Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • w80 1/9 s. 14-22
  • Tanrı’nın Oğluna Olan İman—Seni Nasıl Etkilemeli?

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Tanrı’nın Oğluna Olan İman—Seni Nasıl Etkilemeli?
  • Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1980 (İnceleme Serisi 52-59)
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • DÜNYANIN HÜKMÜ BAŞLIYOR
  • İMAN ZULME GALİP GELİYOR
  • İMANLA SAĞLANAN DEVAMLI GALEBE
  • “TAYİN EDİLEN VAKİT” YAKLAŞIYOR
  • “YEHOVA GECİKMEZ”
  • SON YAKLAŞTIKÇA
  • İmanla Dünyayı Fethedenler
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1980 (İnceleme Serisi 52-59)
  • “İman Açısından Muhtaç Olduğum Yönlerde Bana Yardım Et”
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1991
  • Yehova’nın Vaatlerine İman Ettiğinizi Gösterin
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur (İnceleme)—2016
  • “İmanımızı Artır”
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2015
Daha Fazla
Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1980 (İnceleme Serisi 52-59)
w80 1/9 s. 14-22

Tanrı’nın Oğluna Olan İman—Seni Nasıl Etkilemeli?

Yaşayışınız Mesihin inciline lâyık olsun, . . . .bir ruhta sabit dur[un]. . . .İncil imanı için bir can ile cehde[din]”—Fil. 1:27.

1. (a) Hangi iş şimdi zirvesine ulaşmaktadır? (b) Bugün yeryüzünde imanın gerçekten bulunduğuna ne şahadet eder?

Gerçekleşmiş olan peygamberlik “şeyler sisteminin sona erişi”nin vaktinde epeyce ilerlediğimizi gösteriyor. (Mat. 28:20, YD) “İnsanoğlu” İsa Mesih’in bütün melekleriyle birlikte “izzetinin [semavi] tahtı üzerinde” oturmağa gelişinden bu yana 66 yıl geçti. İnsanların imanlı “koyunlar” ve imansız “keçiler” olarak hükmedilme ve ayrılma işi zirvesine ulaşmaktadır. (Mat. 25:31-33) O halde “İnsanoğlu” yerde gerçekten iman buldu mu diye soruyoruz? Yehova’nın Şahitlerinin milletlerarası cemaati, yani iki milyonu aşan kişinin toplanması, gerçekten iman bulduğuna açıkça şahadet eder.

2. Tanrı’nın kavminin kongreleri neden yerinde olarak “bu dünyadan olmayan” olaylar olarak nitelenmiştir?

2 Haber ajansları, Yehova’nın Şahitlerinin kongrelerini “bu dünyadan olmayan” olaylar olarak tarif etmiştir. Bunlar bir ayrıcalık oluşturmalı! Çünkü Yehova’nın kavmi mükemmelliğe ulaşmak için çalışıyor. Gerçekte bu büyük cemaat şimdiki nakâmil dünyadan, hastalık ölüm ve üzüntünün olmayacağı izzetli “yeni nizam”a doğru yol almış bulunuyor. Yehova’nın Sözü bütün bunlar için teminat veriyor! (Vah. 21:1-4) Bu hedefe varmak için imanla sağlanan galebemizi sımsıkı tutmalıyız. Bunu nasıl yapabiliriz?

DÜNYANIN HÜKMÜ BAŞLIYOR

3. 1914’ten beri hangi değişiklikler olmağa başladı? Bunlar ne anlama gelir?

3 Bu “şeyler sisteminin sona erişi” 1914 yılında başladığı zaman, yeryüzünde muazzam değişiklikler olmağa başladı. Tıpkı İsa’nın söylediği gibi oldu: Milletlerarası savaşlar, depremler, salgın hastalıklar, açlıklar, kanunsuzluğun artması ve sevginin soğuması gibi değişiklikler. (Mat. 24:3-12; Luka 21:10, 11) Dünyaya hükmetme zamanı başlamıştır.

4, 5. (a) Hıristiyan âleminin dinleri nasıl iman eksikliği göstermişlerdi? (b) Dünya ile ilişki konusunda bunlar Yehova’nın Şahitlerine nasıl tezat teşkil ediyorlar? (c) Galip gelen imanımız nasıl izhar ediliyor?

4 Hıristiyan âleminin çeşitli dinleri, acaba bu duruma nasıl bir tepki göstereceklerdi? “İmanla galip gelenler oldukların gösterecekler miydi? Asla! Hıristiyan âleminin ruhanileri, Tanrı’nın krallığının yaklaştığını gösteren “alâmeti” kabul etmektense ölmekte olan “şeyler sistemi”ni desteklemişlerdi. Avrupa dünya savaşına dalmışken kiliseler her iki taraftaki Hıristiyanları öldürmeğe teşvik ettiler. Böylece muazzam bir kan suçu altına girdiler. Savaş sona erince Hıristiyan âleminin dinleri şimdi hüküm süren kral olarak, İsa Mesih’i değil, fakat küfredercesine “Tanrı’nın Krallığının yeryüzündeki siyasal ifadesi” diye adlandırılan insan yapısı siyasal bir teşekkülü seçtiler. Bu, dünyayı demokrasi için emin kılmak amacıyla meydana getirilen Milletler Cemiyetiydi. Mukaddes Yazıların Vahiy kitabı onu “küfür isimleriyle dolu kırmızı canavar” olarak tarif ediyor.—Vah. 17:3.

5 Hıristiyan âleminin kiliseleri önce topyekûn savaşı ve sonra insan yapısı olan bu iğreti teşekkülü desteklemekle, dünyanın bir kısmı olarak nerede durduklarını açıkça göstermişlerdir. Öte yandan Yehova’nın Şahitleri ise, milletlerarası şiddet olaylarına ve politikaya karşı tarafsız bir duruş alarak açık bir şekilde ‘dünyadan olmadıklarını’ göstermişlerdir. (Yuh. 15:18) İmanımız insanın gücüne veya ölümlü insanların savaş araçlarına dayanmaz. Fakat galip gelen imanımız ‘insanlardan ziyade hükümdar olarak Tanrı’yı’ tanımaktadır. Krallık amaçları hakkında şahadet etmekle Tanrı’ya “hükümdar olarak” itaat ettiğimizden, Tanrı’nın ruhunun bizde var olduğunu gösteriyoruz. (Res. İşl. 5:29-32) Böylece, İsa’nın söylediği işleri yapmak üzere enerji ile doldurulmuş durumdayız. “Bana iman eden, ettiğim işleri kendisi de edecektir; bunların daha büyüklerini de edecektir.” Bunu, kurulmuş krallığı dünya çapında va’zetmek suretiyle yapacaktır.—Yuh. 14:12.

6. Mukaddes ruhun işlemesi 1919’dan beri nasıl bellidir?

6 Yehova’nın mukaddes ruhunun, Yehova’nın Şahitlerinin üzerinde 1919 ve 1922’de Cedar Point, Ohio (A. B. D.)’da açıkça işlediği görülebilirdi. Meshedilmiş Hıristiyanların sayıca az olan mütebakisinin imanını kuvvetlendirip onlara: “Kralı ve krallığını ilan edin, ilan edin, ilan edin” çağrısına uymaları için güç verdi. “İyi haber”i ta uzaklara kadar canla başla ilan etmeğe başladılar. Şiddetli ikinci dünya savaşı koptuğu sıralarda, yeryüzünün çeşitli ülkelerinde va’zedenlerin sayısı birkaç binden 67.000’in üstüne çıktı.

İMAN ZULME GALİP GELİYOR

7. İmanın zulümlere galip geldiğini hangi örnekler gösteriyor?

7 Bu genişleme, şiddetli zulümle karşılaşmaksızın başarılmadı. Örneğin, Yehova’ya karşı bütünlülüklerini (bütünlüklerini) koruyan şahitleri, Nazi devletine tapınmayı reddettiklerinden dolayı, yakalanana kadar peşlerinden gidildi ve iğrenç temerküz kamplarına sürüldüler. Ayrıca içlerinden 635’i hapiste öldü. Fakat onların imanları yıkılmadı. Onları gören biri, şahitleri ferden “harap edilebilen fakat asla zaptedilemez birer kale” olarak tarif etmiştir. Nazi SS muhafızları tarafından gaddarca kurşuna dizilerek alenen idam edilen öz kardeşi hakkında bir görgü şahidinin söylediği gibi: “Herkes, savaşı zaten kazanmış biri gibi onun gösterdiği sakinliğe ve metanete hayran kalmıştı.”

8. (a) II. Dünya Savaşının denemelerle dolu yılları döneminde Hıristiyan imanı nasıl başarı gösterdi? (b) Ama dinsel liderler neyi takdis edip yücelttiler?

8 Yehova’nın Şahitleri, zaten belirtildiği gibi güçlükle dolu İkinci Dünya Savaşı yılllarına 67.000 civarında olan bir sayı ile girdiler, fakat onlar o çatışmadan 141.000’i aşan bir kuvvetle çıktılar. Yasaklamalar, hapsedilme ve bütünlülük (bütünlük) konusundaki başka denemeler onlara, korkuya kapılıp, imanlarını inkâr ettiremedi. Oysa Hıristiyan âleminin kiliseleri, bu zulmü ve insanların katiamını takdis etmişti. Her ne kadar “kırmızı canavar” Milletler Cemiyeti olarak onları hayal kırıklığına uğrattıysa da, Birleşmiş Milletler olarak bir daha ortaya çıkınca, dinsel liderler onu, tekrar selamlamağa hemen hazır olduklarını gösterdiler. Ona ümitlerini bağladılar. (Vah. 17:3-8) Ölmüş olan Papa VI Paul, 1965’te New York’taki B.M.’nin merkezini ziyaret ettiği zaman, bu teşekkülü “milletlerarası teşkilâtların en büyüğü” ve “birlik ile sulhun son ümidi” olarak yüceltti.

İMANLA SAĞLANAN DEVAMLI GALEBE

9. (a) Yehova’nın Şahitleri 1942’de vakte uygun hangi malûmatı bildirdiler? (b) Tanrı’nın kavmi o zaman galebelerinde nasıl kuvvetle ilerledi?

9 İttifak milletleri tarafından 1942’de Birleşmiş Milletler ilk defa teklif edildiği zaman, Yehova’nın Şahitleri o yıl yaptıkları milletlerarası kongrede bunun sadece Milletler Cemiyetinin tekrar ortaya çıkışı olacağını bildirmişlerdi. Har–Magedon’daki son çatışmada onların diğer bütün siyasal teşkilâtlarla birlikte helâke gitmeğe mecbur kalacaklarını Tanrı’nın Sözünden göstermişlerdir. Yehova’nın kavmi, etrafında “sonun vakti”nin delilleri varken imanla olan galebesinde sıkı mücadeleye devam etti. (Dan. 11:35) Gilead Okulu 1943’te kurulup, yetişen misyonerler dünyanın dört köşesine gönderildiler. Sonuç ne oldu? 1945 yılında 66 ülkede 141.606 Krallık müjdecisi faal iken, 1979’da 205 ülkede 2.186.075 kişi tarla hizmeti rapor etti. İmanla sağlanan galebe açıkça ortada idi ve özellikle Yehova’nın Şahitlerinin yasak veya tahditler altında çalıştıkları 40’tan fazla ülkede bu görülebildi.

10. Malawi’de ve kısıtlamalar altında bulunan başka ülkelerde imanın denenmiş niteliği nasıl izhar edilmiştir?

10 İman denemesinin şiddetli olduğu ülkeler arasında göze çarpan biri Afrika’daki Malawi idi. Yehova’nın Şahitleri o ülkede 1962 yılına kadar hızla artmışlardı. Fakat 1964’te şiddetli zulüm başladı. Yehova’nın Şahitleri, siyasal parti üye kartlarından satın alarak ‘denizden çıkan canavarın’ (Vah. 13:1, 4) Malawi kısmına tapmadıklarından dolayı evlerinden atılmış, bazılarına tecavüz edilmiş ve öldürülmüşlerdir. Nihayet çoğu vatanlarından kovulmuşlardır. Fakat insanların denenmiş niteliği sanki ateşle denenmiş olup sadece kendileri için değil, dünyanın her yerinde Hıristiyan kardeşlerinin sevinmeleri için iyi bir neden teşkil etmiştir. (I. Pet. 1:7, YD) Yehova’nın Şahitlerinin yer altında çalışmağa mecbur kaldıkları bütün ülkelerde aynı halis iman niteliği görülmektedir. Bu Şahitlerin hepsi, ki böyle ülkelerde onlardan 200.000 kişi bulunuyor, imanla sağlanan galebelerinde fevkalade başarılıdırlar.

11. İmanla sağlanan galebemizde tahammül etmeğe devam etmemiz gerektiğini ne gösteriyor?

11 Buna karşılık, durumun daha kolay olduğu, devamlı olarak tutuklama, hapsedilme veya hayatı kaybetme tehlikesi altında yaşamak mecburiyetinde olmadıkları ülkelerde Yehova’nın Şahitleri ne durumdadır? Bunu söylemek üzücüdür, fakat bazı yerlerde onlar daha iyi durumda değildirler. Buna zevk ve ahlâksızlık iğvalarının yaygın olduğu, maddi refah içinde olan birçok ülke dahildir. Fakat kimse asla şu gerçeği gözünden kaçırmasın. İster ölümle, ister “büyük sıkıntı”da sağ kalmakla olsun, bu kötü şeyler sisteminden kurtulana kadar imanla sağlanan galebemize tahammül etmeğe devam etmeliyiz.

12. İsa’nın peygamberliğinin hangi sözlerine biz acilen dikkat etmeliyiz? Neden?

12 Herkesin bu noktayı iyice takdir edip anlaması ne kadar acildir! Dünyanın, helâk uçurumunun kenarında sendeleyip yıkılmak üzere olduğunu gösteren deliller her yerde açıkça ortadadır. “Son günler”in seyri hemen hemen sona ermiştir. Bu nedenle, İsa’nın bu şeyler sisteminin sona erişiyle ilgili peygamberliğinin kapanış sözleri, bugün Yehova’nın kavmindeki herkesin kulağını iyice çınlatsın: “Sakının da aşırı yemek (YD), aşırı içki içmek (YD), ve bu hayatın kaygıları ile yürekleriniz fazla ağırlaşmasın, ve o gün sizin üzerinize bir kement gibi ansızın gelmesin; çünkü bütün yeryüzünde oturanların hepsinin üzerine gelecektir. Fakat vaki olacak bütün bu şeylerden kaçabilesiniz, ve İnsanoğlunun önünde durabilesiniz diye her an dua ederek uyanık durun.”—Luka 21:34-36.

“TAYİN EDİLEN VAKİT” YAKLAŞIYOR

13. Yehova’nın hükmünü beklemeye devam etmemiz neden zorunludur?

13 “Büyük sıkıntı”nın birçoğumuzun beklediği kadar çabuk gelmemiş olması, cesaretimizin kırılması için bir neden değildir. Tanrı değişmez. (Mal. 3:6) Fevkalade maksatları da değişmemiştir. Yehova, ilân ettiğimiz “iyi haber” hakkında şunları söylüyor: “Ağzımdan çıkan sözüm de öyle olacaktır; bana boş dönmiyecektir, fakat murat ettiğim şeyi yapacak, ve yapsın diye onu gönderdiğim işi başaracak.” (İş. 55:11) Tanrı’nın hüküm infaz etme zamanı değiştirilmemiştir. Her geçen güna daha çok yaklaşıyoruz. Böylece İşaya 30:18’deki sözleri hatırlayalım: “RAB adalet Allahıdır; bütün onu bekliyenlere ne mutlu!”

14. (a) Kime olan güvenimiz sonunda Yeşu’nun sözlerini benimsememizi mümkün kılacaktır? (b) Habakkuk’un peygamberliğinde hangi teşviki bulabiliriz?

14 Bizi imanla sağlanan zaferi kazanmakta güçlü kılan, bir zaman süresince bağımlılığımız değil, “yalan söyliyemiyen” Tanrı olarak Yehova’ya bütün yüreğimizle olan güvenimizdir. (Tit. 1:2) Bu güven, bizi sonunda, imanla sağlanan bu galebedeki arkadaşlarımıza eski zamanda Yeşu’nun söylediği gibi: “Bütün yüreklerinizde ve bütün canlarınızda biliyorsunuz ki, Tanrı’nız Yehova’nın (YD) hakkınızda söylediği bütün iyi şeylerden hiç bir şey boşa çıkmadı” diyebileceğimiz bir noktaya getirecektir. (Yeşu 23:14; 21:45) Habakkuk’un “rüyet tayin edilen (YD) vakit içindir, ve sona doğru acele ediyor” sözlerine tam bir güven gösterebiliriz. Biz de galebemizi tamamlayana kadar bu rüyetle beraber nefes nefese koşmağa devam edelim! Peygamberlik bize şu teminatı veriyor: “Yalan çıkmıyacaktır; eğer gecikirse onu bekle; çünkü elbet gelecek, geç kalmıyacaktır.”—Hab. 2:3.

“YEHOVA GECİKMEZ”

15. (a) Yehova’nın ‘yavaş devranmadığı’ neden söylenebilir? (b) Onun günü en sonunda nasıl gelecek?

15 Resullerin günlerinden bu yana bin dokuz yüz yıl geçti. Oysa bu Tanrı’nın gözünde iki günyden azydır. Resul Petrus’un dile getirdiği gibi: “Ey sevgililer, şu bir şeyi unutmayın ki Yehova’nın (YD) indinde bir gün bin yıl , ve bin yıl bir gün gibidir. Bazılarının gecikmek zannettikleri gibi Yehova (YD) vaadi hakkında gecikmez, fakat bazılarının helâk olmalarını istemiyerek ancak bütün insanlar tövbeye dönsünler diye, sizin hakkınızda tahammül ediyor. Fakat Yehova’nın (YD) günü hırsız gibi gelecektir.”—II. Pet. 3:8-10.

16. Yehova’nın günü şimdiye kadar niçin gelmedi? Öyleyse biz bu durumu nasıl karşılamalıyız?

16 O halde, eğer Yehova’nın gününün gelmesi onun vakit saatinin bir kaç tik tak daha yapması için ayarlandıysa, ne diyelim? Bu “koyun”larının birkaç yüz binin daha toplanması için imkân verdiğinden dolayı sevinmiyor muyuz? Bu saat tik tak etmeğe devam ederken güney Avrupa ülkelerinde daha önce Katolik olanlardan onbinlercesi akın akın Krallığa geliyor. Denizlerin ortasındaki adalarda yüzlerce kişi putperestliklerini terk ediyorlar ve Asyada binlercesi “iyi haberi” bütün yürekle kabul etmek üzere Doğulu batıl itikatlarını terk ediyorlar. Yehova’nın hırsız gibi gelecek olan gününün henüz gelmemiş olmasının nedeni, “başka koyunlar”ı toplamak amacıyla bizim için hâlâ işin var olmasıdır. Yehova yavaş davranmaz. Öyleyse biz kendimiz de, O’nun işine dolgun bir şekilde katılmak üzere hiçbir fırsatı değerlendirmekte yavaş davranmayalım.

17. (a) Petrus, bu günler için vakte uygun hangi nasihati verdi? (b) Yehova’nın kavminin ayırt edici niteliği nedir? Onlar imanlarını nasıl gösteriyorlar?

17 Resul Petrus şu nasihati verdi: “Bütün şeylerin sonu yakındır; imdi akıllı olun (zihinde sağlam olun, YD), ve dua etmek için ayık olun; her şeyden evel birbirinize olan sevginiz coşkun olsun.” (I. Pet. 4:7, 8) Bu kötü “şeyler sistemi” Tanrı’nın kavmini yok etmek için son çabayı göstermek üzere harekete geçtiği zaman, gerçekten telaşa kapılmamalıyız, uyanık durmalı ve dua etmeliyiz; imanla sağlanan galebemize olan güvenimizi korumalıyız. Yehova’ya ait kavmin dünya çapında ayırt edici işareti olan, coşkun sevgide birleşmiş olmalıyız. İnsan tarihinde günlerimizdeki Yehova’nın Şahitleri gibi bir kavim hiç var mıydı? Bu kavim, meskûn yerin en uzak uçlarına erişmiş olan tek kardeşlik kavmidir. Yehova’nın ruhundan başka hangi kuvvet “her milletten ve sıptlardan ve kavmlardan ve dillerden” gelen iki milyon kişiyi, inanç, amaç ve faaliyet bakımından bu kadar fevkalâde bir birlik içinde birleştirebilirdi? İmanla sağlanan galebeyi birlikte kazandık ve Oğlunun elindeki Yehova’nın krallığı hakkında şahadet ederek bu imanı birlikte gösteriyoruz.—Vah. 7:9.

SON YAKLAŞTIKÇA

18, 19. (a) Resullerin günlerinde Mukaddes Kitap peygamberliğinin gerçekleşmesi olarak olaylar nasıl gelişti? (b) Bazıları hangi acı hatayı yapmış olabilirlerdi?

18 Yehova’nın kavmi bugün, resullerin günlerinde Yeruşalim’de “alâmetin” ilk gerçekleşmesini arzu ile bekleyen o sadık Hıristiyanlar gibidir. Onlar, “mukaddes yer”de duracak olan mekruh şey”in gelmesini bekliyorlardı. Nihayet oldu. Roma orduları hücuma geçip mabet sahasının batı duvarına kadar ilerlemişlerdi. Hıristiyanlar bunun karşısında ne yapmalıydı? İsa: “Dağlara kaçın” demişti. O ordu, hiç beklemedikleri şekilde geri çekilir çekilmez, o Hıristiyanlar bu fırsatı kaçırmamışlardı. Hemen kaçtılar! Perea’daki dağlık bölgeye gitmişlerdi. Fakat acaba şimdi kurtulmuşlar mıydı? İmanla sağlanan galebeleri tamamlanmış mıydı? Hayır, henüz değil—Mat. 24:15, 16.

19 O Hıristiyanlar, bundan sonra olacak gelişmeyi istekle beklemişlerdi, yani Yeruşalim’in üzerinde Yehova’nın hükmünün infazını. Bir yıl beklediler, hiçbir şey olmadı. İki yıl geçti, yine bir şey yoktu. Üç yıl geçti ve hâlâ bir şey olmadı. O Hıristiyanlardan bazıları beklemekten yorulmuş olabilirlerdi. Şehre inerek iş yapıp rahat bir hayat yaşayalım diye düşünmüş olabilirlerdi. Böyle yapmak ne kadar acı bir hata olurdu!

20. O zamanda iman nasıl kurtuluş sağlamıştı?

20 Zira Roma ordusu dördüncü yılda aniden geri geldi. Şehir ile mabet yerle bir edildi; taş üstünde taş kalmamıştı. Tıpkı İsa’nın peygamberlik ettiği gibi olmuştu. (Luka 19:41-44; 21:20-24) Fakat Yahudiye’nin dışındaki Tanrı’nın kavmi faal ve uyanık olmağa devam ediyordu. Onlar Yehova’yı beklemişlerdi. İmanları onlara kurtuluş sağlamıştı.

21. 1945’ten beri Mukaddes Kitap peygamberliğinin hangi dikkate değer gerçekleşmesi oldu?

21 Bugün buna benzer bir durumdayız. Hıristiyan âlemi eski sadakatsiz Yeruşalim şehrinin günlerimizdeki karşılığıdır. İsa’nın verdiği peygamberlikteki “mekruh şey” Mukaddes Yazılarca gayet net şekilde günlerimizdeki Birleşmiş Milletler teşkilâtı olarak tanımlanmıştır. O, Vahiy 17. bapta sözü geçen “kırmızı canavar”la aynıdır. Bu “canavar” 1945’te uçurumdan çıkınca, başlıca kısmı Hıristiyan âlemi olan “Büyük Babil”, yani sahte dinin dünya imparatorluğu ona binmekle bir dereceye kadar şeyleri kontrolü altına alabilmişti.

22. Birleşmiş Milletler’de şimdi hangi değişik durum görülmektedir? Bu ne demektir?

22 Oysa bugün durum değişiktir. Dini “halkın afyonu” olarak gören milletler Birleşmiş Milletler’de çok güç kazanıyorlar. Onlar hem Hıristiyan âleminin, hem de bütün dinlerin faaliyet alanını gerçek bir tehdit olarak görüyorlar. Pek yakında “canavar”ın “on boynuzu”nun dünya dinlerine karşı dönmesini bekleyebiliriz. Onlar Hıristiyan âleminin dinsel alanını dahi harap edecekler. “Büyük sıkıntı” o zaman başlamış olup, hızla Har–Magedon’daki zirvesine ulaşacaktır.—Vah. 17:12-18; 19:19-21.

23. (a) Yeryüzündeki kritik durum karşısında biz şimdi ne yapmalıyız? (b) Bu dünyayı imanla yenen olarak sen nasıl başarılı olabilirsin?

23 Yehova’nın Şahitleri, yerdeki bu kritik durumu görünce ne yapmalıdırlar? Tanrı’nın krallığı olan koruyucu “dağ”a kaçışımızın tam olmasından emin olmağa çalışmalıyız. İmanla sağlanan galebemizi sürdürmekte tereddüt etmemeliyiz. Bizi seven Tanrı’mız vasıtasıyla galipler olmağa kararlı olmalıyız. Yapmak için henüz vakit varken, bütün yerde Krallığın iyi haberini hararetle va’zetme ve şakirt etme işine katılmağa devam etmeliyiz. Acaba sen, Yehova’nın dünya çapındaki bütün şahitleriyle birlikte “bir ruhta sabit durarak, incil imanı için bir can ile cehdetmeğe” devam edecek misin? (Fil. 1:27) Böylelikle Yehova’nın ismini ve Oğlu İsa Mesih’in krallığını yüceltecek misin? Bunu yaparak, sen de dünyayı imanla yenen olarak şanlı bir başarı elde edebilirsin.

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş