Kanunsuz Bir Dünyada Va’zetmek
“Kanunsuzluk (YD) çoğalacağından ötürü, birçoklarının sevgisi soğuyacak. Ancak sona kadar dayanan, kurtulacak odur. Ve krallığın bu iyi haberi bütün milletlere bir şahadet maksadıyla bütün meskûn yerde va’zedilecektir; ve son o zaman gelecektir (YD)”—Mat. 24:12-14.
1. Bugün kanunsuzluk dünyayı ne çapta kaplamaktadır? (II. Tim. 3:1-5)
BUGÜN kanunsuzluğun çoğalmakta olduğunu fark ediyor musun? Yerin birçok kısmında kanuna ve düzene karşı saygısızlık son derece artmaktadır. Cürüm büyük şehirlerin çoğunda sınır tanımamaktadır. Artık sokakta yürümek bile tehlikeli olmaya başladı. Geçen yıllarda birçok hükümet ihtilaller sonucu devrildiler. Başka devletler gerek içten gelen isyanlara, gerek dıştan gelen tehlikelere karşı koyabilmek için tepeden tırnağa silahlanmış durumdadırlar. Milliyetçilik sosyalist “birlik”ten daha önemli sayıldığından komünist dünya bile güçlüklerle karşı karşıya kalmaktadır.
2. Kanunsuzluk, Hıristiyan âleminin birçok mezheplerine nasıl sızmıştır?
2 Hıristiyan âlemi için ne denilebilir? İsa’nın günümüzle ilgili peygamberliğinde belirttiği gibi, ‘kanunsuzluğun çoğalması’ Hıristiyan âleminin mezheplerinin bir çoğunu fena hale etkilemiştir. Kanuna ve düzene saygı göstermeyi savunan Mukaddes Kitap birçok kimse tarafından “modası geçmiş” sayılmaktadır. Hıristiyan âleminin birçok kilisesi günümüzün her şeye izin veren toplumuyla birlikte el ele gidip, ahlaksızlığa, homoseksüelliğe ve yolsuzluğa göz yummakta ve dolayısıyla ‘Tanrı’nın kırallığını miras almayacak’ olan sahte Hıristiyanları meydana getirmektedir.—Mat. 24:12; I. Kor. 6:9, 10.
3. Kanunsuz olanlar Hıristiyan cemaatine sokulmaya nasıl çalıştılar? İsa bu gibi kimseler hakkında ne dedi?
3 Kanunsuz kişiler, Rabbimizin ‘vaat edilmiş huzurunun’ günümüzde olmayacağını ileri sürerek hakiki Hıristiyan cemaatine bile girmeye çalışmışlardır. Onlar, ihtiyarlarla alay edip, Efendi’nin yeryüzündeki Krallık menfaatlarına bakmak üzere “sadık ve basiretli köle”yi tayin edip etmediğini tartışırlar. (II. Pet. 3:3, 4; Mat. 24:45-47, YD) Bu gibi kişiler İsa’nın Matta 7:15-23’te yazılı şu uyarısına dahil olan kimselerdir: “Yalancı peygamberlerden sakının; onlar size koyun esvabında gelirler, fakat iç yüzden kapıcı kurtlardır. . . .o zaman ben onlara açıkça söyliyeceğim: Ben sizi hiç tanımadım, yanımdan gidin, fesat işliyenler!”
4. Hangi niteliği geliştirmeğe teşvik ediliyoruz? Bunu nasıl gösterebiliriz?
4 Bunun yanında, İsa, gerçekten “koyun” benzeri olanlara atfen şöyle dedi: “Sona kadar dayanan, kurtulacak odur.” Bu dayanma gücüne sahip olduğumuzu nasıl gösterebiliriz? İsa’nın devamen söylediği şu sözlerin gerçekleşmesine iştirak etmekle: “Ve krallığın bu iyi haberi bütün milletlere bir şahadet maksadıyla bütün meskûn yerde va’zedilecektir ve son o zaman gelecektir.” (Mat. 24:13, 14, YD) “Krallığın bu iyi haberi”ni ilan etmekle gösterdiğimiz tahammül sayesinde kurtuluşa nail olabiliriz.
5. (a) Faaliyetimizde tek başımıza olmadığımız nasıl söylenebilir? (b) Kimin tarafından hangi hüküm işi yapılmaktadır?
5 Bu işi tek başımıza yapmıyoruz, çünkü İsa’nın bu “şeyler sisteminin sona erişi” hakkındaki peygamberliği şöyle devam ediyor: “İnsanoğlu bütün melekler kendisile beraber olarak izzetile gelince, o zaman izzetinin tahtı üzerine oturacaktır.” Kendisi görünmez göklerden bir hüküm işinde bulunarak “çoban koyunları keçilerden ayırdığı gibi”, insanları birbirinden ayırmaktadır. Bu ayırma işi “büyük sıkıntı”da zirvesini bulacaktır. O zaman olumlu karşılık vermeyen “keçiler” “ebedî azaba” gidecekler, itaat eden “koyunlar” Baba’nın “dünya kurulduğundan beri” kendileri için hazırladığı krallığı miras almaya davet edileceklerdir.—Mat. 24:3, 21; 25:31-46.
6. (a) “Koyunlar” ve “keçiler”in kimliklerini tanıtmalarına sebebiyet veren nedir? (b) Meleklerin evden eve hizmetimizi yönelttikleri sık sık nasıl görülüyor?
6 “Koyunlar” ve “keçiler” gerçek kimliklerini nasıl tanıtırlar? Bu yapılmakta olan şahadet işinin sonucu olur. Bu iş kralın ruhla meshedilmiş “kardeşler”i ve onların arkadaşları tarafından “dünyanın en uzak yerine kadar” ulaşılarak yerine getirilmektedir. (Res. İşl. 1:8) Bu şahadet genel olarak küresel çapta evden eve va’zedilerek yapılmaktadır. Ruhi şeyleri takdir eden kişiler bu faaliyete olumlu karşılık vermektedirler. Kralın “koyun” sınıfına söylediği şu sözler bunu gösteriyor: “Yabancı idim, beni içeri aldınız.” (Mat. 25:35) Kral, onların kardeşlerini içeri almalarını kendisine yapılmış bir hareket sayıyor. Buna karşıt olarak ruhi şeyleri takdir etmeyen inatçı kişiler olumlu tepki göstermiyorlar. Bu ayırma işi meleklerin fiili yönetimi altında yerine getirilmektedir. (Mat. 25:31, 32) “İyi haber”i ilan etmekte meleklerin yardımı açıkça görülmektedir; çünkü samimi bir kişinin yardım için Tanrı’ya dua ettikten sonra çok defa, kapısında bir Yehova’nın Şahidini bulduğu olmuştur! Aynı zamanda bir Şahidin olağanüstü biri tarafından yönetilerek ruhi yardıma çok ihtiyaç duyulan bir evin kapısını çaldığı ne kadar sık görülüyor! Onbinlerce semavî meleğin desteğinin farkında olarak evden eve gayretli şekilde va’zedip layık olan kişileri aramakta asla gevşemeyelim.
İLK YÜZYILDA BIRAKILAN ÖRNEĞİ TAKİP ETMEK
7. (a) İlk Hıristiyanların “alenen ve evden eve” şahadet işinde büyük bir gayretle çalıştıklarını gösteren nedir? (b) Günümüzdeki Hıristiyanlar ilk yüzyıldaki Hıristiyanlarla başka hangi yönlerden karşılaştırılabilir?
7 İlk Hıristiyanlar arasında papaz, halk ayırımı yoktu. Rab İsa Mesih’e inananlar, kilisede peykede oturanlar gibi değillerdi. Onlar “iyi haber”i “alenen ve evden eve” gayretle şahadet eden faal erkek ve kadınlardı. (Res. İşl. 20:20, YD) Onlar ‘öğretişleriyle Yeruşalim’i’ fiilen doldurdular ve iyi haberi “gök altında olan bütün hilkate” va’zettiler. (Res. İşl. 5:28; Kol. 1:23) Onlar başarılı idiler, çünkü tarihçi E. Arnold’un The Early Christiyans (İlk Hıristiyanlar) adlı kitabında şöylediği gibi: “Bu toplumun en basit üyeleri bile kendilerine emanet edilen hakikati bir haberci gibi yaydılar.” Bugün de durum aynı olmalıdır, çünkü Pavlus’un şu sözleri tüm Hıristiyanlar için geçerlidir: “Adalet (YD) için yürekle iman edilir ve kurtuluş için ağızla ikrar edilir.” Bunun sonucu gene büyük kitlelerin “iyi haber”i işitmeleri oldu, çünkü “onların ahengi bütün dünyaya, ve sözleri yerin uçlarına varmıştır.”—Rom. 10:10, 18.
8. Hıristiyan âleminin dinsel teşkilatlarıyla hakiki Hıristiyanlık arasında hangi belirgin tezat görülebilir?
8 Hakiki Hıristiyanların peygamberlik mesajı, Hıristiyan âleminin şekilci törenlerinden ne kadar farklıdır! Tarihçi H. G. Wells Outline of History adlı kitabında bu farka dikkati şöyle çekti:
“Nâsıralı İsa’nın öğretişi ile [M. S. 325’teki] İznik’te ortaya çıkan tamamıyla değişmiş Hıristiyanlık arasındaki farka okuyucunun dikkatini çekmemiz gereklidir. . . .Nâsıralı İsa’nın öğretişinin, İbrani peygamberlerle başlayan yeni türden bir peygamberlik niteliğinde olan bir öğretiş olduğu açıkça bellidir. . . .Onun teşkilatı, vaizlerden oluşan bir teşkilattı ve bu teşkilatın başlıca görevi va’zetmekti. Oysa, dördüncü yüzyılın tamamıyla gelişmiş olan Hıristiyanlığı. . . .dünyanın zaten binlerce yıldan beri tanıdığı türden bir kâhinler dini idi. . . .Onun diyakonos, papaz ve piskopostan ibaret, hızla gelişen bir teşkilatı vardı.”
Hakiki Hıristiyanların bugünkü peygamberlik niteliği taşıyan öğretişleri, kurulmuş olan krallığın değerli iyi haberini ilan etmekten ibarettir. Bu iyi haber son gelmeden önce ‘bütün milletlere va’zedilmelidir.’—Mar. 13:10.
9. M.S. 1919’da başlayan evden eve hizmeti bugün de nasıl başarıyla devam etmektedir?
9 Günümüzde va’zedilen bu “iyi haber” ayrıca, 5 Eylül 1919’da Cedar Point Ohio, A. B. D.’de yapılan kongrede yayınlanacağı ilan edilen The Golden Age (Altın Çağ) mecmuasıyla desteklenmektedir. Bu mecmua şimdi Mukaddes Yazılara uygun olarak “Awake!” (Uyanın!) adıyla tanınmaktadır. (Rom. 13:11) Bu mecmua, Watch Tower Cemiyetinin o kongrede ilan ettiği özel iş için bir araç oldu:
“Altın Çağ ile çalışmak, Tanrımızın intikam alma gününü ilân edip Krallık mesajıyla yas tutanları teselli ederek evden eve dolaşma işidir.”
Awake! (Uyanın) ve Watch Tower (Tarassut Kulesi) mecmualarıyla evden eve gitmenin ta günümüze kadar insanlara “iyi haber” ile muntazaman ulaşmanın en değerli yöntemlerinden biri olduğu ispat edildi.
10. M.S. 1922’de harekete hazır olmak üzere hangi etkili çağrıda bulunuldu? Evden eve faaliyeti buna nasıl bağlanmıştı?
10 Üç yıl sonra, 1922 Cedar Point şehrinde ikinci defa yapılan kongrede dinleyiciler Yehova’nın Şahitlerinin evden eve dolaşma hizmeti için isteklendirilmişlerdir. Orada hatırlanmaya değer şu işe hazır olma çağrısında bulunuldu:
“Babil’in son kalıntıları yok edilinceye kadar mücadeleye devam edin. Mesajı yayıp ilan edin. Dünya, Tanrı’nın Yehova ve kralların Kralı ve rablerin Rabbinin İsa Mesih olduğunu bilmelidir. Bugün, her günden daha önemlidir. İşte, Kralımız hüküm sürüyor. Sizler onu alenen ilan edenlersiniz. Bundan dolayı Kral ve krallığını ilan edin, ilan edin, ilan edin.”
O kongrenin bir günü, gruplar halinde evden eve şahadet işine ayrılmıştı ve o gün krallık müjdecilerinin 10.000 kitap dağıttığı bildirilmişti. Bugüne kadar kongrelerde düzenlenen evden eve özel va’zetme programları hazır bulunanların sevincine katkıda bulunmaktadır.
“ÇEKİRGELER” ORDUSU İLERLEMEKTEDİR
11. (a) Evden eve va’zeden Şahitler, Mukaddes Yazılarda neye benzetildiler? (b) ‘Çekirgelerin’ bu faaliyeti (1) din adamlarını, (2) dürüst yürekli insanları nasıl etkilemiştir?
11 M.S. 1920’ler ve 1930’lar boyunca evden eve gayretle yapılan bu şahadet işi Hıristiyan âleminin üzerinden geçen bir çekirge belâsı gibiydi. Vahiy 9:7-10 bunu şöyle dile getirmektedir: “Çekirgelerin şekilleri cenk için hazırlanmış atlara benziyordu . . . . ve kanatlarının sesi arabaların, cenge koşan çok atların sesi gibi idi. Ve akreplere benzer kuyrukları ve dikenleri vardı.” Şahitlerin gayretli ve ‘kudretli’ ordusu, Hıristiyan âleminin şehir ve kasabalarında kum gibi dağılarak sahte öğretileri ve ikiyüzlü dinsel âdetleri ortaya serdi. Bu faaliyet din adamlarının sık sık etkili bir muhalefet yapmalarına neden oldu. Bu “çekirgeler” ordusu, Yehova’nın ismine leke sürenlerin tümüne O’nun öç alma gününün yakınlığı hakkında bilgi ve dürüst yürekli insanlara Tanrı’nın egemenliği altında yeniden kurulan cennet yeryüzü ile ilgili mutlu haberler ileterek teselli verdi.—İş. 61:2.
12. (a) Bu “son günler” neden umursamaz davranma vakti değildir? (b) “Çekirgeler” ordusu hakkında Yoel’in sözleri Yehova’nın Şahitlerinin faaliyetine nasıl uygulanabilir?
12 Bu “son günler” umursamaz davranma vakti değildir. (II. Tim. 3:1) Tanrı’nın peygamberi Yoel şöyle diyor: “Yehova’nın (YD) günü geliyor, çünkü yakındır.” (Yoel 2:1) Her ne kadar günümüz sahte dine mensup olanlar için koyu karanlıkla ve büyük acılarla doluysa da, Tanrı’yı sevenler ruhen “dağlar üzerine yayılmış tan ışığı gibi” aydınlandıkları için sevinebilirler. (Yoel 2:2a) Onlar, bir “çekirgeler” ordusu gibi krallık mesajını evden eve götürüyorlar. Tanrı’nın peygamberi onların gayret dolu faaliyetini şu dikkate değer sözlerle anlatıyor:
“Büyük ve kuvvetli bir kavm geliyor; ezelden beri bunun gibisi olmamıştır, ve bundan sonra birçok nesillerin yıllarınca bir daha olmıyacak. Önlerinde ateş yiyip bitiriyor; ve arkalarında alev kavuruyor; önlerinde memleket Aden bahçesi, ve arkalarında ıssız çöl gibi; ve ellerinden kaçıp kurtulan da yok.” (Yoel 2:2b, 3)
Evet, Yehova’nın bu meshedilmiş şahitleri gibi bir ruhi ordu hiçbir zaman olmamıştır! Onlar, yeryüzünde her tarafa dağılarak Babili dinlerin hatalarını ortaya serip onun faaliyet alanını ve Aden bahçesi gibi görünümünü tamamıyla harap etmiş, fakat “iyi haber”i kabul eden evlere teselli edici bir mesaj götürmüşlerdir. Yehova Tanrı bu şahitler grubundan peygamberi Yoel vasıtası ile şöyle bahsediyor:
“Yiğitler gibi koşuyorlar; cenk adamları gibi duvara tırmanıyorlar; . . . . evlerin içine tırmanıyorlar; hırsız gibi pencerelerden giriyorlar. . . . Ve kendi ordusu önünde Yehova (YD) sesleniyor; çünkü ordugâhı çok büyük; çünkü onun sözünü yerine getiren kuvvetlidir; çünkü Yehova’nın (YD) günü büyük ve çok korkunç; kim ona dayanabilir?” (Yoel 2:7-11)
Ruhi açıdan “çekirge” [çekirgeler] gibi olanlar onbinlerce semavi melek tarafından korunarak evden eve gitmeye devam etmişlerdir. ‘Yehova’nın korkunç günü’ yaklaştıkça halk onları memnunlukla dinlemiştir.
13. Hangi “atlar”, “çekirgeler” ordusunun kullandığı araçlar olmuştur? Bunun sonucunda hangi büyük çaptaki evden eve şahadeti yapılmıştır?
13 Peygamber Yoel rüyette bu ‘çekirgeler’ ordusunun savaş arabaları gibi sesler çıkararak “atlar” gibi koştuklarını gördü. (Yoel 2:4-6) “Evden eve” va’zederek ruhi savaşta bulunan ve krallığı yeryüzü çapında ilan edenler gerçekten büyük bir ordu oluşturuyorlar! Ayrıca Yuhanna’nın rüyetinde “atlı ordular”ı teşkil eden ve sayısı “iki kere on bin kere on bin”—200.000.000 olan ve üzerlerinde binicileri olan atlar anlatılmaktadır! (Vah. 9:16-19) Bu “atlar” Yehova’nın hükümlerinin beyan edilmesi işinde güçlü bir yardımcı olmuştur! Onlar geçen yıllarda “çekirgeler” ordusunun evden eve faaliyetlerinde dağıttıkları yüz milyonlarca Mukaddes Kitap, kitap ve mecmuaya ne kadar benzemektedir! Sadece 1978 yılında onlar evlere, Vahiy 7:9-17’de bahsedilen “büyük kalabalık” ile birlikte Watch Tower (Tarassut Kulesi) Ve Awake! (Uyanın!) mecmualarının 216.709.937 adetini dağıttılar. “Çekirgeler” ordusunun evden eve va’zetme faaliyetlerinin sonucu, muhakkak ki büyük bir şahadet verilmektedir.
ZULÜMLERİ YENMEK
14. Yoel 2:7, Yehova’nın Şahitlerinin yasak altında olan faaliyetine nasıl uygulanabilir?
14 Hakikatin düşmanları bu va’zetme işini durdurmaya çalıştılar. Birçok ülkede milliyetçi yöneticiler bu ‘çekirgelerin’ işini yasaklamış, krallığı va’zetme faaliyetine karşı bir “duvar” örmeye çalışmışlardır. Fakat bu “çekirgeler” ordusu böyle duvarlara “cenk adamları gibi” tırmanıyorlar. İşlerinin yasaklandığı bazı şehirlerde ilgi gösteren insanlar şahitlere katılarak onları dostane şekilde karşılanacaklarını bildikleri evlere götürmüşlerdir. Şahitler ara sıra bir bloktaki evlerin bir veya ikisine şahadet verip daha sonra başka bir bloka geçip aynı şeyi yaptılar. Çok defa sadece Mukaddes Kitabı yanlarında bulundurarak şahatte bulundular. Başka ülkelerde ise, rastlantılarda etkili bir iş yaptılar ve böylece evden eve yeniden serbestçe, gidebilmeleri için faaliyetlerini sınırlayıcı engellerin ordan kaldırılacağı günü özleyerek çalıştılar.
15. Amerika Birleşik Devletlerinin Yargıtayı bir kararında evden eve va’zetme faaliyetimizi nasıl destekledi?
15 İkinci Dünya Savaşı esnasında Amerika Birleşik Devletlerindeki din adamları, Yehova’nın Şahitlerinin evden eve va’zetme işinin yasaklanması için ellerinden geleni yaptılar. Bununla beraber, Amerika Birleşik Devletlerinin Yargıtayı, çoğu defa, söz konusu evden eve va’zetme işinin, anayasanın teminatı altında bulunan tapınma ve inançlarını yazılı veya sözlü yayma özgürlüğü içinde bulunduğunu kabul etti. Yehova’nın Şahitlerinin faaliyetinin Mukaddes Yazılara dayandığına dikkati çeken Yargıtay, Mayıs 1943’de Murdock v. Commonwealth of Pennsylvania davasında oy çokluğuyla verdiği hükümde şunları söyledi:
“Onlar ‘alenen ve evden eve’ öğreterek Pavlus’un örneğini takip ettiklerini ileri sürüyorlar Resullerin İşleri 20:21, Mukaddes Yazıların “bütün dünyaya gidin incili bütün hilkate vâzedin” emrini harfi harfine yerine getiriyorlar. Markos 16:15 . . . . İncili va’zetmenin bu yöntemi bugün çeşitli dinsel mezhepler tarafından büyük çapta kullanılmaktadır. Bu mezheplerin üyeleri, İncili milyonlarca eve götürüyor ve tekrar ziyaretlerle insanları kendi inançlarına çevirmeye çalışıyorlar. Bu, va’zetmekten fazladır; bu, dinsel yayınlar dağıtmaktan da fazladır. Bu ikisinin bir birleşimidir.”
Evet, “çekirgeler” ordusu ve onların arkadaşları evden eve va’zetme işine karşı düşmanlarının örmeye çalıştıkları hukuki duvarlara tırmanmakta başarılı oldular.
DÜNYA ÇAPINDA “EVDEN EVE” GİTMEK
16. (a) Meleklerin hangi faaliyeti şimdi bütün dünyayı kapsamaktadır? (b) Hıristiyan âleminin misyonerlerinin “va’zetme” yöntemleri neden başarılı olmamıştır?
16 İsa verdiği mesellerin birisini açıklarken şöyle dedi: “Tarla ise, dünyadır. . . .hasat dahi dünyanın sonudur [şeyler sisteminin sona erişidir, YD] ve orakçılar meleklerdir.” (Mat. 13:38, 39) Resul Yuhanna da bir rüyette, meleklerin bu ‘sonun vaktindeki’ faaliyetini görüp şöyle yazdı:
“Yeryüzünde oturanları, ve her milleti ve sıptı ve dili ve kavmı müjdelemek için kendisinde ebedî incil olup gökün ortasında uçan başka bir melek gördüm; büyük sesle diyordu: Allahtan korkun, ve ona izzet verin; çünkü kendi hükmünün saati geldi; ve gökü ve yeri ve denizi ve suların pınarlarını yaratana secde kılın. Ve başka ikinci bir melek ardınca gelip dedi: Yıkıldı, kendi zinasının azgınlığı şarabından bütün milletlere içirmiş olan büyük Babil yıkıldı.” (Vah. 14:6-8)
Acaba dünyanın bütün milletlerine Tanrı’nın krallık hükümdarlığının gelişi ve sahte dinin dünya imparatorluğunun yakın olan düşüşü ve helaki hakkında ebedi iyi haber nasıl verilebildi? Bu haber, Hıristiyan âleminin yöntemini takip ederek sözde “putperest” ülkelere girip orada okullar, hastaneler ve yardım merkezleri inşa etmeleri yüzünden “Pirinç Hıristiyanları” olanlara arasıra va’zetmekle verilebilir mi? Hayır, çünkü böyle yöntemler asla başarılı olamaz, olamadı da. Yüzyıllar boyunca silah kaçakçılıklarına ve sömürge savaşlarına katılan Hıristiyan âleminin dinsel teşkilatları yeryüzünün Hıristiyan olmayan birçok ülkesinde çok az saygı görmektedir.
17. Yehova’nın Şahitlerinin misyonerleri hangi yöntemleri kullanmışlardır? Hangi sonuçla?
17 Göklerin melekleri geçen yıllarda çok farklı bir misyonerlik hizmetine rehberlik etmişlerdir. Yehova’nın Şahitleri 1943’den itibaren (ilkin South Lansing, New York, A.B.D.’de) Gilead okulunu işletmişlerdir. Bu okulun amacı dünya tarlasına gönderilmek üzere misyonerler yetiştirmektir. Bu misyonerler, “alenen ve evden eve” va’zetmek, Mukaddes Kitap tetkikleri idare etmek ve ilgi gösterenleri yeni kurulmuş cemaatlere getirmek üzere gönderilmişlerdir. Acaba “evden eve” giderek yapılan bu aleni va’zetme işi başarılı olmuş mudur? Kesinlikle evet. MS 1943’de, 54 ülkede 126.329 Yehova’nın Şahidi 6.310 cemaatte hizmet etmekteydi. Ama 36 yıl sonra, 1979’da, 205 ülkede 42.600 cemaatte 2.186.075 faal şahit bulunmaktadır.
18. (a) Evden eve şahadeti işi bugün önemli midir? Neden böyle cevap veriyorsun? (b) Yehova’nın kavmi, hüküm işiyle ilgili oynadığı rolü nasıl telakki etmelidir? (c) En sonunda mutlu olabilmek için ne yapmalıyız?
18 Tanrı’nın “hükmünün saati” nasıl hızla yaklaşıyorsa, kendi ülkelerinde ve yabancı memleketlerde hizmet eden Yehova’nın Şahitlerinin yaptıkları bu evden eve faaliyeti de hızla sona erecektir. (Vah. 14:7) Her ne kadar bugün birçok insan “keçiye benzer” bir tutum gösterebilirse de, Yehova’nın Şahitlerini bekleyen “koyunlar” hâlâ vardır. Onlar, evden eve faaliyetlerine cesaretle devam ettikçe semavi melekler onların bu “koyunlar”a yönelmelerini sağlayacaktır. Tahtta oturtulmuş Kral Mesih İsa, Hâkimdir. Yehova’nın Şahitleri sadece, bu hüküm işiyle ilgili bir rol oynama imtiyazına sahip olan mütevazı hizmetçilerdir ve bu rolü ancak ‘alenen ve evden eve öğreterek ve tam bir şekilde şahadette bulunarak’ yerine getirebilirler. (Res. İşl. 20:20, 21) Hıristiyan âlemi ve yerin tüm kanunsuz şehirleri pek yakında “viran ve kimsesiz. . . . kalacak.” O zaman Yehova’nın hizmeti için yapılan çağrıya cevaben “işte, ben, beni gönder” demiş olanlara ne mutlu.—İş. 6:8-11.