Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • w83 1/5 s. 11-15
  • Sevgi “Birliğin Bağı” Olarak “Kamildir”

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Sevgi “Birliğin Bağı” Olarak “Kamildir”
  • Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1983 (Dinsel Seri 25-36)
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • “Tek Sürü” Olarak Birleştirilmiş Olmak
  • “Bunların En Büyüğü Sevgidir”
  • Sevgiyi Giymek ve Uygulamak
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1983 (Dinsel Seri 25-36)
  • “Bunların En Büyüğü Sevgidir”
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1991
  • Her Zaman Sevgi ve İman Göster
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1987 (Dinsel Seri 73-84)
  • “Dünya Babamı Sevdiğimi Bilsin”
    “Gel Benim Takipçim Ol”
Daha Fazla
Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1983 (Dinsel Seri 25-36)
w83 1/5 s. 11-15

Sevgi “Birliğin Bağı” Olarak “Kamildir”

1. Yehova ne tür bir bağ oluşturabilir? Ne şekilde her aile ismini O’na borçludur?

EVRENİN yüce Yaratıcısı olan Kadirimutlak Tanrı Yehova, ebediyen dayanacak bir “birlik bağı” oluşturabilir. Yeryüzünde aile bağları çok kuvvetli olabilir; Yehova Tanrı’dan da, “her ailenin kendisinden isim aldıkları Baba” olarak söz edilir. (Efes. 3:14, 15) Ata Nuh’un günlerindeki küresel Tufan’dan beri her insan ailesi, Tanrı’nın, dünya çapındaki tufanda ailesiyle birlikte kurtulmağa layık gördüğü bu sadık insandan gelmiştir. Bu nedenledir ki, şimdi dünyada bulunan her insan ailesi ‘ismini’, başka sözlerle, hayatta kalıp bir isim taşıyabilmesini Nuh’a borçludur. Geçmişte Yehova Tanrı, bazı kişilere bizzat isim vermişti; ancak direkt olarak, insan ailelerini isimlendirmemişti. Buna rağmen onlar isimlerini O’na borçluydular. Neden? Çünkü Tanrı, evrensel çapta Hayat Verici olarak, onlara hayat vermemiş olsaydı, onlar hiçbir zaman isim taşıyan bir aile olamazlardı.—Tekv. 5:1, 2, 32.

2. Tanrı’nın ailesine karşı isyan eden biri, ne şekilde bir aileye baba oldu? Bundan dolayı her birimiz yerinde olarak kendine hangi soruyu sorsun?

2 İlk insan ailesi, semavi Baba’nın evrensel ailesinden kopmuştur. Buna, daha sonra ismi İblis Şeytan olan gökte Tanrı’nın melek ailesine karşı isyan eden insanüstü bir ruh olan yaratık neden olmuştur. Gökte kendi saffına taraftarlar toplamakla o, sanki onların babası olmuştur. Bununla beraber, onun ailesinin üyelerini birbirine bağlayan bağ, sevgi değildir. Bir fırsatta, Yehova’nın evrensel ailesinin sadakatini göze çarpar şekilde kanıtlayan bir üyesi, yani İsa Mesih, Yahudi asıllı muhaliflerine şunları söylemişti: “Eğer Allah sizin babanız olsaydı, beni severdiniz; çünkü ben Allahtan çıkıp geldim;. . . .Siz babanız İblistensiniz; ve babanızın heveslerini yapmak istiyorsunuz. O başlangıçtan katil idi, ve hakikatte durmadı; çünkü kendisinde hakikat yoktur. Yalan söylediği zaman, kendisininkinden söyler, çünkü o yalancıdır, ve yalanın babasıdır.” (Yuh. 8:42, 44) Bu hususta bugün herkes kendine şunu sorsun: Buna göre, acaba “baba”m kimdir?

3. Şeytan’ın I. Dünya Savaşının sonundan beri bulunduğu durum, önceki durumundan nasıl farklıdır? Tanrı’nın teşkilatının tüm taraftarları uğruna hangi duanın özellikle cevaplandırılması acildir?

3 İsyan etmesinden sonra İblis Şeytan, Yehova Tanrı’nın evrensel ailesinden atıldı. Daha sonra, babalık ettiği cinler de aynı sonuca uğradılar. Şeytan, Aden bahçesinde kendini insanlığa Ayartıcı olarak takdim etti. Hatta bundan sonra da, ona yeryüzünde dolaşıp kötülük etmesine ve hakikate karşı gelmesine izin verildi. (Eyub 1:7; 2:2) Fakat şimdi, M. S. 1914’te “milletlerin tayin edilmiş zamanları”nın sonunda, Tanrı’nın krallığının gökte doğuşundan sonra, önceden bildirilen “cenk”ten beri, İblis Şeytan ile cinleri, semavi meleklerle kurabildikleri yakın temastan kesilmek üzere gökten yeryüzüne atıldılar. Onlar hiçbir zaman, meleklerin bulunduğu göklere artık giremeyecekler. Böylece, Şeytan’ın, Yehova’nın evrensel teşkilatına ve onun sadık üyelerine karşı sürdürdüğü şiddetli gazabın nedenini iyice anlayabiliriz. (Vah. 12:1-12; Luka 21:24) Bu nedenle, resul Pavlus’un, Koloselilere 1:2’de yer alan sevgi dolu duasının, Yehova’nın teşkilatının şimdi yeryüzünde bulunan vefakâr taraftarları uğruna cevap bulması her zamankinden daha acildir: “Babamız Allahtan size hak edilmemiş inayet ve barış (YD) olsun.” Aralarında barışın olması için yapılan bu dua, kendi saffında birlik olmadığı takdirde asla gerçekleşemez. Barış, barış veren Tanrı, görünür teşkilatı içinde uyum, yani, teşkilatın içindeki üyelerin birbirlerine karşı göstermeleri gereken birliği talep eder.

4. Yehova’nın birleşmiş şahitleri O’na hangi şey için teşekkür ederler? Hangi şeyde yürümek üzere özel gayret sarf etmelidirler?

4 Bugün Yehova’nın Şahitleri, dünya çapındaki teşkilatlarının bir özelliği olup barışla sonuçlanan birlik için, Kolose’deki cemaatin üyelerine yapmaları söylenen şeyleri yerine getirmelidirler: “Işıkta (YD) mukaddeslerin mirasına hissedar olmak üzre bize kifayet veren Babaya şükred”in. (Kol. 1:12) Bu gittikçe artan ışıkta yürümeğe devam etmeli, bu eski şeyler sisteminin “son günler”inde daha da aydınlanmak ve yeni sistemde mirasımız ne olursa olsun, bu miras için yeterli durumda olmak üzere özel gayret sarfetmeliyiz.—II. Tim. 3:1.

“Tek Sürü” Olarak Birleştirilmiş Olmak

5. Yehova’nın Şahitleri, bugün tüm bölücü nitelik taşıyan etkenlere rağmen, hangi durumdadırlar? Fakat “tek çobanın tek sürü”sü neden birliklerini korumuştur?

5 Günlerimizde Yehova’nın Şahitlerinin, ilk yüzyılın Hıristiyanlarından daha çeşitli insan ailelerinden geldikleri görülüyor. Evet onlar, insanlığın bütün ırklarından, değişik cilt ve renklerinden ve toplumlardan geliyorlar. Tüm bu çeşitlilik, Yehova’nın Şahitleri arasında bölücü etken olarak işleyebilirdi. Fakat durum böyle değildir. Onlar ırka, renge, dile, milliyete ve sosyal seviyeye bakmaksızın, varlıklarını ve hakikat ışığını tek ve ortak kaynaktan aldıklarını kabul ediyorlar. Bugün sonun vaktinin sonunda Yehova’nın Şahitleri arasında, semavi ümide sahip olup ruhla tevlit edilmiş Hıristiyanlardan oluşan bir mütebakiden başka, İyi Çoban İsa Mesih’in “başka koyunlar” diyerek isimlendirdiği “büyük kalabalık” da vardır. (Yuh. 10:16; Vah. 7:9-17; Mat. 25:31-46) Böylece, İsa Mesih’in “tek sürü, tek çoban olacak” sözlerine dayanan uzun vadeli peygamberliği boşa çıkmamıştır. Gelecek için ümitleri farklı olmasına rağmen, İyi Çoban, barışsever koyun benzeri bütün ardınca yürüyenleri “tek sürü” içinde tutmak üzere hünerini göstermiştir. Onlar, kendileri uğruna kâmil insan hayatını seve seve kurban eden “tek çoban”larını birlikte seviyorlar ve vefa ile ona bağlıdırlar.

6. Semavi ümide sahip olan mütebaki, “başka koyunlar”ı ilgilendiren Mukaddes Kitabın hakikatlerini yayımlamakta neden tereddüt etmedi?

6 Bugün tüm koyunların çok sevdikleri Mukaddes Kitabın “hakikat”i, Çoban’ın “başka koyunları”nın gittikçe artan “büyük kalabalık”ının Cennet için beslediği ümidi hakkında çok şeyler söylenmiştir. Böylece Tanrı’nın Sözünün tüm “hakikati”ni sevenler olarak ruhi mütebaki, bu “başka koyunlar”a yararlı olabilecek herhangi bir şeyi onlardan esirgemek üzere bencilce davranmıyor; özellikle 1935 yılından beri yeryüzüyle ilgili bu sevindirici ümidi dünya çapında ilan ediyor. Mütebaki, şimdi “Allahın kadimden beri mukaddes peygamberlerinin ağzı ile söylediği bütün şeylerin iadesi” vaktinde yaşadığını biliyor. (Res. İşl. 3:21) Mütebaki için bu hakikatin açıklanması, ‘ışıkta (YD) mukaddeslerin hissedar olduğu mirasın’ bir kısmını oluşturmuştur. Temmuz 1879’da ilk Watctower mecmuasının yayınlanmasından beri bu yayın, fidye ile kurtarılmış insanlık için bu yüce “Cennet” ümidinin yeniden canlandırılmasında Tanrı’nın bir aleti olmuştur. Ayrıca Yehova’nın Şahitlerinin diğer yayınları “başka koyunlar”ın “büyük kalabalık”ının, bugün çok zevk aldığı ümidi kuvvetlendirmekte ve pekiştirmekte büyük rol oynamışlardır. Aynı zamanda onlar, bundan dolayı mütebakiye de, sevgi dolu takdirlerini göstermektedirler.

7. 1935’te, meshedilmiş mütebaki, hangi ümidi de sevgiyle açıkladı? Başka ümide sahip olan diğer kişilerin vaftizine neden izin verdi?

7 Yehova’nın vakfolmuş vaftiz edilmiş Şahitleri, 1935 yılının ilkbaharına kadar gerçek imanla Efesoslular 4:4-6’da yer alan “bir ümit”i beslediler. Ayet şöyledir: “Davetinizin bir ümidine davet olunduğunuz gibi, beden bir ve ruh (YD) bir; Rab bir, iman bir, vaftiz bir. . . .cümlenin Allahı ve Babası birdir.” O unutulmaz 1935 yılının, Washington D. C.’deki kongresinde, Vahiy 7:9-17’de kaydı geçen “büyük kalabalık”ın, Yuhanna 10:16’daki “İyi Çoban”ın “başka koyunları”ndan oluştuğu anlaşılmıştır. Geçerli olan “bir ümit”e hâlâ bağlı kalan meshedilmiş mütebaki, Mukaddes Yazıların üzerine gelen bu artan ışığa çok sevindi ve bütün yürekle, bu “başka koyunlar”ı toplama işine kendini vermeğe başladı. Mütebaki, bu “başka koyunlar”ın suya daldırılmasıyla kendi “vaftiz”inin hakkının yenildiğini hissetmedi; çünkü bu “başka koyunlar”ın vaftizi, meshedilmiş mütebakininki kadar Mesih vasıtasıyla Yehova Tanrı’ya vakfedilmelerinin bir sembolünü oluşturuyordu. Mütebaki, giydiği sevgiyi Çobanının “başka koyunlar”ını bağrına basarak genişletti.

8. “Tek sürü”deki iki sınıfın arasındaki sevgi, eski İsrailde kimlerin sevgisiyle karşılaştırılabilir?

8 Daha büyük Davud olan İsa Mesih’in yönetimi altındaki “tek sürü”nün tüm koyuna benzer üyeleri arasında, karşılıklı derin bir sevgi geliştirmiştir. Sevginin bu birleştirici bağı Yahuda sıptından kral olmak üzere seçilen meshedilen Davud’un zamanında hüküm süren kral Saul’un fedakâr ve sevgi dolu oğlu Yonatan’a karşı duyduğu sarsılmaz ve sönmez sevgisine benzer. (II. Sam. 1:25-27) Son defa ayrılışlarından kısa bir süre önce, “Yonatan Davuda olan sevgisinden ötürü, ona bir daha and ettirdi; çünkü onu canı gibi severdi.” (I. Sam. 20:17) Babası ile birlikte Yonatan’ın savaşta öldüğünü öğrenen Davud duyduğu acının büyüklüğünü dile getiren şu mersiyeyi besteledi: “Ey kardeşim Yonatan, senin için acıklıyım; sen benim için çok tatlı idin; senin sevgin benim için şaşılacak şeydi; kadının sevgisinden ziyade idi.” (II. Sam. 1:26) Onların karşılıklı sevgisi, “birliğin kâmil bağı” idi. Ancak ölüm onları ayırabildi.

9. “Başka koyunlar” kimin tarafından temsil ediliyor? Bu iki sınıf nihayet nasıl birbirinden ayrılacak? Fakat bu durumda karşılıklı sevgi azalacak mı?

9 Yonatan, şimdiki zamanın “başka koyunları”nı temsil ediyor. Gelecek olan Armagedon’daki “Her Şeye Kadir Tanrı’nın büyük gününün savaşı”ndan sağ geçecek olan Yonatan sınıfı, Davud’un temsil ettiği sınıftan, mütebakiden ayrılacaktır. (Vah. 16:14, 16, (YD) ) Bu, ancak sevilen mütebakinin ölümle ayrılacağından dolayı böyledir. Fakat mütebaki ölümden aniden ruhta diriltilecek ve sanki “Rabbi havada karşılamak için bulutlarda alınıp götürülecek.” (I. Sel. 4:17) Mütebaki yeryüzünde bıraktığı “başka koyunlar”ı sevmeğe devam edecek. Aslında onun sevgisi o zaman daha da kudretli bir şekilde belirlenecektir.

“Bunların En Büyüğü Sevgidir”

10, 11. I. Korintoslular 13:13’te açıklandığı gibi, neden iman ve ümit sevgi kadar büyük değildir?

10 Bu, bize Pavlus’ın, I. Korintoslulara mektubunun 13. babında mükemmel şekilde açıkladığı şu sözlerini hatırlatıyor: “Şimdi ise, iman, ümit, sevgi, bu üçü kalıyor; ve bunların en büyüğü sevgidir.” (I. Kor. 13:13) Bu nasıl olabilir? Önce İbraniler 11:1’deki şu sözlere dikkat edelim: “İman, ümit edilen şeylerle ilgili teminatlandırılmış bir bekleyiş, ve görülmemesine rağmen gerçeklerin sarih bir izharıdır (YD) .” Beklenen şeyler için duyulan ümit, tabii ki bunlar “görünme”diği sürece geçerlidir. Örnek olarak İbrahim’i alalım. O, Yehova’ya ve O’nun ölüleri diriltme kudretine iman etmişti. Böylece ölümünden önce, görmediği şeyleri ümitle bekledi. Yehova’nın Şahitleri de bugün aynı şekilde Tanrı’ya gösterdikleri kuvvetli iman sayesinde, henüz görmedikleri şeyleri ümit edip beklemektedirler. Zamanla “ümit” ettikleri şeyler gerçekleşince, o şeyler hakkındaki imanları ve ümitleri yerine gelmiş olduğundan, ümit sona erecektir. Bu durum, Pavlus’un Romalılar 8:24, 25’te söylediği sözlerle açıklanmıştır. Orada şöyle okuyoruz:

11 “Çünkü ümitle kurtulduk; fakat görülen ümit, ümit değildir; çünkü bir kimse gördüğü şeyi nasıl ümit eder? Fakat eğer görmediğimiz şeyi ümit edersek, onu sabırla bekleriz.”

12. Resullerin işleri 3:21’de açıklandığı gibi, Yehova’nın Şahitleri “bütün şeylerin iade”sini ne şekilde gördüler? Böylece zamanla hangi nitelikler kaybolacak, fakat hangi nitelik ebediyen kalacak?

12 Aynı şekilde, savaş sonrası 1919 yılından beri, Yehova’nın, yeryüzünde bulunan Şahitleri, “Allahın kadimden beri mukaddes peygamberlerin ağzı ile söyledikleri bütün şeylerin iadesi”ni gördüler. Onlar, Yehova’nın görünür teşkilatının I. Dünya Savaşındaki ölüm darbesinden kalkmasını ve tekrar bina edilmesini gördüler. O teşkilat tekrar burada, yeryüzünde, ruhi bir cennette Yehova Tanrı’ya tapınıyor. (İşaya 35. bap) Sahte dinin Dünya İmparatorluğu olan Büyük Babil’den kurtuldu. (Vah. 18:1-4) Mukaddes Yazıların son kitabı olan Vahiy’de önceden bildirilen peygamberliklerin büyük bir kısmı gerçekleşmiştir veya gerçekleşmek üzeredir. Böylece, Mukaddes Kitaba dayanan iman ve ümit, amacına ulaşmaktadır; amaç tam olarak yerine gelince de, onlar sona erecektir. Fakat ya sevgi için ne söylenebilir? O kalmağa daima devam edecektir. Dünya parçalanmak üzereyken ve dünya unsurları aşırı hararet yüzünden erimek üzereyken, Tanrı’dan gelen sevgiye dayanan “birliğin bağı” kopmayacaktır. Tanrı ve O’nun tarafından tasvip edilmiş teşkilatı ve “küçük sürü”nün mütebakisiyle kabul ettiği “başka koyunlar”ın “büyük kalabalık”ı arasında bulunan bu sevgi hâlâ eksiksiz olarak sürmektedir. Bu sevginin, “kâmil” olduğu ispat ediliyor. “Bağ” olan bu sevgi, Tanrı’nın ruhunun bir meyvesidir.

13. Sevgi neden asla bitmeyecektir?

13 Tanrı, şahıslaştırılmış sevgidir; Tanrı hiçbir zaman ölmediğine göre, sevgi de asla bitmeyecektir. Yerinde olarak “Tanrı sevgidir” denilmiştir.

14. Sevginin birleştirici gücü hakkında hangi gerçek tekrarlanabilir?

14 Sevginin birleştirici gücüne gelince, I. Yuhanna 4:8, 16’daki ilham edilmiş gerçek, tekrar edilip genişletilebilir: “Allah sevgidir, ve sevgide duran Allahta durur, ve Allah onda durur.”

15. Tanrı insanı hangi saikle yarattı? İnsan bu saikin kuvvetini nasıl takdir edebilir ve buna uygun şekilde nasıl karşılık verebilir?

15 Bundan dolayı, Tanrı, sevgi saikinden dolayı yeryüzünde ilk insan çiftini yaratmıştı. Tekvin 1:27 bu hususta bilgi verir: “Ve Allah insanı kendi suretinde yarattı, onu Allahın suretinde yarattı.” Bu, ilk insanın Tanrı’nın bedenine benzeyen bir bedene sahip olduğu anlamına gelmez, fakat ona bizzat Tanrı’nın kendisinde bulunan niteliklerin ihsan edildiği demektir, yani bunlar yeryüzündeki daha aşağı yaratıklarda bulunmayan zihinsel, ruhsal ve yürekte bulunan niteliklerdi. Dolayısıyla bu nitelikleri almış olan insan, Yaratıcısının gösterdiği sevgiyi takdir edebilir ve bir oğulun babasına karşı davrandığı gibi, bu sevgiye uygun bir karşılık verebilirdi. Babanın yerdeki oğluna görünmez olmasına rağmen, –zira insan Tanrı’yı görüp yaşamağa devam edemeyeceği için– onlar arasında konuşmakla bir aile bağı bir gerçek haline gelerek mevcut idi. Tanrı, insanların Kendisini göremeyeceklerini Musa’ya şöyle açıklamıştı: “Yüzümü göremezsin; çünkü insan beni görüp de yaşıyamaz.” (Çık. 33:20) Bu kural değişmedi; çünkü bin beş yüz yılı aşan bir süre sonra, resul Yuhanna Hıristiyan kardeşlerine şunları yazdı: “Hiç bir zaman Allahı kimse görmemiştir; Babanın kucağında olan biricik Oğul, kendisi onu bildirdi.”—Yuh. 1:18.

16. Yuhanna ve şakirt kardeşleri, Tanrı’nın baba sevgisine nasıl karşılık verdiler? Kâmil “sevgi bağı”nın meshedilmiş mütebaki ile “başka koyunlar”ı nasıl etkilediği görülüyor?

16 Tanrı’nın ruhla tevlit edilmiş bir oğlu olan, resul Yuhanna, Yehova Tanrı ve O’nun “biricik Oğul”u İsa Mesih ile bir aile ilişkisi içindeydi. Yuhanna ve onun Hıristiyan kardeşleri, Tanrı’nın gösterdiği baba sevgisine, oğul sevgisiyle karşılık verdiler. Bu sevgi, görünmez semavi Babalarıyla kendi aralarında “birliğin bağı” idi. Bu sevgi, aynı zamanda, ruhla tevlit edilmiş olanları, yani Tanrı’nın ruhi oğullarını ve Hıristiyan kardeşlerini birbirine kenetliyordu. Biz bugün bu “birliğin bağı”nı tetkik ettiğimiz zaman, onun “kâmil” olduğunu görüyoruz; çünkü meshedilmiş mütebakinin üyeleri, Yehova Tanrı’nın tapıcıları ve şahitleri olarak, bölünmez bir şekilde birbirlerine bağlı kalırlar. Bu sevgi onları, Tanrı’nın ailesinin ve Hıristiyan kardeşliğin içinde tutuyor. Onlar gibi Tanrı’nın mabedinde tapınan Mesih’in “başka koyunlar”ının “büyük kalabalık”ı olan, Yehova’nın Şahitleri de kâmil bir şekilde kendilerini bir arada tutan aynı sarsılmaz sevgiyi gösterirler. Resul Pavlus’un ‘hiçbir mahlukun Rabbimiz Mesih İsada olan Allahın sevgisinden bizi ayırmağa kadir olmadığına’ dair inancını biz de azimle paylaşalım.—Rom. 8:38, 39.

Nasıl Cevap Veriyorsun?

• Her aile ne şekilde ismini Tanrı’ya borçludur?

• Bu gerçek, Hıristiyan cemaatinin tüm üyelerini nasıl etkilemelidir?

• Yonatan kimleri temsil etti?

• Sevgi neden iman ve ümitten daha büyüktür?

• Sevgi nasıl bizi Tanrı’ya bağlıyor?

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş