Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • w80 1/11 s. 28-38
  • En Büyük Hükümetin “Anahtarlar”ının Kullanılması

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • En Büyük Hükümetin “Anahtarlar”ının Kullanılması
  • Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1980 (İnceleme Serisi 52-59)
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • NE ZAMAN VERİLİP KULLANILDI?
  • İKİNCİ ANAHTAR KİMLER İÇİN KULLANILDI?
  • ‘Krallığın Anahtarları’ Nelerdir?
    Kutsal Kitapla İlgili Soruların Cevapları
  • “İsa Hakkındaki İyi Haberi” Bildirdiler
    Tanrı’nın Krallığına Tam Anlamıyla Tanıklık Edin
  • İsa’nın Samiriyeli Bir Kadına Açıkladığı Hakikatler
    İsa Mesih: Yol, Hakikat, Yaşam
  • Tanrı Şahıslara Bakmıyor
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1988 (Dinsel Seri 85-96)
Daha Fazla
Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1980 (İnceleme Serisi 52-59)
w80 1/11 s. 28-38

En Büyük Hükümetin “Anahtarlar”ının Kullanılması

“Göklerin krallığının anahtarlarını sana vereceğim, ve yeryüzünde her ne bağlarsan göklerde bağlanmış olan olacaktır, ve yeryüzünde ne çözersen göklerde çözülmüş olan olacaktır”—Mat. 16:19, YD.

1, 2. (a) Eski Roma mitolojisinde göklerin en üstün kapıcısı kimdi? (b) Tarihsel açıdan, bir anahtar sahibi olarak İsa Mesih için ne söylenebilir?

GÖKLERDE bir kapıcı var mıdır? Eski Roma mitolojisinde tanrıların tanrısı Janus gökte ve yerde en üstün kapıcıydı. Janus tapınağı Roma’daki Forum’un kuzey kısmında, Curia’ya yakın bir yerde hâlâ durmaktadır; fakat ona artık tapınılmamaktadır. Diğer yandan, göklerde ‘tanrıların hakiki Tanrısı’ olan Yehova’nın sağında izzetlendirilmiş bulunan İsa Mesih adlı tarihsel şahsiyet hakkında ne söylenebilir? (Tesn. 10:17) Aşağı yukarı MS  96 yılında Küçük Asya’daki Filadelfya cemaatine gönderilecek mektubu yazdırdığı zaman izzetlendirilmiş bu İsa resul Yuhanna’ya şöyle dedi:

2 “Ve Filadelfya’da olan kilisenin meleğine yaz: Mukaddes, hakikî, Davud’un anahtarı kendisinde olan, açan, ve kimse kapamıyacaktır, ve kapıyan, ve kimse açmaz, bu şeyleri diyor: Senin işlerini bilirim (işte, senin önüne kimsenin kapayamıyacağı açılmış kapı koydum), ki biraz kuvvetin var, ve benim sözümü tuttun, ve ismimi inkâr etmedin.”—Vah. 3:7, 8.

3. (a) İsa Mesih’in Davud ile nasıl bir akrabalık bağı vardı? (b) Yehova, İsa Mesih’e neden “Davud’un anahtarlarını” verdi? O bunu nasıl kullanıyor?

3 Yeruşalim’deki ilk Yahuda kralı olan Davud’dan gelen İsa Mesih o meşhur kralın soy hattında 43’üncü kişiydi. İsa Mesih, Davud’un krallığının daimi varisi olduğu için bu kraliyet hattı onunla sona erdi. (Luka 3:23-31) Bu nedenle Yehova Tanrı, izzetlendirilmiş Oğluna “Davud’un anahtarı”nı verdi. Davud’un krallığı tipik bir teokrasi, Tanrı’nın tipik bir kralllığıydı. (I. Tar. 29:23; II. Tar. 13:5, 8) Davud’un soyundan gelen izzetlendirilmiş İsa Mesih’in yönetimindeki bu krallık Tanrı’nın gerçek, antitipik krallığı olur. “Davud’un anahtarı”nın yasal sahibi olarak kendisi Tanrı’nın krallığı konusunda yeryüzünde bulunan kişilere imtiyaz ve fırsatları isterse açar veya kapar.

4, 5. Filipus Kayseriyesi taraflarında İsa Mesih, sadık Petrus’a hangi imtiyazları vereceğini söyledi?

4 Sadık resulü Simun Petrus’a vermek istediği hizmet imtiyazlarını ona açmak isteyen İsa bir ara Petrus’a şöyle dedi: “Sen Petrussun [Yunanca: Petros, Latince: Petrus], ve ben cemaatimi (YD) bu kayanın [Yunanca: tautei tei petrai; Latince: hanc petram] üzerine kuracağım; ve ölüler diyarının (Hades’in YD) kapıları onu yenmiyecektir. Göklerin krallığının anahtarlarını sana vereceğim, ve yeryüzünde her ne bağlarsan, gökte bağlanmış olan olacaktır, ve yeryüzünde her ne çözersen, göklerde çözülmüş olan olacaktır.”—Mat. 16:18, 19, YD.

5 İsa, bu tarihsel sözleri MS 32 yılının Fısıh bayramından kısa bir zaman sonra Erden Nehrinin kaynağına yakın bir yerde Filipus Kayseriyesi taraflarında söyledi—Mat. 16:13-17.

NE ZAMAN VERİLİP KULLANILDI?

6. Söz konusu “göklerin krallığının anahtarları” ne türdendi? Neyi temsil ettiler?

6 Davud’un anahtarı” gibi “göklerin krallığının anahtarları” da bilinen türden harfi, maddi anahtarlar değildir. Bunlar ruhi anahtarlar olup göklerin krallığıyla ilgili olarak haber verme, eğitimde bulunma ve kişisel aracılıkla bir program açma veya başlatma imtiyazı, şerefi, görevi ve yetkisi demektir. Bunun vasıtasıyla göklerin krallığının daimi varisi olan İsa Mesih’in aracılığıyla temin ettiği tedarikten faydalanabilir. Böylece onlar daha önce açık olmayan bir duruma girdiler.

7. Daha önceleri Yeruşalim’de İsa, Nikodimos’a birinin Tanrı’nın semavi krallığına girebilmesi için gerekli olan hangi temel şartları açıkladı?

7 Bu olaydan iki yıl önce Yeruşalim’de İsa, Yahudilerin yöneticilerinden biri olan Nikodimos adlı bir Ferisi’yle, Tanrı’nın semavi krallığına girmek isteyen bir imanlının karşılaması gereken bazı temel şartları açıkladı. İsa ona şöyle dedi: “Doğrusu ve doğrusu sana derim: Bir kimse yeniden doğmadıkça, Tanrı’nın krallığını (YD) göremez.” Bu ne demekti? Aynı anneden ‘yeniden doğmak’ mı demekti? Hayır! İsa sözlerine şöyle devam etti: “Doğrusu ve doğrusu sana derim: Bir kimse sudan ve ruhtan (YD) doğmadıkça Tanrı’nın krallığına (YD) giremez. Bedenden doğan bedendir, ruhtan (YD) doğan ruhtur.”—Yuh. 3:1-6.

8. Vaftiz edilip ruhla tevlit edilmiş olmayan bir Hıristiyan’ın böyle “anahtarlar”a sahip olup kullanması mantıki olur muydu? Bu konuda kimin örneği vardır?

8 Öylece, ‘sudan ve ruhtan doğmayan,’ vaftiz edilmiş ruhla tevlit edilmiş bir Hıristiyan olmayan bir kimse, Tanrı’nın semavi krallığının giriş yolunu başkalarına açmak için söz konusu “anahtar”a sahip olup onları kullanabilir miydi? Bunu söylemek herhalde pek mantıki olmayacak. Bu gerçeğe uygun olarak “göklerin krallığının anahtarları” İsa’yı vaftiz eden ve ilk olarak “tövbe edin, çünkü göklerin krallığı (YD) yakındır” diye va’zetmesine rağmen Yahya’ya da verilmedi.—Mat. 3:1, 2.

9. Petrus, “anahtarlar”ın birincisini kullandığı zaman kendisinin ruhla tevlit edilmiş olup olmadığını nsıl biliyoruz? Resullerin İşleri 8:27, 28’de bahsedilen sünnet edilmiş Habeşli mühtedi hakkında ne denilebilir?

9 Şu halde resul Petrus, İsa’nın kendisine verdiği ilk “anahtar”ı kullandığı zaman, ruhla tevlit edilmiş durumda mıydı? Evet, çünkü M.S. 33 yılının Pentikost gününde Yehova Tanrı izzetlendirilmiş İsa’yı kullanarak, Yeruşalim’de bir yukarı odada bekleyen Petrus dahil, takriben 120 şakirdi mukaddes ruhla vaftiz etti. Petrus, böylelikle Tanrı’nın ruhuyla tevlit edildikten sonra ilk defa olarak kalkıp Yoel 2:28, 29’daki peygamberliğin nasıl yerine geldiğini açıklamak üzere orada 3.000’den fazla Yahudi ve sünnet edilmiş mühtediye konuştu. Resullerin İşleri 8:27, 28’de konusu geçen sünnet edilmiş Habeşli mühtedi, Pentikost gününde Yeruşalim’de oturan “dindar adamlar” arasında bulunuyorduysa da, o, Petrus’u dinlemek üzere mabetten çıkmamıştı. (Res. İşl. 2:1-12) Fakat daha sonra onun da fırsatı oldu.

10. Petrus “anahtarlar”ın birincisini ne zaman ve nasıl kullandı?

10 Petrus, orada bulunan binlerce dinleyiciye 52 gün önce İsa Mesih’i direğe germek suretiyle dinsel bir topluluk olarak nasıl suç işlediklerini açıkça belirtti. Bunun üzerine vicdan azabı çeken bu “dindar adamlar” şunu sordular: “Kadeşler, ne yapalım?” Cevap veren yine Petrus idi: “Tövbe edin; ve günahlarınızın bağışlanması için her biriniz İsa Mesihin ismile vaftiz olunsun; ve karşılıksız mukaddes ruh vergisini (YD) alacaksınız. Çünkü vait size ve çocuklarınıza, ve uzakta olanların hepsine, Tanrımız Yehova’nın (YD) kendisini çağıracağı ne kadar adam varsa, onlaradır.” Petrus sözlerine şöyle devam etti: “Ve başka birçok sözlerle şehadet edip onları teşvik ederek: Bu sapık nesilden kendinizi kurtarın, dedi.” (Res. İşl. 2:14-40) Ruhla tevlit edilmiş Petrus “anahtarlar”ın birincisini böylece kullanmış oldu.

11. O zaman Petrus’u dinleyenlerden binlercesi nasıl ‘yeniden doğdular’ veya ‘sudan ve ruhtan doğdular’?

11 Acaba atalarına Yehova Tanrı’nın Yoel 2:28, 29’daki vaatte bulunduğu peygamberliğe uygun olarak bedeni Yahudilerden şimdi açılmış olan giriş kapısından girenler oldu mu? Resullerin İşleri 2:41, 42 şu cevabı veriyor: “İmdi onun [Petrus’un] sözünü kabul edenler vaftiz olundular; ve o gün üç bin kadar can onlara katıldı. Resullerin öğretiminde (YD) ve müşareketinde, ekmek kırmakta ve dualarda devam ediyorlardı.” İsa Mesih’in ismiyle suda vaftiz edildikten sonra karşılıksız mukaddes ruh vergisini almak suretiyle onlar ‘yeniden doğmuş’, ‘sudan ve ruhtan doğmuş’ oldular.’—Yuh. 3:3, 5.

İKİNCİ ANAHTAR KİMLER İÇİN KULLANILDI?

12, 13. (a) Eğer Petrus’un sadece tek bir anahtarı kullanması gerekmiş olsaydı, bu ne anlama gelecekti? (b) Fakat İsa göğe çıkmazdan hemen önce bu konuda şakitlerine ne demişti?

12 Petrus’a sadece tek bir anahtar değil, “göklerin krallığının anahtarları” vaat edilmişti. Bu ifade hiç olmazsa iki anahtar demektir. Öyleyse, ikinci anahtarı kullanma fırsatı ona ne zaman verildi ve kimler için? Eğer Petrus’a sadece tek bir anahtar verilmiş olsaydı, o zaman yalnız bedeni Yahudiler ve mühtediler, İsa Mesih’in ruhla tevlit edilmiş tüm cemaatini oluşturmak üzere kaya olarak kendi üzerine kuracağı 144.000 kişiyi teşkil edeceklerdi. (Mat. 16:18; Vah. 7:4-8; 14:1-3) Acaba ruhi cemaat, sadece Petrus’un Pentikost gününde tek bir anahtarı kullanmasıyla daveti kabul edenlerle mi sınırlanacaktı? İsa, dirilmesinin 40’ıncı gününde göğe çıkmasından hemen önce ne demişti? O günde Yeruşalim’in dolaylarındayken şakirtlerine şöyle dedi:

13 “Böyle yazılmıştır, Mesih elem çekecek, üçüncü gün ölülerden dirilecek (YD), ve Yeruşalimden başlıyarak bütün milletlere günahların bağışlanması için onun isminden tövbe ilân edilecektir. Siz bu şeylerin şahitlerisiniz. Ve işte, ben Babamın [Yoel 2:28, 29’daki] vaadini üzerinize gönderirim; fakat yukarıdan size kuvvet giydirilinceye kadar, siz şehirde oturun.”—Luka 24:46-49.

14, 15. Resullerin İşleri 1:8’e göre İsa, tövbenin ilan edilmesinin “bütün milletler”e ulaşması konusunda hangi aşamaları belirtti?

14 Bununla beraber, Resullerin İşleri 1:8’e göre, İsa kendi ismiyle tövbenin ilan edilmesinin giderek “bütün milletlere” ulaşacağına dair fazlasıyla ayrıntılar verdi. Orada şöyle dedi: “Ancak mukaddes ruh (YD) üzerinize gelince, kudret alacaksınız; Yeruşalim’de, bütün Yahudiyede, Samiriyede ve dünyanın en uzak yerine kadar şahitlerim olacaksınız.”

15 Burada İsa Samiriye’yi “bütün Yahudiye”den ayırdı. Aslına bakarsak, yeryüzündeki vaizliği süresince kendisi, sünnetli bedeni Yahudileri sünnetli Samiriyelilerden ayırt etmişti.

16. Galile’ye dönerken İsa Samiriyenin Sihar şehrinde oturanlarla nasıl iki gün geçirdi?

16 Aleni faaliyetinin ilk yılı boyunca MS  30. yılının Fısıh’ından sonra Yahudiye’den Galile’ye giderken Samiriye’den geçmek zorunda kaldı. Bununla ilgili olarak ‘Yahudilerin Samiriyelilerle iş yapmadıkları’ hatırlatıldı. (Yuh. 4:9) Böyle olmakla birlikte, Sihar şehrine yakın olan Yakub’un kuyusu taraflarında İsa, Samiriyeli bir kadınla konuşmaya karar verdi. O kadın, gerçekte İsa’nın Mesih olduğunu ikrar ettiği ilk kişiydi. Acaba bunun nedeni onun bir Yahudi olmaması mıydı? (Mat. 16:20) Ayrıca Samiriye’nin Sihar şehrinde oturanların daveti üzerine İsa ve resulleri Samiriyelilerle iki gün kaldılar ve onlarla konuştular. Birçokları iman edip kendilerine şahadette bulunan Samiriyeli kadına şöyle dediler: “Bizim iman etmemiz artık senin söylemen üzerine değil; çünkü biz kendimiz işittik, ve biliyoruz ki, gerçek dünyanın kurtarıcısı budur.”—Yuh. 4:39-43.

17. İman eden bu Samiriyelilerin vaftiz edilmeleri gerekmediği konusunda İsa’nın düşüncesi neydi?

17 Bu olaydan sonra bazı Samiriyelilerin kendisine inanmalarına rağmen, İsa, Yahudilerle Samiriyeliler arasına fark koymaya devam etti. İsa iman eden bu Samiriyelilerin Yahya’nın vaftiziyle suda vaftiz edilmelerini emretti mi? Hayır! Bu, önemli bir gerçektir, çünkü İsa’nın Samiriye’nin Sihar şehrini ziyaret ettiğini kaydeden sözlerden hemen önce şunlar yazılmıştır: “İmdi İsa Yahya’dan daha çok şakirtler edinip vaftiz ediyor diye Ferisilerin işittiklerini Rab öğrenince (halbuki İsa kendi değil, fakat şakirtleri vaftiz ediyordu), Yahudiyeyi bırakıp yine Galile’ye gitti. Ve Samiriyeden geçmesi gerekti. Böylece Yakubun, oğlu Yusufa vermiş olduğu yere yakın Samiriyenin Sihar denilen şehrine geldi. Yakubun kuyusu orada idi.”—Yuh. 4:1-6.

18. İki yıl sonra İsa, Yeruşalim’e giderken Samiriye’den geçince Samiri’yeli köylüler ona hangi tepkiyi gösterdiler?

18 İki yıl sonra Samiriyelilerle ilgili durum İsa için iyi olarak devam etti mi? Kendisi ve şakirtleri Yeruşalim’de Yahudilerin haymeler bayramına katılmak üzere aksi yöne gittiler. İsa’nın habercileri “gidip ona hazırlık yapmak için Samiriyelilerin bir köyüne girdiler. Yeruşalime gitmeğe yöneldiğinden, Samiriyeliler İsayı kabul etmediler. Şakirtleri Yuhanna bunu görünce dediler: Ya Rab, ister misin gökten ateş insin, ve onları helâk etsin diye emredelim? Fakat İsa dönüp onları azarladı. Ve başka bir köye gittiler.” (Luka 9:52-56) İsa, Yakub ve Yuhanna’nın sert tutumlarına uymuş olsaydı, bu, Samiriyelilerin Hıristiyanlığa karşı peşin hükümlü olmalarına yol açabilirdi.

19. (a) İsa, on iki resulünü ikişer ikişer gönderdiği zaman onlara Samiriye ile ilgili hangi talimatı verdi? (b) Yuhanna 8:47, 48’e göre, Yahudilerin Samiriye’lilere karşı genel olarak ne tutumları vardı?

19 Hatta bir yıl sonra bile, MS 32 yılının Fıshından önce İsa resullerini va’zetmek üzere ikişer ikişer gönderdiği zaman onlara şöyle dedi: “Milletler yoluna gitmeyin, ve Samiriyelilerin şehirlerinden hiç birine girmeyin; fakat daha ziyade İsrail evinin kaybolmuş koyunlarına gidin. Ve giderken: Göklerin krallığı (YD) yakındır, diye vâzedin.” (Mat. 10:5-7; Luka 9:1-6) Bir kaç ay geçti. M. S. 32 yılının haymeler bayramından sonra İsa, 70 incil vaizini gönderip onlara 12 resule verdiğine benzer talimatlar verdi. Onlar herhalde Tanrı’nın krallığını Samiriye’de değil, Yahudiye’nin köy ve şehirlerinde va’zettiler. (Luka 10:1-24) Dönüşlerinde Samiriyeyi ziyaret ettiklerini söylemediler. Ancak “İsrail evinin kaybolmuş koyunlarına” gittiler. Neden? Çünkü bu incil vaizlerine resullerinkinden daha büyük bir yetki verilmedi. Yahudilerin Samiriyelilere karşı sahip oldukları genel tutum, İsa iman etmeyen Yahudilere Tanrı’dan olmadıklarını söylediği zaman, kendisine karşılık olarak verdikleri şu sözden anlaşılıyor: “Sen Samiriyelisin, ve sende cin var.”—Yuh. 8:47, 48.

20. Samiriyeliler, Petrus’un Pentikost’ta Yeruşalim’de kullandığı “krallığın anahtarları”nın birincisinden neden yararlanamadılar? Böylece hangi soru doğuyor?

20 İsa, Samiriyeli kadına şunları söylediği zaman Samiriyelilerle Yahudiler arasında bir ayırım yaptı: “Siz bilmediğinize tapınıyorsunuz, biz bildiğimize tapınıyoruz; zira kurtuluş Yahudilerdendir.” (Yuh. 4:22) İsa, bir Samiriyeliyi bir “yabancı” veya harfi anlamda “başka ırka mensup biri” olarak niteledi. (Luka 17:16-18; Krallık Satırlararası Tercümesi’nin (İng) kelimeden kelimeye metnine bak.) Gerizim Dağında tapınmada bulunan Samiriyeliler Yeruşalim’deki M. S. 33 yılının Pentikost Bayramına katılmadılar. Bundan dolayı Pentikost’ta “göklerin krallığının anahtarları”nın birincisinin kullanılmasından yararlanamadılar. (Res. İşl. 2:5-11) Öyleyse 12 resul mukaddes ruhun Yeruşalim’de üzerlerine dökülmesinden sonra, İsa’nın Resullerin İşleri 1:8’de önceden bildirdiklerine katılabilmeleri için, Samiriyelilere ne zaman dikkatlerini çevirdiler?

21. İncil vaizi Filipus nasıl Samiriye’ye geldi? Orada bulunması neden büyük sevinç oluşturdu?

21 Pentikost’tan sonra Yeruşalim’deki Hıristiyan cemaatinin başına birçok şeyler geldi. İstefanos’un şehit edilmesinden sonra baş gösteren zulümler 12 resul hariç cemaatin bütün diğer üyelerini Yeruşalim’den uzaklaştırdı. (Res. İşl. 8:1-5) İstefanos’un yakın bir iş arkadaşı olan Filipus, resullerin emirleri veya talimatları üzerine değil, zulümden dolayı yanındaki başka Yahudi Hıristiyanlarla birlikte kuzey bölgesine doğru kaçtı. (Res. İşl. 6:1-6; 21:8) Tanrı’nın ruhundan mucize yapma vergisini alan Filipus da “Samiriye şehrine inip” orada (Res. İşl. 8:5) diriltilmiş ve izzetlendirilmiş olan İsa Mesih ile ilgili iyi haberi vazetti ve insanları tedavi ederek birçok mucize yaptı. “Ve o şehirde büyük sevinç oldu.”—Res. İşl. 8:8.

22. Filipus’un birçok Samiriyeli kadınla erkeği vaftiz ettiğinden dolayı hangi soru doğuyor?

22 Bunun sonucu ne oldu? “Tanrı’nın krallığı (YD) ve İsa Mesih’in ismi hakkında müjdeleyen Filipus’a iman ettikleri zaman, erkekler ve kadınlar vaftiz olundular.” Onların arasında “sihirbazlık eden, . . . . Samiriye ahalisini hayrete düşüren Simun adlı biri vardı.” (Res. İşl. 8:9, 12, 13) Bu noktada şu soru doğuyor: İman eden ve vaftiz edilen bu Samiriyeliler “sudan ve ruhtan” doğdular mı? Vaftiz suyu gerçekten söz konusuydu, ama ruh hakkında ne denilebilir? Eğer onlar suda vaftiz edilmelerinden sonra ruhla tevlit edilmiş olsalardı, o zaman “göklerin krallığı”na girmek üzere yeni bir grup olan Samiriyelilere yolu açan Filipus olurdu. Kendisi 12 resulden biri olmadığı halde bunu gerçekten yaptı mı? İlham altında yazılan kayıt ne gösteriyor?

23. Filipus’un İsa’nın ismiyle vaftiz edilmeye aday olan Samiriyelilere mukaddes ruh için herhangi bir vaatte bulunduğu neden söylenmiyor?

23 Söz konusu Filipus, İsa’nın şu sözlerle yetkilendirdiği resullerden biri değildi: “Yeryüzünde her ne bağlarsan göklerde bağlanmış olan olacaktır, ve yeryüzünde her ne çözersen göklerde çözülmüş olan olacaktır.” (Mat. 18:18; 16:19; 10:2-4; Yuh. 1:43-48) Bundan dolayı Filipus’un Samiriyelilere suda vaftiz edilmeleriyle ilgili olarak mukaddes ruh vergisi hakkında herhangi bir vaatte bulunduğu söylenmiyor. Kendisi ayrıca, Petrus’un Pentikost gününde Yahudilere söylediği şu sözleri söylemeye yetkili de kılınmamıştı: “Tövbe edin; ve günahlarınızın bağışlanması için her biriniz İsa Mesihin ismile vaftiz olunsun; ve karşılıksız mukaddes ruh (YD) vergisini alacaksınız.”—Res. İşl. 2:38.

24. (a) Samiriyeliler, Musa’nın yazılarında gösterildiği üzere sünnet olunmak ve bayramları kutlamak suretiyle Musa’nın meyancı olduğu Kanun ahdine girdiler mi? (b) Onlar, İsa’nın ismiyle suda vaftiz edildikten sonra hemen ‘sudan ve ruhtan doğdular’ mı?

24 Samiriyeliler, her ne kadar Pentatök adlı Musa’nın ilk beş kitabını Tanrı’nın Sözü olarak kabul edip Samiriye bölgesindeki Gerizim Dağında Fıshı ve Pentikost’u kutladılarsa da, Musa’nın Sina Dağında İsrailliler için meyancılık ettiği Kanun ahdinin içinde bulunmuyolardı. (II. Kır. 17:29, 30; Yuh. 4:19, 20) Dolayısıyla bedenen sünnetli olmaları onları aslında Yahudi mühtedi yapmamıştı. Samiriyeliler, İsa’nın direğe gerilmesinden hiçbir şekilde suçlu değillerdi, bu nedenle de onların tövbeyi zorunlu kılan böylesine büyük bir günahın Tanrı tarafından bağışlanması için suda vaftiz edilmeye ihtiyaçları yoktu. Bununla beraber Samiriyeliler, Maşiah veya Mesih ve “dünyanın Kurtarıcısı” olarak İsa’nın isminde Filipus eliyle vaftiz edildiler. (Yuh. 4:25, 26, 28, 29, 42) Acaba onlar bu fırsatta ‘sudan ve ruhtan doğdular mı?’ Hayır! Çünkü onlar o zaman mukaddes ruhu almadılar.

25. Resullerin İşleri 8:14-17 vaftiz edilmiş Samiriyelilerin sudan ve ruhtan doğmadıklarını ne gösteriyor?

25 Bunu nasıl biliyoruz? Resullerin İşleri 8: 14-17 bize şunu anlatıyor: “Yeruşalimde olan resuller Allahın sözünü Samiriyenin kabul ettiğini işitince, Petrus’u ve Yuhanna’yı onlara gönderdiler; bunlar da indikleri zaman, mukaddes ruhu (YD) alsınlar diye onlar için dua ettiler; çünkü onların hiç biri üzerine inmemişti; yalnız Rab İsanın ismine vaftiz olunmuşlardı. O zaman resuller [Petrus ve Yuhanna], onların üzerine ellerini koydular, onlar [vaftiz edilmiş Samiriyeliler] onlar mukaddes ruhu (YD) aldılar.” Fakat bu, mucizevi ruhi vergiler aldıkları anlamına gelmiyordu.

26. Böylece vaftiz edilmiş Samiriyeliler hangi imtiyazı almaya yeterli oldular? Petrus, Yuhanna’nın yanındayken neyi kullandı?

26 Vaftiz edilmiş Samiriyeliler ancak o zaman hem ruhtan, hem de sudan ‘doğdular’ ve Tanrı’nın semavi krallığına girmeye yeterli oldular. (Yuh. 3:5) Ruhun buradaki faaliyeti daha sonraları Resullerin İşleri 10:44-46 ve 11:15-17’de kaydedilen etkinliği gibiydi. Böylece iman eden vaftiz edilmiş Samiriyeliler için resul Petrus “göklerin krallığının anahtarları”nın ikincisini kullanmış oldu. Gerçi Petrus’un yanında resul Yuhanna vardı, fakat daha önce, Pentikost gününde ilk anahtarı kullanan Petrus’un yanında 11 resul de vardı.—Ayrıca Matta 18:1, 19’a da bak.

27. Resullerin İşleri 8:18-23 ayetleri Petrus’un eskiden sihirbaz olan Simun’a gösterdiği davranışından bu işe önderlik ettiği nasıl anlaşılıyor?

27 Petrus’un anahtarı kullanmak yetkisine sahip olduğunu Resullerin İşleri 8:18-23’de söylenen sözlerle açıklanmıştır; “Ve resullerin elleri konulmakla mukaddes ruhun (YD) verildiğini görünce [sihirbaz] Simun onlara para getirip dedi: Bana da bu kudreti verin de, kimin üzerine ellerimi korsam, mukaddes ruhu (YD) alsın. Fakat Petrus ona dedi: Gümüşün seninle beraber helâk olsun, çünkü Allah vergisi para ile elde edilir sandın. Bu şeyde senin ne payın var ne de nasibin; çünkü Allaha karşı yüreğin doğru değil. İmdi bu kötülüğünden tövbe edip Allaha yalvar, belki yüreğinin düşüncesi sana bağışlanır. Çünkü seni öd acılığında ve sapıklık bağlarında görüyorum.” Bu sözler, bu olayda Mesih’in sorumlu kıldığı başlıca temsilcisinin Petrus olduğunu ve bu işte önderlik ettiğini gösteriyor. Evet, Krallığın anahtarlarının emanet edildiği kimse olarak Petrus konuştu.

28. O zamandan başlayarak Krallığa girme fırsatı başka kimlere de açılmış bulunuyor? Ruhla tevlit edilmiş Samiriyeliler nerede tapınmaya başladılar?

28 O zamandan başlayarak aynı fırsat Samiriye bölgesinde oturan başka kişilere de sunulabilirdi. Buna göre Resullerin İşleri 8:25 bize şunları anlatıyor: “İmdi [Petrus ve Yuhanna] Yehova’nun (YD) sözüne şehadet edip söyledikten sonra, Samiriyelilerin birçok yerlerinde incili vâzederek Yeruşalime döndüler.” Böylece vaftiz edilmiş, ruhla tevlit edilmiş Samiriyeliler semavi Babalarına ne Gerizim Dağında, ne de Yeruşalim’de, fakat O’nun büyük ruhi mabedinde tapınmaya başladılar.—Yuh. 4:21.a

29. Saul’un Hıristiyanlığı kabul etmesinden sonra Yahudiye’deki Galile’deki ve Samiriye’deki ruhla tevlit edilmiş cemaat hangi duruma girdi? Filipus sonunda nereye yerleşti?

29 Filipus ve başka Yahudi Hıristiyanlar, Ferisi Tarsuslu Saul’un kışkırttığı zulümlerden dolayı Samiriye’ye kaçmak zorunda kalmışlardı. Fakat Saul, Hıristiyanlığı kabul ettikten sonra Filistin’deki cemaat için durum değişti. Resullerin İşleri 9:31 bu hususta şöyle diyor: “İmdi bütün Yahudiyede, Galilede, ve Samiriyede cemaat bina olunarak bir sulh devresine girdi. (YD); ve Yehova (YD) korkusunda ve mukaddes ruhun (YD) tesellisinde yürüyerek çoğalıyordu.” Filipus ise sonunda deniz limanı olan Kayseriye şehrine yerleşti. Orası Yahudiye ilinin Romalı valisinin merkezi idi ve orada İtalyan askerlerinin bir taburu bulunuyordu.—Res. İşl. 8:40; 21:8; 10:1; 23:23-35.

[Dipnotlar]

a ‘Bütün bunlar Daniel 9:24-27a’da önceden bildirilen “yetmiş [yıllık) hafta”nın sonyetmişinci haftasının ikinci yarısında cereyan ediyordu. 70’inci “hafta” boyunca Yehova Tanrı, bedeni İsrailliler için İbrahim ile kesilen ahdi yürürlükte tutmaktaydı. İsrailliler, İbrahim’in soyundan oldukları için bu ahdin kapsamında bulunuyorlardı. (Tekv. 12:1-3; 22:18) Zulümden dolayı Samiriye’ye kaçan Filipus’un yaptığının aksine, Resullerin İşleri 11:19 bize şunları anlatıyor: “İmdi İstefanostan dolayı olan sıkıntı üzerine dağılmış olanlar, sözü Yahudilerden başka kimseye söylemiyerek Fenikeye, Kıbrısa ve Antakyaya kadar gittiler.” İbrahim ile kesilen ahit sayesinde bedeni İsraillilere gösterilen özel lütfun 70’inci “hafta”sı, İsa’nın M. S. 29 yılındaki vaftizi ve meshedilmesiyle başlayıp 36 yılının sonbaharının başlarında sona erdi. Dolayısıyla vaftiz edilmiş Samiriyelilerin semavi Krallık imtiyazlarına dahil edilmesiyle, “dünyanın en uzak yerine kadar” bulunan Yahudi olmayan tüm diğerlerinin gelmelerinin yolunu açmadı ve diğer milletlerden olan sünnetsiz insanların ruhla tevlit edilmiş Hıristiyan cemaatine katılmalarını başlatmadı.

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş