Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • w89 1/12 s. 5-6
  • Cehennem Konusunda Hakikat

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Cehennem Konusunda Hakikat
  • Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1989 (Dinsel Seri 97-108)
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • Ölümden Sonra Cezalandırılma Yok
  • Dirilme İle Boşaltılan Cehennem
  • Cehennem Ateşine Ne Oldu?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2002
  • Cehennem Var mı? Kutsal Kitaba Göre Cehennem Nedir?
    Kutsal Kitapla İlgili Soruların Cevapları
  • Kimler Ölüler Diyarına Gider?
    Kutsal Kitapla İlgili Soruların Cevapları
  • Yaygın Bir İnanç
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2008
Daha Fazla
Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1989 (Dinsel Seri 97-108)
w89 1/12 s. 5-6

Cehennem Konusunda Hakikat

ÖLÜMDEN sonra cezalandırılma inancı, insanın bedeni öldüğü zaman, aslında insanın ölmediği, fakat beden öldüğünde bir şeyin—çoğu kez can olarak adlandırılan bir şey—yaşadığı öğretisine dayanmaktadır. Önceki makalede gördüğümüz gibi bu inanç, Mezopotamya’da yaşamış olan eski Sümer ve Babillilerden kaynaklanmaktadır. Daha sonra bu inanç, onu süsleyen Eflâtun gibi filozoflarla, Yunanlılar tarafından da benimsendi. Onların ukalalıkla geliştirilmiş “beden ve can” ikilik prensibi inancı, irtidat eden Yahudilerin inancının bir kısmı oldu.

Sözde Hıristiyanlar, ölümden sonra bir yaşamı savunan böyle bir inancı ne zaman kabul ettiler? Tabii ki, İsa ve resullerinin zamanında değil. Bir Fransız ansiklopedisi olan Encyclopedia Universalis şunları kaydeder: “Apocalypse of Peter [apokrif] (M.S. 2. yüzyıl) günahkarların cehennem ateşinde cezalandırılma ve işkencelerini tarif eden ilk Hıristiyan eseridir.”

Gerçekte ilk kilise pederleri arasında cehennem konusunda pek çok anlaşmazlık olduğu görülür. Justin Martyr, Clement of Alexandria, Tertullian ve Cyprian gibi kişiler, ateşli bir cehennemin taraftarıydılar. Origen, günahkarların, sonunda kurtulacaklarını ileri sürerek, cehenneme olumlu bir anlam vermeye çalıştı. Bu görüş, Gregory of Nazianus ve Gregory of Nyssa tarafından az çok benimsendi. Fakat Augustine, cehennem konusunda bu gibi yumuşak görüşlere son verdi. J. N. D. Kelly Early Christian Doctrines (İlk Hıristiyan Doktrinleri) adlı kitabında şunları yazıyor: “Beşinci yüzyılda, günahkarların yeryüzündeki yaşamlarından sonra, ikinci bir fırsat tanımayan ve ebediyen sönmeyen, onları yiyip bitiren ateşe dair sert öğreti her yerde önemle kabul ettirildi.”

Araf konusuyla ilgili Orpheus—A General History of Religions kitabı şunları açıklar: “Aziz Augustine saadet ve cehennem mahkumiyeti arasında, canların ateşle temizlenmesini bekleyen bir ara yer olduğunu kabul etmiştir. Bu Araf öğretisi, [putperest Yunan] Orfheus’a ve [putperest Roma] şairi Virgilius’a aittir. İncil’lerde bunun hakkında bir sözcük yoktur . . . . Araf öğretisi . . . . altıncı yüzyılda kesin ve açık şekilde ifade edildi ve Floransa Kilise Meclisi tarafından Kilisenin bir dogması olarak ilan edildi (1439).” The New Catholic Encyclopedia şunları kabul etmektedir: “Katolik öğretisi olan Araf, Kutsal Yazılara değil, ananeye dayanır.” Papalık Kardinali Ratzinger, Limbo’nun da “sadece teolojik bir varsayım olduğunu” kabul eder.

Ölümden Sonra Cezalandırılma Yok

Ya Mukaddes Kitap bu konuyla ilgili ne söylemektedir? O, (Tevrat, Zebur ve İncil) canın ölümden sonra yaşadığını ve ateşli bir cehennem veya Araf’ta yanabileceğini mi söyler? The New Catholic Encyclopedia şunları söylemektedir: “Canın ölümden sonra yaşadığı kavramı Mukaddes Kitapta yoktur . . . . Eski Ahit’te can, insanın bir kısmı değil, bizzat yaşayan bir insan, varlık olarak —insanın tümü demektir. Benzer şekilde Yeni Ahit’te de, bir kişinin hayatı, insan hayatını işaretler.”

Böyle ölümden sonra cezalandırılma öğretisi asılsızdır. Mukaddes Kitap şunu söyler: “Suç işliyen can ölecek olan odur.” (Hezekiel 18:4) Mukaddes Kitap şunu da bildirir: “Günahın ücreti ölüm”dür. (Romalılar 6:23) Bunun için Mukaddes Kitap “Gehenna”, “ebedi ateş” veya “ateş gölü”nde yok olan tövbe etmeyen kötü kişilerden söz ederken, onların “ikinci ölüm”de sürekli ölümde kalacaklarını söylemek için sadece sembolik bir dil kullanır.—Matta 23:33; 25:41, 46; Vahiy 20:14; 21:8 ayetlerini II. Selânikliler 1:7-9 ayetleriyle karşılaştırın.

Dirilme İle Boşaltılan Cehennem

O halde cehennem ateşli bir yer midir? Mukaddes Kitaba göre hayır. Bazı Mukaddes Kitap tercümelerinde “cehennem” olarak tercüme edilen İbranice ve Yunanca sözcükler, sadece ölü insanlığın ortak mezarını işaretler. Burası, ateşli bir işkence yeri değildir. Daha ziyade dirilmede, ölülerin dışarıya çıkacakları bir dinlenme yeridir. (Vaiz 9:10; Resullerin İşleri 24:15) İsviçre’nin Basel Üniversitesinin Teoloji Fakültesinde ve Paris’in Sorbonne Üniversitesinde profesör olan Oscar Cullman, “ölülerin bir dirilmesinin, yani Hıristiyan bekleyişi ile canın ölmezliğini savunan Yunan inancı arasındaki köklü fark”ı dile getirir. Doğrudan doğruya şöyle der: “Daha sonraki Hıristiyanlığın iki inanç arasında oluşturduğu bağ, . . . . aslında bir bağ değildir, birinden [Mukaddes Kitabın dirilme öğretisinin] diğerinin lehine [insan canının ölmezliği olan putperest inanç] vazgeçilmesidir.—İtalik harfler tarafımızdan.

Yehova’nın Şahitleri, canın ölmezliği düşüncesinin lehine bir dirilmeyle ilgili imanlarından vazgeçmediler. Onlar, sizinle mutlu ümitlerini paylaşmaktan ve cehennemin ateşli bir yer olmadığını, Mukaddes Kitaptan kanıtlamaktan sevinç duyacaklar.

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş