Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • w99 15/2 s. 24-25
  • “Kutsal” Bir Yer İçin Verilen Mücadele

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • “Kutsal” Bir Yer İçin Verilen Mücadele
  • Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1999
  • Benzer Malzeme
  • Dinler Barışı Sağladı mı?
    Uyanış!—2011
  • Kaçmanın Tam Vakti!
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1983 (Dinsel Seri 25-36)
  • Kutsal Olmak Ne Anlama Gelir?
    Kutsal Kitapla İlgili Soruların Cevapları
  • Haçlı Seferleri—‘Trajik Bir Yanılgı’
    Uyanış!—1998
Daha Fazla
Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1999
w99 15/2 s. 24-25

“Kutsal” Bir Yer İçin Verilen Mücadele

KUDÜS 15 Temmuz 1099’da ele geçirildiğinde Roma’daki papanın izniyle yapılan Birinci Haçlı Seferi hedefine ulaştı. Korkunç bir katliam oldu! Sağ kalanlar yalnızca hükümdar ve korumasıydı; o da büyük bir rüşvet ödendikten sonra. Din adamı Antony Bridge, The Crusades adlı kitabında şehirdeki Müslüman ve Yahudi halkın başına gelenleri şöyle anlatıyor: “Haçlılar şehirde başıboş bırakıldığı anda korkunç bir kan dökme arzusuna kapıldılar. . . . . Şehirde bulabildikleri tüm erkek, kadın ve çocukları öldürdüler. . . . . Öldürecek kimse kalmayınca, bir zafer alayı halinde şehrin sokaklarından geçip . . . . Tanrı’ya şükretmek için Kutsal Kabir Kilisesi’ne gittiler.”

Haçlıların fethinden beri, Hıristiyan âleminin Kudüs’teki varlığı, Katolikler, Doğu Ortodokslar ve sözde Hıristiyan diğer dinler arasındaki anlaşmazlıklarla kendini göstermiştir. 1850’de Kudüs ve çevresindeki kutsal yerler konusunda çeşitli kilise liderleri arasında çıkan anlaşmazlık Kırım Savaşı’na yol açan başlıca etkenlerden biriydi. İngiltere, Fransa ve Osmanlı Devleti’nin Rusya’ya açtığı bu savaş yarım milyon insanın canına mal oldu.

Bu savaş Kudüs ve kutsal yerlerle ilgili Hıristiyan âleminin içindeki görüş ayrılıklarına son vermedi. O zamanlar ülkeyi yönetiminde bulunduran Osmanlılar kutsal yerleri farklı inançlar arasında paylaştırarak barış getirmeye çalıştı. Dr. Menashe Har-el This Is Jerusalem kitabında şu açıklamayı yapıyor: “Bu ilke . . . . Kasım 1947’de Birleşmiş Milletler tarafından Paylaştırma Planı’yla kabul edildi. Bu nedenle uluslararası yasanın bir kısmı oldu.” Sonuç olarak Kutsal Kabir Kilisesi, Katolikler, Rum Ortodokslar, Ermeniler, Suriyeliler ve Koptlar arasında paylaşılmıştır. Son olarak Habeşler bu kilise üzerinde hak iddia etmek amacıyla bazı rahiplerini kilisenin çatısında kurdukları barakalara yerleştirdi. Birçok kişi Kutsal Kabir Kilisesi’ni Hıristiyan âleminin en kutsal yeri olarak görür. Burası türbeler, suretler ve ikonalarla doludur. Kutsal sayılan başka bir yer de Gordon Calvariumu’dur; bazı Protestanlar burayı İsa’nın öldürülüp gömüldüğü yer olarak kabul edip saygı gösterirler.

Uzun zaman önce İsa, kutsal yerlere inanan bir kadına şöyle demişti: “Saat geliyor ki, o vakit Babaya ne bu dağda, ne de Yeruşalimde tapınacaksınız. . . . . gerçekten tapınanlar . . . . Babaya ruhta ve hakikatte tapınacaklar.” (Yuhanna 4:21-24) Bu nedenle, İsa’nın hakiki takipçileri kutsal yerlere özel bir saygı göstermez. Sadakatsiz Yeruşalim’in MS 70’te Roma orduları tarafından harap edilmesi Hıristiyan âlemi için bir uyarıdır. Onun putperestliği, bölünmüşlüğü ve kan suçu, Hıristiyan olduğuna ilişkin iddialarını yalanlıyor. Bu nedenle o da Tanrı’nın, Büyük Babil’i oluşturan bütün dinlerin başına geleceğini önceden bildirdiği akıbete uğrayacak.—Vahiy 18:2-8.

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş