkında neler düşünüyorsunuz? Biriniz diğerine hâkim olmak isteyecek mi? Yoksa ilişkilerinizi nezaket ve düşünceli davranışlar mı yönlendirececek?
16 Acaba bu ve buna benzer soruları sakin ve mantıklı şekilde müzakere edip, her ikinizin de rahatça kabul edebileceği tarzda halledebilir misiniz? Sorunlara birlikte göğüs gerip çözebilir misiniz? Fikir alışverişini devamlı olarak sürdürebilir misiniz? Bunlar başarılı bir evlilik için şarttır.
17-19. Eşlerin yetiştiği çevre neden evlilikteki uyumu etkiler?
17 İki kişi benzer ortamlardan gelirlerse aralarında genellikle daha iyi bir uyum olur. Bir Mukaddes Kitap ansiklopedisi (Aid s. 1114) Mukaddes Kitabın yazıldığı zamanlardaki evlilikler hakkında şunları belirtiyor:
“Bir erkeğin genellikle kendi akrabaları arasından veya kendi sıptından bir zevce aramasının âdet olduğu görülüyor. Bu prensip, Laban’ın Yakub’a şunları söylediği zaman dile getiriliyor: “(Kızımı) sana vermek, onu başka bir adama vermemden iyidir.” (Tekvin 29:19) Buna özellikle Yehova’ya tapınanlar uyuyordu. Örneğin, İbrahim, kölesini oğlu İshak için, aralarında oturduğu Kenânlıların kızları arasından değil, kendi memleketindeki akrabaları arasından bir eş aramaya gönderdi. (Tekvin 24:3, 4)”
18 Bu gayet tabii bugün, bir kimsenin çok yakın bir akrabasıyla evlenmesinin tavsiye edildiği anlamına gelmez, çünkü bu tür bir evlilik sakat çocukların doğmasına yol açacak genetik sorunlara neden olabilecektir. Fakat uyumlu bir evlilik, bir ailenin yetiştiği çevredeki insanların nelere değer verdiğiyle çok yakından ilişkilidir. Çocukluk ve gençlik çağında bir kişinin davranışı ve duyguları doğal olarak ailedeki atmosferle etkilenir. Eğer her iki eşin yetiştiği çevre birbirine benziyorsa, onlar genellikle ‘aynı toprakta yetişip, aynı iklimde gelişmeyi’ daha kolay bulabilirler. Bununla birlikte eşler farklı çevrelerde yetişmiş ve farklı özgeçmişleri olsa bile özellikle her ikisi de duygusal olgunluk gösterirlerse evlilikte birbirlerine iyi bir şekilde uyabilirler.
19 Müstakbel eşinizin ailesi hakkında bir şeyler öğrenebilmek çok yararlı olacaktır. Fakat aynı zamanda, kızın veya erkeğin ana-babasına, kardeşlerine nasıl davrandığını da görmeye çalışın. Yaşlı kimselere nasıl davranıyor, küçük çocuklarla nasıl geçiniyor?
20, 21. Bir eş seçerken kişinin hata ve zayıflıklarına karşı hangi tutum takınılmalıdır?
20 Tüm önlemlere rağmen bir şeyi unutmamalısınız, birbirine kâmil şekilde uyan iki kişi yoktur. Her ikisinin de zayıflıkları ve hataları olacaktır. Bunlardan bazılarını evlilikten önce keşfedebilirler, diğerlerini daha sonra fark edebilirler. Bu durumda ne yapılabilir?
21 Bir evliliği başarısızlığa uğratan, zayıflıklar ve hatalar değil, eşlerin bunlara karşı tutumudur. Eşinizin iyi yönlerinin zayıflıklarına oranla ağır bastığını fark ediyor musunuz? Yoksa sadece kötü yönlerini görüp devamlı onları mı konu ediyorsunuz? Sizin yaptığınız şeylerin hoşgörüyle karşılanmasını istediğiniz gibi acaba siz de başkalarının yaptığı şeylere karşı hoşgörü göstermek üzere yeteri kadar esnek misiniz? Resul Petrus “sevgi birçok günahları örter” dedi. (I. Petrus 4:8) Kendisiyle evlenmeyi düşündüğünüz kişiye karşı bu tür bir sevginiz var mı? Eğer yoksa, onunla evlenmemeniz daha iyi olacaktır.
“BEN ONU DEĞİŞTİREBİLİRİM”
22-24. Neden bir kişiyle, yolunu değiştireceği vaadine dayanarak veya onu değiştirme niyetiyle evlenmek hikmetsizliktir?
22 Acaba siz, “ben onu değiştirebilirim” mi diyorsunuz? Fakat kime aşıksınız? Onun şimdiki kişiliğine mi, yoksa onu değiştirme çabalarınızın sonucundaki kişiliğine mi? Kendi kendinizi değiştirmeniz güçtür, kaldı ki başkalarını. Bununla birlikte Tanrı’nın Sözünden gelen güçlü hakikatler kişiyi kendini değiştirmeye sevk edebilir. Bir kimse zihnini harekete geçiren yeni kuvvet sayesinde “eski şahsiyeti bertaraf” edebilir. (Efesoslular 4:22, 23) Fakat evleneceğiniz kişi size, kendini birdenbire değiştireceğini vaat ederse çok dikkatli olun. Kötü alışkanlıklar değiştirilebilir veya atılabilir, fakat bu uzun bir vakit hatta yıllar isteyebilir. Miras alınan huyların ve çevremizin, kendimize özgü bir kişiliğimizin oluşmasını sağlayan belirli mizaçlar ve bir biçim kazandırdığını görmezlikten gelmemeliyiz. Gerçek sevgi, zayıflıklarımızı yenmek ve iyiye doğru gelişmek için birbirimize yardım etmek üzere bizi teşvik edebilir; fakat bizi, kişiliğimizi yok edecek, doğal olmayan yeni bir şekil almaya zorlamayacaktır.
23 Bazılarının zihninde ideal bir tip vardır ve onlar aşık olacakları kişinin bu ideale uymasını isterler. Gayet tabii hiç kimse onun gerçek olmayan düşüne uyamaz, fakat aşık olan buna sımsıkı bağlanıp karşıdakini bu düşü gerçekleştirmeye zorlayabilir. Eğer bu olmazsa, hayal kırıklığına uğrayıp, hayal ettiği idealin başka yerde gerçekleşmesini arar. Fakat böyle kimseler hiç bir zaman aradıklarını bulamayacaklardır. Onlar hayallerinin dışında var olmayan, düşlerindeki kişiyi arıyorlar. Bu durumdaki biri evlilikte iyi bir eş olamayacaktır.
24 Belki sizin de böyle hayalleriniz oldu. Başta gençler olmak üzere çoğumuz, bir zamanlar böyle düşler gördük. Fakat eğer bir kimsenin duygusal olgunluğu artarsa, böyle hayalleri, uygulamada geçerli olmadığından bir kenara atmak gerektiğinin farkına varır. Evlilikte önemli olan hayaller değil, gerçeklerdir.
25. Gerçek sevgi duymakla delicesine aşık olmak arasındaki fark nedir?
25 Hakiki sevgi, birçoklarının zannettiği gibi kör değildir. Birçok hatayı örter, fakat onları görmezlikten de gelmez. Sevgi değil, aşk kördür ve başkalarının önceden görebileceği sorunları görmeyi reddeder. Hatta kendi kemirici şüphelerini dahi bastırır, fakat bunların daha sonra yeniden başgöstereceğinden emin olun. Eğer kur yaparken, hoş olmayan gerçeklere gözlerinizi kapatırsanız, bunları evlendikten sonra muhakkak göreceksiniz. Memnun etmek veya cezbetmek istediğimiz kişiye en iyi şekilde görünmeye çalışmak doğal eğilimimizdir. Fakat kişi zamanla gerçek yüzümüzü görür. Karşınızdaki kişiyi gerçekten olduğu gibi görmek üzere vakit ayırın ve kendinizi ona dürüstçe, aslında olduğunuz gibi gösterin. Resul Pavlus’un I. Korintoslular 14:20’deki tembihi, bir eş seçme meselesine de uygulanabilir: “Çocuk olmayın, fakat . . . . akılda kâmil olun.”
EVLİLİK SİZİ BAĞLAR
26. Mukaddes Yazılara göre evlilik bağı ne kadar bağlayıcıdır? (Romalılar 7:2, 3)
26 Bir kimse evlendiğinde bir bağ içine gireceğini açık bir zihinle düşünmelidir. Eğer eşlerden biri, aslında bir bağ içine girmek istemezse evlilik sağlam bir temel üzerine oturmayacaktır. Dünyanın birçok yerinde kurulan evlilikler kısa süre sonra boşanmayla sonuçlanıyor. Bunun nedeni çoğu kez evlenen kişilerin evliliği ahlaksal yönden bir yükümlülük olarak görmeyip şu tutumu takınmalarıdır: “Daha olmazsa boşanırım.” Böyle bir tutumla başlayan evlilikler daha başlangıcından bozulmaya mahkûmdur. Böyle bir evlilik eşleri mutlu etmektense onlara yürek acısı verecektir. Oysa Mukaddes Kitap bunun tam tersine evliliğin ömür boyu sürecek bir ilişki olması gerektiğini gösteriyor. Tanrı ilk insan çiftine atfen ikisinin “bir beden” olmaları gerektiğini söyledi. (Tekvin 2:18, 23, 24) Erkek için başka bir kadın, kadın için başka bir erkek olmamalıdır. Tanrı’nın Oğlu: “Onlar artık iki değil, fakat bir bedendirler. İmdi Allahın birleştirdiğini insan ayırmasın” diyerek bu sözleri doğrulamıştır. Sadece cinsel sadakatsizlik evlilik bağının bozulmasına haklı bir neden teşkil eder.—Matta 19:3-9.
27-29. (a) Bir kadın müstakbel bir eşte yerinde olarak hangi şeyleri aramalıdır? (b) Bir erkek, müstakbel bir eşte hikmetlilikle neleri aramalıdır?
27 Evlilik ciddi bir kurum olduğuna göre, mutlu olmak isteyen bir kadının saygı duyabileceği, sebat eden ve dengeli, sağlıklı bir muhakeme yeteneğine sahip, sorumluluk taşıyabilecek ve yararlı eleştiriyi kabul edebilecek olgunluktaki bir erkekle evlenmesi iyi olur. Kendi kendine şunları sor: Ailesini geçindirebilecek ve doğabilecek çocuklara iyi bir baba olacak mı? Şerefli, lekesiz bir evlilik sürdürmek üzere birlikte kararlı kalmanızı sağlayacak yüksek ahlak standartları var mı? Alçakgönüllü ve haddini bilir mi, yoksa gururlu ve sabit fikirli mi? Aile reisi olarak daima kendi dedikleri üzerinde ısrar ediyor mu? Meseleler üzerinde muhakeme etmeye yanaşmayıp, daima haklı olduğunu mu düşünüyor? Evlenmeden önce kendisiyle arkadaşlık etmek için yeterince vakit ayırın. O zaman bu soruların ve özellikle onunla ilgili yargılarınızı Mukaddes Kitap prensiplerine dayanarak elde edebilirsiniz.
28 Benzer şekilde, evlilikte mutlu olmak isteyen bir erkek kendi bedeni gibi sevebileceği bir kadın arayacaktır. O kendisini yuvanın kurulmasında bir eş olarak tamamlamalıdır. (Tekvin 2:18) İyi bir ev kadını olmak farklı sorumluluklar getiren bir görevdir. Bu bir kadının aşçı, dekoratör, ekonomist, anne, öğretmen v.b. olarak yeteneklerini kullanmasını gerektirmektedir. Rolü, yaratıcılık açısından birçok şey talep edebilir ve kendisine şahsen gelişip tatmin duyması için pek çok fırsatlar da verebilir. İyi bir eş, iyi bir koca için de geçerli olduğu gibi çalışkanlığıyla belli olur: “Evi halkının gidişine gözcülük eder, ve tembellik ekmeğini yemez.”—Süleymanın Meselleri 31:27.
29 Evet, her iki tarafın da birbirini dikkatle izlemesi iyi olur. Eşin temiz ve intizamlı mı, yoksa dağınık mı? Çalışkan mı, yoksa tembel mi? Makul ve düşünceli mi yoksa inatçı ve bencil mi? Tutumlu mu, yoksa savurgan mı? Bir kişiyi ruhen zenginleştirebilecek ve hoş sohbetler yapabilecek düşünce yeteneğine sahip mi, yoksa yaşamı, gündelik fiziksel ihtiyaçları karşılamanın pek ötesine geçmeyen, monoton, alışılagelmiş bir duruma sokabilecek şekilde düşünce tembeli mi?
30, 31. Kur yaparken, ahlaksız davranışlar neden evlilikteki mutluluğu olumsuz şekilde etkileyebilir?
30 Eşlerin birbirlerine samimi bir saygı göstermeleri, mutlu bir evlilik için esastır. Bu, kur yaparken birbirlerine gösterdikleri sevgi için de geçerlidir. Yersiz laubalilik veya kontrol altında bulundurulmayan ihtiras, evlilik başlamadan önce bile aralarındaki ilişkinin değerini düşürebilir. Cinsel ahlaksızlık, evlilik için iyi bir temel oluşturmaz. Bu, karşıdaki kişinin gelecekteki mutluluğuna bencilce bir ilgisizliğin ifadesidir. O an için sanki bozulmaz bir bağ meydana getiriyormuş gibi görünen ateşli ihtiras, çabucak soğuyabilir ve birkaç hafta sonra, hatta birkaç gün içinde bile böyle bir evlilik kül haline gelebilir.—II. Samuel 13:1-19’da Amnon’un Tamar’a karşı olan ihtirasını anlatan kayıt ile karşılaştırın.
31 Kur yaparken ihtirasla davranan kişi, şüphe tohumları ekebilir. Daha sonra eşi onun gerçekten neden kendisiyle evlendiğini merak edebilir. Acaba sadece ihtirasını tatmin etmek için mi, yoksa bir şahsiyet olarak gerçekten takdir ettiği ve sevdiği bir kimseyle beraber yaşamak için mi? Evlenmeden önce nefsini zaptedemeyen kişi evlendikten sonra da nefsini zaptedemeyebilir. Dolayısıyla sadakatsiz olabilir ve eşini mutsuz edebilir. (Galatyalılar 5:22, 23) Evlilik öncesi ahlaksızlıkla ilgili kötü hatıralar evliliğin başlangıç safhasında pürüzsüz duygusal bir uyum için engel teşkil edebilir.
32. Bir kimsenin kur yaparken ahlaksızca davranması Tanrı ile olan ilişkisini nasıl etkileyebilir?
32 Hatta daha da önemlisi ahlaksızlık, yardımına çok muhtaç olduğumuz Yaratıcımızla olan ilişkimizi zedeler. “Çünkü Allahın iradesi şudur, sizin takdis olunmanız, zinadan çekinmeniz, içinizden her birinin . . . . ve işte kendi kardeşine tecavüz ve gaddarlık etmemesidir; . . . . imdi reddeden, insanı değil, ancak size kendi Ruhülkudüsünü veren Allahı reddeder.”—I. Selânikliler 4:3-8.
SAĞLAM BİR TEMEL
33, 34. Mukaddes Yazılar, bir kimsenin eş seçerken fiziksel görünüşten çok hangi niteliklere önem vermesi gerektiğini nasıl gösterir?
33 Acaba ev halkın, ailen, sağlam bir kaya üzerine mi yoksa kum üzerine mi kurulmuş olacak? Bu, kısmen, eşini seçerken göstereceğin hikmetin ölçüsüne bağlı. Güzellik ve seks yeterli değildir. Bunlar zihinsel ve ruhsal uyuşmazlığı ortadan kaldıramaz. Tanrı’nın Sözünde bulunan nasihat evlilik için sağlam bir temel oluşturur.
34 Mukaddes Kitap, kişinin içinin, dış görünüşünden daha önemli olduğunu göstermektedir. “Letafet aldatıcıdır, ve güzellik boş şeydir” diye ilham altında yazılan mesel devamen şöyle diyor: “Fakat RABDEN (Yehova’dan) korkan kadın övülür.” (Süleymanın Meselleri 31:30) Evli bir erkek olan resul Petrus “halim ve sakin ruhun” ve “yüreğin gizli insanı”nın “Allah indinde çok kıymetli ol”duğunu söylüyor. (I. Petrus 3:4) Tanrı ‘insanın yüzüne bakmaz.’ O’nu örnek alarak, evleneceğimiz kişinin dış görünüşünden gereksiz yere etkilenmekten sakınmalıyız.—I. Samuel 16:7.
35, 36. (a) Neden Tanrı’ya ve Sözüne iman eden bir kişiyle evlenmek önemlidir? (b) Müstakbel eşinizin böyle bir imanı ne ölçüde göstermesini isterdiniz?
35 Hikmetli kral Süleyman, hayat hakkında pek çok düşünüp şu sonuca vardı: “Allahtan kork, ve onun emirlerini tut; çünkü insanın bütün vazifesi budur.” (Vaiz 12:13) Kanununa itaat etmek üzere Tanrı’yla bir ahit ilişkisinde bulunan İsraillilere, kendilerini hakiki Tanrı’dan uzaklaştırmamaları için, tapınmalarını paylaşmayan kişilerle evlenmemeleri özellikle emredildi. “Onlarla hısımlık etmiyeceksin; kızını onun oğluna vermiyeceksin, ve onun kızını oğluna almıyacaksın. Çünkü o senin oğlunu benim ardımca yürümekten saptıracak, ve başka ilahlara kulluk edecekler.”—Tesniye 7:3, 4.
36 Aynı nedenlerle Tanrı’nın cemaatinde bulunan “yeni ahit”tekilere “Rabde” evlenmek tembihi verildi. (Yeremya 31:31-33; I. Korintoslular 7:39) Bu tembih dar görüşlülük değil, hikmet ve sevginin bir ifadesidir. Evlilik bağını, Yaratıcı’ya birlikte bağlı olmaktan daha çok kuvvetlendirecek başka bir şey yoktur. Eğer Tanrı ve Sözünü sizin gibi anlayan imanlı biriyle evlenirseniz o zaman nasihat aradığınızda ortak bir otoriteniz olacak. Bunun o kadar önemli olmadığını düşünebilirsiniz, fakat “aldatılmayın. Kötü arkadaşlıklar yararlı alışkanlıkları bozar.” (I. Korintoslular 15:33) Hatta Tanrı’nın cemaatinin içinde bile bir kimse, müstakbel eşinin dünyanın tutum ve alışkanlıklarına doğru güçlü bir eğilim gösterip dünyaya yakın yaşamaya gayret eden biri değil, Tanrı’ya gerçekten bütün yüreğiyle hizmet eden biri olduğundan emin olmaya çalışması iyi olur. Bir kimse hem Tanrı, hem de dünya ile yürüyemez.—Yakub 4:4.
37, 38. (a) Bir kimse neden kur yapmak ve evlenmekte acele etmekten sakınmalıdır? (b) Evlenmek isteyen bir kimsenin, büyüklerinin nasihatini dinlemesi neden iyidir?
37 İsa: “Sizden kim bir kule yapmak ister de, onu tamamlıyacak şeyi var mı diye, oturup önce masrafı hesap etmez?” dedi. “Ta ki, temel koy”duktan sonra tamamlayabilsin. (Luka 14:28, 29) Bu prensip evliliğe de atfeder. Tanrı evliliği ömür boyu sürecek bir birleşme olarak gördüğüne göre bir kimse eşini seçerken acele etmemeli. Aynı zamanda başladığınız şeyi tamamlamaya hazır olduğunuzdan bizzat emin olmalısınız. Kur yapmaya bile bir oyun gözüyle bakılarak hafife alınmamalı. Başka bir kimsenin duygularıyla oynamak zalim bir eğlencedir ve açtığı duygusal yaralar ve yürek acısı uzun zaman sürebilir.—Süleymanın Meselleri 10:23; 13:12.
38 Evlenmeye niyet eden akıllı gençlerin, özellikle iyiliklerini yürekten istediklerini gösteren büyüklerinin nasihatini dinlemeleri iyidir. Eyub 12:12, bunun değerini hatırlatmaktadır: “Hikmet ihtiyarlarda, anlayış da ömrün uzunluğundadır.” Tecrübenin sesini dinle. Ve her şeyden önce: “Bütün yüreğinle RABBE (Yehova’ya) güven, ve kendi anlayışına dayanma; bütün yollarında onu tanı, o da senin yollarını doğrultur.”—Süleymanın Meselleri 3:5, 6.
39. Mukaddes Kitap zaten evli olanlara nasıl yardım edebilir?
39 Bu sözleri okuyanların birçoğu zaten evli olabilir. Her ne kadar belirli bir ölçüde bir temel koymuş olsanız dahi, Mukaddes Kitap gerektiğinde düzeltmeler yapmanıza yardım edebilir ve bunun sonucu yararlı olabilir. Evliliğiniz ne durumda olursa olsun, Yaratıcı’nın mutlu bir aile hayatı için verdiği nasihati düşünüp onu uygulamaya devam etmekle daha iyi duruma getirilebilir.
[Sayfa 12’deki resim]
Evliliğiniz fırtınalı günlere dayanabilir mi?