Bölüm 23
Yehova’nın Gününü Daima Aklınızda Tutun
1. (a) Bu eski sistemin ıstıraplarından kurtuluşun yakın olduğunu ilk öğrendiğinizde nasıl bir tepki gösterdiniz? (b) Bu hususta üzerinde ciddiyetle düşünmemiz gereken sorular nelerdir?
MUKADDES Kitabı incelerken ilk öğrendiğiniz şeylerden biri, şüphesiz şimdiki şeyler sisteminin ıstıraplarından kurtuluşun yakın olduğu gerçeği idi. Tanrı’nın amacının tüm yeryüzünü bir Cennet yapmak olduğunu anladınız. Cürüm, savaşlar hastalıklar ve ölüm dahi artık olmayacağı gibi, ölümle kaybedilen çok sevgili kişiler bile tekrar yaşayacak. Bu, yüreğe ne kadar hoş gelen bir ümittir! Mesih’in hüküm süren Kral olarak görünmez huzurunun MS 1914 yılında başladığını, o zamandan beri bu kötü dünyanın son günlerinde yaşamakta olduğumuzu gösteren deliller, ümit edilen bütün bu şeylerin yakın olduğunu kanıtlamaktadır. Bu bilgi sizin yaşamınızda değişiklikler oluşturdu mu? Acaba sizin yaşam tarzınız, “Yehova’nın günü”nün yakın olduğuna gerçekten inandığınızı gösteriyor mu?
2. (a) “Yehova’nın günü” ne zaman gelecek? (b) Yehova’nın “o gün yahut o saat”i kesin olarak belirtmemiş olması hangi açıdan yararlı oldu?
2 Mukaddes Yazılar, Mesih’in huzurunun başlangıcını gören “nesil”in, Tanrı’nın adaletsizlik yapanlara karşı hükmünü infaz edeceği “Yehova’nın büyük günü”nü de göreceklerini açıkça göstermektedir. (Mat. 24:34; Tsef. 1:14–2:3) Bu “nesil” şimdi yaşça oldukça ilerlemiş bulunmaktadır. Fakat Mukaddes Kitap, Şeytan’ın dünyevi şeyler sistemine karşı Yehova’nın hükmünü infaz etmek üzere İsa Mesih’in harekete geçeceği günü kesin olarak belirtmiyor. Bizzat İsa, “o gün yahut o saat hakkında, ne gökteki melekler, ne de Oğul, Babadan başka kimse bir şey bilmez” demişti. (Mar. 13:32) Bu durumun çok yararlı olduğu anlaşıldı. Hangi açıdan? İnsanların yüreklerindekinin ortaya çıkmasına yardımcı olması açısından. Yehova’yı gerçekten sevmeyen kişiler, zihinlerinde O’nun “gün”ünü erteleyip yüreklerinin eğilim gösterdiği dünyevi uğraşlara yönelmektedirler. Yehova, sadece Kendisini gerçekten seven ve bunu, bu kötü sistemin sonunun ne zaman geleceğini umursamadan canla başla hizmet etmekle gösteren kişileri hizmetçileri olarak tasvip eder. Tanrı’nın ve Oğlunun tasvibi ılık ya da iki fikirli olanlarla değildir.—Vah. 3:16; Mezm. 37:4; I. Yuh. 5:3.
3. Bu hususta İsa bizi nasıl uyardı?
3 İsa, Yehova’yı sevenleri şu sözlerle uyardı: “Sakının, uyanık durun, dua edin; zira o (tayin edilen) vakit ne zamandır bilmezsiniz.” (Mar. 13:33-37) Ayrıca zamanın ciddiyetini gözden kaçırmayalım diye yeme ve içme veya “hayatın kaygıları”nın gereğinden fazla ilgimizi çekmesine izin vermemeye teşvik etti.—Luka 21:34-36; Mat. 24:37-42.
4. Petrus’un açıklamasına göre “Yehova’nın günü” neler getirecek?
4 Daha sonra resul Petrus tüm hakiki imana sahip olanlara ‘yanmakta olan göklerin ve kızgın sıcaklıkta olan unsurların eriyeceği Yehova’nın gününün huzurunu beklemelerini ve daima akılda tutmalarını’ öğütledi. “Yehova’nın günü”nün yakın oluşu hiçbirimizin küçümsememesi gereken bir gerçektir. Hükümetlerden oluşan görünür göklerin ve kötü insan toplumunun yerini çok yakında Tanrı yapısı “yeni gökler ve yeni yer” alacak ve şimdiki dünyevi sistemin kısmı olan bütün “unsurlar”—dünyanın bağımsız tutumu, ahlaksızlık ve maddiyatçı yaşam tarzı—“Yehova’nın günü”nün helak edici sıcaklığında yok edileceklerdir. (II. Pet. 3:10-13) Öyle ise, dünyayı sarsacak olan bu olayların her an başlayabileceğinin farkında olarak uyanık kalmamız gerekir.—Mat. 24:44.
ALAMETİ OLUŞTURAN OLAYLARA KARŞI UYANIK KALIN
5. (a) İsa’nın Matta 24:3’te kayıtlı soruya verdiği cevap ne ölçüde Yahudi sisteminin sonuna işaret ediyordu? (b) Onun cevabının hangi kısımları MS 1914 yılından bu yana gerçekleşen olaylara dikkat çekmektedir?
5 Özellikle içinde yaşadığımız zamanı göz önünde tutarak “son günler”i veya “şeyler sisteminin sonu”nu belirleyen bileşik alametin ayrıntılarını iyi bilmemiz gerekir. Alameti doğru şekilde yorumlamak için şakirtlerinin Matta 24:3’te kayıtlı olan sorusuna karşılık olarak İsa’nın söylediği sözlerin bir kısmını birinci yüzyıldaki Yahudi sisteminin sonuna işaret ettiğini, fakat büyük çapta gerçekleşmesinin çok daha ileriki bir tarihe yönelik olduğunu unutmamalıyız. İsa’nın aynı babın 4 ila 22. ayetlerinde anlattıkları MS 33 ila 70 yılları arasında küçük çapta gerçekleşti. Fakat peygamberliğin daha büyük çapta gerçekleşmesi günümüzde olup, MS 1914 yılından bu yana geçen süreyi Mesih’in ‘huzurunun ve şeyler sisteminin sonunun’ zamanı olarak belirlemektedir. (Ayrıca, Markos 13:5-20 ve Luka 21:8-24’e bakın.) Matta 24:23-28’deki ayetler, MS 70 yılından Mesih’in huzuruna kadar uzanan zaman boyunca neler olacağını haber verir.—Markos 13:21-23.
6. (a) Günümüz olaylarının “alamet”i nasıl yerine getirdiğine dair neden şahsen uyanık olmalıyız? (b) “Alamet”in 1914’ten beri nasıl yerine geldiğini bu paragrafın sonundaki soruları cevaplayarak gösterin.
6 “Alâmet”i oluşturan günümüz olaylarına şahsen dikkat etmeliyiz. Bu olayları Mukaddes Kitap peygamberliklerine bağlamak, Yehova’nın gününü ‘daima akılda tutmamıza’ yardım eder. Ayrıca bu “Allahımızın öç alma günü”nün yakınlığına dair başkalarını uyarırken ikna edici olmamızı da sağlayacaktır. (İş. 61:1, 2) Şimdi bu hedefleri akılda tutarak “alâmet”in aşağıdaki yönlerini gözden geçirelim.
Önceden bildirilen ‘milletin millete karşı ve ülkenin ülkeye karşı’ kalkışı MS 1914 yılından başlayarak nasıl olağanüstü bir şekilde gerçekleşti? Son aylarda bile, gerçekleşmeye katkıda bulunan ne gibi olaylar cereyan etti?
20. yüzyılın bilimsel olanaklarına karşın kıtlıklar yeryüzünü ne ölçüde etkiledi?
Yer yer meydana gelen zelzelelerin sıklığında MS 1914’ten beri gerçekten hangi fark oldu?
1918’de görülen hangi hastalık dünya savaşından daha fazla can aldı? Mevcut tıp bilgisine rağmen, hâlâ hangi boyutlarda ne gibi salgın hastalıklar var?
Luka 21:26’da önceden bildirildiği gibi insanların gerçekten korkudan baygın olduklarını gösteren ne gibi deliller görüyorsunuz?
Hayatın öteden beri II. Timoteos 3:1-5’teki ayetlerde tasvir edilen şartlar altında bulunmadığına ve son günlerin sonuna yaklaştıkça, bu şartların şok etkisi yapacak dereceye doğru şiddetlenerek artmaya devam ettiğine dair sizi ikna eden nedir?
İNSANLARIN AYRILMASI
7. (a) İsa Matta 13:36-43’teki ayetlerde tasvir edilen başka hangi olayı şeyler sisteminin sonuna bağladı? (b) Bu mesel ne anlama gelir?
7 İsa’nın şeyler sisteminin sonu ile göze çarpar şekilde bağlantı kurduğu başka önemli olaylar da vardır. Bunlardan birisi “kırallığın oğulları” ile “şeririn oğulları” arasında yapılacak olan ayrım işidir. İsa, düşman bir kişinin deliceler serpiştirdiği buğday tarlası meselini kullanarak bundan söz etmişti. Meseldeki “buğday” Mesih’in meshedilmiş gerçek takipçilerini temsil eder. “Deliceler” ise, sahte Hıristiyanlardır. Şeyler sisteminin sonunda “deliceler”—Mesih’in takipçisi olduğunu söyleyip de İblis’in yöneticisi olduğu dünyaya yapışmakla “şeririn oğulları” olduklarını kanıtlayanlar—‘Tanrı’nın krallığının oğullarından’ ayrılıp helak için işaretlenmektedirler. (Mat. 13:36-43) Acaba bu iş gerçekten yapıldı mı?
8. (a) I. Dünya Savaşında, Hıristiyan olduğunu iddia eden bütün insanlar arasında yapılan büyük ayırım işi neydi? (b) Mesih’in meshedilmiş takipçileri gerçekten “krallığın oğulları” olduklarını nasıl kanıtladılar?
8 Gerçekten de, I. Dünya Savaşı sonrası, Hıristiyan olduğunu iddia eden tüm insanların iki sınıfa ayrıldığı büyük bir ayırma işi yapıldı: (1) Bir yandan aşırı milliyetçiliklerine yapışırken, diğer yandan Milletler Cemiyetinin (şimdiki Birleşmiş Milletler Teşkilatı) koyu bir destekleyicisi olarak ortaya çıkan Hıristiyan âleminin ruhani sınıfı ve onların takipçileri. (2) Sayıları nispeten az olan ve tüm desteklerini Tanrı’nın Gökteki Mesihi Krallığına veren, savaş sonrası çağdaki Mesih’in meshedilmiş gerçek takipçileri. Fakat onlar, dünyanın hükümetlerini barış ve güvenliği sağlayacak vasıta olarak görüp açıkça destekleyenlerin, gerçek Hıristiyanlar olmadıklarını gösterdiler. (Yuh. 17:16) Diğer yandan, Yehova’nın hizmetçileri, Milletler Cemiyetini Matta 24:15’te değinildiği gibi çağdaş “harap edici mekruh şey” olarak doğru şekilde tanıdılar. Onlar, kendilerinin gerçek ‘Tanrı’nın Krallığının oğulları’ olduklarını göstererek ‘Gökteki Krallığın bu iyi haberini oturulan her yerde’ vaaz etme işini üstlendiler. (Mat. 24:14) Hangi sonuçla?
9. (a) Daha sonra nasıl bir ayrım işi yapıldı? Bu hangi peygamberlikle uyumlu idi? (b) Bu peygamberliklerin gerçekleşmesi ne anlama geliyor?
9 Daha sonra İsa, önceden bildirdiği gibi, bütün milletlerden gelen insanları “çoban koyunları keçilerden ayırdığı gibi” ayırmaya başladı. Mesih’in semavi tahtından yönettiği bu iş, günümüze kadar devam etmiş olup, şahsen sizi de etkilemektedir. İnsanlığın büyük çoğunluğu, Tanrı’nın Gökteki Krallığını ve onun ruhla meshedilmiş “oğulları”nı reddettiği için ebediyen kesilip atılmak üzere ayrılacaklardır. Bununla birlikte Rab İsa Mesih, diğerlerine, Krallığının yerdeki alanını ebediyen yaşama umuduyla miras almaya davet ediyor. Koyun benzeri bu kişiler, gaddarca zulme hedef oldukları halde meshedilmiş “kırallığın oğulları” ile birleşmişlerdir. (Matta 25:31-46) Onların Gökteki Krallığın bu hayati mesajını ilan etmelerine sadakatle yardım etmektedirler. Sayısı milyonlara varan büyük bir kalabalık bu işe destek olmaktadır. Krallık mesajı yerin uçlarına kadar işittirilmektedir. Bu olaylar acaba neyi gösterir? Bütün bunlar, “son günler”in sonuna çok yakın olduğumuzu ve “Yehova’nın günü”nün eşiğinde bulunduğumuzu gösterir.
GELECEKTE NELER OLACAK?
10. “Yehova’nın günü” henüz gelmeden önce daha fazla vaaz etmeye gerek var mı?
10 Yehova’nın büyük ve korkunç günü henüz başlamadan önce hâlâ yerine gelmesi gereken peygamberlikler var mı? Evet! Krallıkla ilgili olarak insanların ayrılma işi henüz bitmiş değildir. Yıllar boyu şiddetli muhalefete maruz kalan bölgelerde şimdi pek çok yeni şakirt mevcuttur. İnsanların iyi haberi reddettikleri yerlerde bile, şahitlik etmekle Yehova’nın adaletini ve merhametini desteklemiş oluruz. Öyleyse, işe devam! Bu iş bitirildiği zaman ‘sonun geleceğine’ dair İsa güvence vermektedir.—Matta 24:14.
11. (a) I. Selânikliler 5:2,3’te gösterdiğine göre, gerçekleşmesini beklediğimiz dikkate değer olay nedir? (b) Bu bizim için ne anlam taşıyacak?
11 Başka çok önemli bir Mukaddes Kitap peygamberliği daha vardır: “Selâmet ve emniyet (barış ve güvenlik) dedikleri zaman, gebe kadına ağrı geldiği gibi, onlara âni helâk gelecektir; ve asla kurtulmıyacaklardır.” (I. Sel. 5:2, 3) “Barış ve güvenlik” ilanının ne şekilde yapılacağı, görmeyi beklediğimiz bir şeydir. Muhakkak bu, dünya liderlerinin insanlığın sorunlarını gerçekten çözdükleri anlamına gelmeyecek. Yehova’nın gününü ‘daima akılda tutanlar’ bu ilan tarafından saptırılmayacaklar; çünkü onlar, hemen sonra “ani helâk” geleceğini biliyorlar.
12. “Barış ve güvenlik” ilanını hangi olaylar, hangi sıraya göre izleyecek?
12 Mukaddes Yazılara göre ilk olarak siyasal yöneticiler küre çapında sahte dinin dünya imparatorluğu olan Büyük Babil’e karşı çıkıp onu yok edecekler. (Vahiy 17:15, 16) Özellikle Hıristiyan âleminin dinlerine karşı takınılan düşmanca tutumların şimdi bile göze çarpması gerçekten dikkate değer. Din karşıtı şiddetli politika izleyen hükümetler, daha şimdiden Birleşmiş Milletlerde kuvvetli etki göstermektedir ve geleneksel olarak dindar olan ülkelerde yaşayan halk büyük kitleler halinde atalarının dinlerini terk etmektedirler. Bütün bunlar ne demektir? Tüm sahte dinlerin yok edilmesinin yakın olduğu demektir. Bundan sonra milletler, tam güçle meydan okurcasına Yehova’nın egemenliğini destekleyenlere karşı döndükleri zaman, Tanrısal öfke, hepsinin topyekûn helakiyle sonuçlanmak üzere siyasal hükümetlerin ve onların destekleyicilerinin üzerine boşaltılacaktır. En sonunda Şeytan ve cinleri, insanlığı etkilemelerine tamamen engel olmak için uçuruma atılacaklardır. Gerçekten de bu Yehova’nın isminin yüceltileceği bir gün, “Yehova’nın günü” olacaktır.—Hezekiel 38:18, 22, 23; Vahiy 19:11–20:3.
13. Yehova’nın gününün daha çok uzak olduğunu düşünmek neden hikmetsizlik olacaktır?
13 O gün, Tanrı’nın programına göre tam zamanında gelecektir. Asla gecikmeyecektir. (Habakkuk 2:3) Yeruşalim’in MS 70 yılındaki harabiyetinin Yahudilerin hiç beklemedikleri, tehlikenin geçtiğini sandıkları bir zamanda çarçabuk geldiğini hatırlayalım. Ya eski Babil hakkında ne denilebilir? Güçlüydü, kendinden emindi ve heybetli duvarlarla korunmaktaydı. Fakat bir gecede düştü. Öyle ise, şimdiki şeyler sisteminin üzerine de benzer şekilde “ani helâk” gelecektir. Geldiği zaman ise, bizi, Yehova’nın gününü “daima akılda” tutmuş olarak hakiki tapınmada birleşmiş bir şekilde bulsun.
Tekrarlama İçin Sorular
● Yehova’nın gününü “daima akılda” tutmak neden hayatidir? Bunu nasıl yapabiliriz?
● Şimdi yapılmakta olan insanların ayrılması işi bizi şahsen nasıl etkilemektedir?
● Yehova’nın günü henüz başlamadan önce daha nelerin olmasını bekliyoruz? Öyle ise şahsen ne yapıyor olmamız gerekir?