Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • be bölüm 31 s. 190-s. 193 p. 2
  • İnsanlara Saygı Göstermek

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • İnsanlara Saygı Göstermek
  • Vaizlik Eğitim İbadetinden Yararlanın
  • Benzer Malzeme
  • Bilinen Durumlardan Örnekler
    Vaizlik Eğitim İbadetinden Yararlanın
  • Görsel Araçların Etkili Şekilde Kullanılması
    Vaizlik Eğitim İbadetinden Yararlanın
  • Başkalarına Saygı Gösterin
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur (İnceleme)—2025
  • Saygı Göstermekte Siz Önce Davranıyor musunuz?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2008
Daha Fazla
Vaizlik Eğitim İbadetinden Yararlanın
be bölüm 31 s. 190-s. 193 p. 2

31. BÖLÜM

İnsanlara Saygı Göstermek

Ne yapmalısınız?

Düşünceli davranarak insanlara onur verin.

Neden Önemlidir?

Saygı göstermek İsa’nın takipçisi olmanın bir gereğidir ve insanların Mukaddes Kitaptan kendilerine sunduğunuz bilgiyi kabul etme olasılığını artıran bir ortam sağlar.

KUTSAL YAZILAR bize, ‘herkese saygı göstermemizi’ ve ‘kimseyi kötülemememizi’ söyler. (I. Pet. 2:17, YÇ; Tit. 3:2, YÇ) Unutmamamız gereken bir gerçek karşılaştığımız her insanın ‘Tanrı’nın benzeyişinde yaratılmış’ olduğudur. (Yak. 3:9) Her insan, Mesih’in, uğrunda öldüğü bir kişidir. (Yuhn. 3:16) Ve herkes, ona uygun yaşayıp kurtulabilmesi için iyi haberi duymayı hak eder. (II. Pet. 3:9) Bazı insanların özel bir hürmeti hak eden nitelikleri ya da otoriteleri vardır.

Neden bazıları Mukaddes Kitabın teşvik ettiği türden bir saygı göstermemek için mazeret bulmaya çalışır? Yaşadıkları yerin kültüründe insanların onuru hak edip etmemesi, ait oldukları kast, cilt rengi, cinsiyet, sağlık durumu, yaş, servet ya da toplumsal konum gibi özelliklerine göre belirleniyor olabilir. Kamu görevlileri arasında yaygın olan yolsuzluk otoriteye duyulan saygıyı aşındırmıştır. Bazı ülkelerde insanlar, belki sadece temel ihtiyaçlarını karşılayabilmek için bile çok fazla çalışmak zorunda olduğundan ya da çevreleri saygısız insanlarla dolu olduğundan hayatlarından hiç hoşnut değildir. Gençler hoşlanılmayan öğretmenlere ve diğer yetkililere başkaldırmak üzere arkadaşlarından baskı görebilirler. Birçokları televizyonda canlandırılan, ana babalarını oyuna getirip onlara istediklerini yaptırtan zeki çocuk tiplemelerinden etkilenir. Dünyaya özgü bu tür görüşlerin insanlara duyduğumuz saygıyı etkilememesi için çaba harcamamız gerekir. İnsanlara değer verdiğimizi gösterirsek, bu, fikir alışverişine daha fazla olanak tanıyan bir ortam oluşturur.

Saygılı Bir Yaklaşım. Dinsel bir faaliyetle uğraşan kişinin uygun giyimi ve davranışlarıyla başkalarına saygı göstermesi beklenir. Görgü ve terbiye açısından uygun sayılan davranışlar yöreden yöreye değişir. Bazıları, birine yaklaşırken şapkanın çıkarılmamasını ya da bir elin cepte tutulmasını saygısızlık olarak görürler. Başka yerlerde insanlar bu davranışları normal karşılayabilir. Kimseyi gücendirmemek için yöre insanının duygularını hesaba katın. Böyle davranmakla iyi haberi etkili şekilde duyurmanızı engelleyecek şeylerden kaçınabilirsiniz.

İnsanlara, özellikle yaşça büyük olanlara seslenirken de aynı şey geçerlidir. Gençlerin, yetişkinlere onların onayı olmaksızın adlarıyla hitap etmeleri genellikle uygun görülmez. Bazı yerlerde yetişkinlerin de yabancılara ilk adlarıyla hitap etmemeleri beklenir. Yine, birçok dilde yaşça büyük ya da yetkili birine saygı göstermek üzere ona “siz” diye ya da başka bir ifadeyle hitap edilir.

Kişiyi Fark Ettiğimizi Göstermek. Nispeten küçük toplumlarda, yolda yürürken ya da bir odaya girdiğinizde karşılaştığınız kişiyi dikkate aldığınızı göstermeniz beklenir. Bu, basit bir selam, bir gülümseme, başı hafifçe eğmek, şöyle bir toparlanmak, hatta yüz ifadesindeki bir değişimle bile yapılabilir. Kişiyi görmezden gelmek saygısızlık olarak nitelenir.

Ancak, bazıları bunu yaptığınız halde kendilerini göz ardı edilmiş hissedebilirler. Neden böyle olur? Edindikleri izlenim sizin kendilerini bireyler olarak görmediğiniz yönünde olabilir. İnsanların bazı fiziksel özelliklerine göre sınıflandırılmalarına sık rastlanır. Genellikle sağlık sorunları olan ya da özürlü kişilerden kaçınılır. Oysa Tanrı’nın Sözü bize böyle kimselere nasıl sevgi ve saygıyla davranacağımızı gösterir. (Mat. 8:2, 3) Hepimiz Âdem’den miras aldığımız günahın etkisini bir şekilde hissediyoruz. Başkaları sizi her zaman yalnızca eksikliklerinizle ansaydı saygı gördüğünüzü hisseder miydiniz? Bunun yerine, sahip olduğunuz birçok olumlu nitelikle tanınmak istemez miydiniz?

Saygı, reisliği tanımayı da içerir. Bazı yerlerde bir evdeki kişilere şahitlik etmeden önce evin reisiyle konuşmak gerekir. Vaaz etme ve öğretme görevimizi Yehova’dan aldıysak da, ana babaların çocuklarını yetiştirmek, terbiye etmek ve yönlendirmek üzere Tanrı tarafından yetkilendirildiklerini kabul ediyoruz. (Efes. 6:1-4) Bu yüzden, bir evi ziyaret ettiğimizde, genellikle çocuklarla uzun bir sohbete girmeden önce anne ya da babayla konuşmak uygun olur.

Yaşla birlikte gelen deneyime de saygı duyulmalı. (Eyub 32:6, 7) Sri Lanka’da yaşlı bir adamı ziyaret eden genç bir öncü hemşire bunu kabul etmenin yararını gördü. Adam önce onun ziyaretini hoş karşılamayarak “Senin gibi genç biri bana nasıl Mukaddes Kitabı öğretebilir?” dedi. O şöyle yanıt verdi: “Aslında ben size öğretmeye değil, öğrendiğim şeyleri sizinle paylaşmaya geldim; bunlar beni öyle mutlu etti ki, başkalarına da anlatmam gerektiğini düşündüm.” Öncünün bu saygılı yanıtı adamın ilgisini uyandırdı. “Söyle bakalım, ne öğrendin?” diye sordu. “Sonsuza dek yaşamanın yolunu öğrendim”, dedi. Yaşlı adam Mukaddes Kitabı Yehova’nın Şahitleriyle incelemeye başladı. Tüm yaşlılar böyle bir beklentiyi dile getirmeseler de, çoğu bu tür bir saygıyı takdir eder.

Ancak, saygı gösterisini abartmak da mümkündür. Pasifik adalarında ve başka yerlerde Şahitlerin bir köye ya da kabile reisine yaklaşırken âdetlere uygun şekilde yaptıkları selamlama, kendilerini dinleyecek birini bulmalarına ve hem reisle hem de yönetim bölgelerindeki halkla konuşma fırsatı elde etmelerine yardımcı oldu. Ancak, insanları pohpohlamak ne gereklidir ne de uygundur. (Sül. Mes. 29:5) Benzer şekilde, bir dil, kuralları gereği saygı ifadeleri içerebilir; ancak İsa’nın takipçilerinin gösterdiği saygı, bunları abartmayı gerektirmez.

Saygılı Bir Sunuş. Mukaddes Kitap bizi ümidimizin nedenlerini “yumuşak huyla ve saygıyla” açıklamaya teşvik eder. (I. Pet. 3:15, 16, YÇ) O halde, karşımızdakinin bakış açısındaki hataları çabucak ortaya koyabilirsek de, bunu onun saygınlığını zedeleyebilecek tarzda yapmak hikmetlilik olur mu? Sabırla dinleyip belki neden böyle düşündüğünü sormak, sonra da Kutsal Yazılara dayanarak akıl yürütürken onun düşüncelerini dikkate almak daha iyi olmaz mı?

Bire bir sohbetlerde gösterilen bu saygının benzeri kürsüden dinleyicilere seslenirken de sergilenmeli. Dinleyicilerine saygı duyan bir konuşmacı onları acımasızca eleştirmez ya da şunu ima eden bir tutum sergilemez: “Eğer gerçekten isteseydiniz bunu yapabilirdiniz.” Böyle konuşmak dinleyicilerin cesaretini kırmaktan başka bir işe yaramaz. Dinleyicileri Yehova’yı seven ve O’na hizmet etmek isteyen bir topluluk olarak görmek çok daha iyidir! İsa’nın örneğine uyarak, ruhen zayıf, deneyimsiz olanlarla ya da Mukaddes Kitabın öğüdünü uygulamakta daha yavaş davrananlarla ilgilenirken anlayış göstermeliyiz.

Konuşmacı, Tanrı’nın Sözünü tam anlamıyla uygulaması gerekenler arasına kendisini de katarsa, dinleyiciler onun kendilerine saygı duyduğunu hissederler. O halde, ayetlerin pratik değerini gösterirken sürekli “siz” zamiri kullanmaktan kaçının. Örneğin, “Elinizden gelenin tümünü yapıyor musunuz?” sorusuyla, “Her birimizin kendine, ‘Elimden gelenin tümünü yapıyor muyum?’ diye sorması iyi olur” ifadesi arasındaki farka dikkat edin. Her iki sorudaki temel düşünce aynıdır, fakat ilki konuşmacının kendini dinleyicilerle bir tutmadığı fikrini uyandırır. İkincisi ise, konuşmacı da dahil herkesin durumunu ve niyetlerini incelemesi yönünde bir teşviktir.

Yalnızca dinleyicilerinizi güldürmek amacıyla esprili sözler söylemenin çekiciliğine kapılmayın. Bu, Mukaddes Kitaptaki mesajın saygınlığını azaltır. Elbette, Tanrı’ya hizmetimizden sevinç duymalıyız. Bize verilen malzemede biraz esprili noktalar olabilir. Yine de, ciddi konuları gülmeceye dönüştürmek, Tanrı’ya ve dinleyicilere karşı saygı eksikliğinin belirtisidir.

Yaklaşımımız, tavrımız, konuşmamız her zaman insanlara bakış açımızın Yehova’nın bize öğrettiği gibi olduğunu ortaya koysun.

NASIL BAŞARILIR?

  • Yehova’nın insanları nasıl gördüğünün farkında olun.

  • Reislik, yaş ve otoriteyi tanıyın.

  • İnsanlara kendi görüşlerine sahip olma hakkı tanıyın.

  • Dinleyicilerinizi anlayın.

ALIŞTIRMA: Sizden yaşça çok büyük ya da çok küçük birini zihninizde canlandırın. Ona nasıl yaklaşabileceğinizi, sohbete nasıl başlayabileceğinizi, kendisine ve dile getirdiği düşüncelere nasıl gerçekten saygı gösterebileceğinizi düşünün. Planladığınız şeyleri uygulayın.

Daha fazla saygı göstermek için yapabileceklerim

․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․

․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․

․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․

․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․

․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․

․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․

․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․

․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․

․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş