Mesih’ten Önceki Kanun
“Şeriatini (Kanununu) ne kadar severim! Bütün gün düşüncem odur.”—MEZMUR 119:97.
1. Gökcisimlerinin hareketlerini yöneten nedir?
EYUB, herhalde çocukluğundan beri yıldızları hayranlıkla seyretmişti. Büyük olasılıkla ana-babası ona büyük takımyıldızların isimlerini ve bu takımyıldızların gökteki hareketini yöneten kanunlar hakkında bildiklerini öğretmişti. Eski zamanlarda insanların, bu uçsuz bucaksız, mükemmel takımyıldızların düzenli hareketlerine bakarak mevsimlerin değişme zamanlarını belirledikleri unutulmamalı. Ancak içi hayranlıkla dolu şekilde bunları seyrettiği o zamanlar Eyub, hangi muazzam güçlerin bu yıldız kümelerini birarada tuttuğunu bilmiyordu. Bu yüzden, Yehova kendisine şunu sorduğunda verecek cevabı yoktu: “Göklerin kanunlarını bilir misin?” (Eyub 38:31-33) Evet, yıldızlar öylesine kesin ve karmaşık kanunlarla yönetiliyor ki, günümüz bilim adamları bunları tam olarak kavrayamıyorlar.
2. Yaratılan her şeyin kanunla yönetildiği neden söylenebilir?
2 Yehova evrendeki En Üstün Kanun Koyucu’dur. Bütün işleri kanunla yönetilmektedir. Sevgili Oğlu, “bütün hilkatin ilk doğanı” fiziksel evren var olmadan önce Babasının kanununa sadakatle itaat ediyordu. (Koloseliler 1:14) Melekler de kanunla yönetilir. (Mezmur 103:20) Hatta hayvanlar bile, Yaratıcılarının içlerinde programladığı içgüdüsel komutlara itaat ederek, kanunla yönetilirler.—Süleymanın Meselleri 30:24-28; Yeremya 8:7.
3. (a) İnsanlığın neden kanunlara ihtiyacı var? (b) Yehova İsrail milletini nasıl yönetti?
3 İnsanlar için ne denebilir? Bize akıl, ahlak ve ruhi düşünüş gibi nimetler verilmişse de, yine bir ölçüde bu yetileri kullanmakta bize yol göstermesi için Tanrısal kanuna ihtiyacımız var. İlk ana-babamız, Âdem ile Havva kusursuz idiler; bu yüzden, onlara yol gösterecek yalnızca birkaç kanuna gerek vardı. Gökteki Babalarına sevgileri, seve seve itaat etmeleri için yeterli bir neden olmalıydı. Fakat itaat etmediler. (Tekvin 1:26-28; 2:15-17; 3:6-19) Bunun sonucunda çocukları, daha fazla kanunla sağlanacak yönlendirmeye muhtaç günahkâr yaratıklar durumuna düştüler. Zamanla, Yehova sevgi dolu biçimde bu ihtiyacı karşıladı. Nuh’a, ailesine iletmesi gereken belirli kanunlar verdi. (Tekvin 9:1-7) Yüzyıllar sonra, Tanrı, Musa aracılığıyla yeni İsrail ulusuna ayrıntılı bir kanunname verdi. Böylece Yehova ilk kez bütün bir ulusu Tanrısal kanunla yönetti. Bu Kanunu irdelemek, Tanrısal kanunun İsa’nın bugünkü takipçilerinin yaşamında oynadığı önemli rolü anlamamıza yardımcı olur.
Musa Kanununun Amacı
4. İbrahim’in seçilmiş soyunun vaat edilen Zürriyeti meydana getirmesi neden bir deneme oluşturuyordu?
4 Kanunun derin bir tetkikçisi olan resul Pavlus şöyle sordu: “Bu halde şeriat (Kanun) niçin oldu?” (Galatyalılar 3:19) Yanıt için, Yehova’nın, dostu İbrahim’e, kendi soyunun bütün milletlere büyük bereketler sağlayacak bir Zürriyet meydana getireceğiyle ilgili vaadini hatırlamamız gerekir. (Tekvin 22:18) Fakat bu, onları deneyen bir durumdu: İbrahim’in seçilmiş soyu olan İsraillilerin tümü Yehova’yı seven kişiler değildi. Zamanla çoğunun baş eğmez, asi, hatta bazılarının yönlendirilmesi olanaksız kişiler olduğu görüldü! (Çıkış 32:9; Tesniye 9:7) Böyle kimseler için, Tanrı’nın kavminde olmak bir seçim değil, yalnızca doğuştan edinilen bir şeydi.
5. (a) Yehova, Musa Kanunu yoluyla İsraillilere ne öğretti? (b) Kanun, nasıl onu tutanların davranışını etkileyecek şekilde tasarlandı?
5 Böyle bir kavim nasıl vaat edilen Zürriyeti meydana getirebilir ve ondan yararlanabilirdi? Yehova, onları robotlar gibi denetlemek yerine, kanun yoluyla onlara öğretim verdi. (Mezmur 119:33-35; İşaya 48:17) Aslında, “kanun” için kullanılan İbranice torahʹ sözcüğü, “öğretim” anlamına geliyor. Acaba neler öğretti? İsraillilere öncelikle, kendilerini günahkâr durumlarından kurtaracak olan Maşiah’a ihtiyaçları olduğunu öğretti. (Galatyalılar 3:24) Kanun, Tanrısal korkuyu ve itaati de öğretti. İbrahim’e yapılan vaatle uyumlu olarak İsrailliler tüm diğer milletlere Yehova’nın şahitleri olarak hizmet etmeliydiler. Böylece Kanun onlara Yehova’ya onur veren, davranışla ilgili yüce ve soylu bir kurallar topluluğunu öğretmeliydi; bu, İsraillilerin, çevredeki ulusların yozlaşmış uygulamalarından uzak kalmalarına yardımcı olacaktı.—Levililer 18:24, 25; İşaya 43:10-12.
6. (a) Musa Kanunu yaklaşık kaç emir içeriyordu; bu neden fazla görülmemeli? (Dipnota bakın.) (b) Musa Kanununu incelemekle nasıl bir anlayış kazanabiliriz?
6 O halde, Musa Kanununun birçok—600’den fazla—emir içermesine şaşmamalı.a Bu yazılı Kanunname tapınma, yönetim, ahlak, adalet, hatta perhiz ve sağlık kuralları alanlarında yaşamı düzene sokmuştu. Acaba bu, Kanunun yalnızca duygusuz bir kurallar yığınından ve veciz emirlerden oluştuğu anlamına mı gelir? Kesinlikle değil! Bu Kanunnamenin incelenmesi, Yehova’nın sevgi dolu kişiliği hakkında bol bol anlayış verir. Bazı örnekleri ele alalım.
Merhamet ve Şefkat Sergileyen Kanun
7, 8. (a) Kanun merhamet ve şefkati nasıl vurguladı? (b) Yehova, Davud’un durumunda Kanunu nasıl merhametle uyguladı?
7 Kanun, özellikle zor ve çaresiz durumda olanlar için merhameti ve şefkati vurguladı. Dulların ve yetimlerin korunmasına özellikle dikkat edildi. (Çıkış 22:22-24) Koşum hayvanları acımasız davranışlardan korundu. Temel mülkiyet haklarına saygı gösterildi. (Tesniye 24:10; 25:4) Kanun, adam öldüren için ölüm cezası talep ederken, kazayla adam öldüren kişiye merhamet göstermeyi mümkün kıldı. (Sayılar 35:11) Anlaşıldığına göre, İsrailli hâkimlere, suçlunun tutumuna göre, bazı suçlara konulan cezalarla ilgili verecekleri kararda esnek davranma olanağı tanındı.—Çıkış 22:7 ve Levililer 6:1-7 ile karşılaştırın.
8 Yehova, Kanunu, gerektiğinde sebatla fakat mümkün olduğunda merhametle uygulayarak hâkimlere örnek oldu. Zina eden ve adam öldüren Kral Davud’a merhamet gösterilmişti. Bu onun cezasız kaldığı anlamına gelmez; çünkü Yehova onu günahından kaynaklanan korkunç sonuçlardan korumadı. Yine de, Krallık ahdi yüzünden, ayrıca merhamete eğilimli yapısı ve tövbekâr yürek tutumu nedeniyle, Davud ölüm cezasına çarptırılmadı.—I. Samuel 24:4-7; II. Samuel 7:16; Mezmur 51:1-4; Yakub 2:13.
9. Musa Kanununda sevginin rolü neydi?
9 Ayrıca, Musa Kanunu sevgiyi vurguladı. Günümüzdeki milletlerden birinin gerçekten sevgi talep eden bir kanuna sahip olduğunu düşünebilir misiniz? O halde, Musa Kanunu yalnızca adam öldürmeyi yasaklamakla kalmayıp şunu da emretti: “Komşunu kendin gibi seveceksin.” (Levililer 19:18) Yabancılara karşı haksızca davranmayı yasaklamakla yetinmedi; şu emri de verdi: “Onu kendin gibi seveceksin; çünkü Mısır diyarında gariptiniz.” (Levililer 19:34) Zinanın yasaya aykırı olduğunu bildirmekle kalmadı; kocaya, karısını sevindirmesini de emretti! (Tesniye 24:5) Yalnızca Tesniye kitabında, sevgi niteliğini belirten İbranice sözcükler yaklaşık 20 kez geçmektedir. Yehova İsraillilere geçmişteki, şimdiki ve gelecekteki sevgisi hakkında güvence verdi. (Tesniye 4:37; 7:12-14) Gerçekten, Musa Kanunundaki en büyük emir şöyleydi: “Allahın RABBİ bütün yüreğinle, ve bütün canınla, ve bütün kuvvetinle seveceksin.” (Tesniye 6:5) İsa, bütün Kanunun bu emre ve bunun yanı sıra komşuyu sevme emrine dayandığını söyledi. (Levililer 19:18; Matta 22:37-40) Mezmur yazarının şunu yazmış olmasına şaşmamalı: “Şeriatini ne kadar severim! Bütün gün düşüncem odur.”—Mezmur 119:97.
Kanunun Kötüye Kullanılması
10. Yahudiler genel olarak Musa Kanununa karşı nasıl bir tutum takındılar?
10 Şu halde, İsrail’in Musa Kanununa büyük bir takdir eksikliği göstermesi ne acıdır! Kavim Kanuna itaat etmedi; onu görmezlikten geldi ya da unuttu. Diğer milletlerin iğrenç dinsel uygulamalarıyla pak tapınmayı kirlettiler. (II. Kırallar 17:16, 17; Mezmur 106:13, 35-38) Başka yollarla da Kanuna ihanet ettiler.
11, 12. (a) Ezra’nın günlerinden sonra dinsel liderlerden oluşan gruplar nasıl zarar verdi? (Çerçeveye bakın.) (b) Yahudi hahamlar “Kanunun çevresine bir çit” çekme gereğini neden duydu?
11 Kanuna verilen en büyük zararlardan bazıları, onu öğrettiğini ve koruduğunu iddia edenlerden geldi. Bu, MÖ beşinci yüzyılda yaşayan sadık yazıcı Ezra’nın günlerinden sonra oldu. Ezra diğer milletlerin bozucu etkilerine karşı çok mücadele etti ve Kanunun okunup öğretilmesini vurguladı. (Ezra 7:10; Nehemya 8:5-8) Bazı Kanun öğretmenleri Ezra’nın izinden gittiklerini iddia edip sonradan “Büyük Havra” olarak adlandırılan bir grup oluşturdular. Onların özdeyişleri arasında şu talimat vardı: “Kanunun çevresine bir çit çek.” Bu öğretmenler, Kanunu değerli bir bahçe gibi düşünüyordu. İnsanların onun kanunlarını çiğneyerek bu bahçeye girmemesi için, böyle bir hataya yaklaşılmasını önlemek amacıyla “Sözlü Kanun” denilen ek kanunlar koydular.
12 Bazıları, Yahudi liderlerin böyle düşünmekte haklı olduklarını savunabilir. Ezra’nın günlerinden sonra Yahudiler yabancı güçlerin, özellikle de Yunanlıların hâkimiyeti altında bulunuyordu. Yunan felsefesi ve kültürünün etkilerine karşı savaşmak üzere Yahudiler arasında dinsel liderlerden oluşan gruplar ortaya çıktı. (Sayfa 10’daki çerçeveye bakın.) Zamanla bu gruplardan bazıları, Kanun öğretmenleri olarak Levili kâhinlerle yarışmaya ve hatta onlardan baskın çıkmaya bile başladılar. (Malaki 2:7 ile karşılaştırın.) MÖ 200 yılına gelindiğinde sözlü kanun, Yahudilerin yaşamını etkilemeye başlamıştı. Başlangıçta bunlar, yazılı Kanuna eşit görülmesin diye kaleme alınmaması gereken kanunlardı. Fakat insan düşüncesi yavaş yavaş Tanrısal düşüncenin önüne geçirildi; öyle ki, koydukları bu “çit” aslında, koruması gereken “bahçe”ye zarar verdi.
Ferisiliğin Yol Açtığı Kirlenme
13. Bazı Yahudi dinsel liderler kurallar koymakta kendilerini nasıl haklı çıkardılar?
13 Hahamlar, Tora, yani Musa Kanunu kusursuz olduğuna göre, ortaya çıkabilen her soruya bir yanıtı olmalıdır, şeklinde bir akıl yürüttüler. Bu görüş, gerçek bir saygı yansıtmıyordu. Bu, bazıları kişisel, diğerleri ise sadece önemsiz olan tüm davalarla ilgili kuralları Tanrı’nın Sözüne dayanıyormuş gibi göstererek aslında hahamların insan muhakemesini kurnazca kullanmalarına izin verdi.
14. (a) Yahudi dinsel liderler, milletlerden ayrı kalmakla ilgili genel davranış ilkesini nasıl Kutsal Yazılara uymayan şekilde aşırı uçlara çektiler? (b) Hahamların koyduğu kuralların, Yahudi kavmini putperest etkilerden korumakta başarısız kaldığını gösteren nedir?
14 Dinsel liderler tekrar tekrar Kutsal Yazılardaki genel davranış ilkelerini aşırı uçlara çektiler. Örneğin, Musa Kanunu milletlerden ayrı kalmayı teşvik etti; oysa hahamlar Yahudiliğe ait olmayan her şeyi mantıksızca küçümseyen bir tutumu vaaz ettiler. Bir Yahudinin, sığırlarını Yahudi olmayan birine ait bir handa bırakmaması gerektiğini öğrettiler; çünkü milletlerden olanların “hayvanlarla cinsel ilişkide bulunabileceği kuşkusu” vardı. Bir Yahudi kadının, çocuğunu dünyaya getirmesi için Yahudi olmayan bir kadına yardım etmesine izin verilmezdi, çünkü bunu yapmakla “putperestlik için bir çocuğun dünyaya gelmesine yardım ettiği” sanıldı. Hahamlar Yunan spor salonları konusunda yerinde kuşkuları bulunduğundan, her tür atletizm çalışmasını yasakladılar. Tarihin kanıtladığı gibi, tüm bunlar, Yahudileri diğer milletlerin inançlarından korumakta fazla başarılı olmadı. Ferisilerin kendileri de canın ölmezliğiyle ilgili putperest Yunan doktrinini öğrettiler!—Hezekiel 18:4.
15. Yahudi dinsel liderler temizlik ve ensestle ilgili kanunları nasıl çarpıttılar?
15 Ferisiler temizlikle ilgili kanunları da çarpıttı. Onların, fırsat verilse güneşi bile temizleyebilecekleri söylenirdi. Kanunları, “tuvalete gitme ihtiyacına” geç karşılık vermenin bir insanı kirletebileceği düşüncesini içeriyordu! El yıkama, ellerden hangisinin daha önce yıkanması ve bunun nasıl yapılması gerektiğiyle ilgili kurallar içeren karmaşık bir tören haline geldi. Kadınlar özellikle kirli sayılıyordu. Hahamlar, Kutsal Yazıların yakın bir akrabaya “yaklaşmıyacaktır” emrine dayanarak (gerçekte aile içi enseste karşı bir emir), bir kocanın, eşinin arkasında yürümemesi ya da çarşıda onunla konuşmaması gerektiğini buyurdular.—Levililer 18:6.
16, 17. Sözlü kanun, haftalık bir Sebt günü tutmakla ilgili emri nasıl genişletti ve sonuç ne oldu?
16 Özellikle Sebt Kanununu gülünç duruma düşüren sözlü kanunun adı çıkmıştır. Tanrı İsraile basit bir emir verdi: Haftanın yedinci günü iş yapmayacaksın. (Çıkış 20:8-11) Sözlü kanun ise, bir düğüm yapmak ya da çözmek, iki dikiş atmak, İbranice iki harf yazmak gibi farklı türden yaklaşık 39 yasak iş tanımlıyordu. Bu yasaklamaların her biri de sayısız başka kural gerektirdi. Örneğin, hangi düğümler yasaktı ve hangilerine izin veriliyordu? Sözlü kanun bunları keyfi düzenlemeler getirerek yanıtlıyordu. Birini iyileştirmek yasak bir iş haline geldi. Örneğin, kırılan bir kol ya da bacağı Sebt gününde sarmak yasaktı. Dişi ağrıyan biri yemeğine sirke katabilir, ancak sirkeyi dişlerinden geçecek şekilde ememezdi. Bu dişi tedavi edebilirdi!
17 Böylece çoğu Yahudi için Sebt kanunu, insan yapısı yüzlerce kuralın altında kaldı ve ruhi anlamını yitirdi. “Sebt gününün Rabbi” olan İsa Mesih, Sebt gününde çok etkileyici ve mutluluk veren mucizeler yaptığında, yazıcılar ile Ferisiler duygusuzca davrandılar. Sadece kurallarını gözardı etmesi olasılığıyla ilgileniyorlardı.—Matta 12:8, 10-14.
Ferisilerin Akılsızlığından Ders Almak
18. Musa Kanununa sözlü kanunlar ve gelenekler eklemenin etkisi ne oldu? Örnekleyin.
18 Kısacası, tıpkı bir geminin teknesine yapışan midyeler gibi, bu ek kanun ve gelenekler de Musa Kanununa iliştirilmiştir. Gemi sahibi başına bela olan bu hayvanları gemisinden kazımak için çok vakit ve çaba harcar, çünkü bunlar geminin hızını keser ve üzerindeki antipası yok eder. Benzer şekilde, sözlü kanunlar ve gelenekler de Kanunu hantallaştırdı ve aşındırıcı etki yapan yanlış uygulamalarla karşı karşıya bıraktı. Dışarıdan eklenen kanunları kazıyıp atmak yerine, hahamlar daha çok kanun eklemeye devam ettiler. Mesih, Kanunu tamamlamak üzere geldiği sıralarda, “gemi” neredeyse yüzemeyecek derecede “midyeyle” kaplanmıştı! (Süleymanın Meselleri 16:25 ile karşılaştırın.) Kanun ahdini korumak yerine, bu dinsel liderler akılsızca davranarak ona ihanet ettiler. Öyleyse onların kurallardan oluşan ‘çitleri’ neden başarısız oldu?
19. (a) ‘Kanunun çevresindeki çit’ neden işe yaramadı? (b) Yahudi dinsel liderlerde gerçek imanın eksik olduğunu gösteren nedir?
19 Yahudiliğin liderleri yolsuzluğa karşı savaşın, kanun kitaplarının sayfalarında değil de, yürekte sürdürüldüğünü anlayamadılar. (Yeremya 4:14) Zaferin anahtarı sevgidir; Yehova’ya, kanunlarına ve adil ilkelerine duyulan sevgi. Böyle bir sevgi, Yehova’nın nefret ettiği şeylere karşı uygun bir nefret geliştirir. (Mezmur 97:10; 119:104) Yürekleri bu şekilde sevgiyle dolmuş olanlar bu bozuk dünyada Yehova’nın kanunlarına sadık kalır. Yahudi dinsel liderlerin insanlara içlerinde böyle bir sevgiyi uyandırıp geliştirmek amacıyla öğretim vermek gibi büyük bir imtiyazları vardı. Bunu neden başaramadılar? İmanlarının eksik olduğu açıktır. (Matta 23:23) Eğer Yehova’nın ruhunun sadık insanların yüreğinde işleme gücüne imanları olsaydı, başka insanların yaşamları üzerinde katı bir denetim kurma gereği duymayacaklardı. (İşaya 59:1; Hezekiel 34:4) İmanları eksik olduğundan, başkalarına iman aşılamadılar; insan yapısı emirlerle insanların üzerine yük koydular.—Matta 15:3, 9; 23:4.
20, 21. (a) Gelenekçi düşünüş tarzının Yahudilik üzerindeki genel etkisi neydi? (b) Yahudiliğin başına gelenlerden hangi dersi alabiliriz?
20 Bu Yahudi liderler sevgiyi teşvik etmedi. Onların gelenekleri, dış görünüş uğruna mekanik bir itaatle yapaylığa saplanmış bir din oluşturdu; bu, ikiyüzlülük için elverişli bir ortam sağladı. (Matta 23:25-28) Kuralları, başkalarına hükmetmek için sayısız nedenler üretti. Bu nedenle gururlu, otoriter Ferisiler İsa Mesih’i bile eleştirmekte kendilerini haklı gördüler. Kanunun asıl amacını gözden kaçırdılar ve hakiki Maşiah’ı reddettiler. O da, Yahudi milletine şunu söyledi: “İşte, eviniz size ıssız bırakılacak.”—Matta 23:38; Galatyalılar 3:23, 24.
21 Biz bundan hangi dersi alabiliriz? Açıkçası, katı ve gelenekçi bir düşünüş tarzı Yehova’ya sunulan pak tapınmayı ilerletmez! Fakat bu, günümüzde Yehova’ya tapınanların Kutsal Yazılarda açıkça belirtilenler dışında hiçbir kuralları olamayacağı anlamına mı gelir? Hayır. Tam bir yanıt için, İsa Mesih’in Musa Kanunu yerine nasıl yeni, daha iyi bir kanun koyduğunu inceleyelim.
[Dipnot]
a Tabii, çağdaş milletlerin hukuk sistemleriyle karşılaştırıldığında bu sayı yine de çok azdır. Örneğin, Amerika Birleşik Devletlerinin federal kanunları 1990’lı yılların başında 125.000 sayfaydı ve buna her yıl binlerce yeni kanun ekleniyor.
Açıklayabilir misiniz?
◻ Yaratılan her şey nasıl Tanrısal kanunla yönetiliyor?
◻ Musa Kanununun asıl amacı neydi?
◻ Musa Kanununun merhamet ve şefkati vurguladığını gösteren nedir?
◻ Yahudi dinsel liderler Musa Kanununa neden sayısız kurallar eklediler, sonuç ne oldu?
[Sayfa 10’daki çerçeve]
Yahudi Dinsel Liderler
Yazıcılar: Kendilerini Ezra’nın halefi ve Kanunun açıklayıcıları olarak gördüler. A History of the Jews adlı kitaba göre, “yazıcıların hepsi soylu bir ruha sahip değildi, kanundan gizli anlamları açıklama girişimleri çoğu kez yozlaşarak anlamsız formüllere ve budalaca sınırlamalara dönüştü. Bunlar gelenekleşerek pekiştirildi; geleneklerse, çok geçmeden acımasız birer zorbaya dönüştü.”
Hasidim: Bu isim “sofular” ya da “azizler” anlamına geliyor. Siyasal güce sahip olan ve Yunan etkisinin zorbalığına karşı Kanunun paklığını savunan bu fanatiklerden bir sınıf olarak ilk kez MÖ yaklaşık 200 yılında söz edilmişti. Hasidim üç gruba ayrıldı: Ferisiler, Sadukiler ve Essenliler.
Ferisiler: Bazı bilginler bu ismin “Ayrılmış Olanlar” ya da “Ayrılıkçılar” sözcüklerinden türetildiği kanısındadır. Diğer milletlerden ayrı kalma çabalarında gerçekten fanatiktiler, fakat kendi aralarındaki kardeşliği, sözlü kanunun karmaşıklığı karşısında cahil kalmış sıradan Yahudi halkından da ayrı tutup üstün gördüler. Bir tarihçi Ferisilerle ilgili şunları söyledi: “Törensel kutlamaların en küçük ayrıntısını şekillendirip tanımlayarak, genelde insanlara çocuklar gibi davrandılar.” Başka bir bilgin şunu söyledi: “Ferisilik, her durumu ele alan bir yığın hukuk kuralı üretti; bunun kaçınılmaz sonucu olarak önemsiz meseleleri büyütüp, önemli meseleleri de hafife aldılar (Mat. 23:23).”
Sadukiler: Aristokrasi ve kâhinlikle yakından bağlantılı olan bir gruptu. Sözlü kanunun yazılı Kanunla aynı geçerlikte olmadığını söyleyerek yazıcılar ve Ferisilere şiddetle karşı çıktılar. Bu savaşı kaybettiklerini Mişna’nın kendisi gösteriyor: “[Yazılı] Kanunun sözlerinden [yerine getirilmesinden] çok Yazıcıların sözleri [yerine getirilmesi] daha sıkı tutuluyor.” Sözlü kanun üzerine pek çok yorum içeren Talmud, şunu söyleyecek kadar ileri gitmiştir: “Yazıcıların sözleri . . . . Tora’nın sözlerinden daha değerlidir.”
Essenliler: Kendilerini ayrılmış topluluklar halinde tecrit eden münzevilerden oluşan bir grup. The Interpreter’s Dictionary of the Bible’a göre, Essenliler Ferisilerden daha seçkindiler ve “bazen Ferisilerden daha Ferisi olabilirlerdi.”
[Sayfa 8’deki resim]
Büyük olasılıkla Eyub’un ana-babası ona takımyıldızları yöneten kanunlar hakkında bilgi verdiler