Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • w97 1/10 s. 10-15
  • Tanrı’nın Sözü Sonsuza Dek Durur

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Tanrı’nın Sözü Sonsuza Dek Durur
  • Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1997
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • ‘Sözü’ Yok Etme Girişimleriyle Karşılaşıldığında
  • Sözün Bozulmaya Karşı Korunması
  • Haber Kürenin Her Yanına Ulaşıyor
  • Yehova İletişime Önem Verir
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2015
  • Konu 6—Kutsal Yazıların Yunanca Metni
    ‘Kutsal Yazıların Tümü Tanrı İlhamıdır ve Yararlıdır’
  • Mukaddes Kitap Gerçekten Tanrı’dan Mı Geliyor?
    Yeryüzündeki Cennette Ebediyen Yaşayabilirsiniz
  • Neden Bu Kadar Çok Kutsal Kitap Çevirisi Var?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur (Halka Yönelik)—2017
Daha Fazla
Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1997
w97 1/10 s. 10-15

Tanrı’nın Sözü Sonsuza Dek Durur

“Allahımızın sözü ebediyen durur.”—İŞAYA 40:8.

1. (a) Burada ‘Tanrımızın sözü’ ifadesiyle ne kastediliyor? (b) İnsanların vaatleriyle Tanrı’nın sözü karşılaştırıldığında ne görülür?

İNSANLAR tanınmış erkek ve kadınların verdiği sözlere güven duymaya eğilimlidir. Fakat bu vaatler, yaşam koşullarını düzeltme arzusuyla yanıp tutuşan insanlara ne kadar çekici görünürse görünsün, Tanrımızın sözüyle karşılaştırıldığında solan çiçeklere benzerler. (Mezmur 146:3, 4) 2.700 yılı aşkın bir zaman önce, Yehova Tanrı, peygamber İşaya’ya, “Bütün beşer ottur ve onun bütün güzelliği kır çiçeği gibidir. . . . . Ot kurur, çiçek solar; fakat Allahımızın sözü ebediyen durur” diye yazmasını ilham etti. (İşaya 40:6, 8) Duran bu “söz” nedir? Tanrı’nın, amacını bildirdiği sözüdür. Bugün bizler bu ‘söze’ yazılı şekliyle Mukaddes Kitapta sahibiz.—I. Petrus 1:24, 25.

2. Yehova, hangi tutum ve davranışlar karşısında eski İsrail ve Yahuda ile ilgili sözünü yerine getirdi?

2 Eski İsrail zamanında yaşayan insanlar, İşaya’nın yazdıklarının doğruluğunu kendi tecrübeleriyle gördüler. Yehova, Kendisine karşı yaptıkları büyük sadakatsizlikten dolayı, önce on sıptlık İsrail krallığının, sonra da iki sıptlık Yahuda krallığının sürgüne götürüleceğini peygamberleri aracılığıyla önceden bildirdi. (Yeremya 20:4; Amos 5:2, 27) Onlar, Yehova’nın peygamberlerine zulmettiler, hatta onları öldürdüler, Tanrı’nın uyarı mesajını içeren bir tomarı yaktılar ve onun gerçekleşmesini önlemek üzere Mısır’dan askeri yardım istediler; yine de Yehova’nın sözü boşa çıkmadı. (Yeremya 36:1, 2, 21-24; 37:5-10; Luka 13:34) Üstelik, Tanrı’nın, tövbe eden bir Yahudi artakalanın yurduna geri gönderileceğine ilişkin verdiği söz de olağanüstü şekilde gerçekleşti.—İşaya bap 35.

3. (a) İşaya tarafından kaydedilen hangi vaatler bizi özellikle ilgilendirir? (b) Bunların gerçekten yerine geleceğine neden inanıyorsunuz?

3 Yehova, Mesih vasıtasıyla insanlığın üzerinde adil bir yönetimin kurulacağını, günah ve ölümden kurtuluşu ve yeryüzünün cennete dönüşeceğini de İşaya aracılığıyla önceden bildirdi. (İşaya 9:6, 7; 11:1-9; 25:6-9; 35:5-7; 65:17-25) Bunlar da acaba yerine gelecek miydi? Hiç kuşkusuz! ‘Tanrı yalan söyleyemez.’ O, peygamberlik sözünü bizim yararımıza kaydettirdi ve kesinlikle korunmasını da sağladı.—Titus 1:2; Romalılar 15:4.

4. Mukaddes Kitabın orijinal elyazmaları korunmamışsa da, Tanrı’nın sözünün “canlı” olduğu nasıl kanıtlanır?

4 Yehova, eski kâtiplerin bu peygamberlikleri kaleme aldığı orijinal elyazmalarını korumadı. Fakat bildirdiği amacının, yani ‘sözünün’ canlı bir söz olduğu kanıtlandı. Bu amaç durdurulamadan yerine gelmeye devam ediyor ve bu sayede, yaşamını etkilediği insanların niyeti ve güdüleri ortaya çıkıyor. (İbraniler 4:12) Üstelik, tarihsel kayıt, ilham edilmiş Kutsal Yazıların korunması ve tercümesinin Tanrı’nın rehberliğiyle başarıldığını gösterir.

‘Sözü’ Yok Etme Girişimleriyle Karşılaşıldığında

5. (a) Suriyeli bir kral, ilham edilmiş İbranice Kutsal Yazıları yok etmek amacıyla hangi çabayı gösterdi? (b) Neden başarılı olamadı?

5 Hükümdarlar ilhamla kayda alınmış yazıları defalarca yok etmeye uğraştılar. MÖ 168’de, Suriye Kralı Antiokhos Epiphanes (resmi 10. sayfada bulunuyor), Yehova’ya vakfedilmiş mabette Zeus’a bir sunak kurdurdu. Ayrıca ‘Kanun kitaplarını’ aratıp yaktırdı ve bu Kutsal Yazıları elinde bulunduran kişilerin öldürüleceğini bildirdi. O, Yeruşalim ve Yahudiye’de kaç kopya yaktırmış olursa olsun, Kutsal Yazıları tümüyle yok edemedi. O sırada Yahudi toplulukları birçok ülkeye dağılmıştı ve her havranın tomar koleksiyonu vardı.—Resullerin İşleri 13:14, 15 ile karşılaştırın.

6. (a) İlk Hıristiyanların kullandığı Kutsal Yazıları yok etmek üzere nasıl yoğun bir çaba gösterildi? (b) Sonuç neydi?

6 Roma İmparatoru Diocletianus MS 303’te, benzer şekilde Hıristiyanların toplantı yerlerinin yıkılıp yerle bir edilmesini ve ‘Kutsal Yazılarının yakılmasını’ emretti. Bu yıkım on yıl sürdü. Bu korkunç bir zulüm dönemi idiyse de, Diocletianus Hıristiyanlığın kökünü kurutmayı başaramadı; ayrıca Tanrı, ilham edilmiş Sözünün bir tek kısmının bile imparatorun ajanlarınca yok edilmesine izin vermedi. Fakat bu muhalifler, Tanrı’nın Sözünün dağıtımına ve vaaz edilmesine gösterdikleri tepkiyle, yüreklerinde olanı ortaya koydular. Kendilerini, Şeytan’ın körelttiği ve onun isteklerini yerine getiren kişiler olarak tanıtmış oldular.—Yuhanna 8:44; I. Yuhanna 3:10-12.

7. (a) Mukaddes Kitap bilgisinin Batı Avrupa’da yayılmasını önlemek üzere hangi çabalar gösterildi? (b) Mukaddes Kitabın tercümesi ve basımında neler başarıldı?

7 Mukaddes Kitap bilgisinin yayılmasını önleme çabaları başka yollarla da gösterildi. Latince ölü bir dil haline gelince, Mukaddes Kitabın sıradan insanların konuştuğu dillere tercüme edilmesine şiddetle karşı çıkanlar, putperest hükümdarlar değil, Papa VII. Gregorius (1073-1085) ve Papa III. Innocentius (1198-1216) gibi sözde Hıristiyanlardı. 1229’da, Fransa’da Toulouse Roma Katolik Konsili, kilise otoritesiyle uyuşmazlığı ortadan kaldırma çabasıyla, ruhban sınıfından olmayanların halk dilinde Kutsal Yazıları içeren kitaplara sahip olamayacağına ilişkin bir buyruk çıkardı. Engizisyon, bu buyruğun yerine getirilmesini sağlamakta korkutucu biçimde kullanıldı. Buna rağmen, 400 yıllık Engizisyondan sonra, Tanrı’nın Sözünü sevenler, Mukaddes Kitabın tümünü 20 kadar dile ve ayrıca çeşitli lehçelere, en önemli bölümleriniyse 16 başka dile tercüme edip bastılar ve dağıttılar.

8. On dokuzuncu yüzyılda, Rusya’da Mukaddes Kitap tercümesi ve dağıtımı alanında neler oluyordu?

8 Mukaddes Kitabı sıradan insanlardan uzak tutmaya çaba gösteren yalnızca Roma Katolik Kilisesi değildi. On dokuzuncu yüzyılın başında, St. Petersburg İlahiyat Akademisinde profesör olan Pavsky, Matta İncilini Yunancadan Rusçaya tercüme etti. Yunanca Kutsal Yazıların diğer kitapları da Rusçaya tercüme edildi ve bu işte Pavsky basımcı olarak hizmet etti. Kilise çeşitli oyunlarla 1826’da çarı kandırıp Rus Kitabı Mukaddes Şirketinin, Rus Ortodoks Kilisesi ‘Kutsal Sinodu’ yönetimi altına girmesini sağlayıncaya dek bu tercümeler geniş çapta dağıtıldı; bundan sonra Sinod, Kitabı Mukaddes Şirketinin işlevlerini etkin biçimde engelledi. Daha sonra, Pavsky İbranice Kutsal Yazıları İbraniceden Rusçaya tercüme etti. Hemen hemen aynı zamanda, Ortodoks Kilisesinin başkeşişi olan Makarios da İbranice Kutsal Yazıları İbraniceden Rusçaya tercüme etti. Her ikisi de çabalarından dolayı cezalandırıldı ve tercümeleri kilisenin arşivine kaldırıldı. Kilise, Mukaddes Kitabı o zamanlar sıradan insanların okuyup anlamadığı eski Slav dilinde tutmaya kararlıydı. Ancak insanların Mukaddes Kitap bilgisini edinme çabaları artık engellenemez duruma geldiğinde, “Kutsal Sinod” 1856’da kendi tercümesini yapmayı üstlendi. Bunu, kullanılacak ifadelerin kilise görüşlerini doğrulamasını dikkatle garantileyen kurallar koyarak yaptı. Böylece, Tanrı’nın Sözünün yayılması konusunda, dinsel liderlerin dış görünüşüyle, söz ve hareketlerinden dışa vuran gerçek niyetleri arasındaki uyuşmazlık belli oldu.—II. Selânikliler 2:3, 4.

Sözün Bozulmaya Karşı Korunması

9. Bazı Mukaddes Kitap tercümanları, Tanrı’nın Sözüne sevgisini nasıl gösterdi?

9 Kutsal Yazıları tercüme ve kopya edenler arasında, Tanrı’nın Sözünü gerçekten seven ve ona herkesin sahip olabilmesi için ciddi çabalar gösteren adamlar vardı. William Tyndale, Mukaddes Kitabın İngilizce olarak elde edilmesini sağlamak üzere yaptıklarından dolayı (1536’da) şehit edildi. Francisco de Enzinas Yunanca Kutsal Yazıları İspanyolcaya tercüme edip yayımladığından dolayı (1544’ten sonra) Katolik Engizisyonu tarafından hapsedildi. Robert Morrison canını tehlikeye atıp (1807’den 1818’e kadar) Mukaddes Kitabı Çinceye çevirdi.

10. Hangi örnekler, Tanrı’nın Sözüne karşı sevgiden başka nedenlerle hareket eden tercümanların da olduğunu gösterir?

10 Bununla birlikte, bazen Tanrı’nın Sözüne karşı sevgiden başka nedenler de kopya çıkaranların ve tercümanların işini etkiledi. Dört örneği ele alalım: (1) Samiriyeliler, Yeruşalim’deki mabede rakip olarak Gerizim Dağında bir tapınak inşa ettiler. Bu hareketi desteklemek üzere, Samiriye Pentatökünde Çıkış 20:17’ye bir ekleme yapıldı. Sanki On Emrin bir kısmıymış gibi, Gerizim Dağında taştan bir sunak yapılmasını ve orada kurbanlar sunulmasını buyuran bir emir eklendi. (2) Daniel kitabını Yunanca Septuagint için ilk kez tercüme eden kişi tercümelerinde başına buyruk davrandı. Tercümelerine İbranice metindekileri açıklayacağını ya da zenginleştireceğini düşündüğü sözler ekledi. Okurların kabul etmeyeceğini düşündüğü ayrıntıları çıkardı. Daniel 9:24-27’de bulunan Mesih’in ortaya çıkacağı zamanla ilgili peygamberliği tercüme ederken, anlaşılan, peygamberliği güya Makabi mücadelesini destekliyormuş gibi göstermek niyetiyle, belirtilen zaman dönemini farklı bir hale getirdi ve sözlerde eklemeler, değişmeler ve yer değişiklikleri yaptı. (3) MS dördüncü yüzyılda, Üçlüğü büyük gayretle savunan biri Latince tezine, sanki I. Yuhanna 5:8’den alıntı yapıyor gibi, açıkça “gökte, Baba, söz ve kutsal ruh; ve bu üçü birdir” sözlerini koydu. Daha sonra bu pasaj Latince bir Mukaddes Kitap elyazması metnine konuldu. (4) Fransa’da, XIII. Louis (1610-1643), Protestanların çabalarını dengelemek üzere, Jacques Corbin’e Mukaddes Kitabı Fransızcaya tercüme etme yetkisi verdi. Bu planlı girişim doğrultusunda Corbin, Resullerin İşleri 13:2’de ‘Missa ayini kutsal kurbanına’ değinerek metne bazı eklemeler yaptı.

11. (a) Bazı tercümanların dürüst olmayan davranışlarına rağmen Tanrı’nın Sözü nasıl durdu? (b) Mukaddes Kitabın orijinalde söylediklerini kanıtlayan eski elyazması kaç kanıt bulunmaktadır? (Çerçeveye bakın.)

11 Yehova, Sözü üzerinde insanların bu şekilde kalem oynatmasını engellemedi, ama bunlar da O’nun amacını değiştirmedi. Bunların ne etkisi oldu? Gerizim Dağından söz eden eklemeler, Samiriye dininin, Tanrı’nın insanlığı bereketlemek üzere kullandığı bir araç haline gelmesine yol açmadı. Bunun yerine, Samiriye dini Pentatöke inandığını iddia etse de, hakikati öğretmek açısından güvenilir olmadığını açıkça gösterdi. (Yuhanna 4:20-24) Septuagint’te sözcüklerin çarpıtılması, Mesih’in, Daniel’in önceden bildirdiği zamanda gelişine engel olamadı. Üstelik, Septuagint birinci yüzyılda kullanımdaysa da, Yahudiler belli ki havralarında Kutsal Yazıların İbranice okunuşunu işitmeye alışkındılar. Sonuç olarak, peygamberliğin gerçekleşme zamanı yaklaşırken “halk beklemekte” idi. (Luka 3:15) Üçlüğü desteklemek üzere I. Yuhanna 5:8’de ve Missa ayinini haklı göstermek üzere Resullerin İşleri 13:2’de yapılan eklemelere gelince, bunlar hakikati değiştirmedi. Zamanı gelince sahtekârlıklar tümüyle ortaya serildi. Mukaddes Kitabın orijinal dillerdeki elyazmalarını içeren büyük miktarda malzeme, her tercümenin geçerliliğinin kontrol edilmesine olanak tanır.

12. (a) Bazı Mukaddes Kitap tercümanları hangi ciddi değişiklikleri yaptı? (b) Bunların etkisi ne kadar büyüktü?

12 Kutsal Yazıları değiştirmek üzere gösterilen diğer çabalar, birkaç ayeti başka sözcüklerle yeniden yazmanın ötesine geçti. Bunlar, hakiki Tanrı’nın kimliğine karşı bir saldırı oluşturdu. Değişikliklerin yapısı ve büyüklüğü, her insandan veya insani teşkilattan çok daha güçlü bir kaynaktan—Yehova’nın başdüşmanı İblis Şeytan’dan—gelen etkiyi açıkça gösterdi. Bu etkiye boyun eğen tercümanlar ve kopya çıkaranlar—bazısı isteyerek, bazısı tereddütle—Tanrı’nın özel ismi olan Yehova’yı, ilham edilmiş Sözünde bulunduğu binlerce yerden çıkarmaya başladılar. Eski bir tarihte, diğer tercümelerin arasında, İbraniceden Yunancaya, Latinceye, Almancaya, İngilizceye, İtalyancaya ve Hollandacaya yapılan bazı tercümelerde Tanrısal isim ya bütünüyle çıkarıldı ya da sadece birkaç yerde bırakıldı. Bu isim, Yunanca Kutsal Yazıların kopyalarından da çıkarıldı.

13. Mukaddes Kitabı değiştirmek üzere geniş çapta gösterilen çabalar, Tanrı’nın isminin insan belleğinden silinmesiyle neden sonuçlanmadı?

13 Ne var ki, bu görkemli isim insan belleğinden silinmedi. İbranice Kutsal Yazıların İspanyolca, Portekizce, Almanca, İngilizce, Fransızca ve başka birçok dildeki tercümelerinde Tanrı’nın özel ismi dürüstçe kullanıldı. Tanrı’nın özel ismi, 16. yüzyılda Yunanca Kutsal Yazıların çeşitli İbranice tercümelerinde yeniden görünmeye, 18. yüzyılda Almanca ve 19. yüzyılda da Hırvatça ve İngilizce tercümelerde geçmeye başladı. İnsanlar Tanrı’nın ismini belki bir kenara itmeye çalışıyorlarsa da, ‘Yehova’nın günü’ gelince, Tanrı’nın bildirdiği gibi, ‘milletler bilecekler ki, O Yehova’dır.’ Tanrı’nın bildirdiği bu amaç boşa çıkmayacak.—II. Petrus 3:10; Hezekiel 38:23; İşaya 11:9; 55:11.

Haber Kürenin Her Yanına Ulaşıyor

14. (a) Yirminci yüzyıla dek, Mukaddes Kitap kaç Avrupa dilinde basılıyordu ve etkisi ne oldu? (b) Mukaddes Kitap 1914’ün sonuna dek kaç Afrika dilinde elde edilebiliyordu?

14 Yirminci yüzyılın başında, Mukaddes Kitap Avrupa’da konuşulan 94 dilde zaten basılmaktaydı. Dünyanın bu kısmındaki Mukaddes Kitap tetkikçilerini, 1914’te Milletlerin Zamanlarının bitmesiyle dünyayı sarsan olayların geleceğine ilişkin tetikte olmaları yönünde uyardı ve gerçekten de bu olaylar geldi! (Luka 21:24) Dönüm noktası niteliğindeki 1914 yılı bitmeden önce, Mukaddes Kitabın ya tümü ya da kapsamındaki bazı kitaplar Afrika’da yaygın çapta konuşulan İngilizce, Fransızca ve Portekizceden başka 157 yerel dilde de yayımlanmıştı. Bu şekilde, Mukaddes Kitabın ruhi özgürlük veren hakikatlerini orada yaşayan birçok kabile ve ulustan alçakgönüllü kişilere öğretmek üzere temel atılmış oldu.

15. Son günler başladığında, Mukaddes Kitap Amerika kıtasındaki halkların dillerinde ne ölçüde elde edilebiliyordu?

15 Dünya önceden bildirilen son günlere girerken, Mukaddes Kitap Amerika kıtasında geniş çapta elde edilebiliyordu. Avrupa’dan gelen göçmenler çeşitli dillerdeki Mukaddes Kitaplarını beraberlerinde getirmişlerdi. O zamanlar Uluslararası Mukaddes Kitap Tetkikçileri adıyla tanınan Yehova’nın Şahitleri tarafından umumi konuşmalar verilmesiyle ve yayımladıkları Kutsal Yazılara dayalı yayınların bol miktarda dağıtılmasıyla, kapsamlı bir Mukaddes Kitap eğitim programı sürdürülüyordu. Buna ek olarak, Kitabı Mukaddes Şirketleri tarafından, Batı Yarıkürenin yerli halkının ihtiyacını karşılamak üzere Mukaddes Kitabın başka 57 dilde basımı da zaten yapılmaktaydı.

16, 17. (a) Küre çapında vaaz etme zamanı geldiğinde, Mukaddes Kitap ne çapta elde edilebiliyordu? (b) Mukaddes Kitabın günümüze dek duran çok etkili bir kitap olduğu gerçekten nasıl kanıtlandı?

16 ‘Son gelmeden’ önce iyi haberin küresel çapta vaaz edileceği zaman geldiğinde, Mukaddes Kitap Asya ve Pasifik adalarına yeni ulaşmış değildi. (Matta 24:14) O, kürenin bu kısmının karakteristik 232 dilinde zaten basılıyordu. Basılanların bazısı Mukaddes Kitabın tümüydü; birçoğu Yunanca Kutsal Yazıların tercümeleriydi; diğerleriyse Kutsal Yazılar içinden tek bir kitaptı.

17 Açıkça görüldüğü gibi, Mukaddes Kitap sadece müzede sergilenmek için durmuyordu. Var olan tüm kitaplar arasında o en geniş çapta tercüme edilen ve dağıtılan kitaptı. Onun Tanrısal onayı aldığını gösteren bu kanıtla tutarlı olarak, bu kitapta yazılanlar yerine gelmekteydi. Onun öğretilerinin ve ardındaki ruhun da birçok ülkede insanların yaşamı üzerinde kalıcı etkisi olmaktaydı. (I. Petrus 1:24, 25) Fakat dahası da vardı.

Hatırlıyor musunuz?

◻ Sonsuza dek duran ‘Tanrımızın sözü’ nedir?

◻ Mukaddes Kitabı yok etmek üzere hangi girişimlerde bulunuldu ve sonuç ne oldu?

◻ Mukaddes Kitabın bütünlüğü nasıl korunmaktadır?

◻ Tanrı’nın amacını bildiren sözün canlı bir söz olduğu nasıl kanıtlandı?

[Sayfa 12’deki çerçeve]

Mukaddes Kitabın Orijinalinde Neler Söylendiğini Gerçekten Biliyor muyuz?

Altı bin kadar İbranice elyazması, İbranice Kutsal Yazıların içeriğini doğrular. Bunlardan birkaçı İsa’dan önceki çağa tarihlendirilir. İbranice Kutsal Yazıların tümünü içeren elyazmalarının günümüze kadar gelen hiç değilse 19’u, hareketli kalıplarla baskının icat edilmesinden önceki döneme tarihlendirilir. Ayrıca, yine bu döneme ait başka 28 dilde yapılan tercümeler de elde bulunmaktadır.

Yunanca Kutsal Yazılara gelince, Yunanca 5.000 kadar elyazması kataloğa geçmiş bulunuyor. İçlerinden biri, MS 125’ten önceye, yani orijinalinin yazılmasından sadece birkaç yıl sonraya tarihlendirilmektedir. Bazı parçalarınsa daha da önceye ait olduğu düşünülmektedir. İlhamla yazılmış 27 kitabın 22’sinin, bütün olarak, majiskül Yunan harfleriyle yazılmış 10 ila 19 elyazması bulunuyor. Mukaddes Kitabın bu kısmındaki kitapların majiskül Yunan harfleriyle yazılmış tüm halinde en az elyazması bulunanı Vahiy’dir; onun bu tarz sadece üç elyazması vardır. Tüm olarak Yunanca Kutsal Yazıların bir elyazması MS dördüncü yüzyıldan geriye tarihlendirilir.

Başka hiçbir eski yapıt bu kadar çok eski belgesel kanıtla doğrulanmıştır.

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş