Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • w80 1/12 s. 25-32
  • Sen Nefsine Düşkün Biri mi, Yoksa Fedakâr Biri misin?

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Sen Nefsine Düşkün Biri mi, Yoksa Fedakâr Biri misin?
  • Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1980 (İnceleme Serisi 52-59)
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • BUNDA SÖZ KONUSU OLANLAR
  • UYANIK DURMANIN GEREKLİLİĞİ
  • “BİR KEMENT GİBİ”
  • Fedakârlık Ruhunu Geliştirmek
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1980 (İnceleme Serisi 52-59)
  • Yehova’ya Özveri Ruhuyla Hizmet Etmek
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1993
  • Özverili Bir Tutumu Nasıl Koruyabiliriz?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2014
  • Gökteki Krallık Menfaatlerini Fedakârlık Ruhuyla İlerletmek
    Krallık Hizmetimiz—1985
Daha Fazla
Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1980 (İnceleme Serisi 52-59)
w80 1/12 s. 25-32

Sen Nefsine Düşkün Biri mi, Yoksa Fedakâr Biri misin?

“O zaman İsa şakirtlerine dedi: Bir kimse ardımdan gelmek isterse, kendisini inkâr etsin, ve işkence direğini (YD) yüklenip ardımca yürüsün.”—Mat. 16:24.

1. Bugün sayısı giderek artan kişilerin tutumu nedir?

BUGÜNKÜ dünyada bir başkası için veya bir dava uğruna fedakârlık yapmak düşüncesi, birçok kimseye pek çekici gelmiyor. Evet, giderek daha çok insan, Tanrı’yı veya insanı saymaksızın daha çok maddi şeyler, zevkler ve her arzu ettiklerini yapabilmek için özgürlük elde etmeğe yöneliyor. Milletten millete aile çöküntüleri ve boşanmalar misli görülmemiş çapta artarken, geçen yıllarda kişinin kendi aile fertleri için bile fedakârlıkta bulunmak isteği gitgide azalmıştır.

2. Nefsin [nefsine] düşkünlük eğilimleri, Mukaddes Kitabı inceleyenler için neden şaşırtıcı bir durum değildir?

2 Bu nefsine düşkün olma eğilimi, Tanrı’nın ilham edilmiş Sözü olan Mukaddes Kitaba göre uyanık duranları şaşırtmamıştır. Bu peygamberlik Sözü, “son günlerde” birçoklarının “kendilerini seven,” “parayı seven,” “zevki Allahtan ziyade seven” olacaklarını doğrulukla önceden bildirmiştir. Bazı insanlar, nefislerine düşkün yolu takip etmeye o derece kararlıdırlar ki, Mukaddes Kitap onları “nefsine mağlup” olarak niteliyor. Bu gerçek, alkolizmin, uyuşturucu maddeler kullanımının ve cinsel ahlaksızlığın son yıllardaki büyük artışlarından anlaşılabilir.II. Tim. 3:1-4.

3. Buna ters olarak hangi anlayış ve tutum da vardır? Bunu kim tavsiye etmektedir?

3 Böyle olmakla birlikte, bunun tam tersi olan fedakârlığa dayanan bir tutum da vardır. Bu hareket tarzı evrenin Kadiri Mutlak Yaratıcısı, Yehova Tanrı tarafından tavsiye edilmektedir. Acaba bu fedakârlık yolunu takip etmek çağdaş zamanımız için modası geçmiş değil midir? Giderek daha çok insan fedakârlık anlayışına karşı hiç ilgi göstermiyorken onunla neden ilgilenilsin?

BUNDA SÖZ KONUSU OLANLAR

4, 5. İsa, fedakârlık yol ve anlayışından nasıl söz etti? Sözleriyle ne demek istedi?

4 Nefsine düşkün olmanın tam tersi olan bu fedakârlık anlayışı hakkında doğru görüşe sahip olmamız çok önemlidir. Bu konuda İsa şöyle dedi: “Kim arkamdan gelmek isterse, kendini inkâr etsin, ve her gün işkence direğini (YD) yüklenip ardımca gelsin. Çünkü kim canını kurtarmak isterse, onu zayedecektir; fakat kim canını benim uğrumda zayederse, onu kurtaracaktır. Çünkü bir adam bütün dünyayı kazanıp da kendisini zayederse veya zararlandırırsa, ne kâr eder?”—Luka 9:23-25.

5 İsa, bu sözlerle fedakârlık anlayış ve yolunu tanımladı; aynı zamanda ne demek istediğini göstererek de örnek oldu. Şöyle dedi: “Ben kendi irademi değil, fakat beni gönderenin iradesini ararım.” (Yuh. 5:30) Böylece İsa’nın fedakârlık yolunda yürümesinin bir nedeni, semavi Babası Yehova’nın iradesini tamamıyla yerine getirmesine dayanıyordu. Bu fedakârlık yolu İsa’nın takipçilerine tavsiye ettiği yoldur. Onların kendilerini inkâr etmeye istekli olmaları geriktiğini söyledi. Bununla, şahsi arzularını yenip hayatlarında Tanrı’nın iradesini yapmayı en önemli şey haline getirmeleri gerektiğini göstermek istedi.

6. (a) Fedakârlık yolunda gitmenin pahası ne olabilir? (b) Birisi Tanrı’nın iradesini yapmakla ‘kendi canını nasıl kurtarabilir?

6 Böylece fedakâr bir hayat yaşamak gerçekten kolay değildir. Bunun pahası büyüktür ve buna vakit ve çaba dahildir. Bazı durumlarda bu, Tanrı’nın hizmetçilerine zulmedenler tarafından birinin hayatını kaybedeceği anlamına da gelebilir. Fakat İsa’nın gösterdiği gibi, Tanrı’nın iradesini yapan kişi ‘canını’ veya hayatını ‘kurtarır’. Nasıl? Yehova’nın tasvibini ve sonunda Tanrı’nın Kendisine hizmet eden herkese vaat ettiği mükâfatı kazanmakla. Çünkü Tanrı ‘kendisini arayanlara mükâfat edicidir.’ (İbr. 11:6) Tanrı’nın vefakâr hizmetçilerinin çoğu için bu mükâfat yeryüzündeki bir yeni nizamda ebedi hayattır. “Adil olanlar (YD) yeri miras alır, ve onda ebediyen otururlar.” (Mezm. 37:29) Ve “sulh (YD) bolluğunda lezzet bulacaklardır.” (Mezm. 37:11) Ölüm bile bu mükâfata engel olamaz, çünkü Yehova bir “hayat dirilmesi” olacağının teminatını veriyor.—Yuh. 5:29, YD.

7. Yehova’nın vaat ettiği gelecek bizim için neden her tür fedakârlığa değer?

7 Evet, nefsine düşkün olmaya karşıt olarak bu fedakârlığın sonucunda hayat söz konusudur! Şahane bir hayat; her gün “lezzet bulacak” bir cennet dünyasında ebedi hayat! Hakikaten, gerçek hayat bu olacaktır. Bu dünyada seçebildiğin hiçbir hayat tarzı, bir ticaret veya meslekte sarf edebileceğin hiçbir çaba, bu dünyanın herhangi bir teşkilatına veya insanına vefayla vereceğin büyük emek, Yehova’nın Kendisine hizmet edenler için vaat ettiği bir geleceği meydana getiremez: Öyleyse bu sonuca ulaşabilmek için ne tür fedakârlık gerekirse, buna değecektir.

UYANIK DURMANIN GEREKLİLİĞİ

8, 9. Uyanık kalıp fedakârlıklarda bulunma çabalarımızı neden şimdi yoğunlaştırmalıyız?

8 “Son günler”in sonuna çok yaklaşmışken ruhen tamamıyla uyanık kalmak ve Tanrı’ya makbul şekilde hizmet etmek için bizim fedakârlıkta bulunmak isteğimizin artırılmasına giderek daha büyük ihtiyaç vardır. Bunun bir nedeni de İblis Şeytan’ın yok edilmesinden önce “vaktinin az olduğunu” bilmesidir. (Vah. 12:12; 20:1-3) Şu anda vakti çok kısa olduğu için, onun bozmak ve yok etmek üzere sarf ettiği çabalarını yoğunlaştıracağını bekleyebiliriz. Şeytan’ın en çok yapmak istediği şey, Yehova’nın hizmetçilerinin ruhi kavrama güçlerini körletmektir. Ayrıca içinde bulunduğumuz bu kritik zamanla ilgili acillik duygusunu kaybetmeleri için onları etkilemektir. Bu, aynı zamanda onların, ‘Tanrı’nın krallığının iyi haberini’ başkalarına anlatma çabalarını azaltmalarına veya tamamıyla terk etmelerine neden olmak demektir; muhakkak İblis bundan çok memnun olacaktır.—Mat. 24:14, YD.

9 Şeytan’ın insanı aldatma ve ona zarar verme yeteneği küçümsenmemeli. Yehova’nın ilham edilmiş Sözü şu uyarıda bulunuyor: “Ayık olun, uyanık olun; hasmınız İblis kimi yutacağını arıyarak gümürdenen aslan gibi dolaşıyor;. . . .ona karşı imanda sabit durun.” (I. Pet. 5:8, 9) Hikmetli bir kimse, çevresinde çılgın ve delirmiş bir aslanın başıboş bırakıldığını öğrenince, kendisini ve ailesini korumak üzere mümkün olan her tedbiri alır değil mi?

10, 11. (a) İsa nefsine düşkünlük hakkında hangi uyarıda bulundu? (b) İsa’nın sözleri bugün Yehova’nın teşkilatı içinde bulunan bazıları için neden geçerlidir?

10 Şimdiki kötü şeyler sisteminin gelmekte olan harabiyetinden söz eden İsa, uyanık kalmanın gerekliliği hakkında şunları dedi: “Sakının da aşırı yemek, çok içmek (YD), ve bu hayatın kaygıları ile yürekleriniz fazla ağırlaşmasın, ve o gün sizin üzerinize bir kement gibi ansızın gelmesin; çünkü bütün yeryüzünde oturanların hepsinin üzerine gelecektir. Fakat vaki olacak bütün bu şeylerden kaçabilesiniz, ve İnsanoğlunun önünde durabilesiniz diye her an dua ederek uyanık durun.”—Luka 21:34-36.

11 Acaba İsa kimlere hitap etti? Zamanındaki takipçilerine. Uyanık kalmadıkları bir anda Yehova’nın harabiyet günü geldiği vakit onları bile gafil avlayabilir diye, İsa onlara uyarıda bulundu. Gafil avlanmalarına hangi şey yol açacaktı? Bu hayatın kaygılarıyla fazlasıyla igilenmeleri veya kendilerini nefis arzularına tamamıyla bırakmaları, İsa’nın uyarıcı sözleri bugün bizler için bir uyarıdır ve gerçekten bizi ilgilendirir. Bu sistemin sonu henüz gelmediğine göre, Yehova’ya hizmet eden bazıları fedakârlık gösterme istediklerinde gevşetilmek üzere ayartılabilirler. Böyle kimseler, gelecekte yeni nizamın çok uzakta olduğunu düşünerek mevcut durumun o kadar acil olmadığını telakki edebilirler. “Normal” saydıkları bir hayatı yaşamkla daha fazla ilgilenmeleri gerektiğini sanabilirler.

12. Bu sistemde “normal” bir hayat aramak akla uygun mudur?

12 Oysa, Tanrı’nın görüş açısından baktığımız zaman, bu şeyler sisteminde herhangi bir hayat şekli “normal” olabilir mi? Bu dünya Şeytan ve cinlerinin etkisi altındadır ve sert siyasal sistemler, hırslı ticari menfaatler ve bencil sahte dinler ona hâkimdir. Bu dünya korku, şiddet, ahlaksızlık, yolsuzluk, ekonomik güçlükler, hastalıklar ve ölümle doludur. Bütün bunlar Yehova’nın insanlık için amaçladığı normal hayattan çok uzaktır, çünkü amaçlanan yeni hayat, bir cennet yeryüzünde ebediyen yaşamakla beraber tam sağlık, güvenlik ve mutluluk kapsamaktadır. Dolayısıyla şimdiki hayat normalden çok uzaktır; normalin çok altındadır. Yehova, bütün bu kötü sistemi varlıktan silip şanlı yeni nizamına yol hazırlayıncaya kadar bu sistem böyle kalacaktır. Bundan dolayı anormal bir dünyada normal bir hayatı düşlemek kendini aldatmak demektir.

13. Kimler nefsine düşkün olduklarından Şeytan tarafından ayartılmışlardır?

13 Zaman hayli ilerlemişken bir Hıristiyan’ın İsa’nın uyarısını görmezlikten gelip uyanıklığında gevşeyerek Yehova ile olan ilişkisini tehlikeye sokması, ne büyük felaket olur! Böyle biri ‘İblis tarafından esir edilmiş olarak iradesi için onun tuzağına’ düşmesine meydan vermiş olur. (II. Tim. 2:26) Birinci yüzyılda bir zamanlar Hıristiyan olan Dimas’ın başına bu geldi. Resul Pavlus onun hakkında şöyle dedi: “Dimas şimdiki dünyayı sevip beni bıraktı.” (II. Tim. 4:10) Şeytan’ın tuzağına düşen bir başkası da Lût’un karısıydı. Sodom harap ettiği [edildiği] zaman itaatsizlik ederek geriye baktı ve ‘canını kaybetti.’ (Luka 17:32) Geçici maddi bir yarar için ilk oğulluk hakkından vazgeçen Esav’ı düşünelim. Bu, ne kadar olumsuz ve aciz bir hükümdü! (Tekv. 25:29-34) Bir başkası da Akan’dı; o parayı ve güzel elbiseleri Yehova’nın maksadından daha önemli saydı. (Yeşu 7:1, 20-25) Maalesef bütün bu kişiler fedakârlık ruhunu göstermektense, nefislerine düşkün olma ruhunu gösterdiklerinden dolayı ağır cezaya çarptırıldılar. Birinin nefsine yenilmesi ender görülen bir şey değildir; hayır! Eski zamanlarda Tanrı’nın hizmetçilerinin bazılarının başına geldi; zamanımızda da bazılarının başına geldi. Yine birinin başına pekalâ gelebilir.

“BİR KEMENT GİBİ”

14. Gelmekte olan dünya harabiyeti ne yönden bir kemente benzetiliyor?

14 İsa, Yehova’nın harabiyet günü hakkında konuştuğu zaman, bunun “bir kement gibi” geleceğini söyledi. (Luka 21:35) Bir kement tehlike yolunda dikkatsizce yürüyen hayvanı gafil avlar. Aynı şekilde bu sistemin sonu, insanların çoğunun beklemediği zamanda gelecektir. Böyle kişiler arasında “hayata götüen yol” da yürümeyi bırakıp tamamıyla dünyevi uğraşlara dalmalarına müsaade ederek yanlış yöne sapanlar da bulunabilir.—Mat. 7:14.

15. Dünyanın daha az tehlikeli bir durum göstermesi bu sistemin sonunun hâlâ çok uzak olması gereğinin bir delili midir?

15 Fakat dünya durumunun daha az tehlikeli görünmesi veya değişik yerlerde refahın görünürde var olması sonun yakın olmadığı düşüncesinin yerinde olduğunu göstermez mi? Aslında bunun tam tersi olabilir. İsa’nın şu sözlerine dikkat edelim: “Nuh’un günleri nasıl idi ise, İnsanoğlunun huzuru da (YD) öyle olacaktır. Çünkü Nuh’un gemiye girdiği güne kadar, tufandan evvelki günlerde, insanlar yerler, içerler, evlenirler ve kocaya varırlardı; ve tufan gelip hepsini alıncaya kadar nasıl bilmedilerse, insanoğlunun huzuru da (YD) öyle olacaktır.” Bu nedenle İsa aynı zamanda şu sakındırıcı sözleri de ekledi: “Bunun için siz de hazır olun; zira sanmadığınız saatte İnsanoğlu gelir.”—Mat. 24:37-39, 44.

16. Pavlus ve Petrus bu sistemin sonunun ansızın geleceği hakkında hangi ifadeleri kullandılar?

16 Resul Pavlus da bu sistemin, insanların çoğunu [çoğunun] beklemedikleri şekilde nasıl ansızın sona ereceğine dikkati çekti. Şunu söyledi: “Çünkü, kendiniz sıhhatle bilirsiniz ki Yehova’nın (YD) günü, gece hırsız nasıl gelirse, öyle gelir. Barış ve güvenlik (YD) dedikleri zaman, gebe kadına ağrı geldiği gibi, onlara anî helâk gelecektir.” (I. Sel. 5:2, 3) Resul Pavlus [Petrus] da ‘Yehova’nın gününün hırsız gibi geleceğini’ söyledi. O gün ruhen uyanık olmayanlar için beklenmedik şekilde gelecektir. (II. Pet. 3:10) Bundan dolayı Pavlus şu öğüdü verdi: “Başkaları gibi uyumıyalım; fakat uyanık duralım ve ayık olalım.”—I. Sel. 5:6.

17. Yehova‘nın gazap gününü geciktirdiğini neden düşünmemeliyiz?

17 Yehova’nın kötülüğe karşı gazabını infaz etmesi kendisinin tam tayin ettiği zamanda olacaktır. Bir an için bile gecikmeyecektir. Bundan ötürü Yehova’yı sevenlerden hiçbiri, O’nun yeryüzünden kötülüğü sileceğine ve adil yeni nizamı kuracağına dair maksadına inanmadığı firini uyandıran bir zihniyet ve hayat tarzı içinde asla bulunmamalıdırlar. Eğer birisi böyle olumsuz bir tutumu benimserse, II. Petrus 3:3, 4’te tanımlananlara çok benzemiş olur. Orada şöyle okuyoruz: “Son günlerde alaycılar kendi arzularına göre yürüyerek, ve: Onun zuhurunun vaadi nerededir? Çünkü babaların uyudukları günden beri her şey hilkatin başlangıcından olduğu gibi kalıyor, diye alay ederek geleceklerdir”

18. (a) Günümüzün gerçekten “hilkatin başlangıcıdın” çok farklı olduğunu gösteren hangi deliller var? (b) Neden başlıca gayretimizi Yehova’nın iradesini yapmak için kullanmalıyız?

18 Gerçi, hayatın süreci şimdiye kadar devam etmiştir, fakat, bu yüzyılda “son günler”i belirten tüm deliller tam boyutlarıyla karşımızdadır. Tarihin en büyük felaketlerinin çoğu bu yüzyılda meydana gelmiştir. Ayrıca insan şimdi yeryüzündeki tüm hayatı yok etmek imkanına da sahiptir. Mukaddes Kitap peygamberliğinin yerine geldiğini gösteren tüm deliller, muhakkak ki, hızını kesmeksizin bu dünyanın kendi sonuna ilerlemekte olduğunu belirtmektedir. Son geldiği zaman insanlığın başına eşi görülmemiş bir sıkıntı gelmiş olacaktır İsa, “o zaman büyük sıkıntı olacaktır ki, dünyanın başlangıcından şimdiye kadar olmamıştır, ve hiç olmıyacaktır.” dedi. (Mat. 24:21) Bu sıkıntı boyunca bu dünyanın tüm siyasal, ekonomik ve sahte dinsel sistemleri yok edileceklerdir. Böylece bu sistemi sürdürmek için harcanan vakit, çaba ve para boşuna sarf edilmiş olacaktır. Şüphesiz Hıristiyanlar, yok olacak şeyler için başlıca gayretlerini sarf etmek istemeyeceklerdir. Başlıca vefaları ve fedakârlıkları ebedi olan şeylere yönelmelidir. “Dünya ve onun şehveti geçer, fakat Allahın iradesini yapan ebediyen durur.”—Yuh. 2:17.

19. “Büyük sıkıntı” esnasında fedakârlıklarda bulunmaya neden gerek olacak? Kimler bunu daha kolay becerebilecekler?

19 Gelmekte olan, “büyük sıkıntı” esnasında Yehova’nın hizmetçilerinin fedakârlık ruhunu göstermeleri için şüphesiz sayısız fırsatlar doğacak. Hıristiyan kardeşlerine çeşitli yönlerden yardım etmeye, örneğin onlarla maddi şeylerini paylaşmaya ihtiyaç olacaktır. (İbr. 13:16) Çünkü siyasal, toplumsal ve ekonomik sistemlerde meydana gelecek büyük kargaşalar yüzünden Tanrı’nın hizmetçileri, mallarını belki kısmen, hatta tamamen bile kaybedebilirler. Bundan dolayı şu anda Yehova’nın menfaatlerini hayatlarında ilk plana koyan ve fedakârlık ruhuna zaten sahip olanlar, o zaman gerekli olan fedakârlıklarda bulunmayı daha kolay becereceklerdir.

20. Nefsine düşkünlük meselesi ne kadar ciddi bir şeydir?

20 “Sen nefsine düşkün biri mi yoksa fedakâr biri misin?” sorusuna Yehova’nın görüş açısından bakılırsa, bir ölüm kalım meselesinin var olduğu gerçeğinden kaçınamayacağız. Hayatı seviyorsak ve Tanrı’nın yeni nizamında kâmil hayatı yaşamak istiyorsak, Yehova’ya makbul surette hizmet etmek için şimdi fedakârlık ruhuna muhtaç olduğumuzu kabul etmeliyiz.

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş