Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • w86 1/9 s. 3-4
  • Mukaddes Kitap Sadece İnsanların Sözü müdür?

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Mukaddes Kitap Sadece İnsanların Sözü müdür?
  • Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1986 (Dinsel Seri 61-72)
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • ÖNEMLİ MİDİR?
  • İNANCA NE OLDU?
  • Mukaddes Kitap Gerçekten Tanrı’nın Sözüdür
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1986 (Dinsel Seri 61-72)
  • “Eski Ahit”e Ne Derece İnanılabilir?
    Mukaddes Kitap İnsanın Mı Yoksa Tanrı’nın Sözü Mü?
  • Kutsal Kitap Ne Zaman Yazıldı?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2011
  • Mukaddes Kitap Neden Okunmalıdır?
    Mukaddes Kitap İnsanın Mı Yoksa Tanrı’nın Sözü Mü?
Daha Fazla
Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1986 (Dinsel Seri 61-72)
w86 1/9 s. 3-4

Mukaddes Kitap Sadece İnsanların Sözü müdür?

WILLIAM TYNDALE, onu herkesin elde edebilmesini sağlamak için gösterdiği çabanın sonunda hayatını kaybetti. Martin Luther, onu Almanca’ya tercüme etmek için büyük gayret sarf etti. John Calvin’in takipçileri için bu kitap “tüm hakikatin rehberi ve kriteri” idi. Evet, bir zamanlar, Mukaddes Kitabın, Tanrı’nın Sözü olduğu gerçeğinden pek az kişi şüphelenmişti. Roma Katolik Kilisesinin görüşü de buydu.

Böyle olmakla beraber bugün durum farklıdır. Tüm insanlık tarihinde en çok satılan eser olan Mukaddes Kitap günlerimizde az kişi tarafından okunmakta ve daha da az kişi tarafından uygulanmaktadır. Yazar James Barr, birçok kişinin duygularını dile getirerek şöyle dedi: “Benim yaptığım araştırma, Mukaddes Kitap geleneğinin oluşumunun, insanların işi olduğunu gösteriyor. İnsanın inancının ifadesidir . . . . Mukaddes Kitap için uygun bir terim, İsraili’in sözü ve bazı ileri gelen ilk Hıristiyanların Sözü olacaktı.”—James Barr tarafından—The Bible in The Modern World (Çağdaş Dünyada Mukaddes Kitap)

Bu değişiklik acaba neden oldu? Mukaddes Kitap, Tanrı’nın Sözü mü yoksa bazı insanların sözü müdür? Bu husus, 20. yüzyılımızda bile acaba önemli midir?

ÖNEMLİ MİDİR?

İlk önce son soruyu ele alalım: Evet, önemlidir. Neden? Çünkü Mukaddes Kitap “adımlarımız için çerağ ve yolumuz için ışık” olarak tarif edilmiştir. (Mezmur 119:105) Günlerimizde gerçekten böyle bir ışığa ihtiyacımız vardır. Güzel gezegenimiz harap edilmektedir. Milyonlarca insan açtır. Az kişi geleceğe güvenle bakmakta, hatta insanlığın varlığı bile tehdit edilmektedir. Mukaddes Kitap, bizi bu güvenilmez zamandan, güvenilir ve mutlu bir geleceğe doğru sevk ediyor. Eğer gerçekten Tanrı’nın Sözü ise, tamamen ihtiyacımız olan bir şey olmalıdır.

Öyle ise, insanlar neden ondan şüphe etmeye başladılar? Bu sorunun cevabı, bu kitabın gerçekten Tanrı’nın Sözü olup olmadığını belirgin kılmak için bize yardım edecektir.

İNANCA NE OLDU?

Mukaddes Kitaba karşı duyulan genel inanç, 17. ve 18. yüzyıl sırasında değişen bir görüşün kurbanı oldu. Avrupa’da bir şüphecilik ve laikleşme ruhu gelişti. Hükümet sistemleri, ekonomi, doğa, din ve her şey hakkında şüpheci sorular soruldu. Mukaddes Kitap da bundan kurtulamadı.

17. yüzyılda Mukaddes Kitabın tarihselliği ve kronolojisine dair şüphe besleyen eksi bir Katolik, Pierre Bayle, Mukaddes Kitap hakkındaki şüphelerini açıkça ifade etti. Başka kişiler de onun düşünce tarzını benimsediler ve 19. yüzyılda, Mukaddes Kitap eleştirmeciliğinde şüphecilik tamamen gelişti. Mukaddes Kitap eleştiricileri, Mukaddes Yazıların ilk beş kitabını yazmadı. Bunun yerine, söz konusu Pentatök, Yahudi tarihinin son zamanlarında, birçok kaynaktan derlenerek, Musa’nın yaşadığı zamandan yüzyıllar sonra kaleme alınmıştı. Gerçekleşen herhangi bir peygamberlik, gerçekleşmesinden sonra kaydedilmiş olmalıydı. Buna göre İşaya kitabı birçok kişi tarafından yüzlerce yıldan fazla bir sürede yazıldı. Ve Daniel kitabı da yaklaşık MÖ  165 yılında kaleme alındı.

Mukaddes Kitabı eleştirme etkisi, bir Alman Mukaddes Kitap bilgini olan David Friedrich Strauss tarafından şöyle görülür: “Acaba hâlâ Hıristiyan mıyız?” Strauss devamen “hayır” der: “Aramızda hiç değilse Mukaddes Kitap eleştirmeciliğini benimsemiş kişiler değil, çünkü Mukaddes Kitabı artık Tanrı’nın Sözü olarak kabul edemeyiz.”—Religion anda The Rise of Scepticism (Din ve Şüpheciliğin Doğuşu) Franklin L, Baum tarafından.

Yeni laik çağ, bilimde yeni bulgular meydana getirdi. Bu bulgulardan bazıları, Mukaddes Kitabı destekledi, başkaları ise, görünürde onunla uyuşmadı. Bundan dolayı birçok kişi, Mukaddes Kitabın modası geçmiş olduğunu düşünmeye sevk edildi. Bu anlayış, Mukaddes Yazıların Tekvin kitabındaki yaratılış kaydını açıkça yalanlayan evrim kuramının yaygın olduğu 19. yüzyılın ortalarında kuvvetlendi. Bilginlerin büyük çoğunluğu ve Mukaddes Kitap eleştiricileri, bu kuramı hevesle benimsediler. Günlerimizde bu kuram birçok din adamı tarafından kabul edildi ve okullarda bir gerçek olarak öğretilmektedir.

Bütün bunlar, bilimin, her nasılsa Mukaddes Kitabın yanlış olduğunu kanıtlamış olduğu anlamına gelir? Veya Mukaddes Kitap eleştirmeciliği Mukaddes Kitabın Tanrı’nın Sözü olmadığını mı gösterir?

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş