Sevgi Dolu Bir Tanrı Neden Öç Alacaktır?
“Tanrı (YD) sevgidir”—I. Yuh. 4:8.
1. Seçtiğimiz konunun içindeki çelişkili noktayı anlamamıza yardım eden şey nedir?
ÖÇ ALMAK MI? Sevgi dolu bir Tanrı tarafından mı? Böyle bir şey nasıl mümkün olur? Sevgi dolu bir Tanrı’nın öç alacağı düşüncesi bir çelişki değil mi? Durum böyle görünebilir. Fakat önce Yaratıcı’nın gösterdiği sevgi dolu nitelikleri gözden geçirirsek, bu nitelikleriyle öç alması arasındaki ilişkiyi daha iyi anlayacağız.
2. Hangi nedenden ötürü Tanrı’nın sevgisinin her şeyden üstün olduğunu söyleyebiliriz? Şükretmemizi gerektiren Tanrı’nın sevgi dolu tedariklerinden bazıları nelerdir? (Mezm. 136:1-6)
2 Tanrı’nın sevgisinden söz ettiğimiz zaman, sevginin gerçekten her şeyden üstün olduğunu söyleyebiliriz. Bu sevgi bize, birçok yollarla gösterilmiştir. Üzerinde yaşadığımız yeryüzünü düşünelim. Mukaddes Kitap, yerin, Tanrı’nın insanlara verdiği bir hediye olduğunu söyler. (Mezm. 115:16) Bu, ne harikulade bir hediyedir! Tanrı’nın oturabilmemiz için onu nasıl sevgi dolu bir şekilde hazırladığını bir düşün. Onu, güneşten tam sıcaklık ve ışık alacak şekilde gökte yerleştirdi ve her türlü rengârenk çiçeklerle dolu muhteşem bir yeşillikle örttü. Ayrıca Tanrı, sevgisi nedeniyle yeryüzünü hayvanlar, kuşlar ve balıklarla doldurdu; tahılları ve başka yiyecek madelerini de bol bol sağladı.—Mezm. 104:1, 13-15.
3. Tanrı, bizleri insan olarak yaratmakla, nasıl sevgi göstermiş oldu?
3 Bununla birlikte Tanrı’nın sevgisi, sadece bizim için yaptığı şeylerle sınırlı değildir. Bu sevgi, sağladığı şeylerden zevk alacak şekilde bizi yaratmakla da ifade ediliyor. Mezmur yazarı bunu ne kadar güzel bir şekilde dile getirdi! “Ya Yehova (YD), . . . . sana şükreylerim; çünkü heybetli ve şaşılacak surette yaratılmışım; işlerin aciptir.” (Mezm. 139:1, 14) Tanrı, cömertliği ve sevgisi sayesinde etrafımızda bulunan tabiatın güzelliklerini görebilmemiz için gözler verdi. Müzik ve insan sesi gibi farklı seslerden zevk almamızı mümkün kılan kulaklar da verdi. Ayrıca bize, yiyeceklerin ve çiçeklerin hoş kokularını alabileceğimiz bir burun verdi. Her şeyin üstünde, muhakeme eden, hatırlayan ve bedenin hareketlerini koordine eden bir beynimiz var. Tanrı’nın bedenimizi böylesine harikulade bir şekilde donatmasına hayran kalmalıyız. Gerçekten “Tanrı sevgidir.”—I. Yuh. 4:8.
TANRI’NIN SEVGİSİ—KURTULUŞ YOLUNU AÇIYOR
4. Tanrı’nın sevgisi, Aden cennetinde nasıl ortaya çıktı?
4 Tanrı, ilk insan olan Âdem’i yarattığı zaman, onu cennete, yani güzel Aden bahçesine yerleştirmişti. Âdem, çevresinde bulunan Tanrı’nın sevgi dolu tedariklerinin bolluğundan ne büyük zevk almış olmalıydı! Daha sonra Tanrı, Havva’yı yaratıp onu Âdem’in yanına getirmişti. Hayatının ilk gününde, kendisini sevecek ve kendisine baş olarak rehberlik edecek bir koca ile birleştirilmiş olması, Havva’yı ne kadar sevindirmiş olmalıydı! Yeri birlikte güzelleştirmekle, onu çocuklarıyla doldurmakla ve hayvanlar alemi üzerine sevgi dolu bir şekilde hüküm sürmekle ilgili Tanrı’nın iradesini yerine getirebileceklerdi. Tanrı, onların önüne şahane bir gelecek koymuştu!
5. (a) İlk ana-babamız, Tanrı’nın sevgisine layık olmadıklarını nasıl gösterdiler? (b) Buna rağmen, Tanrı’nın sevgisi, onların zürriyeti için ne anlam taşıdı?
5 Ne yazık ki, bu gelecek onlar için gerçekleşmedi. Ruh olan isyankâr bir yaratık, Tanrı’nın sevgisine sırt çevirerek, kendisini İblis Şeytan haline getirmişti. İblis, Havva’yı ve onun aracılığıyla Âdem’i, kendi isteklerini yaptırmak üzere kandırmıştı. Böylece onlar, Yaratıcılarından uzaklaşarak bencil bir yola sapmışlar ve hiç bir surette Yaratıcılarının sevgisine layık olmadıklarını göstermişlerdi. Bu nedenle Tanrı, kasıtlı günah işleyen bu çifti yerinde olarak ölüm cezasına çarptırmıştı. Bununla birlikte Tanrı, insanlığı sevdiğinden, çocuklar meydana getirinciye kadar onların hayatta kalmalarına da izin vermişti; yoksa biz bugün hayatta olmayacaktık. Üstelik insan ırkı ilk ana-babasından ölümü ve günahı miras aldığı halde, sevgi dolu Tanrı ümit için bir temel sağladı.—Tekv. 3:16-23; Rom. 8:20, 21.
6. Aden’de söylenen hangi sözler, Tanrı’nın sevgisini gösterdi ve nasıl?
6 Bunu nasıl yaptı? İsyan başgösterir göstermez, Tanrı, bir “Zürriyet” meydana getireceğini bildirdi. Tanrı, Şeytan’ın, Âdem’in ve Havva’nın sebep oldukları zararı ortadan kaldırmak üzere gökteki vefakâr teşkilatının oluşturacağı bu “Zürriyet”i göndereceğini bildirdi. Bununla birlikte sevgi dolu Tanrı, sevgisine sırt çeviren, Şeytan’dan ve kendilerini Şeytan’ın zürriyeti haline getirenlerin tümünden öç alacağını ta Aden’de bildirdi.—Tekv. 3:15; Vah. 12:9.
SEVGİ DOLU TANRI VE ÖÇ ALAN TANRI
7. Tesniye 32:35’te gösterildiği gibi, sevinmek için hangi nedenlere sahibiz?
7 Böylece “sevgi dolu Tanrı” kendini, aynı zamanda ‘öç alan Tanrı,’ olarak da tanıttı. Ancak Tanrı, düşmanlarından öç almakta haklı olacaktır. Neden? Çünkü Tanrı, kendisini sevenlerin tümünün sevinebilmeleri ve mutlu olabilmeleri için bir imkân sağlamıştır. Tanrı’nın bizim için sağladığı ebedi hayat tedariğinden bugün yararlanabildiğimizden dolayı sevinebiliriz. Tanrı’nın peygamber Musa’ya söylemesini ilham ettiği şu sözlere dikkat edelim: “Ey milletler, onun kavmi ile beraber sevinin; çünkü kullarının kanının öcünü alacak, ve hasımlarına intikamla karşılık verecek.”—Tesn. 32:43.
8, 9. (a) Tanrı, sevgisi nedeniyle hangi iki şeyi yapmayı amaçlıyor? (b) Tanrı sevgisinin ifadesi olarak, hangi şahane hediyeyi vermişti?
8 Evet, sevgi dolu Tanrımız hükümdarlığının hakkını pekiştirmeyi ve Kendisini sevenleri düşmanlarından kurtarmayı amaç edinmiştir. O, bizi ilk atamız Âdem’den miras aldığımız en büyük düşman olan ölümden bile kurtaracaktır. (Rom. 5:12) Bunu nasıl yapacaktır? Mukaddes Kitap, Tanrı’nın, Oğlunu hediye olarak vermekle bunu yapacağını söylemektedir: “Allah sevgisi bizde şununla izhar olundu: Onun vasıtası ile yaşıyalım diye, Allah biricik Oğlunu dünyaya gönderdi. Sevgi bundadır, biz Allahı sevdik değil, ancak o bizi sevdi, ve günahlarımıza kefaret olarak Oğlunu gönderdi.”—I. Yuh. 4:9, 10; I. Kor. 15:25, 26.
9 Böylece Tanrı, Âdem’den miras alınan günah nedeniyle gelen ölümden bizi kurtarmak için Oğlu İsa Mesih’i gönderdi. Evet, I. Timoteos 2:26’da Mukaddes Kitabın dediği gibi, Mesih kendisine iman eden “cümle için kendisini eşdeğerde (YD) bir fidye vermiş”tir. Bundan dolayı İsa, koyunvari takipçileri hakkında şunları söyleyebilirdi: “Ben onlarda hayat olsun, çok [yani, ebedi] hayat olsun diye geldim.“—Yuh. 10:10.
10. (a) Yehova, ‘Sevgi Tanrısı’ olmakla birlikte neden bir “öç” Tanrısıdır da? (b) Bugün Tanrı’yı bilmemiz ve ona itaat etmemiz neden o kadar önemlidir?
10 Mukaddes Kitap, ‘Sevgi dolu Tanrı’nın’ aynı zamanda ‘öç alan Tanrı’ olduğunu da tekrar ve tekrar söylemektedir. Neden? Çünkü Tanrı’nın sevgisi kötülüğe ebediyen göz yumamaz. (Nah. 1:2; Tesn. 32:35, 41) Resul Pavlus’un “Allahı bilmiyenlerden ve Rabbimiz İsa’nın inciline itaat etmiyenlerden intikam alarak Rab İsa’nın, kuvvetinin melekleriyle ateş alevinde gökten zuhuru”ndan bahsetmesinin nedeni budur. (II. Sel. 1:6-9) Pek çok farklı dinlerin bulunduğu bu karmaşık dünyada, Mukaddes Kitabın dediği gibi, ‘Tanrı’yı aramak ve O’nu bulmak’ ne kadar hayatidir!—Res. İşl. 17:27.
SEVGİYLE ÖCÜ DENGELEMEK
11, 12. (a) İnsanlık tarihinin başlangıcında Tanrı’nın harekete geçmesini gerektiren hangi durum gelişti? (b) Tanrı’nın öcü, sevgisiyle nasıl dengelendi?
11 Tanrı’nın sevgisiyle öcü arasındaki ilişkiyi daha iyi anlamak için insanlık tarihinin başlangıcına dönelim. Tanrı, Âdem’in çocuklarının çoğalmalarına izin vererek sevgisini gösterdi, ancak asi insanlar, O’nun sevgisine olumlu karşılık vermediler. Böylece ondan aşağı yukarı 500 yıl sonra Yehova, kötü insanların kendisinden korkmayarak yaptıkları işleri ve kendisine karşı söyledikleri utanç verici sözler yüzünden onlara Tanrısal hükmünü ilan etmesi için peygamberi Hanok’u gönderdi. (Yah. 14, 15) Bin yıl daha geçti; dünyadaki ahlaksızlık ve siddet zirveye ulaştı. Böylece, “Allahın önünde yeryüzü bozulmuştu, ve yeryüzü zorbalıkla dolmuştu. Ve Allah yeryüzünü gördü, ve işte, bozulmuştu; çünkü yeryüzünde bütün beşer yolunu bozmuştu.”—Tekv. 6:11, 12.
12 Öyle ise, Tanrı şimdi ne yapacaktı? Öcünü alacak mıydı? Evet, fakat bu konuda bile, O’nun sevgi niteliği ortaya çıktı! Neden böyle söylüyoruz? O sıralarda, yeryüzünde, Tanrı’nın iradesini candan yapmağa istekli olan sadece bir aile vardı. Bu aile, Mukaddes Kitabın “adalet vaizi” olarak adlandırdığı Nuh’un ailesiydi. Yehova, sevgi dolu bir şekilde, “evinin kurtuluşu için” Nuh’a bir gemi inşa ettirdi. Hemen arkasından, Nuh’un kötü komşularını ortadan kaldıran küre çapındaki tufan geldi. (II. Pet. 2:5; İbr. 11:7) Bütün yeryüzü, insanlığın çoğalması için uygun bir yer olmak üzere zorbalıktan ve ahlaksızlıktan temizlendi.—Tekv. 6:9, 22; 7:21-23; 8:15-17.
13. Yehova’nın Sodom ve Gomorra ile ilgili hükmü sevgisizce miydi? Neden böyle cevaplandırıyorsunuz?
13 Bununla beraber, Âdem’den miras alınan günahkâr eğilimler ortadan kalkmadı; çok geçmeden Tanrısız insanlar bu kötü nitelikleri yeniden göstermeye başladılar. (Mezm. 51:5) Örneğin bir zamanlar “Yehova’nın bahçesi” olan bir bölgede oturan Sodom ve Gomorra halkını ele alalım. Mukaddes Kitap bize ‘Sodom halkının kötü ve Yehova’ya karşı çok günahkâr olduğunu, söyler. Onlar, homoseksüeldiler ve şehvetlerini tatmin etmek için şiddete başvuruyorlardı. (Tekv. 13:10, 13; 19:4-11) Sevgi dolu Tanrı Yehova, adil İbrahim’in ve yeğeni Lût’un böyle pis komşular tarafından artık rahatsız edilmemeleri için bu şehirleri yok etti. Tekvin 18:25’te yazıldığı gibi “dünyanın Hâkimi” olan Yehova “doğru olanı” yaptı. Lût’u ve iki kızını kurtardı, fakat Sodom ve Gomorra üzerine ateş ve kükürt yağdırarak, bütün bölgeyi pislikten temizledi.—Luka 17:29; Yah. 7.
14, 15. (a) Kenânlılar suçsuz mu idiler? (b) Tanrı’nın onlardan öç alması doğru muydu?
14 Yıllar sonra Yehova, kavmi İsrail’e karşı gene “doğru olanı” yaptı. Nasıl? Kenânlıları Vaat Edilen Diyar’dan kovdurmakla. (Tesn. 18:9-12) Bir kimse: ‘Fakat bu, suçsuz Kenânlılara haksızlık değil miydi?’ diye sorabilir. Suçsuz Kenanlılar mı? Onlar hiç de suçsuz değillerdi! Kenânlılar yakın akrabalar arasında cinsel ilişkide bulunarak, zina yaparak, çocuklarını kurban ederek, homoseksüellik yaparak ve hayvanlarla cinsel ilişkide bulunarak kendilerini iğrenç duruma getirdiler. Örneğin, sahte tanrılarına tapınırken, çocuklarını canlı canlı ateşe atarak kurban ettiler. Ayrıca, mabetlerde hizmet eden kadın ve erkek fahişeler de vardı. Bu nedenle Yehova “İsrail oğulları”na şu talimatı verdi: “Bu şeylerin hiç biriyle kendinizi murdar etmeyin; çünkü önünüzden kovmakta olduğum milletler bütün bu şeylerle murdardırlar; ve memleket murdardır; bunun için onun üzerinde kendi fesadını arıyorum, ve memleket kendi halkını kusuyor.”—Lev. 18:24, 25.
15 Yehova, İsrail’e kötülük işleyenleri yok etmelerini emretmekle tekrar sevgisi göstermiş oldu. Çünkü bu milletlerin iğrenç yaşayışları Kendi kavmi için bir tehlike teşkil ediyordu. İşleri, Mukaddes Kitabın dediği gibi: “Yehova’ya (YD) mekruh”tu. Yerinde olarak Tanrı onlardan öcünü alacaktı.—Mezm. 106:34-40; Tesn. 18:12.
16. Tanrı’nın sevgisi ve sabrı İsraillilere karşı nasıl ifade edildi?
16 Diğer yanda Yehova, İsrail milletine nasıl davrandı? Yehova, kavmine karşı son derece müşfik bir sevgi gösterdi. Musa bunu Tesniye 32:11 ve 12’de kayıtlı bulunan şu güzel sözlerle tarif ediyor: “Yuvasını harekete getiren yavruları üzerine kanat çarpan kartal gibi, kanatlarını yayıp onları aldı, kanatları üzerinde onları taşıdı. Tek başına Yehova (YD) ona yol gösterdi, ve kendisiyle beraber yabancı ilâh yoktu.” Ne yazık ki, zamanla İsrail’in tapınmasına yabancı tanrılar karıştı. Bu nedenle, düşmanlarından öcünü alacağını söyleyen Tanrı, kavminden de öç almaya mecbur kaldı. Fakat Yehova, İsrail’e karşı ne kadar sabır gösterdi! Nasıl? 900 yıl boyunca onların dönekliklerine tahammül etti! Bu zaman boyunca Yehova onlara merhamet elini uzattı. Onlara şöyle dedi: “Varlığım hakkı için, Rab Yehova’nın sözü, kötünün ölümünden değil, ancak kötü adamın yolundan dönüp yaşamasından zevk alırım; dönün, kötü yollarınızdan dönün; çünkü niçin ölesiniz, ey İsrail evi.”—Hez. 33:11.
17. (a) Tanrı İsraillilere hangi uyarıyı verdi? (b) Tanrı’nın, İsraillilerden öç alması, sevgisiyle nasıl bağdaştırılabilir?
17 Tanrı, putperestliklerinin, ahlaksızlıklarının ve suçsuz kanı dökmelerinin sonuçları hakkında kavmini tekrar ve tekrar uyardı. Sonunda Yehova, Babil kralı Nebukadnetsar’ın Yeruşalim ile mabedini yerle bir etmesine izin vermekle, İsrail’den öcünü almaya mecbur kaldı. Sağ kalanlar Babil’e sürgüne götürüldüler. 70 yıl sonra Tanrı, İsraillilerin takdirkâr bir mütebakisinin vatana dönüp, hakiki tapınmaya yeniden başlayabilmesi için Babil’in düşüşünü tertipledi.—II. Kır. 24:3, 4; II. Tar. 36:11-21; Ezra 1:1-3; İbr. 12:6.
İSA SEVGİ VE ÖÇ HAKKINDA KONUŞTU
18. İsa (a) Tanrı’nın sevgisi ve (b) öcü hakkında hangi ifadeleri kullandı?
18 Acaba İsa Mesih, Tanrı’nın sevgi göstermesi ve öç alması hakkında ne söyledi? O, Babasının sevgi niteliğine dikkati çekerek şöyle dedi: “Tanrı insanlık dünyasını (YD) öyle sevdi ki, biricik Oğlunu verdi; ta ki, ona iman eden her adam helâk olmasın, ancak ebedî hayatı olsun.” (Yuh. 3:16) Fakat acaba Tanrı’nın öcünden de söz etmekten çekindi mi? Hayır! Mukaddes Kitap, İsa’nın, Babası gibi “adaleti (YD) sevdi. . . .ve kötülükten nefret etti” der. İsa, özellikle kanunsuzlukları ve kan suçu altında bulundukları için dinsel liderlerden nefret etti. (İbr. 1:9; Mezm. 11:5, 7) İsa, günlerindeki din adamlarıyla konuştuğu veya onlardan söz ettiği zaman onları asla esirgemedi. Dağdaki Va’zında onlara, üç defa “ikiyüzlüler” diyerek değindi. (Mat. 6:2, 5, 16) Dinsel liderlere şöyle dedi: “Siz babanız İblistensiniz”, böylece onlarla ‘yılanın zürriyeti’ arasında bir bağlantı kurdu. (Yuh. 8:44; Tekv. 3:15) Daha sonra, öldürülmesinden üç gün önce İsa, toplanmış olan kalabalığın önünde Yahudi dinsel liderlerini şu sözlerle şiddetle suçladı: “Siz, ey yılanlar, siz, ey engerekler nesli! Gehenna (YD) hükmünden nasıl kaçacaksınız?”—Mat. 23:13-33.
19. (a) İsa’nın davranışı ve uyarı mesajı neden son derece sevgi doluydu? (b) Yehova nasıl doğru hareket etti?
19 Acaba bu şekilde konuşması, İsa’nın sevgisiz olduğu anlamına mı geldi? Katiyen, çünkü İsa, Yahudilerin, kendisini öldürerek kan suçlarını artırmak üzere olduklarını bildiği halde, Matta’nın 23. babındaki şu sözleri söyledi: “Ey Yeruşalim! peygamberleri öldüren ve kendisine gönderilenleri taşlıyan Yeruşalim! Tavuk, yavrularını kanatları altına nasıl toplarsa, ben de senin çocuklarını kaç kere öyle toplamak istedim, ve siz istemediniz. İşte, eviniz size ıssız bırakılacak.” (Mat. 23:37, 38; Res. İşl. 3:13-15) Otuz yedi yıl sonra Roma ordusu, Yeruşalim’i yağma ederek mabedini de harap etti. Bu felakette isyankâr kavimdin 1.100.000 kişi öldü. İsa’nın sözlerinin peygamberane gücü o zaman anlaşıldı. Haklı olarak Yehova böylece onlardan öcünü aldı!
20. Sevgi ve öç ile ilgili olarak İşaya 61:1, 2’de bulunan hangi ilgi çekici özellikler var?
20 Yüzyıllar önce eski Yeruşalim’de öldürüldüğü söylenen peygamberlerden biri olan İşaya, şu sözleri söylemişti: “Egemen Rab Yehova’nın ruhu (YD) üzerimdedir; çünkü hakirlere müjdeyi vâzetmek için Yehova (YD) beni meshetti; yüreği kırık olanları sarmak için, sürgünlere hürriyeti, mahpus olanlara zindanın açıldığını ilân için Yehova’nın (YD) lûtuf yılını, ve Tanrı’mızın (YD) öç alma gününü ilân için, bütün yaslıları teselli için . . . . beni gönderdi.”—İş. 61:1-3.
21. (a) İsa’nın, İşaya 61:1, 2 ayetlerinin sadece bir kısmının kullanmasının nedeni ne olabilir? (b) İşaya 2:2-5 ile ilgili hangi soru ortaya çıktı?
21 Vaizliğinin başlangıcında, İsa, bu peygmberliği kısmen okudu ve onu Yehova’nın meshedilmiş olanı olarak kendisine uyguladı. (Luka 4:18-21) Bununla birlikte, yaptığı iktibasta, Tanrı’nın öç alma gününden söz etmedi. Neden? Çünkü Tanrı’nın öç alma gününün ilan edilmesine önem verilmesi, özellikle İşaya’nın 2. babında sözü geçen “son günler”e rastlayacaktı. Acaba bu “son günler”e şimdi eriştik mi?
[Sayfa 7’deki çerçeve]
TANRI’NIN SEVGİSİNİN EN BÜYÜK İFADESİ
Istırap çeken insanlığa karşı duyduğu derin sevgisi nedeniyle Tanrı, en değerli ve Kendisine en yakın olan arkadaşı, yaratma işinde yanında bulunan “ustabaşı”sını, yani “hergün onun sevinci” olan biricik Oğlunu feda etmeye istekliydi. Tanrı, İblis’in ve aldattığı kişilerin tüm zulümlerini, hakaretlerini ve sitemlerini çekmek üzere, ilk doğan semavi Oğlunu yeryüzüne göndermeye hazırdı. Oğlu, kâmil bir insan olarak deneme altındayken şiddetli ezalara, hatta ölüme kadar Tanrı’nın egemenliğinin tarafını tutup destekleyebildiğini ispat edecekti. Ayrıca o, günahkâr insanlar arasından kendisine iman eden birçok kimse için ‘canını fidye’ olarak verecekti. (Sül. Mes. 8:30; Mat. 20:28) İsa Mesih bu nedenle, hem “küçük sürü”, hem de “başka koyunlar”dan oluşan koyunvari takipçileri hakkında şunları diyebilirdi: “Ben onlara ebedî hayat veririm; onlar da ebediyen helâk olmazlar.” İnsanların büyük bir kısmı bu hayatı ölümden bir dirilme vasıtasıyla kazanabileceklerdir. (Luka 12:32; Yuh. 10:16, 28; 5:28, 29) Bu, çaresiz durumda bulunan insanlığa gösterilen ne büyük bir hak edilmemiş inayettir! Şayet biz bu sevgi dolu tedariğe sırt çevirecek olursak, Tanrı’nın bize öfkelenmesini ve bizden öç almasını gerçekten hak etmiş oluruz!
[Sayfa 8’deki çerçeve]
HAYATIMIZ BUNA BAĞLIDIR!
İnsanların çoğu belirli bir din altında doğar. Fakat bu, onların hakiki Tanrı’ya hizmet ettikleri anlamına gelir mi? Aslında birçoklarının doğarken sahip olduğu din bir tesadüfün sonucu değil midir? Hayatımız, Tanrı’yı bilip, bizi günah ve ölümden kurtarmak için fidye olmak üzere gönderdiği ‘Rab İsa’nın iyi haberine itaat etmeye’ bağlıdır. (II. Sel. 1:8; Mar. 10:45) Açıkça görülüyor ki, etrafımızdaki insanlar, “Tanrı bilmez”dirler. Mukaddes Kitap, “cümlenin Allahı ve Babası bir”dir diye açıkça bildirir. (Efes. 4:6) Böyle olmakla birlikte, insanlar bölünmüş durumdadırlar ve çok sayıdaki tanrılara tapınmaktadırlar. Budizm, Şintoizm ve Konfüçyonizm’in ata tanrıları, Müslümanların Allahı, Hinduların üçlüğü olan Brahma, Vişnu ve Siva, Hıristiyan aleminin Baba, Oğul ve “Ruhulkudüs”ten oluşan Üçlük Tanrısı vardır. Birçok kişi, yaşasın veya yaşamasın, “rok” müziği yıldızları, spor kahramanları ve devrimci liderler gibi ünlü kişilere bile tapmaktadırlar.
[Sayfa 9’daki çerçeve]
KENÂN’DAKİ ARKEOLOJİK BULUNTULAR
“Kenânlıların tapınma şekilleri, putların önünde ahlaksızca hareketlerle başlar ve sonra ilk doğan çocuklarını öldürüp, onları bu putlara kurban etmekle sonuçlanırdı. Büyük ölçüde Kenân diyarı, milli çapta bir Sodom ve Gomorra haline gelmişti. . . .Son derece iğrenç ve gaddar olan böyle bir medeniyet ayakta kalmayı hak etti mi? Kenân şehirlerinin kalıntılarında kazı yapan arkeologlar, Tanrı’nın onları neden daha önce yok etmediğine hayret ederler.”—“Halle’s Bible Handbook”, H.H. Halley, sayfa 161.
[Sayfa 10’daki çerçeve]
YEHOVA’NIN HER ŞEYDEN ÜSTÜN OLAN MERHAMETİ
Yehova, isyankâr İsrail milletini şiddetle disiplin ettiği zaman bile onlara elini uzatarak peygamberi Yeremya vasıtasıyla şunları söyledi: “Yehova (YD) kendisinden ebediyen atmaz. Çünkü dert verse de, inayetlerinin çokluğuna göre merhamet eder. Çünkü istiyerek cefa etmez, ve insan oğullarını kederlendirmez.”—Yer. Mers. 3:31-33.