Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • w82 1/5 s. 12-17
  • “Rabbin İşi” İçin Gayretli Olmak

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • “Rabbin İşi” İçin Gayretli Olmak
  • Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1982 (Dinsel Seri 12-24)
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • DİRİLME ÜMİDİYLE KUVVETLENDİRİLMİŞ OLMAK
  • ‘SABİT OLUN’
  • ‘SARSILMAZ OLUN’
  • DAİMA RABBİN İŞİNDE ARTMAK ÜZRE OLUN”
  • “İyi Haberi Sıkı Tut”
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1982 (Dinsel Seri 12-24)
  • Dirilme Ümidinin Güçlü Etkisi
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2000
  • ‘Ölüler Dirilecek’
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1998
  • Dirilme: Bizi Yakından İlgilendiren Bir Öğreti
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2005
Daha Fazla
Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1982 (Dinsel Seri 12-24)
w82 1/5 s. 12-17

“Rabbin İşi” İçin Gayretli Olmak

“Sabit, sarsılmaz, ve daima Rabbin işinde artmak üzre olun.”—I. Kor. 15:58.

1. Dirilme ümidi hepimiz için neden bir anlam taşımalıdır?

DİRİLME ümidi her birimiz için daima büyük bir teşvik kaynağı olmalıdır. Çünkü düşmanımız olan ölüm, vakitli vakitsiz, direkt veya dolaylı olarak her birimizin hayatını etkilemektedir. Sevdiklerimiz öldüğü zaman “ümidi olmayan başkaları gibi mahzun ol”mamamız için Yehova’nın maksadı üzerinde düşünebiliriz. Tıpkı İsa’nın diriltildiği gibi, ölülerin de tekrar hayata geleceklerine iman edebiliriz. (I. Sel. 4:13, 14) Ayrıca şayet bizzat biz ödeyecek olursak Yehova’nın bizi dirilmede hatırlayacağına dair teminatlandırılmış bir bekleyişe sahibiz. Bunun için gerekli şart, O’na yaptığımız vakfı sadakatle sona kadar yerine getirmemizdir.—Yuh. 5:28, 29; 6:40.

2. Vaiz 9:11’e göre hayata karşı tutumumuz ne olmalıdır?

2 Yaşadığımız “son günler” hızla sonuna yaklaşırken, birçoklarımız “büyük sıkıntı”dan hiç ölmeden sağ geçmeyi ümit etmekteyiz. (Mat. 24:21; II. Tim. 3:1) Bununla beraber, “vakit ve beklenmedik olay”lar, ayağına tez olanların, yiğitlerin, hikmetlilerin ve anlayışlı adamların bile, “başına gelir.” Beklenilmeyen hastalıklar, kazalar veya felaketlerle her an karşılaşabiliriz. Böyle bir olay karşısında Tanrı’nın hizmetinde tüm yüreğimizle, canımızla, zihnimizle ve kuvvetimizle çalışmamız ne kadar iyi olur! Çünkü ancak o takdirde Tanrı’nın tasvibine sahip ve dirilmedeki payımızdan emin olabiliriz. Üstelik, bütünlüğümüzü muhafaza etmemiz, bizi gözleyen ve dinleyen başkalarının dirilme ümidiyle kurtulabilmeleri için onlara bir teşvik ve nimet kaynağı olur.—Vaiz 9:11; Mar. 12:30; I. Tim. 4:15, 16.

DİRİLME ÜMİDİYLE KUVVETLENDİRİLMİŞ OLMAK

3. (a) Gözlerimiz hangi hedef üzerine dikilmelidir? Neden? (b) İster Meshedilmiş olanlardan olsun ister “büyük kalabalık”tan olsun, dirilme ümidi Hıristiyanları ne şekilde kuvvetlendirmelidir?

3 Resul Pavlus şunu söyledi: “Eğer yalnız bu hayatta Mesihe ümit bağlamış isek, insanların hepsinden ziyade acınacak adamlarız.” İmanımız faydasız, va’zetmemiz boş olurdu. Fakat gözlerimiz, Yehova’nın yeni nizamındaki hayat üzerine dikilmiştir. Bu teminatlandırılmış hedefe bazılarımız Armagedon’dan sağ geçerek, bazıları da erken bir dirilmeye nail olarak varacaklardır. Kendi günlerinde Pavlus, tıpkı İsa’nın Golgota’da işkence direğine gerilinceye kadar üç buçuk yıl boyunca olduğu gibi, Tanrı’nın ruhu tarafından meshedilmiş olup da ölüme vaftiz edilmeleri gereken Hıristiyanlara hitap ederek şu soruyu sordu: “Eğer ölüler asla diriltilmiyorlarsa (YD), o halde neden böyle [kimseler] olmak amacıyla (YD) onlar vaftiz olunuyorlar?” Evet, dirilme ümidi o zamanki Hıristiyanları kuvvetlendirerek birçok denemelere tahammül etmelerini mümkün kıldı. Bu ümit, bugünkü Hıristiyanları ister semavi krallıkta ebedi hayat ümit edenleri, ister kişilerin çoğu için o krallığın idaresi altındaki yeryüzünde ebediyen yaşamayı bekleyen çoğu kişileri olsun kuvvetlendirebilir.—I. Kor. 15:13-19, 29.

4. Epikürî felsefesine bulaşmaktan neden kaçınmalıyız?

4 Kendi günlerindeki durum hakkında yazarken Pavlus devamen şöyle dedi: “Biz niçin her saat tehlikede bulunuyoruz? Sizden dolayı Rabbimiz İsada olan iftiharım hakkı için, ey kardeşler, her gün ölümle karşı karşıya kalıyorum (YD). Eğer Efesosta vahşi hayvanlarla insanca cenkleştimse, bana ne faidesi var? Eğer ölüler dirilmiyorlarsa (YD), yiyelim ve içelim, çünkü yarın öleceğiz.” Pavlus odak noktası diriltilmiş Mesih olan “iyi haber”i ilan ederken, birçok tehlike ve zulümlere uğramıştı, fakat Tanrı’nın koruması ve bereketine sahipti. Eğer dirilme sadece bir hayal olsaydı, bütün bunlar boşuna olacaktı. O takdirde, Epikürî filozofları ve takipçileri gibi, Pavlus ve Korintoslu kardeşleri de sadece iyi bir vakit geçirmeye kendilerini terk etmiş olacaklardı.—I. Kor. 15:30-32

5. (a) Dirilme ümidi bizim için ne kadar gerçek olmalıdır? (b) Krallığı hedefimiz yapmak konusunda bugün hangi mükemmel örneklerimiz vardır?

5 Dirilme ümidi ve Mesihi krallık ise, gerçektir. Tanrı’nın ebedi maksadına sıkıca bağlıdır. Bu ümit resullerin zamanındaki Hıristiyanları nasıl kuvvetlendirmişse, bugünkü Hıristiyanları da öyle kuvvetlendirmektedir. Yehova’nın Şahitlerinin çağdaş tarihi, muhafaza ettikleri bütünlükleri dolayısıyla, ya “yeni gökte”, ya da “yeni yerde” erken bir dirilmeden emin olduklarını bildiklerinden ötürü ölümle hiç çekenmeden karşılaşan binlerce Hıristiyan’ın örneğiyle süslenmiştir. Katolik olan Hitler’in temerküz kaplarında yüzlerce Şahit kurşuna dizilmiş, başı kesilmiş, açlıktan veya dövülerek öldürülmüşlerdi. Daha yakın tarihlerde birçokları belirli sosyalist ve yeni gelişmekte olan ülkelerde tehlikelere ve zulümlere tahammül etmişlerdir. Bununla beraber, onlar, Tanrı’nın gelmekte olan krallığına daima güvenmişlerdir. Ya “büyük sıkıntı”dan sağ geçmek, ya da dirilmekle varılacak hedefleri bu olmuştur. Şimdi herbirimizin hedefi de bu olmalıdır.—Vah. 21:1-4.

6. Afrika’daki hangi örnekler, kendilerinden korkusuzca vermeleri için nazıları teşvik eder?

6 Örnek olarak Afrika’daki Zimbabwe’yi düşünelim. Birçok yıldan beri bu ülke bir iç savaş yüzünden parçalanmış durumdaydı. Şiddet dolu bir çağda yaşamalarına rağmen, Yehova’nın Şahitlerinin tarafsızlığı ve Krallığı va’zetmeye devam etmeleri göze çarpıyordu. (Yuh. 17:16) Özellikle seyahat eden nazırların cemaatlere yaptıkları bina edici ziyaretlere devam etmeleri çok tehlikeliydi. Fakat onlar hayatlarını göze alarak işlerine devam ettiler. Ara sıra bu sadık kardeşlerden bazıları bir cemaatten diğerine seyahat ederken ele geçtiler. Bölgede yabancı ve casus olmakla suçlanıp ölümle tehdit edildiler. Bir çevre nazırı öldürüldü, o yerden geçenlere ibret olsun diye cesedi bisikletinin yanında bırakıldı. Fakat diğer çevre nazırları, barış dolu zamanlar bu tür tehlikelerden kurtuluş sağlayana kadar hizmetlerine korkusuzca devam ettiler. Şayet benzer durumlarla karşılaşırsak, Tanrı’ya arz ettiğimiz “kutsal hizmet”e aynı korkusuzlukla devam edelim.—Luka 12:4-7; Rom. 12:1, 2.

7. El Salvador’daki kardeşlerimiz ümitlerini sıkı tutmakla nasıl bereketlenmişlerdir?

7 Bugün El Salvador’da da buna benzer bir buhran vardır. Tüm ülkede bir iç savaş hüküm sürmektedir. Orada da Yehova’nın Şahitleri şiddet hareketleri karşısında tamamıyla tarafsızdırlar. Böyle olmakla birlikte onlardan bazıları çaprazlama ateş altında öldürülmüşlerdir. Fakat sadık ihtiyarlar cemaatleri küçük gruplar halinde kuvvetlendirip bina ederek hizmet etmeye devam etmişlerdir. (İşaya 32:1, 2 ile karşılaştır.) Bazıları ölümden olağanüstü şekilde kurtulmuşlardır, fakat hayatlarını göze alarak va’zetme ve çobanlık işlerine devam etmekte kararlıdırlar. (I. Pet. 5:1-4) Cemaatler toplantılarını sokağa çıkma yasağından önce yapıyorlar. Yehova, onları 1981 yılı boyunca müjdeci sayısında yüzde 22 bir artışla bereketlemiştir. Söz konusu bu 8.242 Krallık müjdecisi hizmet yılı sona ererken 13.949 yeni ilgi gösterenle bir ev Mukaddes Kitap tetkiki yapmaktaydılar. Tanrımız, ‘her saat tehlikede bulunmalarına’ rağmen işlerine korkusuzca devam edenleri ne harikulade şekilde bereketliyor!

8, 9. (a) Zengin ülkelerdeki bazıları nasıl yanlış yola düşürüldüler? (b) Bizim tepkimiz ne olmalıdır? Neden?

8 Öte yandan, daha zengin ve görünürde daha ‘emin’ olan ülkelerde yaşayan bazıları ruhen tehlikeli bir hayat tarzına sevk edilmişlerdir. Bunlar dünya ile dost olup Epikürî tarzında iyi bir vakit geçirebileceklerini, öte yandan Tanrı’nın teşkilatında sanki bir dal bulup tutunabileceklerini sanıyorlar. İrtidat etmiş kişilerle hikmetsizce arkadaşlık etmek, onların muntazam ve gayretli Krallık hizmeti imtiyazına karşı takdirlerinin azalmasına yol açmış olabilir. Ne akılsızca bir hareket tarzı! Pavlus, tüm böylelerine kesin sözlerle şunu söylüyor: “Aldatılmayın. Kötü münasebetler faydalı alışkanlıkları bozar.” Toplantılara gitmek ve Tanrı’ya hizmet etmek gibi yararlı teokratik alışkanlıklar yerine, sapmış bir dünyanın eğlencelerine dalma düşkünlüğüne çok kolay geçilir. O zaman Tanrı’nın yeni nizamıyla ilgili görüşün ve beraberindeki dirilme ümidinin kuvveti azalır. Pavlus’un günlerindeki İmeneos, İskender ve Filitos’un başına aynı şeyler geldi. Söylemesi acı olmakla beraber böyle şeyler bugün de bazılarının başına gelmektedir.—I. Kor. 15:33, YD; I. Tim. 2:15-19.

9 Bu ilerlemiş saatta Yehova’nın teşkilatı ve verdiği hizmeti bütün canlarıyla desteklemekten vazgeçenlere ne yazık! Şimdiki dünya sistemi mahvolmak üzeredir. Yalnız “iyi haber”de durmakla, ‘onu sıkı tutmakla’ ‘kurtuluruz.’ Tanrı hakkındaki bilgiyi artırmaya devam etmemiz çok acildir. Yerinde olarak Pavlus bunu yapmayanlara şöyle hitap ediyor: “Salah ile ayılın, ve günah işlemeyin; çünkü bazılarında Allah bilgisi yoktur; size utanç olsun diye söyliyorum.”—I. Kor. 15:1, 2, 34.

‘SABİT OLUN’

10. (a) ‘Sevgili kardeşlerine’ karşı hem Pavlus’un, hem de çağdaş “köle” sınıfının tutumu nedir? (b) 1982 yılının ayeti bununla nasıl bağlantılıdır?

10 Pavlus, şahane dirilme ümidinin müzakeresini şu sıcak, çekici sözlerle bitiriyor: “Bunun için, ey sevgili kardeşlerim” diyor. Ruhi kardeşlerinin hedeflerine varmalarını istiyor. Benzer şekilde bugün “sadık ve basiretli köle” dünya çapındaki Yehova’nın gelmekte olan krallığını bekleyen milyonlarca kişinin ruhi refahıyla ilgilenmektedir. “Sadık köle”, “büyük kalabalık”ın tümünün o krallığın idaresi altındaki yeryüzünde yaşanılacak hayata yeterli olmasını sağlamak istiyor. “Büyük kalabalık” bunu “büyük sıkıntıdan” geçmek üzere ‘kaftanlarını yıkamak’ ve Tanrı’ya hizmet etmek suretiyle yapıyor. (Mat. 24:45-47; Vah. 7:9, 14) Bu hedefe nasıl varılabilecektir? Rabbimiz İsa Mesih’in işine gayretle katılmakla. Pavlus’un belirttiği şu sözler Yehova’nın Şahitleri için 1982 yılının ayeti olmuştur:

“Sabit, sarsılmaz, ve daima Rabbin işinde artmak üzre olun.”—I. Kor. 15:58.

11. ‘Sabit olmak’ ne demektir?

11 Sebat niteliği Yehova’nın yeni nizamına geçmeyi arzulayanlar için çok gereklidir. Sabit olmak, değişmez, sağlam, istikrarlı olmak demektir. Önümüzdeki görünmez şeylerin teminatlandırılmış bir bekleyişi olup Mukaddes Yazılarda yaptığımız tetkik sayesinde sanki burada varmış gibi gerçek olan böyle bir imana sahip olmamız gerekir.—İbr. 11:1, YD.

12. Hizmetimizde sarsılmaz olmak için hangi nedenlerimiz vardır?

12 Gökte 1914’te kurulmuş olan Mesihi krallığın yakın olduğunu biliyoruz. Bu “son günlerde” yeryüzündeki kargaşalıklarda Mesih’in Krallık izzetindeki “huzur”unun “alamet”ini gördük. Sonuç olarak gerçekten milyonlarca kişinin kulak verdiği bu “iyi haber”i evden eve giderek gayretle va’zeden Tanrı’nın kavminin bunu meleklerin yönetimi altında yaptığını gözledik. Şeytan’ın dünyasından gelen baskılar şüphesiz artacaktır, fakat bu, hayatımızın Egemeni Yehova Tanrı’ya arz ettiğimiz değerli “kutsal hizmet”te gevşemeye sebep olsun mu? Katiyen!—Mat. 24:3-14; 25:31-34; Vah. 7:15; 14:6, 7.

‘SARSILMAZ OLUN’

13. Eyub gibi, “sarsılmaz” olduğumuzu nasıl gösterebiliriz?

13 Pavlus, bize aynı zamanda “sarsılmaz. . . .olun” diye tembih ediyor. Bu, sabit olmaya yakındır. Tanrı’nın emirlerini yerine getirirken bütünlüğümüzde asla sarsılmamamız gerektiği anlamına gelir. Bütünlüğüne örnek şekilde bağlı kalan Eyub’un tutumu buydu. Kendisi, Tanrısı ve Hâkimi hakkında şöyle dedi: “Beni denediği zaman altın gibi çıkacağım.” Biz de böyle bir güveni ifade edebilir miyiz? Edebiliriz, eğer Eyub gibi Yehova için şunu söyleyebilirsek: “Ben onun yolunu tuttum, ve sapmadım. Dudaklarının emrettiğinden ayrılmadım; benim muradımdan ziyade onun ağzının sözlerini sakladım.” (Eyub 23:10-12) Eğer biz, Eyub gibi, mutat toplantılarımız için hazırlanmış malzeme ile yetinmeyip Tanrı’nın Sözünün çağdaş uygulanışı hakkında daha fazla aydınlatılmak isteğiyle Yehova’nın Şahitlerinin inançlarını yansıtan yayınları derin derin tetkik edersek, hakikatte sarsılmaz ve sabit kalmakta gerçekten yardım göreceğiz.

14. (a) Yehova’nın Şahitlerinin yayınları samimi kişileri aydınlatmakta nasıl gitgide ilerlemiştir? Hangi sonuçla? (b) Hangi uyarıyı aktarmıştır? Birçokları nasıl olumlu karşılık vermişlerdir?

14 Yüzyılı aşkın bir süre boyunca Yehova’nın Şahitlerinin Yayınları, İsa’nın fidyesi, dirilme ümidi ve Tanrımızın gelmekte olan krallığı hakkında ilerler tarzda bir hakikatler yığını geliştirmiştir. Sayfalarıyla milyonlarca samimi insanın zihninde ve yüreğinde Mukaddes Kitabı canlandırmıştır. Onların, Hıristiyan aleminin dinlerinde, evet, sahte dinin tüm dünya imparatorluğu olan “Büyük Babil”de öğretilen yanlışlıkları fark etmelerine yardım etmiştir. “Büyük Babil”in ruhi anlamdaki büyük düşüşüne dikkati çekerek meleğin peygamberane emrini aktarmıştır: “Ey kavmım, onun günahlarına şerik olmıyasınız, ve onun belâlarından hisse almıyasınız diye, ondan çıkın.” (Vah. 17:1, 5, 18; 18:2, 4) Birçoklarının işte bunu yapmasına yardım edilmiştir ve onlar, Yehova’nın Mesihi krallığının vefakâr destekleyicileri olmuşlardır.

15, 16. (a) Bazıları neyi fark edememektedirler? (b) Matta 24:46’da geçen “o köle” kim olduğu zannedildi? (c) Bu “köle” ile ilgili olarak ne zaman ve nasıl Tanrı’nın, hakikati yaymak için sadece bir tek kanal kullandığı belli oldu?

15 Bununla beraber, Krallığı vefakâr şekilde desteklemekte sarsılmaz olmaya devam etmektense, sahte dinin yoluna ve inançlarına sapmak isteyenler daima mevcut olmuştur. Bunlar, Efendimiz Mesih İsa’nın, yeryüzündeki takipçilerinden meshedilmiş mütebakiyi ruhi gıda vermek üzere bir “sadık ve basiretli köle” olarak kullanmakta olduğunu fark edemiyorlar.—Mat. 24:45-47, YD.

16 İlk olarak 1895’te “Zion’s Watch Tower” mecmuasının bazı dostları, bu mecmuanın “o köle”, “o hizmetçi” olduğunu öne sürdüler. (Mat. 24:46) Söz konusu dostların bu görüşüne düşmanları şiddetle karşı koydular, böylece 1 Ekim 1909 tarihli “The Watch Tower” şunları söyledi:

“Dostlarımız, bu ayetin, bulunduğumuz İncil çağının sonunda Rabbimizin Hakikati yaymak için birçok değil, bir tek kanal kullanacağını gösterdiğinde ısrar ediyorlar. . . . Şimdiki Hakikatle ilgili bilgileri onların doğrudan doğruya Watch Tower Bible and Tract Society’nin yayınları veya dolaylı olarak bu kanal aracılığıyla aydınlatılan kişiler vasıtasıyla aldıklarını önemle söylüyorlar. Dolayısıyla onlar ‘iş arkadaşları’ olarak Cemiyetin işiyle işbirliği yapmaktan memnundurlar, çünkü bu şekilde hem Tanrısal Takdirin rehberliğine, hem de Tanrısal Söz’ün talimatlarına uyduklarına inanıyorlar.”

17. (a) Eskiden ve şimdi bazıları hakikatin önemini nasıl azaltmaya çalışmışlardır? (b) “Köle” sınıfı ile olan beraberliğimizde “sarsılmaz” olmaya devam etmekte neden mutlu olmalıyız?

17 Devamen, hakikatin söz konusu düşmanlarına değinerek “The Watch Tower” şöyle dedi:

“Onlar, Tanrısal Hakikat’in hazinelerini ‘herkesin kendi başına kazması’ gerektiğini söyleyerek aydınlatılanların zihinlerini başka bir yöne çevirmeğe çalışıyorlar. Cemiyetin yayınlarının onlar için sadece bunun yolunu açtığını, şimdi onların bu yolda ilerleyip sonunda onun öğretilerini arka planda bırakarak aşama kaydetmeleri gerektiğini söylüyorlar. Bu vefasız ‘iş arkadaşları’ devamen Cemiyet’e tapınma tehlikesinin mevcut olduğunu, bundan kaçınmak için buna tekme atmanın veya sırt çevirmenin adeta gerekli olduğunu öne sürüyorlar. Onlar; Mukaddes Kitabı tetkik edelim, ama Cemiyet’in yayınlarını kendimizden atalım, diyorlar.”

Bu sözler 73 yıl önce yazılmıştır, bugüne kadar Yehova’nın bu tek kanalı kullanarak ilerler tarzda geliştirdiği hakikatler yığınının önemini küçümsemeye çalışan böyle kimseler hâlâ vardır. Hakikat ışığı gitgide daha parladıkça, Efendimizin ‘sadık kölesi’ ile olan beraberliğimizde “sarsılmaz” kalırsak, bize ne mutlu!—Kol. 1:21-23.

DAİMA RABBİN İŞİNDE ARTMAK ÜZRE OLUN”

18. (a) Sağlıklı kalmanın bir reçetesi nedir? Süleymanın Meselleri bunu nasıl gösteriyor? (b) “Rabbin işinde artmak üzre” bazı yollar hangileridir?

18 Evet, ‘kendi işimizde’ değil, Rab İsa Mesih’in işinde “artmak üzre” olalım. Ruhen sağlıklı kalmanın bir reçetesi budur. Ruhi tembellik şüphelere yol açabilir. Bu, Süleymanın Meselleri 19:15’te belirtilmiş olduğu gibi, öldürücü olabilir: “Tembellik insanı derin uykuya düşürür; ve haylaz can aç kalır.” Ruhi tembellikte direnmek, ruhi açlık ve ölümle sonuçlanır. Öyleyse (iyi karşılık verilmeyen sahalarda bile) muntazaman hakikati arayanları evlerinde ziyaret etme, her fırsatta rastladığımız kişilere şahadette bulunma, koyunvari insanlara tekrar ziyretler yapma ve Yehova’nın Şahitlerinin yayınlarından herhangi biriyle düzenli bir ev Mukaddes Kitap tetkiki idare etme işiyle meşgul olalım. Bazılarımız, aslında imanımızın öncüsü olan Rab İsa’nın öncülük ettiği bu işte “öncüler” veya dolgun vakitli Krallık ilan edicileri olarak hizmet edebiliriz.—İbr. 12:2; İş. 6:8-10.

19. Hepimiz hangi ruhu gösterebiliriz? Bazılarının bu işte nasıl daha büyük bir payları olabilir?

19 Öncü olalım veya olmayalım, hepimiz “kutsal hizmet”imizi gerçek bir öncülük ruhuyla sevinçli şekilde yerine getirebiliriz. Bu birçoklarımızı ara sıra “öncü yardımcılığı”nı yapmaya sevk edebilir ve eğer bundan duyulan sevinç bazılarımızı daimi öncü olmak üzere teşvik edebilirse, “Rabbin işi”ndeki payımı daha ne kadar büyük olacaktır!—Rom. 12:1, 2.

20. (a) Kimlerle işbirliği yapma imtiyazına sahibiz? (b) Hangi teminatı düşünerek hedefe doğru kuvvetli ilerlemeliyiz? (c) Son olarak, Pavlus’un hangi sözlerini benimsemeliyiz? Neden?

20 Rab İsa’nın izinden gidilerek yapılan bu iş, aynı zamanda “Yehova’nın işi”dir. (I. Kor. 16:10, YD; Yuh. 5:17) Bu “şeyler sisteminin sona erişi”nde Egemen Rab Yehova, Rab İsa Mesih, ve semavi meleklerle iş arkadaşları olmak ne büyük imtiyazdır! (I. Kor. 3:9; Mat. 25:31-33; 28:19, 20, YD) Zira ‘emeğimizin Rabde boş olmadığını biliyoruz.’ İster dirilme yoluyla olsun, ister “büyük sıkıntı”dan sağ geçerek olsun, yeni nizama girmeğe çalışalım; sadık resul Pavlus’un I. Korintoslular 15:57’de söylediği şu sözleri biz de söyleyebilelim: “Rabbimiz İsa Mesih vasıtası ile bize zafer ihsan eden Allaha şükrolsun.” Evet, ölüm üzerinde, ebedi hayatın yüce nimetlerine götüren zafer!

Şu Noktaları Anlıyor Musun?

● Her zaman dirilme ümidine karşı uyanık olmak neden gereklidir?

● Dirilme ümidi hergün ölümle karşı karşıya kalan kardeşlerimize nasıl bir teşvik kaynağıdır?

● Şüphecilerle veya irtidat edenlerle arkadaşlık edenlere neden “utanç olsun?”

● Yehova’nın yeni nizamına geçmek için, sebat niteliği neden çok gereklidir

● 70 yılı aşkın zaman önce “The Watch Tower”da “bir tek kanal” hakkında yapılan hangi beyan hâlâ ne kadar anlamlıdır?

● Öncülük yapmak veya başka yönlerden “Rabbin işinde artmak üzre olmak” bizim için neden bir korunmadır?

[Sayfa 14’teki resim]

Bazı nazırlar hizmet ederken ‘her saat tehlikede bulunuyorlar’

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş