Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • w92 1/4 s. 9-14
  • Sahte Dinden Ayrılmak

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Sahte Dinden Ayrılmak
  • Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1992
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • Sahte Dinin Kökeni
  • Hakiki Din
  • Babili Esaret
  • Sonun Vaktinde Sahte Dinden Ayrılmak
  • Hakiki ve Sahte Din
  • Hayatta Kalmak İçin Pak Dini Uygulamak
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1992
  • Sahte Tapınmadan Uzak Durun
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2006
  • Sahte Dinler Tanrı’yı Yanlış Tanıtıyor
    Şimdi ve Sonsuza Dek Mutlu Bir Yaşam: Kutsal Yazıları İnceleme Kitabı
  • Tanrı’nın Onayladığı Tapınma
    Kutsal Kitap Aslında Ne Öğretiyor?
Daha Fazla
Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1992
w92 1/4 s. 9-14

Sahte Dinden Ayrılmak

“Rab (Yehova) diyor: ‘Onların ortasından çıkın ve ayrılın, ve murdara dokunmayın ve ben sizi kabul edeceğim.’”—II. KORİNTOSLULAR 6:17.

1. Şeytan, İsa ile nasıl bir alışveriş yapmaya çalıştı ve yaptığı teklif hangi iki şeyi açıklamaktadır?

“EĞER yere kapanıp bana tapınırsan, bütün bu şeyleri sana veririm.” Her ne kadar bu teklif sahte dinin başlamasından binlerce yıl sonra yapıldıysa da, sahte dinin arkasında kimin bulunduğu ve sahte dinin amacının ne olduğu konusuna açıklık getirdi. M.S. 29 yılının sonuna doğru, Şeytan, İsa’ya, bir tapınma eylemi karşılığında dünyanın tüm krallıklarını teklif etti. Bu olay bize iki şeyi açıklamaktadır: Bunları verebildiğine göre, bu dünyanın krallıklarının Şeytan’a ait olduğunu ve sahte dinin asıl amacının İblis’e tapınmakla bir olduğunu.

2. İsa’nın Matta 4:10’daki sözlerinden neler öğreniyoruz?

2 Verdiği yanıtla İsa, sahte dini reddetmekle kalmayıp, aynı zamanda hakiki dinin neleri kapsadığını da açıklamış oldu. İsa şöyle dedi: “Çekil, Şeytan, çünkü: ‘Rab (Yehova) Allahına tapınacak, ve yalnız ona kulluk edeceksin’ diye yazılmıştır.” (Matta 4:10) Öyle ise, hakiki dinin amacı, tek hakiki Tanrı Yehova’ya tapınmaktır. Bu, imanı, itaati ve Yehova’nın iradesini yapmayı kapsar.

Sahte Dinin Kökeni

3. (a) Yeryüzünde sahte din ne zaman ve nasıl başladı? (b) İlk kayıtlı dinsel hoşgörüsüzlük eylemi hangisidir ve dinsel ezalar o zamandan beri nasıl süregeldi?

3 Sahte din, insanların Tanrı’ya itaatsizlik gösterip yılanın “iyilik ve kötü”lük hakkında karar vermekle ilgili teklifini kabul ettikleri zaman yeryüzünde başladı. (Tekvin 3:5) Onlar, bunu yapmakla Yehova’nın adil egemenliğini reddedip doğru tapınmayı, yani hakiki dini terk ettiler. Onlar, ‘Tanrı’nın hakikatini yalanla değiştirerek ve Yaratan’dan ziyade yaratıklara tapıp kulluk’ eden ilk insanlar oldular. (Romalılar 1:25) Bilmeden tapınmak üzere seçtikleri yaratık, “eski yılan” olan İblis Şeytan’dan başkası değildi. (Vahiy 12:9) Onların ilk oğlu Kain, Tanrı’nın inayetle verdiği öğüdü uygulamayı reddetti ve böylece o da Tanrı’nın egemenliğine isyan etti. Bilerek veya bilmeyerek Kain, “şerirden”, yani Şeytan’dan olan ve İblis’in tapınmasını uygulayan biri oldu. Kendisinden yaşça küçük olan ve hakiki tapınmayı, hakiki dini uygulayan kardeşi Habil’i öldürdü. (I. Yuhanna 3:12; Tekvin 4:3-8; İbraniler 11:4) Habil’in kanı, dinsel hoşgörüsüzlük yüzünden dökülen ilk kan oldu. Ne yazık ki, sahte din bugüne kadar suçsuz kanı dökmeye devam etti.—Matta 23:29-35; 24:3, 9’e bak.

4. Nuh’un olayında, hangi ayetler hakiki dinin aslını gösterir?

4 Tufan’dan önce Şeytan, insanlığın çoğunluğunu hakiki dinden saptırmayı başardı. Fakat Nuh, “RABBİN (Yehova’nın) gözünde inayet buldu.” Neden? Çünkü “Nuh Allah ile yürüdü.” Başka sözlerle, o, hakiki tapınmayı uyguladı. Hakiki din bir tören veya bir ayin değil, bir yaşam tarzıdır. Bu, Yehova’ya iman etmeyi ve Nuh’un yaptığı gibi, O’nunla “yürü”yerek O’na itaatli şekilde hizmet etmeyi kapsar.—Tekvin 6:8, 9, 22; 7:1; İbraniler 11:6, 7.

5. (a) Tufandan sonra Şeytan hangi şeyi kurmaya çalıştı ve nasıl? (b) Yehova Şeytan’ın planını nasıl bozguna uğrattı ve hangi sonuçla?

5 Tufandan kısa bir süre sonra, gene bütün insanlığı Yehova’ya karşı gelen bir tapınma şeklinde birleştirmek gayesiyle, Şeytan’ın, ‘Yehova’ya muhalif’ olmasıyla ün salmış olan Nimrod’u kullandığı anlaşılır. (Tekvin 10:8, 9; 11:2-4) Bu din, tek birleşmiş sahte din olacak ve tapıcılarının inşa ettikleri şehir ve kule, İblis’e tapınmanın birleşik merkezi olarak hizmet edecekti. Yehova, bütün insanlığın konuştuğu “tek dil”i karıştırmakla bu düzeni bozdu. (Tekvin 11:5-9) Bunun için bu şehir önce Babil, daha sonra da Babilon olarak adlandırıldı; ki her iki ismin anlamı da “karışıklık”tır. Dillerin karıştırılması insanların bütün yeryüzüne dağılmasıyla sonuçlandı.

6. (a) Yeryüzüne dağıtılmalarından önce, Şeytan, Babil’deki tapıcılarının zihnine hangi dinsel fikirleri yerleştirdi? (b) Dünyanın her tarafında bulunan dinler, neden birbirine benzer inançlara sahiptir? (c) Babil hangi şeytani amaca hizmet etti ve bu eski şehir neyin sembolü oldu?

6 Fakat mitoloji ve dinler tarihi temeline dayanarak, Yehova insanları oradan dağıtmadan önce, Şeytan’ın, tapıcılarının zihnine sahte dinin belirli ana fikirlerini yerleştirdiği anlaşılıyor. Bunların arasında canın ölümden sonra yaşamaya devam etmesi, ölülerden korkma, bir yeraltı cehenneminin varlığı, bazıları üçlük olarak bir araya getirilen sayısız tanrı ve tanrıçalara tapınma gibi dinsel kavramlar var. Bu inançlar, değişik diller konuşan gruplarca dünyanın uçlarına götürüldü. Zamanla, bu temel fikirler bazı değişikliklerden geçti. Fakat bunlar genel olarak dünyanın her yerinde sahte dinin yapısını oluşturuyor. Dünya merkezinin Babil olacağı tek birleşik sahte dini kurma uğraşısı bozguna uğratıldıktan sonra, Şeytan, değişik sahte din türleriyle yetindi. Bunlar, Babil’den esinlenip tapınmayı Yehova’dan Şeytan’a döndürme amacını gütmektedir. Yüzyıllar boyunca Babil, putperestlik, sihirbazlık, büyücülük ve astrolojide etkili bir merkez olmaya devam etti. Bunların hepsi de sahte dinin temel unsurlarıdır. Vahiy kitabının, sahte dinin imparatorluğunu Büyük Babil ismini taşıyan iğrenç bir fahişeye benzetmesine şaşmamalı.—Vahiy 17:1-5.

Hakiki Din

7. (a) Hakiki din neden dillerin karıştırılmasından etkilenmedi? (b) Kim, “bütün iman edenlerin babası” olarak tanındı ve neden?

7 Yehova, eski Babil’de insanların dillerini karıştırdığı zaman hakiki dinin bundan etkilenmediği açıktır. Hakiki tapınma Tufandan önce Habil, Hanok, Nuh, Nuh’un karısı ve oğulları ile gelinleri gibi sadık erkek ve kadınlar tarafından uygulandı. Tufandan sonra hakiki tapınma Nuh’un oğlu olan Sam’ın soyu tarafından korundu. Sam’ın soyundan gelen İbrahim hakiki dini uyguladı ve “bütün iman edenlerin . . . . babası” olarak tanındı. (Romalılar 4:11) Onun imanı işlerle desteklendi. (Yakub 2:21-23) Onun dini bir yaşam tarzıydı.

8. (a) M.Ö. 16. yüzyılda hakiki din nasıl sahte dinle karşılaştı ve hangi sonuçla? (b) Yehova, pak tapınmasıyla ilgili hangi yeni düzenlemeyi yürürlüğe koydu?

8 Hakiki din, İbrahim’in soyundan gelen İshak, Yakub (veya İsrail) ve Yakub’un 12 oğlu ile onlardan oluşan İsrail’in 12 sıptı tarafından da uygulanmaya devam etti. M.Ö. 16. yüzyılın sonlarına doğru İbrahim’in İshak vasıtasıyla meydana gelen soyu, kendini esarette, etrafının düşman ve putperestlerle sarılı olduğu bir ülkede—Mısır’da—buldu. Bu ortamda pak tapınmayı korumaya gayret etti. Yehova, kendi tapıcılarını sahte dinin hüküm sürdüğü Mısır’ın boyunduruğundan kurtarmak üzere Levi sıptından gelen sadık hizmetçisi Musa’yı kullandı. Yehova, Musa aracılığıyla İsrail ile bir ahit keserek onları Kendi seçilmiş kavmi durumuna getirdi. O zaman, Yehova, tapınmasını bir yazılı kanun altında toplayarak geçici bir süre için kâhinlik tarafından yürütülen bir kurbanlık sistemi düzenledi. Bu tapınmanın önce taşınabilen bir toplanma çadırı, sonra ise, Yeruşalim’de sabit bir mabedi vardı.

9. (a) Hakiki tapınma Kanun Ahdinden önce nasıl uygulanıyordu? (b) İsa, Kanun düzeni altındaki maddi özelliklerin sürekli olmayacağını nasıl gösterdi?

9 Fakat bu maddi özelliklerin hakiki dinin sürekli unsurları olarak kalmayacağına dikkat edelim. Söz konusu kanun “gelecek şeylerin gölgesi” idi. (Koloseliler 2:17; İbraniler 9:8-10; 10:1) Musa Kanunundan önceki ataerkil zamanlarda, aile reislerinin yaptıkları mezbahlar üzerinde takdime sunarken ev halkını temsil ettikleri bellidir. (Tekvin 12:8; 26:25; 35:2, 3; Eyub 1:5) Fakat o zaman, teşkilatlandırılmış bir kâhinlik veya tören ya da ayine bağlı bir kurbanlık sistemi yoktu. Bundan başka İsa, Samiriyeli bir kadına şu sözleri söylemekle merkezi Yeruşalim’de olan ve yazılı kanun altında toplanan tapınmanın geçici niteliğini gösterdi: “Saat geliyor ki, o vakit Babaya ne bu dağda [eskiden Samiriyenin bir mabedinin bulunduğu Gerizim] ne de Yeruşalimde tapınacaksınız . . . . Fakat gerçekten tapınanların Babaya ruhta ve hakikatte tapınacakları saat geliyor, ve şimdidir.” (Yuhanna 4:21-23) İsa, hakiki dinin maddi şeylerle değil, ruh ve hakikatle uygulanması gerektiğini gösterdi.

Babili Esaret

10. (a) Yehova, kavminin Babil’e esarete götürülmesine neden izin verdi? (b) M.Ö. 537’de Yehova sadık mütebakiye hangi iki yönlü kurtuluş sağladı ve onların Yahudiye’ye geri dönmelerinin esas amacı neydi?

10 Aden’deki isyandan beri hakiki dinle sahte din arasında sürekli düşmanlık vardı. Bazen hakiki tapıcılar, Nimrod’un zamanından beri Babil ismiyle simgelenen sahte din tarafından sembolik anlamda esarette tutuldular. Yehova, M.Ö. 617 ve M.Ö. 607’de kavminin esir olarak Babil’e götürülmesine izin vermeden önce, onlar, zaten Babil’in sahte dininin kurbanı oldular. (Yeremya 2:13-23; 15:2; 20:6; Hezekiel 12:10, 11) M.Ö. 537’de sadık bir mütebaki Yahudiye’ye geri döndü. Onlar “Babilden çıkın” peygamberane çağrısına kulak verdiler. (İşaya 48:20) Bu, sadece bedensel bir kurtuluş değildi. Aynı zamanda murdar, putperest, sahte bir dinin etkisinden ruhi bir kurtuluştu. Bu nedenle, bu sadık mütebakiye şöyle emredildi: “Çekilin, çekilin, oradan çıkın, murdara dokunmayın, içinden çıkın, siz ki, RABBİN (Yehova’nın) takımlarını taşımaktasınız.” (İşaya 52:11) Yahudiye’ye geri dönmelerinin başlıca amacı, pak tapınmayı, hakiki dini ihya etmekti.

11. Pak tapınmanın Yahudiye’de yeniden kurulmasından başka, M.Ö. altıncı yüzyılda hangi yeni dinsel gelişmeler oldu?

11 Bu M.Ö. altıncı yüzyılın, Büyük Babil’in içinde yeni dallanmaların gelişimine tanık olması ilginçtir. Budacılık, Konfüçyüsçülük, Zerdüştçülük, Caynacılık ve daha sonra Hıristiyan âleminin kiliselerini büyük ölçüde etkileyen rasyonalist Yunan felsefesinin doğuşunu gördü. Böylece bir yandan Yahudiye’de pak tapınma yeniden kurulurken, öbür yandan da Tanrı’nın başdüşmanı İblis, sahte dinde daha geniş seçenekler sağlamaktaydı.

12. M.S. birinci yüzyılda Babili esaretten hangi kurtuluş oldu ve Pavlus hangi uyarıyı yaptı?

12 İsa, İsrail’de ortaya çıktığında, Yahudilerin çoğu birçok Babili dinsel kavramı kabul eden farklı Yahudilik şekilleri uyguluyordu. Yahudilik kendisini Büyük Babil’le birleştirdi. Mesih bunu mahkûm etti ve şakirtlerini Babil esaretinden kurtardı. (Matta bap 23; Luka 4:18) Resul Pavlus’un vaaz ettiği yerlerde sahte din ve Yunan felsefesi yaygın olduğu için, Pavlus İşaya’nın peygamberliğini iktibas ederek onu, Büyük Babil’in kirli etkisinden kurtulmaya ihtiyacı olan İsa’nın takipçilerine uyguladı. Şunları yazdı: “[Babili] putlarla Allahın mabedinin ne muvafakati olur? Çünkü biz hay olan Allahın mabediyiz; nitekim Allah demiştir: ‘Aralarında oturacağım ve yürüyeceğim; ve onların Allahı olacağım, ve onlar kavmım olacaklar.’ Bunun için Rab diyor: ‘Onların ortasından çıkın ve ayrılın, ve murdara dokunmayın, ve ben sizi kabul edeceğim.’”—II. Korintoslular 6:16, 17.

Sonun Vaktinde Sahte Dinden Ayrılmak

13. Mesih’in Asya’daki yedi cemaate gönderdiği mesajlar hangi gelişmeye işaret etti ve sonuç olarak ortaya ne çıktı?

13 Mesih’in, resul Yuhanna’ya verdiği Vahiy vasıtasıyla Asya’daki yedi cemaate gönderdiği mesajlar, birinci yüzyılın sonuna doğru Babili dinsel davranış ve tutumların Hıristiyan cemaatine sızdığını açıkça göstermektedir. (Vahiy, bap 2 ve 3) İrtidat, özellikle M.S. ikinci yüzyıldan başlayarak beşinci yüzyıla doğru gelişti ve İsa’nın takipçilerinin pak dininin bozuk bir taklidinin ortaya çıkmasıyla sonuçlandı. Canın ölmezliği, ateşli bir cehennem ve Üçlük gibi Babili öğretiler irtidat eden Hıristiyanlığın öğretilerine katıldı. Katolik, Ortodoks ve daha sonra Protestan kiliselerinin tümü, bu sahte inançları benimsedi ve böylece onlar İblis’in sahte dininin dünya imparatorluğu olan Büyük Babil’in bir kısmı oldular.

14, 15. (a) İsa’nın buğday ve deliceler meseli neyi gösterir? (b) 19. yüzyılın sonuna doğru neler oluştu ve 1914 yılına kadar İsa’nın takipçileri öğreti konusunda nasıl ilerleme gösterdiler?

14 Hakiki din, hiçbir zaman tamamen ortadan kalkmadı. Yüzyıllar boyunca daima hakikati sevenler bulundu; bunlardan bazıları Yehova’ya ve O’nun Sözü olan Mukaddes Kitaba sadakatlerini hayatlarıyla ödediler. Fakat İsa’nın buğday ve deliceler meselinin açıkladığı gibi, sembolik buğday veya Gökteki Krallığın meshedilmiş oğulları, delicelerden veya kötü olanın oğullarından ancak “dünyanın sonunda” ayrılacaklardı. (Matta 13:24-30, 36-43) Sonun vakti—bir ayırımın yapılacağı zaman—yaklaştıkça, 19. yüzyılın sonuna doğru, Mukaddes Kitabın samimi tetkikçileri sahte dinin esaretinden kurtulmaya başladılar.

15 M.S. 1914 yılına kadar, bugün Yehova’nın Şahitleri olarak tanınan İsa’nın bu takipçileri, fidyeye karşı kuvvetli bir iman geliştirdiler. Mesih’in huzurunun göze görünmez şekilde olması gerektiğini biliyorlardı. 1914 yılının, “Milletlerin Zamanları”nın sonunu işaretleyeceğini anladılar. (Luka 21:24) Canın ve diriltmenin anlamını açıkça kavradılar. Aynı zamanda kiliselerin, büyük yanılgı olan, ateşli bir cehennem ve Üçlük’le ilgili öğretileri hakkında aydınlatıldılar. Tanrısal isim hakkında bilgi edinip onu kullanmaya başladılar ve evrim kuramıyla ispritizmanın yanlış olduğunu fark ettiler.

16. 1919 yılında İsa’nın meshedilmiş takipçileri hangi çağrıya karşılık verdiler?

16 Sahte dinin zincirlerinden kopmak üzere iyi bir başlangıç yapıldı. Ve 1919 yılında Büyük Babil Tanrı’nın kavmi üzerinde etkisini tamamıyla kaybetti. M.Ö. 537 yılında Yahudilerden bir mütebakinin Babil’den kurtarıldığı gibi, aynı şekilde İsa’nın meshedilmiş takipçilerinin bir mütebakisi de “[Büyük Babil’in] içinden çıkın” çağrısına karşılık verdi.—İşaya 52:11.

17. (a) 1922 yılından itibaren hangi gelişme oldu ve Tanrı’nın kavmi arasında hangi ihtiyacın farkına varıldı? (b) Hangi aşırı tutum benimsendi ve neden bu tutum kolayca anlaşılabilir?

17 M.S. 1922 yılından itibaren sahte Babili dini ve özellikle Hıristiyan âleminin kiliselerini açığa vuran Mukaddes Kitabın sert hakikatleri yayımlanıp alenen dağıtıldı. Tanrı’nın arındırılmış kavminin, sahte dinin tüm şekillerinden ayrılmasının tam olması gerektiğini anlamasını sağlama ihtiyacı duyuldu. Böylece yıllar boyunca, pak tapınmadan söz edilirken, “din” sözcüğünün kullanımından bile uzak duruldu. Büyük şehirlerin sokaklarında ‘din bir tuzak ve para sızdıran bir düzendir’ gibi sloganlar taşıyan pankartlar gezdirildi. Government (Hükümet [1928]) ve “The Truth Shall Make Your Free” (Hakikat Seni Azat Edecek [1943]) gibi kitaplar gerçek “Hıristiyanlık” ile “din” arasındaki farkı açık bir şekilde belirtti. Her yere yayılmış olan Büyük Babil’in tüm dinsel sistemlerinden tamamen ayrılmak gerektiğine göre, bu aşırı tutum kolayca anlaşılabilir.

Hakiki ve Sahte Din

18. 1951 yılında “din” hakkında hangi yeni anlayış kazanıldı ve bu, Yehova’nın Şahitlerinin Yıllığı—1975’te nasıl açıklandı?

18 M.S. 1951 yılında, hakiki dinle sahte din arasındaki fark hakkında kavmine tam anlayış vermek üzere Yehova için uygun zaman geldi. Yehova’nın Şahitlerinin Yıllığı—1975 şunu kaydetti: “1951 yılında hakiki tapınmayı savunanlar ‘din’ sözcüğü konusunda dikkate değer bir şey öğrendiler. Bunlardan bazıları, dikkati çeken ‘din bir tuzak ve para sızdıran bir düzendir’ yazılı pankartı taşıdıkları zamanları iyice hatırladılar. O zamanki görüşlerine göre, tüm ‘din’ İblis’ten geldiğinden, İsa’nın takipçileri için uygun olmayan bir şeydi. Fakat 15 Mart 1951 tarihli Watchtower, din konusunda ‘sahte’ ve ‘hakiki’ sıfatlarının kullanılmasını uygun gördü. Bundan başka, What Has Religion Done for Mankind? (Din İnsanlık İçin Ne Yaptı) adlı (1951 yılında İngilizce yayımlanan ve Londra’daki Wembley Stadyumunda ‘Pak Tapınma’ kongresinde sunulan) ilgi çekici kitapta şunlar yazılıydı: ‘Kullanılış tarzına göre, en basit anlamıyla ‘din’, hakiki veya sahte olmasına bakılmaksızın, bir tapınma sistemi, bir tapınma şeklidir. Bu, kime yöneldiğine bakılmaksızın, ‘hizmet’ olarak tercüme edilen İbranice avodah sözcüğünün anlamıyla uyumludur.’ O zamandan bu yana Yehova’nın Şahitleri ‘sahte din’ ve ‘hakiki din’ terimlerini kullanmaya alıştılar.”—Sayfa 225.

19, 20. (a) Hakiki tapıcılar “din” sözcüğünün pak tapınma konusunda kullanılmasından neden rahatsız olmamalıydılar? (b) Bu yeni anlayış sayesinde Yehova’nın kavmi ne yapabildi?

19 Bir okuyucunun sorduğu soruya cevap olarak 15 Ağustos 1951 tarihli Watchtower şunlar yazdı: “Hiç kimse ‘din’ sözcüğünün kullanılışı yüzünden rahatsız olmasın. İsa’nın takipçileri olarak adlandırılmamız, bizi Hıristiyan âlemine ait olan sahte Hıristiyanlar sınıfına koymadığı gibi, ‘din’ sözcüğünü kullanmamız da bizi, kendi ananelerine köle olan sahte dinlerin sınıfına dahil etmez.”

20 ‘Din’ sözcüğü hakkındaki bu yeni anlayış, bir uzlaşmadan uzak olarak, bundan sonraki makalenin göstereceği gibi, Yehova’nın kavminin hakiki ile sahte tapınma arasındaki uçurumu genişletmesine yardım etti.

Neler Anladık

◻ Yeryüzünde sahte din ne zaman ve nasıl başladı?

◻ Tufandan sonra Şeytan neyi kurmaya uğraştı ve onun planı nasıl bozguna uğratıldı?

◻ Babil neyin simgesi oldu?

◻ M.Ö. 537 yılında, M.S. birinci yüzyılda ve 1919 yılında hangi kurtuluşlar oldu?

◻ 1951 yılında ‘din’ sözcüğüyle hangi yeni anlayış sunuldu ve bu anlayışın o zaman verilmesi neden uygundu?

[Sayfa 11’deki çerçeve/resim]

Dünya çapında inanılan sahte öğretiler, Babil’den kaynaklanıyor:

▫ Üçlük veya teslisler

▫ İnsan öldüğü zaman canın yaşamaya devam etmesi

▫ İspiritizma—“ölmüş olanlar”la konuşmak

▫ Tapınmada suretler kullanmak

▫ Cinleri yatıştırmak için büyü yapmak

▫ Kudretli ruhani sınıfının hüküm sürmesi

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş