Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • w95 15/4 s. 10-14
  • İz Bırakan Bir Matbaacı

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • İz Bırakan Bir Matbaacı
  • Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1995
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • Saflığına Kavuşturulmuş Bir Vulgata
  • Kraliyet Matbaacısı
  • Sorbonne Dinsel Devrime Karşı
  • Sorbonne Saldırıyor
  • Teologlar Mukaddes Kitaplarını Yasaklıyor
  • Kâfir Olmakla Suçlanıyor
  • Ülkesinden Ayrı Kalan Matbaacı
  • Hatırlıyor musunuz?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1995
  • Kutsal Kitap Bölümlere ve Ayetlere Nasıl Ayrıldı?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur (Halka Yönelik)—2016
  • Okuyucuların Soruları
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2003
  • Konu 6—Kutsal Yazıların Yunanca Metni
    ‘Kutsal Yazıların Tümü Tanrı İlhamıdır ve Yararlıdır’
Daha Fazla
Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1995
w95 15/4 s. 10-14

İz Bırakan Bir Matbaacı

HİÇ Mukaddes Kitapta bulmak istediğiniz fakat yerini hatırlayamadığınız bir ayet oldu mu? Yine de, sadece bir sözcüğünü hatırlayıp, bir Mukaddes Kitap konkordansı kullanarak onu bulmanız mümkündü. Ya da belki, yüzlerce, hatta binlerce kişinin hazır bulunduğu ve okunmak üzere bir ayet söylendiğinde sadece birkaç saniye içinde Mukaddes Kitapların açılabildiği, İsa’nın takipçilerinin bir toplantısına katıldınız.

Her iki durumda da, belki tanımadığınız bir adama bir şey borçlusunuz. O, Mukaddes Kitap üzerinde yaptığınız incelemeyi kolaylaştırdı ve aynı zamanda bugün sahip olduğumuz Mukaddes Kitapların hatasız olmasına katkıda bulundu. Hatta, birçok Mukaddes Kitabın genel görünümünü de etkiledi.

Bu adam Robert Estienne idi.a O, bir matbaacıydı ve 16. yüzyılın başlangıcında Paris’te (Fransa) yine bir matbaacının oğlu olarak doğmuştu. O yüzyıl Rönesans ve Reform çağıydı. Baskı makinası her iki akım için bir araç oldu. Robert’in babası Henri Estienne Rönesansın en iyi kitap baskılarından bazılarını yapan ünlü bir matbaacıydı. Çalışmaları, Paris Üniversitesi ve bu üniversitenin teoloji okulu Sorbonne için, akademik nitelikte ve Mukaddes Kitaba ait yapıtları kapsadı.

Fakat biz dikkatimizi oğlu Robert Estienne üzerinde yoğunlaştıralım. Gördüğü resmi öğrenim hakkında çok az şey biliniyor. Buna rağmen küçük yaşta Latince, ardından da Yunanca ve İbranice öğrendi. Robert babasından basım sanatını öğrendi. 1526’da, Henri’nin matbaasını devraldığı zaman, Robert Estienne zaten dilbilim alanında yüksek düzeyde bir bilgin olarak tanınıyordu. Latin Edebiyatı üzerine incelemeler ve başka bilimsel çalışmalar yayımlamasına rağmen, ilk ve tartışmasız aşkı Mukaddes Kitaptı. Latin klasikleri için daha önce yapılmış olanı, Latince Mukaddes Kitap için de gerçekleştirmeyi arzu eden Estienne, Jerome’un tercümesi olan Latince Vulgata Mukaddes Kitabı beşinci yüzyıldaki asıl metne mümkün olduğu kadar yakın bir şekilde yeniden oluşturmak üzere işe başladı.

Saflığına Kavuşturulmuş Bir Vulgata

Jerome tercüme işini Mukaddes Kitaptaki orijinal İbranice ve Yunancadan yapmıştı, fakat Estienne’in zamanına kadar, Vulgata bin yıldır varlığını sürdürmüştü. Vulgata’yı tekrar tekrar kopya etmenin sonucu olarak, içine birçok hata ve bozukluk sızmıştı. Bundan başka, Ortaçağ boyunca, Mukaddes Kitabın Tanrı tarafından ilham edilmiş sözleri, adeta ortaçağa özgü efsaneler, farklı sözcüklerle yeniden anlatılmış bölümler ve sahte eklemelerden oluşan karmakarışık bir yumağın içinde kaybolmuştu. Bunlar Mukaddes Kitabın metniyle öylesine içiçe geçmişti ki ilham edilmiş yazılar olarak kabul edilmeye başlanmışlardı.

Orijinal olmayan her şeyi çıkarmak için, Estienne, klasik edebiyatın incelenmesinde kullanılan metin eleştirme yöntemlerini uyguladı. Var olan en eski ve iyi elyazmalarını araştırdı. Paris, çevresi, Évreux ve Soissons gibi yerlerdeki kütüphanelerde, anlaşıldığı kadarıyla biri altıncı yüzyıla ait olmak üzere birkaç eski elyazması ortaya çıkardı. Estienne, sadece en sağlam görünen bölümleri seçerek, değişik Latince metinleri bölüm bölüm dikkatle karşılaştırdı. Meydana gelen eser, yani Estienne’in Mukaddes Kitabı ilk defa 1528’de yayımlandı ve Mukaddes Kitabın metinsel doğruluğu açısından eski saflığına kavuşturulmasında önemli bir adım oluşturdu. Estienne’in düzeltilmiş baskıları çıkmaya devam etti. Estienne’den önce başkaları da Vulgata’yı düzeltmeye çabalamıştı, fakat onunki araştırmalar için yararlı malzeme sağlayan ilk baskıydı. Estienne, sayfa kenarlarında dahil etmediği belirli şüpheli bölümlerin yerlerini ya da birden fazla anlatımın mümkün olduğu yerleri işaretledi. Aynı zamanda, bu düzeltmeleri destekleyen elyazması kaynakları da gösterdi.

Estienne, 16. yüzyıla göre oldukça yeni olan başka birçok özellik getirdi. Apokrif kitaplarla Tanrı’nın Sözü arasında bir ayırım yaptı. Resullerin İşleri kitabını Pavlus’un mektuplarının önüne, İncil kayıtlarından hemen sonraya yerleştirdi. Her sayfanın başında, okuyucuların belirli bölümleri bulmalarına yardım etmek için birkaç anahtar sözcük verdi. Bu, günümüzde genellikle sayfa başlığı olarak adlandırılan kısmın en eski örneğiydi. Estienne Mukaddes Kitabın tamamını, ilk kez Almanya’da yapılan ağır Gotik veya koyu siyah karakterler yerine, şimdi yaygın olarak kullanılan, daha açık ve okunması daha kolay Roman karakterleriyle ilk basanlardan biriydi. Ayrıca bazı bölümleri açıklığa kavuşturmaya yardım eden birçok gönderme ve dilbilimsel not da sağladı.

Soylu kişilerin ve üst düzeydeki papazların birçoğu, Vulgata’nın bütün diğer baskılarından daha iyi olduğundan Estienne’in Mukaddes Kitabını takdir etti. Estienne’in baskısı güzelliği, işçiliği ve yararlılığı nedeniyle standart oldu ve çok geçmeden Avrupa’nın her yerinde taklit edildi.

Kraliyet Matbaacısı

Süleymanın Meselleri 22:29 şöyle der: “İşinde gayretli adamı görüyor musun? o kralların önünde duracaktır.” Estienne’in yaratıcı ustalığı ve dilbilim konusundaki yeteneği Fransa kralı I. François’nın dikkatinden kaçmadı. Estienne, Kralın Latince, İbranice ve Yunanca dillerde basım yapan matbaacısı oldu. Bu sıfatla Estienne, hâlâ Fransız basımcılığının başyapıtları olarak kabul edilen yapıtlardan bazılarını meydana getirdi. 1539’da tümü İbranice olan, Fransa’nın ilk ve en iyi Mukaddes Kitabını basmaya başladı. 1540’ta ilk defa Latince Mukaddes Kitaba resimler dahil etti. Fakat Mukaddes Kitap olaylarıyla ilgili Ortaçağda genellikle kullanılan gerçekdışı resimler yerine, Estienne, arkeolojik delillere ve bizzat Mukaddes Kitabın içinde bulunan ölçülere veya tariflere dayanan eğitici çizimler sağladı. Bu tahta baskı kalıpları, ahit sandığı, başkâhinin giysileri, toplanma çadırı ve Süleyman’ın mabedi gibi konuları ayrıntılı olarak gösterdi.

Estienne, kralın elyazması koleksiyonunun basımı için sipariş ettiği özel Yunanca karakter setini kullanarak, Yunanca Mukaddes Yazıların ilk düzeltilmiş baskısını çıkarmaya başladı. Estienne’in Yunanca metninin ilk iki baskısı, Desiderius Erasmus’un çalışmasından çok daha iyi değildi, fakat 1550’de çıkardığı üçüncü baskısına MS beşinci yüzyıla ait Codex Bezae ve Septuagint Mukaddes Kitabı da dahil olmak üzere yaklaşık 15 elyazmasından karşılaştırmalar ve göndermeler ekledi. Estienne’in bu baskısı öylesine geniş ölçüde kabul gördü ki daha sonra, 1611 yılına ait King James Version da dahil olmak üzere, kendisinden sonra yapılan birçok tercümenin dayandığı Textus Receptus veya Kabul Edilmiş Metin olarak adlandırılan yapıta temel oldu.

Sorbonne Dinsel Devrime Karşı

Luther’in ve diğer Reformcuların düşüncelerinin tüm Avrupa’ya yayılması nedeniyle Katolik Kilisesi insanların okudukları şeyleri denetleyerek düşünüşlerine hükmetmeye çalıştı. Papa X. Leo, 15 Haziran 1520’de herhangi bir Katolik ülkede “kâfirlikler” içeren bir kitabın basılmasını, satılmasını ya da okunmasını yasaklayan bir bildiri çıkarıp dünyevi otoritelerin bildiriyi ülkelerinde uygulamaya koymalarını talep etti. İngiltere’de Kral VIII. Henry sansür görevini Katolik piskopos Cuthbert Tunstall’a bıraktı. Oysa, Avrupa’nın birçok yerinde öğretilere ilişkin sorunlarda papadan sonraki tartışmasız otorite Paris’in Sorbonne Üniversitesinin teolog kadrosuydu.

Sorbonne, gelenekçi Katolikliğin sesiydi. Yüzyıllarca Katolik inancının koruyucu duvarı olarak görülmüştü. Sorbonne’un sansürcüleri, Vulgata’nın tüm düzeltilmiş baskılarının ve yöresel dildeki tercümelerinin kilise için hem “faydasız hem de zararlı” olduğunu düşünerek bunlara karşı çıktı. Bu, reformcuların Mukaddes Yazıların otoritesine dayanmayan kilise öğretileri, törenleri ve gelenekleri konusundaki şüphelerini ifade ettikleri bir dönemde şaşırtıcı değildi. Bununla birlikte, Sorbonne’daki birçok teologa göre kilisenin hürmet edilen öğretileri bizzat Mukaddes Kitabın doğru tercümesinden daha önemliydi. Bir teolog şöyle dedi: “Bir kez öğretiler elde edilince, Mukaddes Yazılar, duvar bittikten sonra sökülen yapı iskelesine benzer.” Çoğunluğu İbranice ve Yunanca bilmediği halde, Fakültenin teolog kadrosu Mukaddes Kitapta kullanılan sözcüklerin asıl anlamları hakkında derin araştırmalar yapan Estienne ve Rönesansın diğer bilginlerinin çalışmalarını küçümsedi. Hatta bir Sorbonne profesörü şunu bile ileri sürdü: “Yunanca ve İbranice bilgisini yaymak dinin tümden yıkılmasıyla sonuçlanır.”

Sorbonne Saldırıyor

Estienne’in ilk Vulgata baskıları fakültenin sansürcülerinden geçmiş, ancak bu geçiş tartışmasız şekilde gerçekleşmemişti. 13. yüzyılda Vulgata, Üniversitenin resmi Mukaddes Kitabı olarak kutsal bir konuma oturtulmuştu ve birçoklarına göre onun metni yanılmazdı. Fakülte, saygın bilgin Erasmus’u bile Vulgata üzerindeki çalışmasından dolayı kınamıştı. Aslında avamdan olan yerel bir matbaacının resmi metni düzeltmeye cüret etmesi bazılarını telaşlandırıyordu.

Belki teologları endişelendiren, hepsinden çok Estienne’in sayfa kenarlarındaki notlarıydı. Bu notlar Vulgata metninin meşruluğu konusunda şüphe uyandırıyordu. Estienne’in birtakım bölümleri açıklığa kavuşturma isteği, teoloji alanına izinsiz girmekle suçlanmasına neden oldu. Estienne, notlarının sadece kısa özetler ya da dilbilimsel nitelikte bilgiler olduğunu ileri sürerek suçlamayı reddetti. Örneğin, Tekvin 37:35 hakkındaki notunda, “cehennem” [Latince, infernum] sözcüğünün burada kötülerin cezalandırıldığı bir yer anlamına gelemeyeceğini açıkladı. Fakülte onu canın ölümsüzlüğünü ve “azizlerin” şefaat etme gücünü inkâr etmekle suçladı.

Oysa Estienne kralın onayı ve korumasına sahipti. I. François Rönesans çalışmalarına, özellikle kraliyet matbaacısının çalışmasına büyük ilgi gösterdi. Söylendiğine göre, I. François, Estienne’i ziyaret bile etti ve bir defasında Estienne bir metin için son dakika düzeltmelerini yaparken sabırla bekledi. Estienne, kralın desteğiyle Sorbonne’a karşı direndi.

Teologlar Mukaddes Kitaplarını Yasaklıyor

Bununla birlikte, 1545’te, olaylar Sorbonne’daki teolog kadrosunun öfkesinin tüm şiddetiyle Estienne’de odaklanmasına neden oldu. Köln (Almanya), Louvain (Belçika) ve Paris’teki Katolik Üniversiteleri Reformculara karşı birleşmiş bir ittifak kurmanın faydasını anlayarak, gelenekçi olmayan öğretilerin sansürü için işbirliği yapmak üzere daha önce anlaşmışlardı. Louvain Üniversitesinin teologları, Sorbonne’a yazarak Estienne’in Mukaddes Kitaplarının Paris’in yasaklanan kitaplar listesinde bulunmadığını hayretle ifade ettiklerinde, Sorbonne yalan söyleyip, eğer onları görmüş olsaydık gerçekten yasaklayacaktık, şeklinde cevap verdi. Teolog kadrosundaki Estienne’in düşmanı olan kişiler, Louvain ve Paris Üniversitelerinin fakültelerinin birleşmiş otoritesinin, matbaacısının hataları konusunda I. François’yı ikna etmeye yeterli olacağından şimdi emindiler.

Bu arada, düşmanlarının niyetleri konusunda uyarılan Estienne, krala teologlardan önce gitti. Eğer teologlar buldukları yanlışlıkların bir listesini verirlerse bunları teologların düzeltmeleriyle birlikte basmaya ve satılan her bir Mukaddes Kitaba dahil etmeye razı olacağını belirtti. Bu çözüm kralın hoşuna gitti. Kraliyet kilise okutmanı Pierre du Chastel’den konuyla ilgilenmesini istedi. Ekim 1546’da teologlar bu duruma karşı çıkarak Du Chastel’e, Estienne’in Mukaddes Kitaplarının “İnancımızı inkâr edenler ve günümüzdeki . . . . kâfirlikleri destekleyenler için gıda” olduğunu ve yanlışlıklarla dolu olduğundan “bütünüyle ortadan kaldırılıp yok edilmeyi” hak ettiğini yazdı. İkna olmayan kral bu sefer, fakültenin, sansür edilecek kısımları Estienne’in Mukaddes Kitaplarıyla birlikte basılmak üzere sunmasını bizzat emretti. Teologlar bunu yapmaya söz verdiler, oysa sözde hataların ayrıntılı bir listesini vermek zorunda kalmamak için ellerinden geleni yaptılar.

Mart 1547’de I. François’nın ölmesiyle Estienne Sorbonne’un gücüne karşı en etkili müttefikini kaybetti. II. Henri tahta çıktığında, babasının teologların sansür edilecek kısımları sunmalarına ilişkin emrini tekrarladı. Ancak, II. Henri Alman prenslerinin Dinsel Devrimi politik amaçları için nasıl kullandıklarını gördüğünde, kraliyet matbaacısının Mukaddes Kitaplarının sağlayacağı düşünülen avantaj ve dezavantajlardan çok, Fransa’nın yeni kralın yönetimi altında Katolik ve birleşmiş kalmasıyla ilgilendi. 10 Aralık 1547’de, kralın Danışma Kurulu, teologların sansür listesini sunabilecekleri zamana kadar, Estienne’in Mukaddes Kitaplarının satışının yasaklanması gerektiğine karar verdi.

Kâfir Olmakla Suçlanıyor

Fakülte şimdi Estienne’in davasını, kâfirlik davalarına bakmak üzere yeni kurulmuş özel mahkemeye devretmenin yolunu aradı. Estienne içinde bulunduğu tehlikeyi gayet iyi biliyordu. Bu özel mahkeme oluşumundan sonraki iki yıl içinde chambre ardente, yani “yanan oda” olarak tanındı. Estienne’in evinden yürüyerek sadece birkaç dakikalık mesafedeki Place Maubert’de diri diri yakılan bazı matbaacılar ve kitap satıcıları da dahil olmak üzere yaklaşık 60 kurban direğe asıldı. Aleyhinde en küçük bir delil bulmak için Estienne’in evi defalarca araştırıldı. 80’den fazla şahit sorgulandı. Estienne kâfirlikten mahkûm edildiği takdirde ihbarcılara ödül olarak onun mallarının dörtte birinin verileceği vaat edildi. Buna rağmen, onların tek kanıtı Estienne’in Mukaddes Kitaplarında açıkça bastıklarıydı.

Kral tekrar fakültenin sansür listesinin Danışma Kuruluna verilmesini emretti. Fakülte dik başlılıkla şöyle cevap verdi: ‘Teologlar bir şeyi kâfirlikle suçlamalarının nedenlerini yazılı olarak ifade etmeyip ancak sözlü olarak cevap verirler; buna inanmak zorundasınız, aksi takdirde yazışmanın sonu gelmez.’ Henri bu cevabı sorun çıkarmadan kabul etti. Nihai yasak kabul ettirildi. Estienne’in şimdiye kadar meydana getirdiği Mukaddes Kitapla ilgili çalışmaların hemen hemen hepsi yasaklandı. Estienne, Place Maubert’in alevlerinden kurtulmasına rağmen, Mukaddes Kitaplarına konulan tam bir yasaklama ve gelecekte rahatsız edilme olasılığına karşı Fransa’dan ayrılmaya karar verdi.

Ülkesinden Ayrı Kalan Matbaacı

Estienne Kasım 1550’de, İsviçre’nin Cenevre kentine yerleşti. Fakülte Fransa’da Vulgata dışında bir Mukaddes Kitabın yayımlanmasını yasadışı ilan etmişti. Estienne şimdi serbestçe dilediğini basabilirdi ve böylece 1551’de Yunanca “Yeni Ahit”ini paralel sütunlarında iki Latince tercüme olarak (Vulgata ve Erasmus’unki) tekrar bastı. Bunu, 1552’de paralel sütununda Erasmus’un Latince metni bulunan Yunanca Mukaddes Yazıların Fransızca bir tercümesi izledi. Estienne bu iki baskıda, bugün de herkesçe kullanılan Mukaddes Kitap metnini numaralanmış ayetlerle bölme sistemini tanıttı. Başkalarının da daha önce ayetlerle bölme için değişik yöntemler denemesine rağmen, Estienne’ninki kabul edilen şekil oldu. 1553 yılına ait Fransızca Mukaddes Kitabı, onun ayetle bölme yönteminin kullanıldığı ilk bütün Mukaddes Kitaptı.

Estienne’in 1557 yılına ait çift tercümeli Latince Mukaddes Kitabı, İbranice Mukaddes Yazılar boyunca Tanrı’nın kişisel ismi Yehova’yı kullanması bakımından ayrıca dikkate değerdir. İkinci mezmurun sayfa kenarında İbranice Tetragrammaton’un (יהוה) yerine ʼAdo·nay’ın kullanılmasının sadece Yahudi batıl inançlarına dayandığını ve reddedilmesi gerektiğini belirtti. Estienne bu baskıda İbranice’nin anlamını tamamlamak üzere eklenen Latince sözcükleri belirtmek üzere italik harfler kullandı. Bu teknik sonra diğer Mukaddes Kitaplarda da kullanıldı. Bu gelenek, çağımızda italik harflerin vurguyu belirtmek üzere kullanılmasına alışık olan günümüz okuyucularını çoğu kez şaşırtmıştır.

Estienne, bilgisini başkalarının hizmetine sunmaya kararlı olduğundan yaşamını Mukaddes Yazıların yayımlanmasına adadı. Bugün Tanrı’nın Sözüne değer verenler hem onun çabalarına hem de özenle Mukaddes Kitabın sözcüklerinin orijinalini ortaya çıkarmaya uğraşan diğerlerinin emeğine karşı minnettarlık duyabilir. Eski diller konusunda daha doğru bir bilgi edinilip, Tanrı’nın Sözünün daha eski ve daha doğru elyazmaları ortaya çıkarıldıkça, onların başlattığı bu süreç devam ediyor. Ölümünden kısa bir süre önce (1559), Estienne, Yunanca Mukaddes Yazıların yeni bir tercümesi üzerinde çalışıyordu. Kendisine şöyle soruldu: “Bunu kim alacak? Kim okuyacak?” O emin bir şekilde şöyle cevapladı: ‘Tanrısal bağlılığa sahip tüm bilgili insanlar.’

[Dipnotlar]

a Aynı zamanda isminin Latinceleşmiş şekliyle Stephanus ve İngilizceleştirilmiş şekliyle Stephens olarak tanınır.

[Sayfa 10’daki resim]

Robert Estienne’in çabaları kuşaklar boyunca Mukaddes Kitabı inceleyenlere yardım etmiştir

[Tanıtım notu]

Bibliothèque Nationale, Paris

[Sayfa 12’deki resim]

Estienne’in eğitici resimleri kuşaklar boyu taklit edildi

[Tanıtım notu]

Bibliothèque Nationale, Paris

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş