Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • w98 1/12 s. 4-7
  • Hakiki İmana Götüren İsim

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Hakiki İmana Götüren İsim
  • Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1998
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • İsa’nın İsmi Neyi Temsil Ediyor?
  • Kime İman—İsa’ya mı Yoksa Kayser’e mi?
  • Günümüzde İsa’nın İlk Takipçilerini Örnek Almak
  • İsa’nın İsmine İman Etmek Ne Anlama Gelir?
  • İlginç Sorulara Cevaplar
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1983 (Dinsel Seri 25-36)
  • Mesih’in İsmine Saygı Gösteriyor musun?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1986 (Dinsel Seri 61-72)
  • Okuyucuların Soruları
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1995
  • Yehova’nın İsmi Bizim İçin Neden Önemli?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur (İnceleme)—2025
Daha Fazla
Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1998
w98 1/12 s. 4-7

Hakiki İmana Götüren İsim

“SİZ İsa’ya ve onun günahlarımızı temizleyen kanına inanmıyorsunuz.” Bir kadın, Yehova’nın Şahitlerinden birine böyle söyledi. Bir adam şunu belirtti: “Siz kendinizi Yehova’nın Şahitleri olarak adlandırıyorsunuz, fakat ben İsa’nın şahidiyim.”

Yehova’nın Şahitlerinin İsa’ya inanmadığı veya ona yeterince önem vermediği görüşü oldukça yaygındır. Acaba gerçek nedir?

Yehova’nın Şahitlerinin Tanrı’nın ismi olan Yehova hakkında güçlü duygulara sahip oldukları doğrudur. Brezilyalı Şahit Itamar şunları hatırlıyor: “Tanrı’nın ismini öğrenmem yaşamımın dönüm noktasıydı. Onu ilk okuduğumda, sanki derin bir uykudan uyanmış gibi oldum. Yehova ismi içimde güçlü duygular oluşturdu, beni harekete geçirdi ve benliğimin en derin noktalarına kadar etkiledi.” Bununla birlikte şunu da ekliyor: “Ayrıca yüreğim İsa’ya duyduğum sevgiyle de dolup taşıyor.”

Evet, Yehova’nın Şahitleri, sonsuz yaşamı elde etmek için “Allahın Oğlunun ismine” iman etmeleri gerektiğini kabul ederler. (I. Yuhanna 5:13) Acaba ‘İsa’nın ismine’ ifadesi ne anlama gelmektedir?

İsa’nın İsmi Neyi Temsil Ediyor?

‘İsa’nın ismine’ ifadesi ve benzerleri Yunanca Kutsal Yazıların, yani “Yeni Ahdin’ tümünde bulunur. Aslında, “isim” sözcüğü, 80 defadan fazla İsa’nın rolüne değinerek kullanılır; bu değinmelerin 30 kadarı sadece Resullerin İşleri kitabındadır. Birinci yüzyılda, İsa’nın takipçileri onun ismiyle vaftiz ettiler, onun ismiyle şifa verdiler, onun ismiyle öğrettiler, onun ismiyle yakardılar, onun ismi uğruna acı çektiler ve onun ismini yücelttiler.—Resullerin İşleri 2:38; 3:16; 5:28; 9:14, 16; 19:17.

Bir Mukaddes Kitap sözlüğüne göre, “isim” olarak tercüme edilen Yunanca sözcük, Mukaddes Kitapta sık sık “ismin ima ettiği şeylerin tümünü, yani otorite, karakter, mevki, haşmet, güç, mükemmellik gibi, bir ismin kapsadığı her şeyi ifade etmek üzere” kullanılmaktadır. Bu nedenle İsa’nın ismi, Yehova Tanrı’nın ona emanet ettiği görkemli ve muazzam yönetsel otoriteyi temsil eder. İsa bizzat şunu belirtti: “Gökte ve yeryüzünde bütün hâkimiyet bana verildi.” (Matta 28:18) Petrus ve Yuhanna topal bir adamı iyileştirdikten sonra, Yahudi dinsel liderler onlara, “Siz hangi kudretle, yahut hangi isimle bunu yaptınız?” diye sordular. O zaman Petrus, “Nâsıralı İsa Mesihin ismile bu adam karşınızda sağlam duruyor,” yanıtını vererek, İsa’nın isminin temsil ettiği otoriteye ve güce duyduğu imanı cesaretle açıkladı.—Resullerin İşleri 3:1-10; 4:5-10.

Kime İman—İsa’ya mı Yoksa Kayser’e mi?

Bununla birlikte, İsa’nın ismine imanı açıkça bildirmek kolay olmayacaktı. İsa’nın önceden bildirdiği gibi, ‘onun isminden ötürü bütün milletler öğrencilerinden nefret edeceklerdi.’ (Matta 24:9) Neden? Çünkü İsa’nın ismi, onun, Tanrı’nın atadığı Yönetici ve kralların Kralı olarak mevkiini temsil etmektedir ve tüm milletler bu Krala boyun eğmelidir, ki bu onların yapmaya hazır ya da istekli olmadığı bir şeydir.—Mezmur 2:1-7.

İsa’nın günlerindeki dinsel liderler de ona boyun eğmek istemediler. Onlar “Kayserden başka kıralımız yoktur,” diyerek Tanrı’nın Oğlunu reddettiler. (Yuhanna 19:13-15) Bunun yerine, Kayserin ismine —gücüne ve otoritesine— ve onun imparatorluk yönetimine iman ettiler. Hatta İsa’nın ölmesi gerektiğine bile karar verdiler, böylece konumlarını koruyabileceklerdi.—Yuhanna 11:47-53.

İsa’nın ölümünden yüzyıllar sonra, Hıristiyan olduğunu iddia eden birçok kişi, Yahudi liderlerinkine benzer bir tutum benimsedi. Bu sözde Hıristiyanlar devletin gücüne ve otoritesine iman ettiler ve onun taraf olduğu çatışmalara karıştılar. Örneğin kilisenin 11. yüzyılda, boşta gezen savaşçılardan militia Christi’yi, yani Hıristiyan şövalyelerini oluşturmasından sonra, “adil savaşlara önderlik etme sorumluluğu Hıristiyan âlemindeki dindışı güçlerden alındı ve bunun yerine Hıristiyan şövalyeler aracılığıyla kilise tarafından üstlenildi.” (The Oxford History of Christianity) Kayıt, papalığın bazı bildirilerinin, çoğu haçlının haçlı seferlerine katılmakla “Tanrı’yla sözleşme yaptıklarına ve Cennette kendilerine bir yer garantilediklerine” inanmalarına yol açtığını ekliyor.

Bazıları, hem İsa’ya vefalı kalmanın hem de siyasal meselelere ve ulusların savaşlarına karışmanın mümkün olduğunu ileri sürebilirler. Hıristiyanların görevinin gördükleri her yerde kötülükle savaşmak olduğunu ve bunun gerekirse savaşa başvurmayı içerdiğini de düşünebilirler. Acaba İsa’nın ilk takipçileri bu görüşü paylaşıyorlar mıydı?

The Christian Century dergisinde çıkan bir makale, “İsa’nın ilk takipçilerinin silahlı birliklerde hizmet etmediğini” belirtiyor. Makale, MS 170-180 yıllarına dek, İsa’nın takipçilerinin orduda hizmet ettiklerine ilişkin hiçbir kanıtın olmadığını açıklıyor. Sonra şunu ekliyor: “İsa’nın takipçilerinin [bu tavrı] terk etmeleri yavaş yavaş oldu.”

Bunun sonuçları ne oldu? The Christian Century dergisindeki bir makale şunları belirtiyor: “Hıristiyanlığa duyulan güvenin sarsılmasının belki de en büyük nedenlerinden biri, savaş konusunda benimsediği tutumun Hıristiyan olmayanlarınkinden hemen hemen hiç ayırt edilememesidir.” “Hıristiyanların bir taraftan şefkatli bir Kurtarıcı’ya iman ederken, diğer taraftan da dinsel veya milliyetçi savaşları ateşli şekilde desteklemeleri imana büyük zarar verdi.”

Günümüzde İsa’nın İlk Takipçilerini Örnek Almak

Bugün Hıristiyanların, İsa’nın ilk yüzyıldaki takipçilerinin mükemmel örneğini izlemeleri mümkün müdür? Yehova’nın yüzyılımızdaki Şahitleri bunun mümkün olduğunu gösterdiler. Holocaust Educational Digest’ın editörü Yehova’nın Şahitlerinden şöyle söz etti: “Dünyada iktidar mevkiinde bulunan herkes bu inanca sahip olsaydı, [II. Dünya Savaşı] asla çıkmazdı.”

Aynı şey, yaşadığımız günlerdeki bölgesel çatışmalar için de söylenebilir; Kuzey İrlanda’daki çatışma bunlardan biriydi. On yıl kadar önce, Yehova’nın Şahitlerinden biri Belfast kentinin Protestanlara ait bölgesinde evden eve vaaz ediyordu. Ev sahibi, Şahidin daha önce Katolik olduğunu öğrenince, “Katolikken IRA’yı [İrlanda Cumhuriyet Ordusu] desteklediniz mi?” diye sordu. Şahit ev sahibinin şiddete başvurabileceğini anladı, çünkü bu adam bir Katoliği öldürmeye kalkıştığından silahıyla yakalanarak gözaltına alınmıştı ve hapisten yeni çıkmıştı. Bu nedenle Şahit şu yanıtı verdi: “Artık Katolik değilim. Yehova’nın Şahidiyim. İsa’nın hakiki bir takipçisi olarak, . . . . asla birini öldürmem.” Bunun üzerine ev sahibi onun elini sıkarak şöyle dedi: “Öldürmenin her türü yanlış. Siz iyi bir iş yapıyorsunuz. Devam edin.”

İsa’nın İsmine İman Etmek Ne Anlama Gelir?

Bununla birlikte, İsa’nın ismine iman etmek sadece savaştan kaçınmaktan fazlasını içerir. Bu, Mesih’in emirlerinin tümüne itaat etmek demektir. Unutulmamalıdır ki İsa, “size buyurduklarımı yaparsanız, benim dostlarım olursunuz,” dedi ve onun emirlerinden biri de şudur: “Birbirinizi sevin!” (Yuhanna 15:14, 17, Müjde) Sevgi, başkalarına iyilik yapma fırsatları arar. Sevgi tüm ırksal, dinsel ve sosyal önyargıyı yok eder. İsa bunun nasıl yapılması gerektiğini gösterdi.

İsa’nın günlerindeki Yahudiler, Samiriyelilere karşı derin olumsuz duygulara sahiptiler. Buna tezat olarak, İsa bir Samiriyeli kadınla konuştu; sonuçta bu kadın ve başka birçok kişi onun ismine iman etti. (Yuhanna 4:39) İsa ayrıca öğrencilerinin “Yeruşalimde, bütün Yahudiyede, Samiriyede ve dünyanın en uzak yerine kadar” onun şahitleri olacaklarını belirtti. (Resullerin İşleri 1:8) Onun hayat veren mesajı yalnızca Yahudilere sunulmayacaktı. Bununla uyumlu olarak, Petrus’a Romalı yüzbaşı Kornelius’u ziyaret etme talimatı verildi. Bir Yahudinin başka ırktan birini ziyaret etmesi uygun olmadığı halde Tanrı, Petrus’a ‘hiç kimseye murdar ya da kirli dememesi gerektiğini’ gösterdi.—Resullerin [Elçilerin] İşleri 10:28, Müjde.

Yehova’nın Şahitleri İsa’yı örnek alarak, ırksal, dinsel veya ekonomik geçmişleri ne olursa olsun tüm insanların İsa’nın ismi aracılığıyla gelecek kurtuluş hakkında bilgi almasına seve seve yardım ederler. İsa’nın ismine iman etmeleri, onları ‘İsa’nın Rab olduğunu açıkça söylemeye’ yöneltir. (Romalılar 10:8, 9, Müjde) Sizi onların yardımını kabul etmeye önemle teşvik ediyoruz; böylece siz de İsa’nın ismine iman etmeyi öğrenebilirsiniz.

Gerçekten İsa’nın ismi onur, saygı ve itaat duyguları uyandırmalı. Resul Pavlus şunları söyledi: “İsanın isminde bütün göktekiler ve yerdekiler ve yer altındakiler diz çöksün, ve Baba Allahın izzeti için her dil İsa Mesih Rabdir diye ikrar etsin.” (Filipililer 2:10, 11) Yer’in sakinlerinin çoğu İsa’nın yönetimine itaat etmeye istekli olmayabilirse de, Mukaddes Kitap, tüm insanların bunu yapmak zorunda kalacağı, yapmadıkları takdirde yok edileceği zamanın yakın olduğunu gösteriyor. (II. Selânikliler 1:6-9) Bu nedenle, İsa’nın tüm emirlerini tutarak onun ismine iman etme vakti şimdidir.

[Sayfa 6’daki resim]

Milyonlarca kişi İsa adına öldürdü ve öldürüldü

[Sayfa 7’deki resim]

İsa ırksal önyargılar beslemedi. Ya siz?

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş