Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • w81 1/8 s. 5-7
  • Tanrı’nın Bir İsmi Var mı?

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Tanrı’nın Bir İsmi Var mı?
  • Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1981 (Dinsel Seri 1-12)
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • ÖYLE İSE, TANRI’NIN İSMİ NEDİR?
  • BU İSİM NEREDE BULUNUYOR?
  • NEDEN “YAHVE?”
  • “YEHOVA” ŞEKLİ ÇOK DAHA İYİ BİLİNİYOR
  • Yehova
    Kutsal Yazılardan Kanıtlar Gösterin
  • Yaratıcımızın İsmi
    Uyanış!—2017
  • Tanrı’nın İsminin Kullanılması ve Anlamı
    Kutsal Kitap Aslında Ne Öğretiyor?
  • Tüm İsimlerin En Büyüğü
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1984 (Dinsel Seri 37-47)
Daha Fazla
Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1981 (Dinsel Seri 1-12)
w81 1/8 s. 5-7

Tanrı’nın Bir İsmi Var mı?

BİRÇOK insan, ‘Tanrı’nın bir ismi olmasının ne önemi var? Zaten sadece bir tek Tanrı var’ diye düşünebilir. Örneğin, Kanada’da bir din adamı bir seferinde şöyle dedi: “İnsanların Tanrı’ya hangi ismi verdikleri pek önemli değildir.” Bu din adamı bir kimsenin, Müslümanlar gibi “Allah” veya bazı Kuzey Amerikalı Kızılderililer gibi “Manitu” ismini kullanmasının pek fark etmeyeceği görüşünü savundu. Din adamlarının birçoğu buna benzer bir görüşe sahiptir.

Fakat şöyle düşünelim: İsimleri niçin kullanıyoruz? Bir isim neleri kapsar?

İsimleri kullanmanın asıl amacı, kimliği belirtmektir. Ayrıca isimler, kişisel başarı veya şöhret ile sık sık yakından bağlıdır. Büyük İskender veya Gandi gibi isimler milyonlarca insanın zihnine derhal bu adamların başarılarını getirir.

Fakat Tanrı’nın bir ismi olması neden gereklidir? Çünkü her ne kadar birçok insan sadece bir tek hakiki Tanrı’ya inanırsa da, sayısı belli olmayan büyük bir insan kitlesi birçok tanrılara tapınmaktadır. Hinduların milyonlarca tanrısı var. Asya’nın ve Afrika’nın bazı kısımlarında milyonlarca insan kendi atalarına tapınır. Birçokları Devlete, siyasi liderlere veya sahne ya da tiyatro “yıldızlar”ına tapınıyor ve bir kısım insanlık için de “onların ilâhı karındır” denilebilir.—Fil. 3:19.

Yüce Varlık, büyük sayıdaki diğer tanrılardan kendini ayırt etmek için çok seçkin ve özel bir isme sahip olmalı. Göreceğimiz gibi bu isim, sadece kimlik için önemli olmayıp, aynı zamanda O’nun şerefiyle sıkı sıkıya bağlantılıdır. O, kendine bir isim yaptı.

ÖYLE İSE, TANRI’NIN İSMİ NEDİR?

Tanrı’nın ismi “Allah” olabilir mi? Hayır. İyi bir sözlüğün size gösterebileceği gibi “Allah”, Arapça “al [harfi tarif] ilah” teriminin kısaltılmış şeklidir. Açıkçası, bu bir isim değildir.

“Rab“ hakkında ne denilebilir? Bu da bir isim değildir. Mukaddes Kitap “çok ilâhlar ve çok rabler”in olduğunu söyler. (I. Kor. 8:5) “Rab” kelimesi, İspanyolca’da genellikle “bay” veya “efendi” anlamına gelen Senor kelimesiyle ifade edilerek, Mukaddes Kitabın İspanyolca tercümelerinde sık sık kullanıldı. Öyleyse bu nasıl Yüce Varlığın özel, seçkin ismi olabilir?

Bazıları şöyle diyebilir: ‘Tanrı’nın ismi İsa değil mi?’ İsa’nın doğumu Meryem’e bilidirildiği zaman, göklerin habercisi melek ona şöyle dedi: “Adını İsa koyacaksın. O büyük olacak, ona Yüce Allahın Oğlu denecek.” (Luka 1:30-32) Öyleyse İsa, Yüce Varlığın değil, Tanrı’nın Oğlunun ismidir. Bizzat İsa şöyle dedi: “Baba benden büyüktür.”—Yuh. 14:28; Süleymanın Meselleri 30:4 ile karşılaştır.

Tanrı’nın Oğlu olarak İsa’nın, Babasıyla yakın bir ilişkisi vardır. İsa, Babasının bir isme sahip olduğunu açıkça gösterdi. Mesih’in bazen “Rabbin Duası” diye adlandırılan şakirtlerine öğrettiği ünlü Örnek Dua’nın ilk sözleri şöyledir: “Ey göklerde olan Babamız, ismin mukaddes olsun.” (Mat. 6:9) Babasına yaptığı daha sonraki duasında, İsa şöyle dedi: “Dünyadan bana verdiğin adamlara senin ismini gösterdim . . . . senin ismini onlara bildirdim ve bildireceğim.” (Yuh. 17:6, 26) Görüldüğü gibi, İsa, Babasının isminin anlam ve önemini şakirtlerine açıkladı.

İlginç olarak, “İsa” isminin İbranice şekli “Yehova kurtuluştur” anlamına gelen “Yehova-Yeşva”nın kısaltılmış şekli olan “Yehoşua”dır. İşte Yüce Varlık olan Babanın ismi YEHOVA’dır. İsa’nın, Yehova’nın kurtuluş reisi olarak Babasının isimini taşıması ne kadar uygundur.

BU İSİM NEREDE BULUNUYOR?

“Yehova” ismi pek çok yazıda ve yerde bulunur. Fakat bu ismin başlıca kaynağı, eski İbranice yazıları içeren Mukaddes Kitaptır. Belki siz, ‘İyi ama bu ismi benim Mukaddes Kitabımda hiç görmedim,’ diyebilirsiniz. Mukaddes Kitabın bazı tercümelerinde Tanrı’nın isminin bulunmadığı doğrudur. Fakat Mukaddes Kitaplarımızın tercüme olduğunu ve tercüme yapanların asıl metni değişik şekillerde tercüme ettiklerini unutmayalım. Bu durum sadece Mukaddes Kitap için değil, değişik kişiler tarafından tercüme edilen herhangi bir kitap veya makale için de söz konusudur.

Örneğin, bu yayında sık sık kullanılan Mukaddes Yazıların Yeni Dünya Tercümesinde, binlerce defa “Yehova” ismi geçer. Türkçe Kitabı Mukaddes’te “Yehova” ismi 365 defa geçer. Bunlardan biri Çıkış kitabındadır. Çıkış kitabının 6. babının, 3. ayetini açacak olursanız, orada şu sözleri bulacaksınız: “Ve İbrahime, İshaka ve Yakuba, Kadir olan Allah olarak göründüm; fakat onlara YEHOVA ismimle malûm olmadım.”

Belki bir Katolik tercümeyi tercih edersiniz. Onların birçoğunda Tanrı’nın ismi geçmiyor. Fakat, sizde modern bir Katolik tercümesi olan The Jerusalem Bible varsa ve yukarıdaki ayeti kontrol edecek olursanız, “Yehova” yerine “Yahve” isminin kullanıldığını göreceksiniz. Acaba neden?

NEDEN “YAHVE?”

“Yahve” bazen de “Jahveh”, sadece Tanrı’nın ismini İbranicedeki asıl şekline daha çok benzetme çabasıdır. Eski İbranice yazısında, sesli harfler kullanılmaz, sadece sessiz harfler kullanılırdı. Eski İbranice metinlerde Tanrı’nın ismi יהוה (YHWH veya JHVH) olarak geçiyor ve Mukaddes Kitap yorumcuları bu harflerden sık sık “dört harf” anlamına gelen “Terragrammaton” olarak bahsederler.

Yüzyıllar geçtikçe, Tanrısal ismin İbranice’deki doğru tellaffuzu kayboldu. Bundan ötürü, hangi sesli harflerin kullanılması gerektiği artık belli değil. Adonay (Rab) ve Elohim (Tanrı) olan iki İbranice kelimenin sesli harflerinin işaretlerini Tetragrammaton’a uygulayarak ‘Yehovah’ telaffuzu elde edildi. Sonuçta, Latinceleştirilmiş bir şekilde, bu “Yehova” haline geldi. Bununla birlikte, birçok İbranice bilgini “Yahve”nin daha doğru olduğunu söyler. Biblia Hebraica’nın başyazarı olan Rudolph Kittel ise, söz konusu eserin tüm baskılarında İbranice tetragrammatonu “Yehwah” olarak kullanıyor.

“YEHOVA” ŞEKLİ ÇOK DAHA İYİ BİLİNİYOR

“Yehova” ismi ise çok daha geniş çapta bilinip kullanılıyor. O, yüzyıllar boyunca Mukaddes Kitap tercümelerinde ve her tür edebiyatta kullanıldı.a O çeşitli kitabelerde de geçiyor. Örneğin, Plymouth’un (İngiltere) şehir armasında, “Yehova ismi en kuvvetli kuledir?” anlamına gelen Latince Turris Fortissima Est Nomen Jehova kitabesi var. (Süleymanın Meselleri 18:10’a bakın) Böylece Yehova ismi belediye otobüslerinde bile görülüyor.

İspanya sahillerinin açığında bulunan bir Akdeniz adası Minorka’ya kısa bir ziyaret yapalım. Onun başlıca kasabası olan Mahon’da, Tetragrammaton bir zamanlar manastır olan, fakat şimdi sebze hali olarak kullanılan binanın bir duvarında görülür. Yakındaki, küçük bir kasaba olan San Luis’de, Yehova’nın isminin İbranice harfleri kilisenin kulesine yazılmıştır.

Şimdi, İspanya’nın eski din merkezi şehri olan Toledo’nun meşhur Katedraline girelim. Papazların yönetim kurulu odasının tavanındaki harika fresklere dikkat edin. Bu, 17. yüzyılın meşhur İtalyan ressamlarından Lucas Giordano’nun eseridir. Göze çarpar bir yerde, Tanrı’nın isminin İbranice dört harfi bulunuyor.

Tüm Hıristiyan âleminin kiliselerinin belki en tanınmışlarından biri de, Vatikan şehrindeki St. Peter’s kilisesidir. Orada Papa, X. Pius’un (1835-1914) mezarını süsleyen, başlığında Tetragrammaton bulunan İsrail’in başkâhininin resmi vardır. Aynı harfler, Papa XIII. Clement’in (1693-1769) mezarını süsleyen heykelin başındaki bantta da bulunuyor.

Hiç “Flavit Yehova” madalyasını işittiniz mi? Bu madalya, şiddetli bir fırtına istilacıların mağlubiyetini garantilediği zaman, İngiliz donanmasının, İspanya Armadasına karşı M. S. 1588’de kazandığı zaferi anmak için basıldı. Bu madalyada Latince ve İbranice yazılmış şu kelimeler vardı: Flavit יהוה et dissipati sunt– “Yehova üfledi ve onlar dağıldılar.”

Klasik müziği sevenler, Haendel’in ünlü “Mesih” oratoryosundaki muhteşem “Halleluya koro”sunu iyi bilirler. Milyonlarca insan bu eseri 1743’teki ilk çalınışından beri dinledi. Fakat kaç kişi “Halleluya”nın (veya “Alleluya”) “Yehova’ya hamdedin” anlamına geldiğini anladı?

Ünlü başka bir besteci Franz Schubert, başlığı “Kadirimutlaklık” (Almanca, Die Allmacht) ve konusu “Rab Yehova büyüktür” olan bir şiirin müziğini besteledi.

Tanrı’nın özel ismi, başka sayısız yerde ve ortamda şereflendirilir ve gösterilir. Küçük bir araştırma bile, JHVH (YHWH)’nın İbranice Mukaddes Kitapta gösterildiği gibi, Yüce Varlığın İSMİ olduğunu şüpheye yer vermeyecek şekilde ispatlar. Bu kutsal isim orada kaç kere geçiyor? ALTI BİN DOKUZ YÜZ ALTMIŞ KERE! Bunun Tanrısal ismin TERK EDİLMEMESİ GEREKTİĞİ ANLAMINA GELDİĞİ açıktır, değil mi?

Bununla birlikte, birçok Mukaddes Kitap tercümesi Tanrı’nın ismini metninden kaldırdı. Neden? Bunu cevaplandırmadan önce, tarihte Tanrı’nın isminin oynadığı rolü araştıralım.

[Dipnotlar]

a Webster’s New İnternational Dictionary (1955) “Yehova” hakkında şunları yazıyor: “En Yüce Varlık; Tanrı; Kadirimutla . . . . Tetragrammaton’un Hıristiyanlığa ait şekli.”

[Sayfa 7’deki resimler]

Kilise kulesi Minorka İspanya

Şehir otobüsü Plymouth İngiltere

Papa XIII. Clement’in mezarındaki heykel

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş