Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • w92 1/10 s. 22-26
  • Sen Hayat Yarışını Nasıl Koşuyorsun?

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Sen Hayat Yarışını Nasıl Koşuyorsun?
  • Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1992
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • Hayat İçin Yarış
  • Her Şeyde Zaptı Nefs Uygulamak
  • “Kararsızca” Koşmayalım
  • Sona Kadar Dayanabilirsiniz
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1999
  • “Öyle Koşun”
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2001
  • ‘Koşuyu Tamamlayın’
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur (İnceleme)—2020
  • Koşuyu Tahammülle Koşmak
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1992
Daha Fazla
Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1992
w92 1/10 s. 22-26

Sen Hayat Yarışını Nasıl Koşuyorsun?

“Bilmez misiniz ki koşu meydanında yarışanların hepsi gerçi koşarlar, fakat mükâfatı birisi alır? Öyle koşun ki, nail olasınız.”—I. KORİNTOSLULAR 9:24.

1. Mukaddes Kitap, İsa’nın bir takipçisi olarak içinde bulunduğumuz uğraşıyı neye benzetiyor?

MUKADDES KİTAP ebedi hayat için verdiğimiz uğraşıyı bir yarışa benzetiyor. Hayatının sonuna doğru, resul Pavlus kendisi hakkında şunları söyledi: “İyi cihadı içtihat ettim, devrimi bitirdim, imanı korudum.” İsa’nın takipçisi olan iman arkadaşlarını, aynı şeyi yapmaya şu sözlerle teşvik etti: “Her ağırlığı ve bizi kolayca saran günahı bırakarak . . . önümüze konulan koşuyu sabırla koşalım.”—II. Timoteos 4:7; İbraniler 12:1.

2. Hayat yarışında hangi teşvik edici başlangıca şahit oluyoruz?

2 Her yarış, bir başlangıç, belirli bir parkur ve bir varış çizgisi veya hedefle belirlendiğinden bu benzetme uygundur. Hayata doğru ruhi ilerleyişimizle ilgili olan gelişme buna benziyor. Gördüğümüz gibi, her yıl yüz binlerce kişi iyi bir başlangıç yaparak hayat koşusuna girişiyor. Örneğin son beş yıl içinde 1.336.429 kişi vakfolmak ve suda vaftiz edilmekle bu yarışa resmen başladılar. Böylesine enerjik bir başlangıç çok teşvik edicidir. Fakat önemli olan, varış çizgisine ulaşıncaya kadar koşuda kalmaktır. Sen bunu yapıyor musun?

Hayat İçin Yarış

3, 4. (a) Pavlus, yarışta tempoyu korumanın önemini nasıl belirtti? (b) Bazıları Pavlus’un önerisini izlemekte nasıl başarısız oldular?

3 Yarışta kalmanın önemini vurgulamak üzere, Pavlus şu uyarıda bulundu: “Bilmez misiniz ki koşu meydanında yarışanların hepsi gerçi koşarlar, fakat mükâfatı birisi alır? Öyle koşun ki, nail olasınız.”—I. Korintoslular 9:24.

4 Eski spor oyunlarında yalnız bir kişinin ödülü kazanabildiği doğrudur. Oysa hayat yarışında herkes ödülü kazanma olanağına sahiptir. Kazanmak için gereken tek şart sonuna kadar yarışta kalmaktır! Pavlus’un yaptığı gibi, birçoklarının hayatlarının sonuna kadar yarışı sadakatle koşmuş olması sevindiricidir. Ayrıca milyonlarca kişi koşmaya devam etmektedir. Fakat bazıları, ilerlemeye devam etmediler, yani varış çizgisine doğru koşmayı ihmal ettiler. Bunun yerine, başka şeylerin kendilerine engel olmasına izin verdiler ve böylece ya yarıştan ayrıldılar ya da yarış dışı edildiler. (Galatyalılar 5:7) Bu durum, her birimizin hayat yarışında nasıl koştuğumuz konusunda kendisini incelemesine neden olmalı.

5. Pavlus, hayat yarışını bir rekabete mi benzetiyordu? Açıkla.

5 Şu soru sorulabilir: Pavlus “mükâfatı birisi alır” dediği zaman ne demek istiyordu? Daha önce belirtildiği gibi, hayat yarışına başlayanların arasında yalnız tek bir kişinin ebedi hayat ödülünü alacağını demek istemiyordu. Kendisi, Tanrı’nın iradesinin her tür insanın kurtulması olduğunu defalarca belirttiğinden, durumun böyle olmadığı açıktır. (Romalılar 5:18; I. Timoteos 2:3, 4; 4:10; Titus 2:11) Hayır, hayat yarışının, ona katılan herkesin, diğerlerini yenmeye uğraştığı bir rekabet olduğunu söylemedi. Korintoslular, Korintos’taki İstmos Oyunlarında yarışmacılar arasında var olan rekabet ruhunun iyice bilincindeydiler. O zaman, bu tür oyunların Olimpiyat Oyunlarından daha da ünlü olduğu bile söylenir. Öyleyse, Pavlus ne demek istiyordu?

6. Pavlus’un koşucu ve yarış hakkında önceki ve sonraki sözleri neyi açıklıyor?

6 Pavlus, koşucuyla ilgili örneğinden söz ettiğinde, başta kendi kurtuluş beklentisini konu ediyordu. Daha önceki ayetlerde, nasıl gayretle çalıştığını ve birçok yönden yoğun bir çaba gösterdiğini anlattı. (I. Korintoslular 9:19-22) Sonra, 23. ayette şunu söyledi: “Hepsini incil için yapıyorum, ta ki onda hissedar olayım.” Sadece bir resul olarak seçildiğinden veya başkalarına yıllar boyunca vaaz ettiğinden kurtuluşunun teminatlandırılmış olmadığının bilincindeydi. İyi haberin bereketlerinden pay alabilmesi için onun uğruna elinden gelen her şeyi yapmaya devam etmeliydi. ‘Mükâfatı ancak birinin aldığı’ İstmos Oyunlarında koşar gibi, kazanmaya azimli olarak kendisini harcamalıydı.—I. Korintoslular 9:24a.

7. “Öyle koşun ki, nail olasınız” sözlerini uygulamak için ne yapılmalı?

7 Bundan çok şey öğrenebiliriz. Her ne kadar yarışa katılan her kişi kazanmak istiyorsa da, ancak kazanmaya tam anlamıyla kararlı olanlar başarılı olmayı ümit edebilirler. Bu sebepten sadece yarışa katıldığımız için iyi durumda olduğumuzu düşünmemeliyiz. Sadece ‘hakikatte’ olduğumuzdan her şeyin iyi gideceğini sanmamalıyız. İsa’nın bir takipçisi olarak adlandırılabiliriz, fakat gerçekten İsa’nın bir takipçisi olduğumuzu kanıtlıyabilecek nitelikte miyiz? Örneğin, İsa’nın bir takipçisinin yapması gerektiğini bildiğimiz şeyleri yapıyor muyuz, yani cemaat ibadetlerinde hazır bulunmak, tarla hizmetine katılmak gibi? Bunu yapıyorsak, övülmeye layıkız ve bu mükemmel alışkanlıkları sürdürmekte gayretle sebat etmeliyiz. Bununla beraber, yaptığımız şeylerden daha çok yarar sağlamamız mümkün müdür? Örneğin, ibadetlere etkin biçimde iştirak etmek üzere her zaman hazırlıklı mıyız? Öğrendiklerimizi kişisel yaşamımızda uygulamaya çalışıyor muyuz? Tarla hizmetinde karşılaştığımız engellere rağmen, tam bir şahadet vermek üzere yeteneğimizi artırmak için düşünüp taşınıyor muyuz? İlgi gösteren kişileri tekrar ziyaret etme ve Mukaddes Kitap tetkikleri idare etme sorumluluğunu kabul etmeye hazır mıyız? Pavlus, “öyle koşun ki, nail olasınız” diye uyarıyor.—I. Korintoslular 9:24b.

Her Şeyde Zaptı Nefs Uygulamak

8. Hangi şey Pavlus’u İsa’nın takipçisi olan arkadaşlarına ‘her şeyde nefslerini zapt’ etmelerini önermeye teşvik edebildi?

8 Pavlus, hayatı boyunca birçoklarının yavaşladığını, yoldan saptığını veya hayat yarışını tamamen terk ettiğini görmüştü. (I. Timoteos 1:19, 20; İbraniler 2:1) Bu nedenle, imandaşlarına çetin ve sürekli bir yarışta bulunduklarını tekrar ve tekrar hatırlattı. (Efesoslular 6:12; I. Timoteos 6:12) Koşucu örneğini geliştirerek “müsabakaya cehdeden her adam her şeyde nefsini zapteder” dedi. (I. Korintoslular 9:25a) Bunu söylemekle Pavlus, Korintosluların çok iyi bildikleri bir şeye, yani İstmos Oyunlarında yarışmacıların katlandıkları sıkı antrenmana değiniyordu.

9, 10. (a) İstmos Oyunlarına katılanlar hakkında neler söyleniyor? (b) Bu açıklamada özellikle hangi şey dikkate değerdir?

9 İşte, antrenmana katılan yarışmacıya dair canlı bir tanımlama:

“Memnuniyetle ve mırıldanmadan kendisini on aylık antrenmanın kural ve kısıtlamalarına tabi kılar, ki bu olmaksızın müsabakalara katılamazdı . . . . Ufak zorluklardan, yorgunluktan, türlü yoksunluklardan gurur duyar ve başarısına az da olsa, engel olabilecek herhangi bir şeyden titizlikle feragat etmeyi bir şeref sayar. Kendisini harcadığından nefes nefese kalırken, başkalarının iştahla yemek yediğini, dinlendiğini, havuzda sefa sürdüğünü, hayatın zevklerinden tam anlamıyla sevinç duyduğunu görür, fakat yüreğini ödüle koyduğundan ve sıkı bir antrenman yapmaya zorunlu olduğundan zihninden herhangi bir kıskançlık duygusu hemen hemen hiç geçmez. Herhangi bir alanda veya herhangi bir zamanda sıkı disiplinini gevşetirse, kazanma olanağının kaybolacağını bilir.”—The Expositor’s Bible, Cilt 5, sayfa 674.

10 Antrenmanda bulunan kişinin kendini inkâr etmekle ilgili böyle sert kuralları uygulamayı ‘bir şeref sayması’ özellikle ilginçtir. Aslında başkalarının sevinç duyduğu dertsiz ve rahat hayatı gördüğü zaman “zihninden herhangi bir kıskançlık duygusu hemen hemen hiç geçmez.” Acaba bundan bir şey öğrenebilir miyiz? Elbette.

11. Hayat yarışına katıldığımız zaman hangi yanlış görüşten sakınmalıyız?

11 İsa’nın “helâke götüren kapı geniş, ve yol enlidir; ve ondan girenler çoktur. Çünkü hayata götüren kapı dar, ve yol sıkışıktır, ve onu bulanlar azdır” sözlerini hatırlayalım. (Matta 7:13, 14) Sen ‘sıkışık yoldan’ geçmeye gayret ederken, diğer yoldan geçenlerin sözde özgürlük ve rahatlarını kıskanıyor musun? Başkalarının yaptığı ve aslında o kadar kötü görünmeyen şeyleri yapamadığından bir şeyler kaçırdığını mı düşünüyorsun? Eğer bu yarışa katılmamızın nedenini zihnimizde tutmazsak, böyle hislere kapılmamız kolay olur. Pavlus şunu söyledi: “Onlar fani bir çelenk almak için, fakat biz fani olmıyan için yaparız.”—I. Korintoslular 9:25b.

12. İnsanların aradıkları izzet ve ünün, İstmos Oyunlarında ödül olarak verilen çürüyen bir çelenge benzediği neden söylenebilir?

12 İstmos Oyunlarında kazanan kişi İstmik çamından veya ona benzeyen başka bir bitkiden yapılmış ve muhtemelen birkaç gün veya hafta içinde solacak bir çelenk alırdı. Tabii, atletler çürüyecek olan bu çelenk için değil, fakat onunla birlikte gelen şeref, onur ve ün için yarıştılar. Bir kaynak, kazananın eve döndüğünde muzaffer bir kahraman gibi karşılandığını söylüyor. Sık sık adına düzenlenen alayın geçebilmesi için şehrin surları yıkılır ve onun şerefine heykeller dikilirdi. Fakat bütün bunlara rağmen, onun izzeti gene de geçiciydi. Bugün, pek az kişi bu muzaffer kahramanların kim olduğunu bilir ve çoğunlukla bununla zaten ilgilenmez. Dünyada kudret, ün ve zenginliği elde etmek için vakitleri, enerjileri, sağlıkları, hatta aile mutluluklarını feda edenler, fakat Tanrı’nın önünde zengin olmayanlar, maddi “çelenk”lerinin kendi hayatları gibi geçici olduğunu anlayacaklar.—Matta 6:19, 20; Luka 12:16-21.

13. Hayat yarışına katılanın hayatı nasıl bir atletin hayat tarzından değişiktir?

13 Bir atletizm oyununa katılan yarışmacılar yukarıda tanımlanan sıkı antrenman taleplerini karşılamaya hazır olabilirler, fakat ancak sınırlı bir zaman için. Oyunlar bittiği zaman onlar normal bir hayat tarzına dönerler. Becerilerini yitirmemek amacıyla ara sıra alıştırma yaparlar, fakat hiç değilse gelecek yarışa kadar artık kendilerini inkâr etmelerini talep eden sıkı bir program uygulamazlar. Hayat yarışında bulunanların durumu hiç böyle değildir. Onlar için antrenman ve özverili bir hayat tarzı olmalıdır.—I. Timoteos 6:6-8.

14, 15. Hayat yarışına katılan kişi neden sürekli olarak zaptı nefs göstermeli?

14 İsa, şakirtleri ve diğer kişilerden oluşan bir topluluğa “bir kimse arkamdan gelmek isterse, kendisini inkâr etsin, (kendi şahsına ‘Hayır’ demeli, Charles B. Williams) ve haçını (işkence direğini) yüklenip (sürekli olarak) ardımca gelsin” demişti. (Markos 8:34) Bu daveti kabul ettiğimiz zaman bunu ‘sürekli olarak’ yapmaya hazır olmalıyız. Bunu, kendini inkâr etmeyi özel bir hüner saydığımızdan değil, bir anlık düşüncesizlik veya sağlıklı muhakemeden sapma sonucunda, o zamana kadar bina edilmiş olanın hepsi yıkılabildiği, hatta ebedi refahımız tehlikeye girebildiğinden ötürü yapmalıyız. Ruhi ilerleme genellikle yavaş yavaş elde edilir, fakat sürekli olarak uyanık kalmazsak, ne kadar çabuk yok edilebilir.

15 Bundan başka, Pavlus, “her şeyde”, yani yaşamımızın tüm yönlerinde sürekli olarak zaptı nefs göstermemiz gerektiği konusunda bizi uyardı. Bu makuldür, çünkü bir koşucu kendisini aşırı sefahate bırakır veya ahlaksız bir yaşam sürerse, çektiği tüm bedensel ıstırap ve yorgunluğun ne yararı olur? Benzer şekilde hayat yarışımızda her şeyde zaptı nefs göstermeliyiz. Bir kişi sarhoşluk ve fuhuş gibi şeylerde kendini denetleyebilir, fakat kibirli ve kavgacıysa, gösterdiği çabaların değeri düşer. Veya kendisi başkalarına karşı tahammül edip inayetle davranabilir, fakat ya kendi özel hayatında herhangi gizli bir günah saklıyorsa? Zaptı nefsin tam olarak yararlı olması için, “her şeyde” uygulanması şarttır.—Yakub 2:10, 11 ile karşılaştır.

“Kararsızca” Koşmayalım

16. “Kararsızca” koşmamak ne demek?

16 Hayat yarışında başarılı olmak üzere azimli bir şekilde gösterilen ciddi çabaların gerekli olduğunu gören Pavlus devamen şöyle diyor: “İmdi kararsızca değil, ben böyle koşarım; havayı döver gibi değil, böyle yumruklarım.” (I. Korintoslular 9:26) “Kararsızca” sözcüğü harfiyen “belirsiz biçimde” (Kingdom Interlinear) “kurala uymadan, dikkat edilmeden” (Lange’s Commentary) anlamındadır. Böylece bir kişinin “kararsızca” koşmaması, onun nereye doğru koştuğunun gözleyen herkes için açıkça belli olduğu demektir. The Anchor Bible bu ayeti “zikzak bir şekilde koşmamak” olarak tercüme ediyor. Kumsalda bir ileri bir geri giden, sağa sola hatta bazen geri dönen ayak izleri görürsen, herhalde bu kişinin koştuğunu ve nereye gittiğini bilen biri olduğunu düşünemezdin. Diğer yandan, uzun, düzgün bir hat oluşturan, biri öbürünü takip eden, birbirinden eşit uzaklıkta izler görürsen, bu izlerin, tam olarak nereye gittiğini bilen birine ait olduğu sonucuna varırdın.

17. (a) Pavlus, “kararsızca” koşmadığını nasıl kanıtladı? (b) Biz kendisini bu konuda nasıl örnek alabiliriz?

17 Pavlus’un yaşamı, “kararsızca” koşmadığını açıkça gösterir. Bir vaiz ve resul olduğunu kanıtlıyacak bol delillere sahipti. Bir tek hedefi vardı ve bunu elde etmek için bütün hayatı boyunca canla başla kendini harcadı. Her ne kadar bunları elde etmesi olanaklı idiyse de ün, kudret, zenginlik veya rahat bir yaşam gibi şeyler asla kendisini yoldan saptırmadı. (Resullerin İşleri 20:24; I. Korintoslular 9:2; II. Korintoslular 3:2, 3; Filipililer 3:8, 13, 14) Geri dönüp kendi yaşam yoluna baktığın zaman, ne tür izler görüyorsun? Belirli yöne doğru giden düz bir yol mu, yoksa hedefsiz dolanan bir yol mu görüyorsun? Senin hayat yarışında ilerlediğine dair kanıtlar var mı? Sadece koşuyormuşuz gibi hareketler yapmak için değil, varış çizgisinden geçmek için bu yarışa katıldığımızı unutma.

18. (a) Bizim “havayı döv”memiz hangi şeye benzetilebilir? (b) Bu neden izlenmesi tehlikeli bir tutumdur?

18 Diğer bir spor olayıyla paralellik kuran Pavlus şunları ekledi: “Havayı döver gibi değil, ben böyle yumruklarım.” (I. Korintoslular 9:26b) Katıldığımız hayat mücadelesinde, Şeytan, dünyası ve kendi nakâmilliğimiz dahil olmak üzere, çok düşmanımız var. Eski zamandaki bir boksör gibi, bunları iyi yönetilmiş yumruklarla yenebilmeliyiz. Ne mutlu ki, Yehova Tanrı bizi bu mücadele için yetiştirip, yardım ediyor. Sözüyle, Mukaddes Kitaba dayalı yayınlarla ve cemaat ibadetleriyle Kendisi bize eğitim sağlıyor. Bununla beraber, Mukaddes Kitabı ve yayınları okuyup ibadetlere gider, fakat öğrendiğimiz şeyleri uygulamazsak, acaba çabalarımız “havayı döver gibi” boşa gitmiyor mu? Bu tür davranış bizi çok tehlikeli bir duruma sokuyor. Mücadeleyi iyi şekilde sürdürdüğümüzü sanabilir ve böylece sahte bir güven duygusuna sahip olabiliriz, fakat aslında düşmanlarımızı yenmiş olmuyoruz. Bu nedenle şakirt Yakub şu uyarıda bulundu: “Kendi kendinizi aldatarak sözün yalnız işiticileri değil, fakat işleyicileri olun.” Tıpkı “havayı döv”memiz düşmanlarımızı mücadele dışı bırakmadığı gibi, “yalnız işitici” olmamız da Tanrı’nın iradesini yaptığımızı garanti etmeyecek.—Yakub 1:22; I. Samuel 15:22; Matta 7:24, 25.

19. Herhangi bir şekilde tasvip edilmemekten kaçınmak için ne yapmalıyız?

19 Son olarak Pavlus bize kendi başarısının sırrını açıkladı: “Bedenime cefa verip onu köle ederim; ta ki, başkalara vâzettikten sonra, ben kendim merdut (reddedilmiş) olmıyayım.” (I. Korintoslular 9:27) Pavlus gibi, nakâmil bedenimizin bize hâkim olması yerine biz ona hâkim olmalıyız. Bedensel eğilimler, özlem ve arzuları kökünden sökmeliyiz. (Romalılar 8:5-8; Yakub 1:14, 15) Bunu yapmak acı verici olabilir, çünkü “cefa ver”mek burada harfiyen ‘göz altını yumruklamak’ anlamına gelir. (Kingdom Interlinear) Bizi ölüme götüren nakâmil bedenimizin arzularına yenilmek yerine mecazi anlamda morarmış bir gözle hayatta kalmamız daha iyi değil mi?—Matta 5:28, 29; 18:9; I. Yuhanna 2:15-17 ile karşılaştır.

20. Hayat yarışında nasıl koştuğumuzu incelememiz neden şimdi özellikle acildir?

20 Bugün, yarışın varış çizgisine yaklaşmış bulunuyoruz. Ödüllerin dağıtılma zamanı yakındır. Bu, İsa Mesih’in meshedilmiş takipçileri için “Mesih İsa’da Allahın yüksek davetinin mükâfatı”dır. (Filipililer 3:14) Büyük kalabalık için cennet yeryüzünde ebedi hayattır. Kazanabileceğimiz bu kadar çok şey varken Pavlus gibi, biz de “reddedilmiş olma”maya kararlı olalım. Her birimiz şu emri yürekten kabul edelim: “Öyle koşun ki, nail olasınız.”—I. Korintoslular 9:24, 27.

Hatırlıyor Musun?

◻ İsa’nın bir takipçisinin hayatını bir yarışa benzetmek neden yerindedir?

◻ Hayat yarışı nasıl harfi bir koşudan farklıdır?

◻ Neden biz devamlı olarak ve “her şeyde” zaptı nefs göstermeliyiz?

◻ Kişi nasıl “kararsızca” koşmamış olur?

◻ “Havayı döver gibi” davranmak neden tehlikelidir?

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş