Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • w98 1/2 s. 24-28
  • “İnayetin Hayattan İyidir”

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • “İnayetin Hayattan İyidir”
  • Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1998
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • Tanrısal Hizmet İçin Eğitim
  • Bir Ömür Sürecek Kariyerin Başlangıcı
  • Hizmetin Özel Ayrıcalıkları
  • Kanada ve Belçika’ya
  • Savaş Sonrası Yoğunlaşan Faaliyet
  • Koşullara Uyum Sağlamak
  • Yehova Beni Çocukluğumdan Beri Eğitti
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2003
  • Doğru Seçimler Ömür Boyu Nimetlere Yol Açtı
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2007
  • Ana-babamız Bize Tanrı’yı Sevmeyi Öğretti
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1999
  • İsa’nın Takipçilerine Özgü Değerli Bir Miras
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1993
Daha Fazla
Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1998
w98 1/2 s. 24-28

“İnayetin Hayattan İyidir”

Calvin H. Holmes tarafından anlatılmıştır

1930 Aralığıydı; babam yakındaki bir komşudan eve döndüğünde ben inekleri sağmayı yeni bitirmiştim. Cebinden mavi bir kitap çıkararak “Wyman bu kitabı bana ödünç verdi” dedi. Bu, Yehova’nın Şahitleri tarafından yayımlanmış Deliverance adlı bir kitaptı. Nadiren kitap okuyan babam o kitabı gece geç saatlere kadar okudu.

BABAM daha sonra, aynı kişilerin yayımladığı Light ve Reconciliation adlı başka kitapları da ödünç aldı. Annemin eski Mukaddes Kitabını buldu; gaz lambası ışığında bunları okumak için gece geç saatlere kadar oturuyordu. Babamda büyük değişiklikler oluyordu. O kış boyu annem ve üç kızkardeşimle birlikte eski odun sobamızın etrafında toplandığımızda, bizimle saatlerce konuşmuştu.

Babam bu kitapları yayımlayanlara Mukaddes Kitap Tetkikçileri dendiğini ve onlara göre “son günlerde” yaşadığımızı söylüyordu. (II. Timoteos 3:1-5) Dünyanın sonunda yeryüzünün yok edilmeyeceğini, Tanrı’nın Gökteki Krallığının yönetimi altında bir cennete dönüştürüleceğini anlatıyordu. (II. Petrus 3:5-7, 13; Vahiy 21:3, 4) Bu bana gerçekten ilginç gelmişti.

Birlikte çalışırken babam bu konuda benimle konuşmaya başladı. Birlikte mısır soyarken bana Tanrı’nın isminin Yehova olduğunu açıkladığını hatırlıyorum. (İşaya 42:8) Böylece, 1931’in ilkbaharında daha 14 yaşındayken Yehova ve O’nun Gökteki Krallığından yana tavır aldım. Evin arkasındaki eski elma bahçesinde Yehova’ya dua ettim ve O’na sonsuza kadar hizmet edeceğime ciddi olarak söz verdim. Yüreğim muhteşem Tanrımızın sevgi dolu inayetinden etkilenmişti.—Mezmur 63:3.

ABD’nin Missouri eyaletinin St. Joseph şehrine 30 kilometre, Kansas City’ye ise 65 kilometre uzaklıktaki bir çiftlikte yaşıyorduk. Babam, dedemin babasının 19. yüzyılın ilk yarısında bu çiftlikte kütüklerden inşa ettiği bir kulübede doğmuş.

Tanrısal Hizmet İçin Eğitim

Teşkilatın o zamanki başkanı olan Joseph Rutherford’un 1931 yılının yazında, Columbus’taki (Ohio) bir kongrede verdiği “Krallık, Dünyanın Ümidi” başlıklı umumi konuşmayı ailece radyodan dinledik. Bu beni yürekten etkilemişti, babamla birlikte, tanıdıklarımıza bu önemli umumi konuşmanın yer aldığı küçük kitabı dağıtmaktan mutluluk duydum.

İlk kez 1932’nin baharında Yehova’nın Şahitlerinin bir ibadetine katıldım. Komşumuz beni ve babamı, Yehova’nın Şahitlerinin seyahat eden bir nazırı olan George Draper tarafından St. Joseph’te verilecek bir konuşmayı dinlemeye davet etti. İbadetin yarısında oraya vardık ve güçlü kuvvetli, geniş omuzlu J. D. Dreyer’in arkasında bir yer buldum; bu birader daha sonra benim yaşamımda çok önemli bir rol oynadı.

Eylül 1933’de babamla birlikte Kansas City’de bir bölge toplantısına katıldım ve ilk kez halka yönelik vaaz etme işine katıldım. Babam bana üç küçük kitap verdi ve şunu söylemeyi öğretti: “Ben Tanrı’nın Krallığının iyi haberini vaaz eden Yehova’nın Şahitlerinden biriyim. Herhalde radyodan Hâkim Rutherford’u duymuşsunuzdur. Onun konuşmaları her hafta 300’den fazla istasyondan yayımlanıyor.” Bunları söyledikten sonra bir küçük kitap sunuyordum. O akşam çiftliğe dönüp inekleri sağarken o günün yaşamımdaki en hatırlanmaya değer gün olduğunu düşündüm.

Çok geçmeden kış bastırdı ve yolculuk etmek zorlaştı. Fakat o zaman Birader Dreyer ve karısı bizi ziyaret edip Cumartesi gecesi onlarda kalmamı istediler. Dreyer’lerin evine yürüyerek yaptığım 10 kilometrelik yolculuk için harcadığım tüm çabaya değerdi, çünkü ertesi gün onlarla birlikte hizmete katılabiliyor ve St. Joseph’te yapılan dergi tetkikinde hazır bulunabiliyordum. O günden sonra, hizmete çıkamadığım çok az pazar oldu. Birader Dreyer’in verdiği eğitim ve öğütler paha biçilmezdi.

Nihayet 2 Eylül 1935’te Kansas City’deki bir bölge toplantısında Yehova’ya olan vakfımı su vaftiziyle simgeleyebildim.

Bir Ömür Sürecek Kariyerin Başlangıcı

1936 yılının başında öncü olarak yani dolgun vakitle hizmet etmek üzere başvurdum ve öncülük arkadaşı arayanlar listesine yazıldım. Bundan kısa süre sonra Wyoming eyaletinin Arvada şehrinden, Edward Stead’den bir mektup aldım. Tekerlekli sandalyeye bağımlı olduğunu ve öncülük yapabilmek için yardıma ihtiyacı olduğunu açıklıyordu. Onun teklifini hemen kabul ettim ve 18 Nisan 1936’da öncü oldum.

Birader Stead ile çalışmak üzere evden ayrılmadan önce annem benimle özel olarak konuştu. “Oğlum, yapmak istediğinin bu olduğuna emin misin?” diye sordu.

“Başka türlü hayat yaşanmaya değmez,” diye karşılık verdim. Yehova’nın sevgi dolu inayetinin her şeyden daha önemli olduğunun farkına varmıştım.

Kısaca Ted dediğimiz Birader Stead ile öncülük yapmak mükemmel bir eğitimdi. Coşku dolu bir biraderdi ve Gökteki Krallık mesajını çok çekici şekilde sunuyordu. Bununla birlikte Ted’in tek yapabildiği yazmak ve konuşmaktı; romatoit artrit yüzünden bütün eklemleri hareket edemez durumdaydı. Erken kalkıp onu yıkıyor ve tıraş ediyordum, kahvaltıyı hazırlayıp karnını doyuruyordum. Daha sonra da giydirip hizmet için hazırlıyordum. O yaz Wyoming ve Montana’da öncülük yaptık; geceleri dışarıda kamp kuruyorduk. Ted pikabının arkasına yapılmış özel bir bölmede uyuyordu, ben de yerde yatıyordum. O yılın sonbaharına doğru Tennessee, Arkansas ve Mississippi’de öncülük yapmak üzere güneye taşındım.

Eylül 1937’de, Columbus’ta (Ohio) ilk kez büyük bir kongreye katıldım. Burada gramofonla vaaz etme işine öncülük edilmesi amacıyla düzenlemeler yapıldı. Her kullanışımızda bir ‘gramofon kurma’ işi yapmış oluyorduk. Bir ayda 500’den fazla kez gramofon kurdum; 800’den fazla kişi dinledi. Doğu Tennessee, Virginia ve Batı Virginia’da şahitlik ettikten sonra yeni bir görev için davet edildim; seyahat eden nazıra, o zamanki adıyla mıntıka hizmetçisine bağlı bir özel öncü olarak hizmet edecektim.

Batı Virginia’daki cemaatleri ve cemaatlere tahsis edilmemiş sahadaki grupları her biriyle iki ila dört hafta geçirerek ziyaret ediyor ve tarla hizmetinde önderlik ediyordum. Sonra, Ocak 1941’de mıntıka hizmetçisi olarak görevlendirildim. Bu sırada annem ve üç kız kardeşim, Clara, Lois ve Ruth Tanrı’nın Gökteki Krallığından yana tavır almıştı. Böylece o yaz St. Louis’deki büyük kongreye ailece katılabildik.

Kongreden kısa süre sonra mıntıka hizmetçilerine, Kasım 1941’in sonunda mıntıka hizmetinin sona ereceği bildirildi. Ertesi ay Amerika Birleşik Devletleri II. Dünya Savaşına girdi. Ben ayda 175 saat hizmet etmeyi gerektiren özel öncülük hizmetine başladım.

Hizmetin Özel Ayrıcalıkları

Temmuz 1942’de dış ülkelerde hizmet etmeyi isteyip istemediğimi soran bir mektup aldım. Olumlu yanıt verdikten sonra, Yehova’nın Şahitlerinin New York Brooklyn’de bulunan dünya merkez bürolarındaki Beytel’e davet edildim. Yaklaşık 20 bekâr birader aynı anda özel bir eğitim almaya davet edilmişti.

Teşkilatın o zamanki başkanı Nathan H. Knorr, vaaz etme faaliyetinin yavaşladığını ve bizim, cemaatleri ruhi yönden kuvvetlendirmek amacıyla eğitileceğimizi açıkladı. Şöyle dedi: “Sadece cemaatlerde neyin yolunda gitmediğini değil, sizin bu konuda ne yaptığınızı da bilmek istiyoruz.”

Beytel’de bulunduğumuz sırada, 1977’de Birader Knorr’un yerine geçecek olan Fred Franz bir konuşma verdi ve şunları söyledi: “II. Dünya Savaşı bitecek ve büyük bir vaaz faaliyeti başlayacak. Kuşkusuz daha milyonlarca kişi Yehova’nın teşkilatına gelecek!” Bu konuşma benim bakış açımı tamamen değiştirdi. Görevler belirlendiğinde, Tennessee ve Kentucky eyaletlerindeki bütün cemaatleri ziyaret etmem gerektiğini öğrendim. Kardeşlerin hizmetçisi diye adlandırılıyorduk; bu isim daha sonra çevre nazırı olarak değiştirildi.

1 Ekim 1942’de cemaatlerde hizmet etmeye başladığımda henüz 25 yaşındaydım. O zamanlar bazı cemaatlere ulaşmanın tek yolu yürümek ya da ata binmekti. Bazen bana evini açan aileyle aynı odada uyuyordum.

Temmuz 1943’te Tennessee’deki Greeneville cemaatinde hizmet ederken Gilead’ın ikinci sınıfına katılmaya davet edildim. Gilead’dayken ‘işitilmiş olan şeylere daha ziyade dikkat etmenin’ ve her zaman ‘Rabbin işinde yapacak çok şeyi olmanın’ gerçekten ne anlama geldiğini öğrendim. (İbraniler 2:1; I. Korintoslular 15:58) Beş aylık okul dönemi çabucak geçti ve 31 Ocak 1944’te mezuniyet günü geldi.

Kanada ve Belçika’ya

Bazılarımız Yehova’nın Şahitlerinin faaliyetiyle ilgili yasağın yeni kalktığı Kanada’ya gönderildik. Ben seyahat eden nazır olarak görevlendirildim; görevim bir cemaatten diğerine zaman zaman çok büyük mesafeleri kat etmeyi gerektiriyordu. Seyahat ederken vaaz etme işimizin Kanada’da yasak sırasında nasıl yürütüldüğüne ilişkin tecrübeleri duymak sevinç vericiydi. (Resullerin İşleri 5:29) Birçok kişi ‘yıldırım harekâtı’ denen şeyden söz etti; bir gecede Kanada’nın bir ucundan diğer ucuna kadar her eve bir küçük kitap bırakılıyordu. Mayıs 1945’te Avrupa’daki savaşın bittiğini öğrenmek çok iyi bir haberdi!

O yaz, Saskatchewan’ın Osage kasabasındaki bir cemaatte hizmet ederken Birader Knorr’dan şöyle bir mektup aldım: “Sana Belçika’ya gitme imtiyazını öneriyorum. . . . . O ülkede yapılacak çok iş var. Orası savaşın parçaladığı bir ülke ve kardeşlerimizin yardıma ihtiyacı var; onlara ihtiyaçları olan uygun yardımı ve teselliyi vermek üzere Amerika’dan birini göndermek iyi olacak.” Derhal bu görevi kabul ettiğimi bildirdim.

Kasım 1945’te Brooklyn Beytel’de Alsace’lı bir ihtiyar olan Charles Eicher ile Fransızca çalıştım. Aynı zamanda büroda uygulanan yöntem ve düzenlemelerle ilgili hızlandırılmış bir eğitim aldım. Avrupa’ya gitmeden önce, St. Joseph’deki (Missouri) aileme ve arkadaşlarıma kısa bir ziyaret yaptım.

Aralığın 11’inde Queen Elizabeth gemisiyle New York’tan ayrıldım ve dört gün sonra İngiltere’nin Southampton şehrine ulaştım. Britanya’daki büroda bir ay kalarak ek eğitim aldım. Bundan sonra, 15 Ocak 1946’da Manş Denizini geçerek Belçika’nın Ostend şehrine ulaştım. Oradan trenle Brüksel’e gittim; bütün Beytel ailesi tren istasyonunda beni karşıladı.

Savaş Sonrası Yoğunlaşan Faaliyet

Görevim Belçika’daki vaaz etme işine nezaret etmekti, fakat henüz insanlarla kendi dillerinde konuşamıyordum. Yaklaşık altı ay içinde az çok Fransızca öğrendim. Beş yıllık Nazi işgali süresince vaaz etme işini sürdürmek üzere hayatlarını tehlikeye atan kişilerle birlikte çalışmak bir ayrıcalıktı. Onlardan bazıları toplama kamplarından kısa bir süre önce çıkmıştı.

Kardeşler işi organize etmeye ve Mukaddes Kitap hakikatine aç insanları doyurmaya hevesliydi. Böylece bölge toplantıları yapmak için hazırlıklar ve seyahat eden nazırların cemaatleri ziyaret etmesi için düzenlemeler yapıldı. Aynı zamanda Brooklyn merkez bürosundan temsilciler olan Nathan Knorr, Milton Henschel, Fred Franz, Grant Suiter ve John Booth teşvik edici ziyaretler yaptı. O günlerde çevre nazırı, bölge nazırı ve büro nazırı olarak hizmet ettim. Belçika’da yaklaşık yedi yıl hizmet ettikten sonra 6 Aralık 1952’de yine Belçika’daki büroda çalışan Emilia Vanopslaugh ile evlendim.

Birkaç ay sonra 11 Nisan 1953’te yerel polis karakoluna çağrıldım ve bana Belçika’da bulunmamın bu ülkenin güvenliği açısından tehlikeli olduğu bildirildi. Davamın Devlet Şûrasına götürülmesini beklemek üzere Lüksemburg’a gittim.

Şubat 1954’te Belçika Devlet Şûrası benim orada bulunmamın ülke için bir tehlike olduğu kararını onayladı. Sunulan kanıt, Belçika’ya gelişimden itibaren ülkedeki Şahitlerin sayısının çarpıcı biçimde artmış olmasıydı—1946’da 804 kişiyken 1953’te 3.304 kişi—ve sonuç olarak birçok genç Şahit tarafsızlık konusunda kesin bir tavır almıştı. Bu yüzden Emilia ve ben İsviçre’ye gönderildik; Fransızca konuşulan kesiminde çevre hizmetinde çalışmaya başladık.

Cemaat ihtiyarlarına ileri düzeyde eğitim sağlayan Hizmet Kursu 1959’da New York, South Lansing’de kuruldu. Avrupa’daki kursta ders verebilmek üzere orada eğitim almaya çağrıldım. Amerika Birleşik Devletlerindeyken St. Joseph’deki (Missouri) ailemi ziyarete gittim. Orada sevgili annemi son kez gördüm. Annem Ocak 1962’de öldü; babam Haziran 1955’te ölmüştü.

Mart 1961’de Fransa’nın Paris şehrinde Hizmet Kursu başladı ve Emilia da benimle geldi. Kurs için Fransa’dan, Belçika’dan ve İsviçre’den bölge nazırları, çevre nazırları, cemaat nazırları ve özel öncüler geliyordu. Sonraki 14 ay boyunca, bu dört haftalık kursta 12 sınıfa ders verdim. Sonra, Nisan 1962’de Emilia’nın hamile olduğunu öğrendik.

Koşullara Uyum Sağlamak

İsviçre’nin Cenevre şehrine döndük ve orada sürekli oturma izni aldık. Bununla birlikte, yaşayacak bir yer bulmak kolay değildi, çünkü ciddi bir konut sıkıntısı vardı. İş bulmak da kolay değildi. Sonunda Cenevre’nin merkezinde büyük bir mağazada iş buldum.

Dolgun vakitli hizmette 26 yıl çalışmıştım; bu yüzden değişen koşullara uyum sağlamak için epey çaba harcamamız gerekiyordu. Mağazada çalışıp Lois ve Eunice adındaki iki kızımızın yetişmesine yardım ettiğim 22 yıl boyunca ailemiz her zaman Gökteki Krallığın menfaatlerini ön plana koydu. (Matta 6:33) Dünyevi işten emekli olduğum 1985 yılından sonra çevre nazırı yardımcısı olarak hizmet etmeye başladım.

Emilia’nın sağlığı çok zayıf, fakat hizmette elinden geleni yapıyor. Lois on yıl kadar öncü olarak çalıştı. Onunla birlikte 1993 yazında Moskova’daki muhteşem uluslararası kongreye katılmak ruhi değeri çok büyük bir anıydı! Bundan kısa süre sonra Afrika’da, Senegal’deki bir tatil gezisinde Lois okyanusta yüzerken hayatını kaybetti. Senegal’e cenazeyle ilgilenmek için gittiğimde Afrikalı kardeşlerin ve dolgun vakitli vaizlerin gösterdiği sevgi ve iyilik bana büyük bir teselli oldu. Dirilme gerçekleştiğinde Lois’i görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum!—Yuhanna 5:28, 29.

Kırk yılı aşkın bir süredir sevgi dolu bir eşin vefalı desteğine sahip olmaktan sevinç duyuyorum. Yüreğimdeki acılara ve sorunlara rağmen Yehova’nın sevgi dolu inayeti benim için hayatı hoş ve yaşanmaya değer kıldı. Yüreğimden, Tanrımız Yehova hakkında mezmur yazarının sözlerini haykırmak geliyor: “Dudaklarım sana sena eder; çünkü inayetin hayattan iyidir.”—Mezmur 63:3.

[Sayfa 26’daki resim]

Gramofonla vaaz etme işine öncülük ettik

[Sayfa 26’daki resim]

Ana-babam 1936 yılında

[Sayfa 26’daki resim]

Belçika’da 1948’de sokakta şahitlik ederken

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş