“İşte Yehova Onbinlerce Mukaddesleriyle Geldi”
“Herkese karşı hükmü infaz etmek için, ve Tanrı’dan korkmayarak yaptıkları bütün Tanrı’dan korkmaz işleri hakkında, ve kendisine karşı Tanrı’dan korkmaz günahkârların söylediklerini bütün meydan okuyan şeyler hakkında, Tanrı’dan korkmazların tümünü mahkûm etmek için, işte, Yehova onbinlerce mukaddesleriyle geldi.”—Yahuda 15, YD.
1. Yüce Hâkim olan Yehova’ya ne gösterilmelidir?
YÜCE Hâkim Yehova saygı gösterilmesi gereken biridir. (İş. 33:22) Buna rağmen birçokları O’na karşı büyük saygısızlık gösteriyorlar. Bu kötü davranışlı mağrur kişilerin arasında, Yahuda’nın Tanrısal ilhamla yazdığı mektupta sözünü ettiği “Tanrı”dan korkmaz adamlar” da bulunuyordu. Hiç kimse, Tanrı’ya saygısızlık ettiğinden dolayı cezasız kalmaz, zira ‘Yehova’nın, Tanrı’dan korkmazlara karşı hükmünü yerine getirmek için geleceği’ şüphesizdir.—Yah. 15; Eyub 9:1-4.
2. (a)Yahuda’nın mektubunda buraya kadar yaptığımız müzakereler hangi noktalara dikkatimizi çekti? (b) Yahuda’nın devamen verdiği öğütler bize ne yarar sağlayacak?
2 Daha önce Yahuda’nın mektubundan yaptığımız müzakerede, yalancı öğretmenlere ve bedeni “murdar” edenlere karşı koymanın, Mukaddes Yazılardaki uyarılara kulap verip, Tanrı’nın koyduğu otoriteye saygı göstermenin gereği üzerinde durulmuştu. (Yah. 1-10) Yahuda’nın devamen verdiği öğütler ise, ebedi hayat ümidine sahip olarak, O’nun şahitleri arasında sabit bir şekilde duruş alabilmemiz için Yüce Hâkim’e duyduğumuz saygıyı artırabilmemizi sağlayacak.
“Vay Onlara
3. Kain hangi şeyden suçluydu?
3 Yahuda, Yehova’ya meydan okumaya kalkan “Tanrı’dan korkmaz adamlar” hakkında şunları yazmıştı:
“Vay onlara! çünkü Kainin yoluna gittiler, ve ücret için Balamın sapıklığına atıldılar, ve Korahın isyankâr konuşmasında (YD) helâk oldular.” (Yahuda 11)
Yahuda, “vay onlara” diyerek, Yehova’nın kavminin cemaati içine giren “Tanrı’dan korkmaz adamlar”ın başına vayların geleceğini gösterdi. (Luka 11:42-47, 52 ile karşılaştır.) Onlar ‘Kain’in yoluna gidenlerdir! Tanrı, Habil’in hayvan etiyle kanının kurbanını kabul ettiyse de, Kain’in uygunsuz bir ruhla sunduğu kansız takdimeyi reddetmişti. İmanı noksan olan Kain, Tanrı’nın Habil’e verdiği izzete veya onura saygı göstermemişti. Hatta Tanrısal bir uyarıya dahi kulak asmamış ve nefretle dolu olarak kardeşini öldürmüştü.—Tekv. 4:2-8; İbr. 11:4; I. Yuh. 3:12.
4. (a) “Kainin yolu” neydi? (b) ‘Kainin yolundan’ neden kaçınmalısın?
4 Kain, başta, Yehova’ya karşı saygısızlık göstermişti. Onun bu saygısız hareket tarzına “Kainin yolu” denildi. Onun meydan okuyucu davranışı ve yanlış saiki, nasıl hep kötü idi ise, bugün de, Yehova’nın Şahitlerinden biri olduğunu iddia ettiği halde, Tanrı’nın hak edilmemiş inayetini hafifmeşrep davranışı için bir mazeret haline çevirmeye çalışan kişinin davranışı da aynı şekilde kötüdür. Böyle bir kimse ancak Kain’in ‘yolunu’ izleyecektir. Böyle kimseler, tıpkı kardeşinden nefret eden ve onu öldüren Kain gibi ‘katildirler’; çünkü onlar Yehova’nın, Kendi hizmetinde çalışmak üzere onur verdiği sadık Hıristiyanlardan nefret edenler. (I. Yuh. 3:16) Tanrı, Kain’i lanetlemişti; onun soyu ise, Tufan’da yok olmuştu. Aynı şekilde ‘Kain’in yolundan’ gidenlerin de “vay” başına, çünkü onların bu davranışı da Yehova’yı memnun etmez ve yok olmalarına yol açar.
5. (a) Balam hangi hareket tarzını izlemişti? (b) Yahuda’nın zamanında kimler ‘Balamın sapıklığına atılmışlardı?’ (c) Şimdi Yehova’nın kavmini sahte öğretilerle ve hayvani ihtirasları doyurmağa sevk ederek bozmağa çalışanların başına ne gelecektir?
5 Bedeni “murdar” eden Tanrı’dan korkmazlar ‘ücret için Balamın sapıklığına da atılmışlardı.’ Moab kralı Balak’ın tekrar ve tekrar teklif ettiği mükâfata yenilen Balam, üç kere İsraillilere lanet etmeğe kalkışmış, fakat Yehova, her keresinde onun lanetini bir nimete çevirmişti. Bunun üzerine, açgözlü olan Balam, Balak’a, eğer İsraillileri sahte dinle baştan çıkarıp hayvani ihtiraslarını doyurmağa sevk edecek olursa, Tanrı’nın Kendi kavmine bile lânet edeceğini söylemişti. Onun bu şeytani öğüdü yerine getirilmiş ve hafifmeşrep davranışlarından dolayı 24.000 İsrailli, Tanrı tarafından gönderilen veba ile öldürülmüştü. (Say. 22:1–25:9; Vah. 2:14) Daha sonra Balam da, lanet etmeğe kalkıştığı kimseler tarafından öldürülmüştü. (Say. 31:8) Benzer şekilde Yehova’nın Şahidi olduklarını iddia ettikleri halde açıkgözlük yapan, Yehova’nın kavmini sahte öğretilerle ve hayvani ihtirasları doyurmağa sevk ederek bozmağa çalışanların başına da felaket gelecektir. Günlerimizde böyle olaylar olmuştur. Yehova’nın vakfolmuş sadık şahitleri dikkatli olmalıdır!
6, 7. (a) Levili Korah hangi şeyden suçluydu? (b) Korah’ın ve onun tarafına geçenlerin başına ne gelmişti? (c) ‘İsyankâr konuşmağa’ karşı tutumumuz ne olmalı?
6 Yahuda ‘isyankâr şekilde konuşmaya’ kalkışan Levili Korah’ı da uyarıcı başka bir örnek olarak vermişti. Korah, hırsla davranıp yalan yere, hem bencilce ağabeyi Harun’u başkâhin olarak atayan Musa’yı, hem de kâhinlik onurunu kendisi ve ailesi için ele geçirme çabasıyla Harun’u suçlamıştı. Korah, Tanrı’nın Harun ve oğullarına bağışladığı izzete veya onura saygı göstermemiş, fakat Tanrı’nın düzenine karşı koymuştu.
7 Korah ve onun tarafına geçen bazı Rubeniler, her ne kadar Mısır’dan kurtulmuşlarsa da hiçbir zaman Vaat Edilen Diyar’a girmediler. Yer açılmış ve onlardan bazıları diri diri gömülmüşlerdi. Diğerleri ise, Yehova’nın gönderdiği ateşle yanıp yok olmuşlardı. Daha sonra, Tanrı’nın bu hükmüne karşı söylenen 14.700 İsrailli de, Yehova’dan gelen bir afet ile ölmüştü. (Sayılar 16. bap) Tanrı’nın isyankâr “Tanrı’dan korkmaz adamlar”a karşı hükmünü Yahuda’nın günlerinde de kesinlikle yerine getireceğinden dolayı, Yahuda onların ‘helak olduklarını’ söyledi. Bu, sanki yerine getirilmiş gibiydi! Bu olaylar bizi, ‘isyankâr şekilde konuşmaktan’ kaçınmağa önemle sevk etmelidir!
8. Kain, Balam ve Korah’ın örnekleri, bugün bizim için ne önem taşımaktadır?
8 Evet, Yehova’ya ve teşkilatında yaptığı düzenlemelerine karşı isyan edenlerin vay başına. Yahuda, (Kain gibi) sevgileri ve imanları noksan olanların, (Balam gibi) hafifmeşrep davranışlara yol açan öğretiler için ücret almaya heveslenenlerin ve (Korah gibi) Tanrı’nın koyduğu otoriteye saygısızlık edenlerin “vay” başına demişti. Yahuda’nın sözleri, muhakkak Yehova’nın Şahidi olduğunu iddia ettikleri halde, günlerimizde Tanrı’nın teokratik düzenine saygısızlık edenlere veya tenkitçi bir tutuma sahip olanlara bir uyarıdır.
Benzetmelerle Yapılan Uyarılar
9. Tanrı’dan korkmaz yalancı öğretmenler, hangi açıdan “suların altında gizli kayalar”a benzetilebilir?
9 Yahuda şu benzetmeleri yaparak uyarılarına devam etmişti:
“Bunlar sizin muhabbet ziyafetlerinizde sizinle yiyip içtikleri zaman, lekelerdir [suların altında gizli kayalardır, YD], korkusuzca kendilerini besliyen çobanlardır; rüzgâr tarafından sürüklenen yağmursuz bulutlar; iki kere ölmüş, kökten sökülmüş, sonbaharın meyvasız ağaçları; kendi ayıplarını saçan denizin vahşî dalgaları; serseri yıldızlardır, onlar için ebediyen koyu karanlık hıfzolunmuştur.” (Yahuda 12, 13)
Yalancı öğretmenler, birçok şeyin yanısıra ‘suların altında gizli kayalara’ da benziyorlardı. İman kardeşlerini sevdiklerini yalan yere iddia ettiklerinden dolayı, yüzenleri parçalayıp öldüren veya gemileri batıran sivri sualtı kayalarına benziyorlardı. Yehova’nın Şahitleri ‘iman için çok mücadele etmeye’ devam etmedikleri takdirde, bu yalancı öğretmenler, bu kararsız kişileri ‘iman hususunda’ batırabilir.—I. Tim. 1:19.
10. (a) İlk Hıristiyanların “muhabbet ziyafetleri” ne olabilirdi? “Tanrı’dan korkmaz adamlar” oraya hangi saikle geliyorlardı? (b) Yehova’nın Şahitlerinin toplumsal buluşmalarında hangi şeyden kaçınılmalıdır?
10 O “Tanrı’dan korkmaz adamlar” sık sık Hıristiyanların ‘muhabbet ziyafetlerine’ gidiyorlardı. Böyle olaylar, maddi refaha sahip Hıristiyanların yoksul iman kardeşlerini davet ettikleri ziyafetler olabilirdi. Fakat bedeni “murdar” edenler, alçak saiklerle oraya gidiyorlardı. (I. Petrus 2:13 ile karşılaştır.) Benzer şekilde bugün de, Yehova’nın Şahitlerinin toplumsal buluşmalarını, aşırı derecede yeme, içme, dünyevi müzik ve dans için birer imkân haline çevirmeğe çalışanlar vardır. Sadık Hıristiyan şahitler, toplumsal buluşmalarda böyle şeylerin olmasına asla izin vermesinler.
11. (a) Tanrı’dan korkmaz yalancı öğretmenler ne tür çobanlardır? (b) Bugün vefakâr Hıristiyanların böyle yalancı öğretmenlere karşı tutumları ne olmalıdır?
11 Tanrı’dan korkmaz yalancı öğretmenler, giyinmek ve kendilerini beslemek için sürülerini kırkan ve kurban eden çobanlara da benziyorlardı. Kararsız kimseleri ters davranışlara yönetmeğe çalışıyor ve uygun ruhi gıda ile beslemiyorlardı. (Hezekiel 34:7-10 ile karşılaştır.) Bugün vefakâr Hıristiyanların da böyle yalancı öğretmenleri reddetmeleri ne kadar hayatidir!
12. Yahuda’nın zamanındaki yalancı öğretmenler ne bakımdan rüzgârlar tarafından sürüklenen yağmursuz bulutlara benziyorlardı?
12 Yahuda’nın zamanındaki yalancı öğretmenler, çok gerekli olan yağmuru vaat eden, oysa aslında yağmursuz olup rüzgârlar tarafından sürüklenen aldatıcı bulutlara da benziyolardı. Onlar hatalı rüzgârlarla sürükleniyordu. Yağmursuz bulutlara benzediklerinden dolayı ruhi bakımdan kuru ve yararsız idiler. Yehova’nın Şahitleri, haddini bilmez böyle yalancı öğretmenlerden sakınsınlar.
13. Yalancı öğretmenler “iki kere ölmüş” ve “kökten sökülmüş” ağaçlara neden benziyorlardı?
13 Tanrı’nın ruhunun meyvelerine sahip olmayan bu rezil adamlar, ürün mevsiminin sonunda, yani sonbaharın meyvesiz ağaçlarına da benziyorlardı. Onlar “iki kere ölmüş” veya “tamamıyla ölmüş” (Today’s English Version) ağaçlardı. Onlar, resmen suda vaftiz edildikten sonra, ruhi bakımdan canlı olduklarını yalan yere iddia ederek, cemaatin ‘içine sokulmuştu!’ Fakat Tanrı’nın izzeti için meyve vermediklerinden dolayı, onlara eski Filistin’de ürün vermeyen meyve ağaçlarına uygulananın aynısının uygulanması gerekmişti. Meyve ağaçları için verilen verginin boşa gitmemesi için, böyle ağaçlar kökten sökülüp ortadan kaldırılıyordu. “Kökten sökülmüş” terimiyle, tövbe etmeyen, irtidat etmiş bu öğretmenlerin yok olacakları açıkça belirtilmişti.
14. Yalancı öğretmenler ne bakımdan “denizin vahşi dalgaları”na benziyordu?
14 Aynı zamanda o yalancı öğretmenler, Tanrı’nın mukaddes ruhuna sahip olmadıklarından dolayı, “denizin vahşi dalgaları”na da benziyorlardı. Onlar, çamuru ve yosunları karıştıran denizin kaba dalgaları kadar vahşiydiler. Benzer şekilde, rahat durmayan o hayvani davranışlı kimseler herhalde ağızlarıyla iman ikrar etmelerine rağmen, Tanrı’dan korkmaz davranış ve öğretileriyle utanç duygusu uyandıran pis günahkârlar olduklarını gösteriyorlardı.—İş. 57:20, 21.
15. Yalancı öğretmenler ne tür yıldızlara benziyordu? Onlar için ne saklanmıştı?
15 Bu yalancı öğretmenler adil yolu sabit şekilde izlemediklerinden dolayı “başıboş gezinen yıldızlar” (Authorized Version) gibiydiler. Eğer yıldızlar önceden kestirilmeyecek şekilde her yerde gezinselerdi, tabii ki yıldızların yardımıyla deniz yolculuğu imkânsız olurdu. İrtidat etmiş o kimselere de tıpkı “serseri” yıldızlar gibi, sağlam ruhi bir rehberlik için güvenilmezdi. O sahte ışık kaynakları için Tanrı, ebediyen ‘koyu karanlık saklamıştı’; bu ise, onların ebediyen yok olacakları anlamına geliyordu. Yehova’nın sadık şahitleri gerçekten birçok neden yüzünden bu yalancı öğretmenleri ve onların öğretilerini tamamıyla reddediyorlar.
Yehova Hükmünü İnfaz Etmek İçin Harekete Geçiyor
16. Hanok, kimdi ve neyi peygamberlik etmişti?
16 Yahuda, Yehova’nın Tanrı’dan korkmaz adamlara karşı harekete geçeceğini kanıtlamak üzere şunları söylemişti:
“Ve Âdemden sonra yedinci olan Hanok bunlar hakkında da peygamberlik ederek dedi: Herkese karşı hükmü infaz etmek için, ve Tanrı’dan korkmayarak yaptıkları bütün Tanrı’dan korkmaz işleri hakkında ve kendisine karşı Tanrı’dan korkmaz günahkârların söyledikleri bütün meydan okuyucu şeyler hakkında, bütün Tanrı’dan korkmazları mahkûm etmek için, işte, Yehova onbinlerce mukaddesleriyle geldi.” (Yahuda 14, 15 YD)
Hanok, ilk insan olan “Âdemden sonra yedinci” idi. İkisinin arasında Şit, Enoş, Kenan, Mahalel ve Yared vardı. (Tekv. 5:3-18) ‘Hanok, Tanrı ile yürüyerek’ Yehova’nın açıklanmış hakikatiyle uyum içinde kalmıştı. (Tekv. 5:24; İbr. 11:5) Çevresi ruhi bozukluklarla kuşatılmış olmasına rağmen, Tanrı’nın peygamberi olarak cesaretle hizmet etmişti.
17. Yahuda, Hanok’un peygamberliğini nasıl öğrenmiş olabilir?
17 Yahuda’nın, Hanok’un peygamberliğini nasıl öğrendiği açıklanmıyor. Bu peygamberlik, Tanrısal ilham altında yazılan Mukaddes Yazıların daha önceki kısımlarında geçmiyor. Belki İsa bir va’zında Hanok’un peygamberliğinden söz etmiş ve bu ağızdan aktarılmış olabilir. Fakat Yahuda’nın, apokrif olan Hanok kitabında bulunan benzer bir beyanı iktibas ettiğine dair hiçbir belirti yoktur. Tanrısal ilham altında olduğuna göre, Yahuda’nın mektubunda Hanok’un peygamberliğinden söz etmesi, bu bilgilerin doğru olduğunu kanıtlar.
18. (a) Hanok’un, Yahuda’nın günlerindeki yalancı öğretmenler hakkında da peygamberlik etmiş olduğu neden söylenebilir? (b) Hanok’un peygamberliğine göre, Yüce Hâkim, Kendisine saygısızlık edenlere nasıl davranacaktır?
18 Hanok, kendi devrindeki günahkârlarla ilgili önceden bildirdiklerinin Yahuda’nın günlerindeki yalancı öğretmenler için de geçerli olacağını ilhamla bildirdiğinden dolayı “bunlar hakkında peygamberlik” etmişti. Yüce Hâkim Yehova, Kendisine karşı saygısızlık eden Tanrı’dan korkmaz ve hürmetsiz kimselerin üzerinde hükmünü infaz edecektir. Bunu yapabilmek için de “onbinlerce mukaddesleriyle”, yani büyük sayıda adil melekleriyle gelecektir. (Tesniye 33:2; Daniel 7:9, 10 ile karşılaştır.) Bu “onbinlerce mukaddes”in başında Mesih bulunmaktadır. Yehova onun vasıtasıyla hükmünü infaz edecektir.—Luka 1: 35; Yuh. 5:27; Res. İşl. 17:30, 31.
19. (a) Hanok’un günlerindeki kötüler gibi, “Tanrı’dan korkmaz adamlar” da Yehova’ya karşı nasıl “meydan okuyucu” sözler söylemişlerdir? (b) Bedeni “murdar” eden Tanrı’dan korkmazların başına muhakkak ne gelecektir? (c) Şu halde, Yehova’nın Şahitleri nasıl davranmalıdır?
19 Yehova, bu Tanrı’dan korkmaz veya saygısız kimselerin, ‘hafifmeşrep davranışlarından’ suçlu olduklarının ortaya çıkması için onlara bol bol fırsat vermiştir. Onlar rezil işleri ve sözleriyle Tanrı’dan korkmadıklarını göstermiş ve bu nedenle suçlu oldukları kanıtlanıp Tanrı tarafından ‘mahkûm edilmişlerdir.’ Hanok’un günlerindeki kötüler, Tanrı’ya karşı “meydan okuyucu” sözler söylemiş oldukları gibi, bu “Tanrı’dan korkmaz adamlar” da hâkimiyeti hiçe saymış ve Yehova’nın bir derece izzet verdiği kimselere sövmüşlerdi. (Yah. 8-10) Böylece Yehova’ya karşı “meydan okuyucu” sözler söylemiş ve mahkûm edilmişlerdi. Tanrı, Hanok’un peygamberliğine uygun olarak, Nuh’un günlerinde tufanda yaşayan Tanrı’dan korkmaz adamlara karşı hükmünü infaz etmişti. Bu nedenle, bedeni “murdar” eden Tanrı’dan korkmazlara karşı Tanrısal hükmün uygulanması kesindir. Yehova’nın Şahitleri bugünlerde buna benzer bir hükmün infaz edilmesini bekleyebilirler. Şu halde, Tanrı’yı memnun etmek ve yok olmaktan kurtulabilmek için, işlerimize ve sözlerimize dikkat etmeliyiz.
Söylenmekten Ve Şişkin Sözler Kullanmaktan Kaçın
20. Yehova’nın hizmetçileri “Tanrı’dan korkmaz adamların” söylenmelerine ve şikâyet etmelerine ne gözle bakmalıdırlar?
20 Yahuda, Tanrı’dan korkmaz adamların başka özelliklerine de değinip şunları yazmıştı:
“Bunlar söylenen, hayattaki paylarından (YD) şikayet eden, şehvetlerine göre yürüyenlerdir, ve onların ağzı büyük şişkin sözler söyler; kendi çıkarları (YD) için şahsa itibar edenlerdir.” (Yahuda 16)
Yehova’nın Şahitleri, ‘her şeyi söylenmeden’ yapmak üzere uyarılıyorlar. (Fil. 2:14, 15) Fakat tıpkı Musa’ya ve Harun’a karşı söylenip, aslında Tanrı’ya karşı söylenmiş olduklarından dolayı çölde ölen İsrailliler gibi, bu “Tanrı’dan korkmaz adamlar” da “söylenen” kimselerdi. (Say. 14:1-38; I. Kor. 10:10) Dünyevi fakirlerin yoksulluklarından şikâyet edebilecekleri gibi, bu hayvani adamlar da “hayattaki paylarından şikâyet ed”iyorlardı. Yahuda’nın zamanındaki hakiki Hıristiyanlar gibi, bugün de Yehova’nın Şahitleri, zor durumlara katlanabilmek için semavi hikmete ve Tanrı’nın ruhunun yardımına güvenmektedirler. Yahuda’nın günlerindeki söylenen Tanrı’dan korkmaz adamlara asla benzemeyelim!
21. (a) “Tanrı’dan korkmaz adamlar”ne şekilde ‘şehvetlerine göre yürüyorladı?’ (b) Bu kimseler nasıl “kendi çıkarları için şahsa itibar ed”iyorlardı? Bu neden yanlıştı?
21 Bu gibi adamlar, Tanrı’nın veya Oğlunun emirleri yerine, ahlaksız tutkularına boyun eğip ‘şehvetlerine göre yürüyorlardı.’ (Yakub 4:1-3 ile karşılaştır.) ‘Ağızları büyük şişkin sözler söylediğinden’ veya ‘övücü sözlerle dolu olduğundan’ dolayı, (Jerusalem Bible) bazı kimseleri seçip samimi olmayarak onlara itibar gösteriyorlardı. (Mezmur 140:11; Titus 1:10, 11; II. Petrus 2:18, 19 ile karşılaştır.) Bu ahlaksız kimseler, ‘kendi çıkarları için şahsa itibar ediyorlardı.’ Maddi veya toplumsal kazanç için zenginlere, ünlü veya benzeri kimselere yaranıp desteklerini sağlıyorlardı. Fakat bu büyük bir bencillikti, dolayısıyla bu davranış, bu kötü kimseleri, çok daha yüce Tanrısal hedefe yani Yehova’nın lütfunu kazanma hedefine erişmeğe karşı körleştiriyordu. Böylece onlar Üstün Hâkim’e saygı göstermediklerinden dolayı, yok edilmeğe mahkûm idiler.
22. Buraya kadar incelediğimiz Yahuda’nın sözleri, bize ne yarar sağlıyor? Onun kapanış sözleri neyi yansıtıyor?
22 Yahuda, kardeşlerini açıkça ‘iman için çok mücadele etmeğe’ teşvik etmişti. Mukaddes Yazıların ahlâksızlığa, isyankârlığa ve söylenmeye karşı uyarılarını göstermiş ve Tanrısal hükmün infaz edileceği konusunda şüpheye yer bırakmamıştı. Yehova’nın Şahitlerinin bu meseleler üzerinde şimdi düşünmeleri ne kadar hayatidir! İçten gelen bir yakarışı yansıtan Yahuda’nın kapanış sözlerinin bugün Yehova’ya tapınanlar için de büyük bir anlam taşıdığını bunu takip eden makalede göreceğiz.
Şu Soruları Cevaplandırabilir Misin?
• Baş melek Mikael, otoriteye saygı konusunda nasıl bir örnek verdi? O halde biz de nasıl davranmalıyız?
• “Kainin yolu” neydi? Yehova’nın kavmi bu yoldan neden kaçınmalıdır?
• Kimler “Balamın sapıklığına atıldılar?” Sen bundan neden sakınmalısın?
• Levili Korah’ın olayı, bizim için nasıl uyarıcı bir örnektir?
• Yahuda’nın sözünü ettiği ‘Tanrı’dan korkmaz adamlar’ hangi saiklerle Hıristiyanların ‘muhabbet ziyafetlerine’ gidiyorlar?
[Sayfa 22’deki resim]
Ürün vermeyen ağaçlar kökten söküldüğü gibi, tövbe etmeyen irtidat etmiş öğretmenler de yok olacaklar.