Apokalips Ne Zaman?
SÖYLENEN şu sözler günümüzün gazetelerinden alınmış gibidir: Savaşlar, depremler, salgın hastalıklar, belalar, açlıklar, cürüm ve korku! Bütün bu gelişmeler ve daha fazlası, önceden Mukaddes Kitapta bildirilmiştir; onlar, yaşadığımız bu dönemi “son günler” olarak, yaşadığımız bu dönemi “son günler” olarak tanıtır. Bu dönem, vaat edilen apokalipsten hemen önce gelecektir. Bundan nasıl emin olabiliriz?
Bugün sizler, Mukaddes Kitabın peygamberliklerinin yerine gelişinin tanıklarısınız. Mukaddes Kitap şöyle demektedir: “Bunu bil ki, son günlerde çetin anlar gelecektir. Çünkü insanlar, kendilerini seven, parayı seven, övünücü, mağrur, küfürbaz, ana babaya itaatsiz, nankör, murdar, şefkatsiz, . . . . iyilik düşmanı, . . . . kibirli, zevki Allahtan ziyade seven, takva suretini gösterip onun kuvvetini inkâr edenler olacaklar.” (II. Timoteos 3:1-5) Bunlar her yerde görülmüyor mu?
Bugün yaşayan belki siz de dahil birçok insan, durumun günlerimizdeki kadar kötü olmadığı bir dönemi hatırlayabilir. O zaman insanlar birbirine karşı daha düşünceli davranırlardı. Çocuklar, ana-babalarına ve yaşlılara karşı daha saygılıydı. Erkekler, kadınlar ve çocuklar, gece de olsa, sokağa çıkmaktan korkmazlardı. Fakat zaman hızla değişti. Bu olaylar, çevrenizde yaygın değilse bile, insanın kibirle yürüttüğü hâkimiyet yarışının sonunda çıkabilecek nükleer bir savaş tehdidi kesinlikle hepimizi etkilemektedir.
Evet Tanrı, Sözü olan Mukaddes Kitap vasıtasıyla açıkça “son günler” hakkında peygamberlik ettiği gibi, İsa’nın, hükmü yerine getireceği apokalipsin geliş vakti hakkında da bilgiler sağlamıştır.
BİRÇOĞUNUN DÜŞÜNDÜĞÜNDEN DAHA YAKIN
Tanrı: “Yenileri (yeni olayları) ben bildiriyorum; onlar meydana çıkmadan önce size işittiriyorum” demektedir. (İşaya 42:9) Evet, O, Mukaddes Kitapta apokalipsten hemen önce gelecek olan önemli olayları bize açıklamaktadır.
Örneğin, İsa, dünya çapında bildirilen bir haber hakkında konuşup onu apokalipse bağladı. Şöyle dedi: “Krallığın bu iyi haberi bütün milletlere bir şahadet maksadıyla bütün meskûn yerde vaaz edilecektir; ve son o zaman gelecektir.” (Matta 24:14) Bu “son”, apokalipsi de içine alır. Bugün Yehova’nın Şahitleri, dünya çapında 200’ü aşan ülkede, kapı kapı dolaşmakla ve mümkün olan her yöntemi kullanmakla bu gökteki Krallık haberini gayretle bildirmek için yüz milyonlarca saat harcamaktadırlar.
İsa, takipçilerinin yararına olacak şaşırtıcı bir benzetme yaparak, apokalips ile sonuçlanan zamanı, Nuh’un günlerinde tufandan önceki zamanla karşılaştırdı. O insanlar, yaklaşan helakle ilgili Nuh’un ilettiği mesaja önem vermeyecek kadar yemek, içmek ve eğlenmekle uğraşıyorlardı. Uyarıya karşı kayıtsız davrandılar.—Matta 24:37-39.
Günlerimiz de, tufandan önceki günlere ne kadar benziyor! İnsanlar, günlük işlerin gidişiyle o kadar uğraşıyorlar ki, yaklaşan apokalips ile ilgili uyarılara ve delillere hiç aldırış etmiyorlar.
Bununla birlikte apokalips, bir çoğunun düşündüğünden daha da yakındır? İsa son günlerin alametiyle ilgili olarak “bütün bu şeyler oluncıya kadar, bu nesil geçmiyecektir” dedi. (Matta 24:34) İsa acaba hangi nesli kastetmekteydi?
1914 NESLİ
“İngiltere’nin daha sakin ve bayındır olan [kraliçe] Viktorya Çağı” hakkında konuşurken, eski Başbakanlardan biri olan Harold Mcmillan, ‘doğduğu dünyanın’, “daha iyiye gideceğini” tahmin ettiğini söyledi. Fakat beklenmediği halde, “1914 yılının bir sabahında, bu hayallerim ansızın bitti” dedi. Bu yılın, “100 yıllık barış ve gelişme”nin sonu demek olduğunu söyleyen Mcmillan, I. Dünya Savaşının, “bir çağın sonu”nu ve “hâlâ var olan kargaşanın başlangıcı”nı nasıl işaretlediğini hatırladı. Özellikle bugün yaşayan ve 1914 yılını görenler de içinde olmak üzere birçok insan bunun doğru olduğunu bilmektedir.
Evet, bu yayında okuyucuların dikkati yıllar boyu şuna çekilmiştir: Deliller, İsa’nın sözünü ettiği neslin, 1914 nesli olduğunu göstermektedir. Böylece içinde apokalips de olmak üzere “bütün bu şeyler oluncıya kadar, bu nesil geçmiyecektir.”
1914 yılından beri 70’teki fazla yıl geçtiği halde, o dönemi yaşamış olanların bir çoğu hâlâ sağdır. The American Legion Magazine dergisinin Aralık 1984 sayısına göre, Amerika Birleşik Devletlerinde, I. Dünya Savaşında çarpışan hâlâ 272.000 kıdemli asker yaşamaktadır; başka ülkelerde de durum aynıdır. Bununla birlikte onların sayısı hızla azalmaktadır. Dolayısıyla I. Dünya Savaşından beri hayatta kalan son kıdemli asker, acaba ne zaman tarihe karışacak?
Bu istatistik, dikkatimizi 1914 neslinin son saatlerine çektiği halde, apokalipsin gelişi hakkında acaba ne kadar kesin bir söz söyleyebiliriz?
‘GECE GELEN HIRSIZ GİBİ’
Mukaddes Kitap, çok önceden şöyle bir uyarıda bulunmuştur: “Vakitler ve anlar hakkında kendiniz de sıhhatle bilirsiniz ki Rabbin (Yehova’nın) günü, gece hırsız nasıl gelirse, öyle gelir.” (I. Selânikliler 5:1, 2) Siz, makul olarak, bir hırsızın evinizi ne zaman soyacağını bildiren bir telgraf çekeceğini bekler misiniz?
Bununla uyum içinde, İsa da, kesin saat hakkında bize şu uyarıda bulundu: “Sakının, uyanık durun . . . . zira o vakit ne zamandır bilmezsiniz.” (Markos 13:32-37) Şu halde İsa’nın 1914 neslini işaretleyen birçok olayı tanımladığını gördük; aynı şekilde Mukaddes Kitapta da, apokalipsten hemen önce gelecek olan olaylar tanımlamaktadır. Önce neyi bekleyebiliriz?
OLAYLARDA BİR DEĞİŞME
Resul Pavlus, şöyle dedi: “Barış ve güvenlik dedikleri zaman, gebe kadına ağrı geldiği gibi, onlara ani helâk gelecektir; ve asla kurtulmıyacaklardır.” (I. Selânikliler 5:3) Dolayısıyla “son günleri”in sonu yaklaştıkça, Pavlus’un sözlerinin bir gerçekleşmesi olarak, barış ve güvenliğe karşı olağanüstü bir özenin gösterileceğini bekleyebiliriz. Peki sonra ne olacak?
Mukaddes Kitabın peygamberlikleri, “Büyük Babil” olarak tarif edilen dünya dinlerinin yerin siyasal güçleri tarafından ansızın saldırıya uğrayarak aniden son bulacağını gösterir! (Vahiy 17:5, 16; 18:10, 17) Bu, “dünyanın başlangıcından şimdiye kadar olmamış” “büyük sıkıntı”nın başlangıcı demek olacaktır. (Matta 24:21) Fakat bu, ‘uyanık’ durup apokalipsi dikkatle bekleyenleri nasıl etkileyecek?
İsa’nın ardınca gidenler, Yehova’nın kendilerini kurtaracağına güvenebilirler. (II. Petrus 2:9) Evet, onlar, Yehova Tanrı’yı tanıyıp bencil olmayan biçimde O’na hizmet ettikleri sürece, Armagedon savaşına katılmak üzere Tanrı ve Mesih’in gelişlerinde hiçbir şeyden korkmalarına gerek olmayacak.—Vahiy 11:17, 18; 16:14, 16.
Daha sonra apokalips, İblis Şeytan ile görünmez cin ordularının insanlıktan ayrılmalarına yol açacaktı. (Vahiy 20:2, 3) Evet, gelen Tanrı’nın gazabı, kendisine hizmet etmek istemeyen insanları yeryüzünden kaldırmaktan daha fazlasını yapacaktır. Dünyamızı etkilemekte olan kötü ruhları da ortadan kaldıracak. (II. Selânikliler 1:6-9) Apokalipsten sağ geçenler için bu, sonsuz nimetler demektir.
APOKALİPS—CENNETİN YOLUNU AÇAR
Vahiy kitabı, (ona aynı zamanda apokalips de denir) yeryüzünde oturanlarla ilgili şöyle der: “[Tanrı] gözlerinden bütün gözyaşlarını silecek; ve artık matem ve ağlayış ve acı da olmıyacak; çünkü evelki şeyler geçtiler.” (Vahiy 21:4) Mukaddes Kitap, apokalipsten sonra karanlığın geleceğini değil, yeryüzündeki bir cennette insanın sonsuza dek yaşayabileceğini söyler.—Mezmur 37:9-11, 29.
Bir Cennet mi? Yeryüzünde sonsuz bir yaşam mı? Lütfen şunu zihninizde canlandırın: Her ırktan tam sağlıklı, mutlu, hayattan zevk alan ve birlikte yaşayan insanlar! Fakat belki, ‘Bu nasıl apokalipsin sonucu olabilir?’ diye sorabilirsiniz. Tanrı buna söz vermiştir. Eski İsrail’de olduğu gibi, yine şöyle olacak: “[Yehova’nın] . . . . söylemiş olduğu bütün iyi sözlerden hiç bir söz boşa çıkmadı; hepsi oldu.”—Yeşu 21:45.
Böylece apokalipsin günü ve saati hakkında hiç kimse bir şey bilmemekle beraber, kanıtlar, apokalipsin eşiğinde olduğumuzu göstermektedir. Apokalips savaşı koparken “uyanık” ve hazırlıklı olalım, çünkü “dünya ve onun şehveti geçer, fakat Allahın iradesini yapan ebediyen durur.”—Markos 13:33, 37; I. Yuhanna 2:17; Matta 24:36.