Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • w91 1/12 s. 3-4
  • Kazalar Kader mi Yoksa Rastlantı mı?

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Kazalar Kader mi Yoksa Rastlantı mı?
  • Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1991
  • Benzer Malzeme
  • Mukaddes Kitap Kader İnancını Öğretir mi?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1996
  • Kader mi Rastlantı mı?
    Uyanış!—1999
  • Kader—Geleceğinizi Tayin Eder Mi?
    Uyanış!—1987 (Bilimsel Seri 21-24)
  • Kaderin Hayatınızı Yönettiğine İnanıyor musunuz?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1990 (Dinsel Seri 109-112)
Daha Fazla
Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1991
w91 1/12 s. 3-4

Kazalar Kader mi Yoksa Rastlantı mı?

GENÇ ve çekici bir manken olan Cristina, São Paulo, Brezilya’da kalabalık Nove de Julho Caddesinde, karşıdan karşıya geçerken yaklaşan otobüsü görmedi. Sürücü ümitsizce aracını durdurmaya çalıştı, ancak çok geçti. Otobüs Cristina’yı ezdi ve öldürdü.

Bu trajik kaza, bir Brezilya gazetesi olan O Estado de S. Paulo’nun (29 Temmuz 1990), baş sayfasında yer aldı. Bu, Brezilya’da her yıl meydana gelen 50.000 trafik kazasından sadece biriydi. Böyle kazalarda binlerce kişi sakat kalırken, bazısı da hiç yara almadan kurtuluyor. O halde, bu genç kadın neden hayatta kalmadı? O gün ölmesi acaba önceden tayin edilmiş miydi?

Birçok kişi bunun böyle olduğunu söyleyecektir. Onlar kadere, yani ölüm gibi önemli olayların önceden kararlaştırıldığına inanırlar. Bu inanç, “kimse kaderine karşı gelemez”, “vadesi geldi” veya “olacağın önüne geçilmez” gibi ifadelerin doğmasına yol açtı. Yaygın olan bu gibi sözlerde gerçek payı var mıdır? Bizler, kaderin elinde oyuncaktan başka bir şey değil miyiz?

Kadercilik veya bütün olayların önceden kararlaştırıldığı görüşü, eski Yunanlı ve Romalılar arasında yaygındı. Bugün bile, bu fikir birçok dinde çok güçlü şekilde yer alır. Kadere inanış, Hristiyan âleminde de yaygındır ve Jean Calvin tarafından öğretilen ilahi takdir öğretisiyle desteklenmiştir. Bu nedenle din adamlarının, yas tutan bir kişiye bir kazanın “Tanrı’nın iradesi” olduğunu söylemeleri, çok alışılmış bir durumdur.

Oysa, kazaların kaderin sonucu olduğuna dayanan görüş sağduyu, tecrübe ve mantığa ters düşer. Ayrıca araba kazalarının Tanrısal müdahale sonucu olması olasılığı çok zayıftır, çünkü ciddi bir araştırma, genellikle tamamen mantıksal bir nedenin varlığını ortaya çıkarır. Bundan başka, istatistikler,—emniyet kemeri kullanmak gibi—makul önlemler alındığında, öldürücü kazaların riskinin büyük ölçüde azaldığını açıkça göstermektedir. Acaba herhangi bir güvenlik önlemi, Tanrı’nın önceden kararlaştırdığı iradesine gerçekten engel olabilir mi?

Böyle olmakla birlikte, kader inancı, kişileri olumsuz yönde etkiler. Bu, onları azami sürat sınırını ve trafik işaretlerini bilmezlikten gelip, alkol veya uyuşturucu aldıktan sonra araba kullanmak gibi çılgın hareketler yapmak üzere cesaretlendirmez mi? Daha da kötüsü, kadere inanan kişilerin, bir kaza ile karşılaştıklarında çoğu defa bundan Tanrı’yı suçlu tutmalarıdır. Öfkelenip, çaresiz kalan ve Tanrı’nın kendileriyle ilgilenmediğine inanan bazı kişiler inançlarını bile kaybedebilirler. Bununla ilgili olarak şair Ralph Waldo Emerson haklı bir görüşle şöyle dedi: “Hayatta en trajik durum, zalim Kader veya Talihe inanmaktır.”

Ancak Mukaddes Kitap, aksilikler ve kazalarla ilgili neler söyler? Bunların, gerçekten kaderin işi olduğunu öğretir mi? Ayrıca kurtuluş ümidimiz hakkında ne der? Bu meselede bizim hiç seçme hakkımız yok mu?

[Sayfa 4’teki pasaj]

“Hayatta en trajik durum, zalim Kader veya Talihe inanmaktır.”—Ralph Waldo Emerson

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş