Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • rs s. 67-s. 72
  • Büyük Babil

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Büyük Babil
  • Kutsal Yazılardan Kanıtlar Gösterin
  • Benzer Malzeme
  • Büyük Babil Nedir?
    Kutsal Kitapla İlgili Soruların Cevapları
  • “Onların Ortasından Çıkın”
    Hayata Sevk Eden Hakikat
  • “Büyük Fahişe”nin Hükmünün İnfazı Yaklaşıyor
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1981 (Dinsel Seri 1-12)
  • Büyük Babil Düştü ve Mahkûm Edildi
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1989 (Dinsel Seri 97-108)
Daha Fazla
Kutsal Yazılardan Kanıtlar Gösterin
rs s. 67-s. 72

Büyük Babil

Tanım: Sahte din dünya imparatorluğu, tek gerçek Tanrı olan Yehova’nın istediği tapınmayla uyuşmayan öğreti ve uygulamaları benimsemiş tüm dinleri kapsar. Sahte din, Nuh’un zamanındaki tufandan sonra Babil’de başlamıştı (Başl. 10:8-10; 11:4-9). Babil kökenli dinsel inanç ve uygulamalar zamanla birçok ülkeye yayıldı. Dolayısıyla, “Büyük Babil” bir bütün olarak sahte din için uygun bir isimdir.

Vahiy kitabında sözü edilen Büyük Babil’i saptamamıza yardım eden hangi kanıtlar var?

“Büyük Babil’in” eski Babil şehri olması mümkün değildir. Çünkü, Vahiy kitabı MS birinci yüzyılın sonunda yazılmıştır ve günümüze kadar uzanan olayları anlatır. Eski Babil şehri ile ilgili bir ansiklopedi şöyle der: “Kyros komutasındaki Persler İÖ 539’da saldırıya geçtiklerinde başkent neredeyse hiç direniş göstermeden düştü. . . . . Dicle üzerinde Seleukeia adıyla yeni bir başkent kurulması ve nüfusun bir bölümünün İÖ 275’te buraya taşınmasıyla Babil artık önemini yitirmeye başlamıştı” (AnaBritannica, 2000, Cilt 3, s. 206). Bugün Babil şehri insanların yaşamadığı bir harabedir.

Vahiy kitabı sembolik bir anlatımla Büyük Babil’den “büyük şehir” ve diğer kralların üzerinde hüküm süren bir ‘krallık’ olarak söz eder (Vah. 17:18). Büyük Babil’in, içinde birçok kurum barındıran bir şehir gibi ve diğer kralları hâkimiyeti altına almış çokuluslu bir krallık gibi olacağı söylenir. Ayrıca, siyasi yöneticilerle ilişkisi olan, ticaret adamlarının servetine büyük katkıda bulunan bir unsur olarak tarif edilir; “cinlerin mekânı” olduğu, ‘peygamberlere ve kutsal kişilere’ zulmettiği belirtilir (Vah. 18:2, 9-17, 24).

Eski Babil, diniyle ve Yehova’ya karşı koymasıyla dikkat çekiyordu

Başl. 10:8-10: “Nimrod . . . . Yehova’ya karşı gelen kudretli bir avcı olarak tanındı . . . . Onun krallığı Babil, . . . . şehirlerinde başladı.”

Dan. 5:22, 23: “Sana gelince [Babil kralı Belşazar,] . . . . göklerin Rabbine karşı büyüklendin. . . . . Hiçbir şey görmeyen, işitmeyen, bilmeyen; gümüş, altın, bakır, demir, ağaç ve taştan tanrıları yücelttin. Ama gerçek Tanrı’yı yüceltmedin; o Tanrı ki, soluğun O’nun elinde, yolların O’nun denetimindedir.”

Eski bir çivi yazısı metinde şunlar kayıtlıdır: “Babil’de büyük tanrılar için 53 mabet, Marduk için 55 şapel, yer tanrıları için 300, gök tanrıları için 600 şapel, tanrıça İştar için 180 sunak, tanrı Nergal ve Adad için 180 ve başka tanrılar için de 12 sunak bulunuyordu” (The Bible as History, New York, 1964, W. Keller, s. 301).

Bir kaynak Babil devletinin rahipler tarafından yönetildiğini şöyle açıklar: “[Sümer uygarlığında] devletin başında . . . . Lugal [büyük adam] diye adlandırılan . . . . bir hükümdar bulunuyordu. . . . . Hükümdar, büyük rahip ve tanrıların naibi görevlerini görüyordu” (Yüzyılların Gerçeği ve Mirası, Server Tanilli, 1991, Cilt 1, İlkçağ, s. 54).

O halde Vahiy’de sözü edilen Büyük Babil dinsel bir unsur olmalıdır. Bir şehre ya da imparatorluğa benzetildiğine göre, tek bir dinsel grubu değil, gerçek Tanrı Yehova’nın karşısında olan bütün dinleri kapsar.

Eski Babil kaynaklı dini kavramlar ve uygulamalar dünyadaki tüm dinlerde bulunmaktadır

“Mısır, Pers ve Yunan uygarlıkları, Babil dininin etkisini hissetmişlerdir. . . . Sami kültüre ait öğelerin eski Yunan mitolojisine ve Yunan kültlerine yoğun biçimde karışmış olduğu, bilim insanlarınca . . . . genel olarak kabul görmüştür. Bu Sami öğeler büyük ölçüde Babil kaynaklıdır” (The Religion of Babylonia and Assyria, Boston, 1898, M. Jastrow, Jr., s. 699, 700).

Tanrıları: Babil’in üçlü tanrıları vardı. Bu tanrıların arasında, çeşitli doğa güçlerini temsil edenler ve insanların belirli faaliyetleri üzerinde özel etkileri olanlar bulunuyordu (Babylonian and Assyrian Religion, Norman, Okla., 1963, S. H. Hooke, s. 14-40). “Hıristiyan kiliselerinin öğrettiği üç vasıflı ya da üç kişiden oluşan tanrı inancı Platon’un üçlü tanrı öğretisinden kaynaklanmıştı. Aslında Platon eski halkların da çoktan beri sahip olduğu üçleme fikrini akılcı bir felsefeyle düzenleyerek ayrı vasıflardaki üç tanrının birliği olarak ortaya koydu. . . . . Bu Yunan filozofunun [Platon’un] üçlü tanrı kavramı . . . . tüm eski [pagan] dinlerde görülebilirdi” (Nouveau Dictionnaire Universel, Paris, 1865-1870, M. Lachâtre, Cilt 2, s. 1467).

Tasvirlerin kullanılması: “[Mezopotamya dininde] Tasvirler hem topluca yapılan ayinlerde hem de kişisel ibadetlerde çok önemli bir rol oynardı; tasvirlerin ucuz taklitlerinin yaygınlığı bunu gösteriyor” (Ancient Mesopotamia—Portrait of a Dead Civilization, Chicago, 1964, A. L. Oppenheim, s. 184). “Tanrılar kendilerini yeryüzünde kült heykelleri aracılığıyla ortaya koymuşlardır. Tam olarak tanrı heykelleri olmasalar da onun imgesinden daha fazla bir şeyi ifade ederlerdi çünkü kutsal varlık ile doldurulmuştu” (Mezopotamya Mitolojisi Sözlüğü, Jeremy Black, Anthony Green, Aram Yayıncılık, 2003, s. 139).

Ölümle ilgili inanış: “[Babil’de] halk ve dinsel önderler, geçmişte var olmuş bir şeyin tümüyle yok olma olasılığını asla kabullenmedi. Ölüm başka bir yaşama geçiş yoluydu” (The Religion of Babylonia and Assyria, s. 556).

Ruhban sınıfının konumu: “Rahipler ve halk arasındaki ayrım bu dinin [Babil dininin] belirgin özelliğiydi” (Encyclopædia Britannica, 1948, Cilt 2, s. 861).

Astroloji, kehanet, büyü ve sihir: Tarihçi A. H. Sayce şunları yazıyor: “Eski Babil dininde . . . . her nesnenin ve doğa kuvvetinin kendi ruhu ya da zi’si olduğuna inanılırdı; bu ruhlar . . . . sihirle cin kovan büyücü rahipler tarafından kontrol altına alınabilirdi” (The History of Nations, New York, 1928, Cilt I, s. 96). “Kaldeliler’in [Babilliler] astronomi konusunda büyük ilerleme kaydetmesinin nedeni, geleceği yıldızlardan anlama çabalarıydı. Biz bu sanata ‘astroloji’ diyoruz” (The Dawn of Civilization and Life in the Ancient East, Chicago, 1938, R. M. Engberg, s. 230).

Büyük Babil arsızca lüks yaşam süren bir fahişeye benzer

Vah. 17:1-5 şöyle der: “‘Gel, bol sular [halklar] üzerinde oturan büyük fahişeye verilen hükmü sana göstereyim. Dünyanın kralları [siyasi yöneticiler] onunla fuhuş yaptı ve yeryüzünde yaşayanlar onun fuhuş şarabıyla sarhoş edildiler.’ . . . . Alnının üzerinde sır dolu bir isim yazılıydı: ‘Büyük Babil, fahişelerin ve dünyadaki iğrençliklerin anası.’” Vahiy 18:7 ayeti de onun ‘kendini yücelttiğini ve arsızca lüks bir yaşam sürdüğünü’ ekler.

Dinsel teşkilatların güç ve maddi kazanç elde etmek için siyasi yöneticilerle ortaklık etmeyi alışkanlık haline getirdiği, ancak bunun sıradan insanlar için türlü acılarla sonuçlandığı inkâr edilebilir mi? Çok sayıda insan yoksulluk çekerken onlara hizmet etmesi gereken din adamlarının birçoğunun lüks içinde yaşadığı doğru değil mi?

Kutsal Kitabın anlattığı Tanrı’yı tanımayan dinler gibi, O’na inandığını iddia eden dinler de Büyük Babil’in bir kısmı olarak görülebilir mi?

Yak. 4:4: “Siz zina yapanlar, şunu bilmiyor musunuz? Dünyayla dostluk, Tanrı’yla düşmanlık anlamına gelir. Öyleyse kim bu dünyanın dostu olmak isterse, kendini Tanrı’ya düşman eder.” (Dolayısıyla Kutsal Kitabın Tanrı hakkında ne söylediğini bildiği halde dünyaya dost olmayı seçip ona uyan kişiler, kendini Tanrı’ya düşman durumuna getirir.)

2. Kor. 4:4; 11:14, 15: “Tanrı’nın yansıması olan Mesih hakkındaki muhteşem iyi haberin ışığı onlara erişmesin diye, bu ortamın tanrısı iman etmeyenlerin zihinlerini köreltmiştir.” “Şeytan kendisi de ışık meleği kimliğine bürünür. Dolayısıyla, onun hizmetkârları doğruluk hizmetkârı kimliğine bürünürse, bu büyük bir şey değildir. Ancak onların sonu, yaptıkları işlere göre olacaktır.” (O halde, Tanrı’ya inandığını iddia eden ancak O’nun belirlediği şekilde ibadet etmeyen herkes aslında Yehova’nın baş düşmanı İblis Şeytan’ı yüceltmiş olur [1. Korintoslular 10:20’ye de bakın].)

Mat. 7:21-23: “Bana [İsa Mesih’e] ‘Efendim, Efendim’ diyen herkes göklerin krallığına erişemeyecek, ancak göklerde olan Babamın isteğini yapan kişi erişecektir. Birçok kişi o gün bana, ‘Efendim, Efendim, biz senin adınla peygamberlik etmedik mi, senin adınla cinler çıkarmadık mı ve senin adınla büyük işler yapmadık mı?’ diyecek. Fakat ben o zaman onlara açıkça şöyle diyeceğim: Sizi hiç tanımıyorum! Benden uzak durun, kötülüğün hizmetkârları!”

Büyük Babil’den bir an önce çıkmak neden acildir?

Vah. 18:4: “Ey halkım, onun günahlarına ortak olmak ve başına gelecek belalardan pay almak istemiyorsanız, ondan çıkın.”

Vah. 18:21: “Güçlü bir melek, değirmen taşına benzeyen büyük bir taşı kaldırıp denize atarak şöyle dedi: ‘Büyük şehir Babil, böyle fırlatılıp atılacak ve bir daha asla ortaya çıkmayacak.’”

Luka 21:36: “Öyleyse, her zaman Tanrı’ya yakararak uyanık kalın ki, olacak tüm bu şeylerden kurtulmayı ve İnsanoğlunun önünde durmayı başarabilesiniz.”

Kutsal Kitaptaki hakikatleri öğrenmeden Büyük Babil’in bir kısmı olarak ölmüş kişilere ne olacak?

Elçi. 17:30: “Tanrı bir zamanlar böyle bir bilgisizliğe göz yummuştur, ancak şimdi her yerde herkesin tövbe etmesi gerektiğini insanlara bildiriyor.”

Elçi. 24:15: “Doğru olanlar da olmayanlar da diriltilecektir.” (“Doğru olmayanlar” arasından kimlerin diriltileceğine Tanrı karar verecek.)

Eyüp 34:12: “Tanrı asla kötülük etmez, Mutlak Gücün Sahibi adaleti çarpıtmaz.”

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş