Apokalips Nedir?
“APOKALİPS”! Bu sözcüğü duyduğunuz zaman aklınıza ne gelir? Kıyamet günü mü? Bir katliam mı? III. Dünya Savaşı mı? Dünyanın sonu mu? Aklınıza böyle bir şey gelirse, siz de başka birçok kişi gibi düşünüyorsunuz. Bilime ve gazetelere göre, insanlığın geleceği karanlık görünmektedir. Dolayısıyla, birçok insanın apokalipsin, insanlığı yok eden bir felaketle bağlantılı olduğu düşüncesine şaşmamak gerekir.
Birleşmiş Milletler Teşkilatının Genel Sekreteri Javier Pérez de Cuéllar, görevine başlarken, konuşmasında şöyle bir uyarıda bulundu: “Apokalips bugün sadece Mukaddes Kitaptan alınan bir ifade değildir, gerçek bir olasılıktır. İnsan tarihi boyunca, felaketle sağ kalmak arasındaki dar alana bu kadar yaklaşmadık.” Acaba neyi kastediyordu? Şimdiki silahlanma yarışının hızlandırılmasından doğacak nükleer bir çarpışmayı kastediyordu. Birleşmiş Milletlerde yaptığı uyarısını pekiştirip şöyle devam etti: “Dünya çapındaki 500.000’den fazla bilim adamı, bilgilerini daha gelişmiş ve öldürücü silahlar yaratmak işine adamışlardır.”
Dünyanın bugün ne durumda olduğunu bile başka insanlar da var. New School for Social Research okulunda felsefe profesörü olan Hans Jonas, en korktuğu şeyin “uygarlığın salıverilmesi istenmeyen teknik güçlerinin neden olabileceği apokalips” olduğunu söylemektedir. Kendisine göre apokalips, “tükenme, çevre kirliliği, gezegenin harap edilmesi olduğu kadar, nükleer bombanın getirebileceği ani helak”ile de bağlantılıdır.
Tarihçi Golo Mann benzer bir görüşe sahiptir. Şunları söylemiştir: “Gözlerimiz yeni bir dünya savaşı görmesin. Savaş sözcüğü yanlış bir terimdir. ‘III. Dünya Savaşı’ teriminden vazgeçip onun yerine apokalips, ya da katliam demeliyiz.”—Die Zeit. Hamburg, 30 Ağustos 1985.
Evet, insan, kendini yok etmek üzere olduğunun farkındadır. Fakat apokalips acaba insanlardan mı gelecek? Mukaddes Kitaba göre hayır! İnsanlar değil, “her şeye kadar olan . . . . Rab Allah, . . . . yeri harap edenleri harap etmek” için harekete geçecektir. (Vahiy 11:17, 18) Böylece Mukaddes Kitaba göre, apokalipsin ne olduğunu anlamak, size değişik bir görüş, hatta tamamen yeni ve daha parlak bir anlayış kazandırabilir.
APOKALİPS GERÇEKTEN NEDİR?
Apokalips, Selâniklilere yazılan bir mektupta açıklanmaktadır. Orada resul Pavlus şöyle demektedir: “Allahı bilmiyenlerden ve Rabbimiz İsanın inciline itaat etmiyenlerden intikam alarak Rab İsanın, kuvvetinin meleklerile ateş alevinde gökten zuhurunda [veya apokalipsinde] sizi sıkıştıranlara sıkıntı ile, ve size sıkıntı çekenlere, bizimle beraber rahata ödemek Allah indinde doğrudur . . . . onlar ebedî helâk cezasını çekeceklerdir.”—II. Selânikliler 1:6-10.
Böylece apokalips, ‘büyük bir sıkıntı’ sırasında gerçekleşecek olan İsa’nın zuhurudur. (Matta 24:21) W.E. Vine’ın An Expository Dictionary of New Testament Words (İncil’deki ifadeleri açıklayan sözlük)üne göre “zuhur”la tercüme edilen Yunanca apokalips sözcüğü, “Tanrı’nın hükümlerini yerine getirmeye gelen Rab İsa Mesih’i kastetmektedir.” Mukaddes Kitabın başka bir ayetine göre, bu zuhur veya apokalips, Tanrı’nın Armagedon’daki ‘büyük gününün savaşıdır.’—Vahiy 16:14, 16; 19:11-21.(a)
Mukaddes Kitabın apokalips ile ilgili olarak “sıkıntı”, “intikam” ve “ceza”dan söz ettiğini görmüştük. Bununla birlikte, sıkıntı çekmiş olan suçsuz insanlar için “rahat”tan da söz ediliyor. Tanrı’nın Sözü: “Biraz bekle ve kötü yok olacaktır” diye vaat eder. (Mezmur 37:10) Böylece apokalips, insanlık üzerinde hüküm süren tüm kötü etkileri ortadan kaldıracak. Bu, dürüst yürekli insanların korkacakları bir olay değildir. Onların durumunu düzelten bir dönüm noktasıdır.
Bu nedenle apokalips, herkesi yok eden veya imha eden bir olay değil, insanlığın sorunlarına adil bir çözüm getiren olay olacaktır. Doğruluk, barış ve huzur dolu bir ortamda yaşamak fikri size ve ailenize çekici gelmez mi?
Fakat Mukaddes Kitabın değindiği Apokalips’e acaba yaklaşıyor muyuz? Yaklaşıyorsak, tam zamanını bilebilir miyiz?
[Dipnotlar]