Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • w99 1/11 s. 24-28
  • Yehova, İnayet Tanrısı Olduğunu Bana Gösterdi

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Yehova, İnayet Tanrısı Olduğunu Bana Gösterdi
  • Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1999
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • Yeni Evli Olarak Hapiste
  • Asla Pişmanlık Duymadığımız Seçimler
  • Hiç Yılmadan Yaptığımız Hizmet
  • Hoş Bir Sürpriz
  • “Takatsizlik Döşeğinde”
  • Yehova Yardımcımızdır
  • “İnanıyorum”
    İmanlarını Örnek Alın
  • “İnanıyorum”
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2011
  • Dirilme Ümidi
    Dünyada Yaşamış En Büyük Adam
  • Marta’ya Öğüt ve Dua Konusunda Öğretim
    Dünyada Yaşamış En Büyük Adam
Daha Fazla
Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1999
w99 1/11 s. 24-28

Yehova, İnayet Tanrısı Olduğunu Bana Gösterdi

JOHN ANDRONIKOS TARAFINDAN ANLATILMIŞTIR

Yıl 1956’ydı. Yunanistan’ın kuzeyindeki Komotini’de [Gümülcine] temyiz mahkemesine çıkarıldığımda, evleneli daha dokuz gün olmuştu. Tanrı’nın gökteki Krallığını vaaz ettiğimden dolayı verilen 12 aylık hapis kararının bozulacağını ümit ediyordum. Temyiz mahkemesinin altı aylık hapis kararı bu ümidimi kırdı ve daha sonra hakkımda açılan birçok davanın sadece başlangıcı oldu. Fakat bütün bu duruşmalar boyunca, Yehova bana, inayet Tanrısı olduğunu gösterdi.

BEN 1 Ekim 1931’de Kavala’da doğdum. Ailemin yaşadığı bu kent, resul Pavlus’un ikinci vaaz etme turunda ziyaret ettiği Makedonya’daki eski Neapolis şehriydi. Ben beş yaşındayken annem Yehova’nın Şahidi oldu ve neredeyse hiç okuma yazma bilmediği halde, bana Tanrı sevgisi ve korkusu aşılamak üzere elinden geleni yaptı. Babam inatla Yunan Ortodoks geleneğine sımsıkı sarılan aşırı tutucu biriydi. Mukaddes Kitap hakikatiyle hiç ilgilenmiyor ve anneme muhalefet ederken sık sık şiddete de başvuruyordu.

Böylece, bölünmüş bir ailede büyüdüm; babam annemi döver, ona kötü davranırdı; sonunda bizi terk bile etti. Çok küçük yaştan itibaren, annem, beni ve kız kardeşimi ibadetlere götürüyordu. Ne var ki, 15’ime geldiğimde, gençlik arzuları ve bağımsızlık ruhu, Yehova’nın Şahitlerine sırt çevirmeme neden oldu. Buna rağmen, Tanrı’ya sadık bir insan olan annem bana yardım etmeye çok çalıştı ve buna çabalarken çok da gözyaşı döktü.

Yoksulluk ve kötü yaşam tarzım nedeniyle ciddi olarak hastalandım ve üç aydan uzun bir süre yataktan kalkamadım. İşte o sıralarda, daha önce annemin hakikati öğrenmesine yardım etmiş olan çok alçakgönüllü bir birader, bende Tanrı’ya karşı içten bir sevgi olduğunu fark etti. Ruhen iyileşmeme yardım edilebileceğini düşündü. Başkaları ona, “John’a yardım için boşa vakit harcıyorsun; o hiçbir zaman adam olmayacak” diyorlardı. Ama bu biraderin sabrı ve bana yardım etmek üzere gösterdiği sebat sonuç verdi. Yehova’ya kendimi vakfettim ve bunun simgesi olarak 15 Ağustos 1952’de, 21 yaşındayken suda vaftiz edildim.

Yeni Evli Olarak Hapiste

Üç yıl sonra, mükemmel niteliklere ve ruhi düşünüşe sahip bir hemşire olan Martha’yla tanıştım ve çok geçmeden nişanlandık. Bir gün, Martha bana, “Ben bugün evden eve vaaz etmeyi tasarlıyorum. Benimle gelmek ister misin?” dediğinde, gerçekten çok şaşırdım. O zamana kadar evden eve vaaz etmeye hiç katılmamış, genelde rastlantılarda vaaz etmiştim. O sırada Yunanistan’da vaaz etmemiz yasaktı ve faaliyetimizi gizli sürdürmek zorundaydık. Bunun sonucunda, bir sürü tutuklanmalar, davalar ve ağır hapis cezaları oluyordu. Bütün bunlara rağmen, nişanlıma “hayır” diyemedim!

Martha’yla 1956’da evlendik. Düğünümüzden dokuz gün sonra, Komotini’deki temyiz mahkemesinden bu altı aylık hapis cezasını aldım. Bu olay, annemin arkadaşı olan bir hemşireye bir süre önce sorduğum bir soruyu bana hatırlattı. Ona, “Yehova’nın gerçek bir Şahidi olduğumu nasıl gösterebilirim? İmanımı kanıtlamama hiçbir zaman fırsat olmadı” demiştim. Hapishaneye beni görmeye gelen bu hemşire, sorumu hatırlatıp “Şimdi Yehova’ya, O’nu ne kadar çok sevdiğini gösterebilirsin. Bu senin görevin” dedi.

Avukatımın beni hapisten kefaletle tahliye ettirmeye çalıştığını öğrenince, ona, verilen cezayı çekmeyi yeğlediğimi söyledim. Altı ay hapis yattıktan sonra, iki hapishane arkadaşımın hakikati kabul ettiğini görmek beni öylesine sevindirdi ki! Sonraki yıllarda, iyi haber uğrunda hakkımda birçok dava açıldı.

Asla Pişmanlık Duymadığımız Seçimler

Serbest bırakılmamdan birkaç yıl sonra, 1959’da, cemaat hizmetçisi, yani riyaset eden nazır olarak hizmet ettiğim sırada, cemaat ihtiyarlarını eğitmek için düzenlenen Hizmet Kursuna katılmaya davet edildim. Ama aynı anda, bir hastaneden sürekli bir iş teklifi aldım. Bu benim ve ailemin ekonomik güvenliğini sağlayacak bir işti. Hangisini seçmeliydim? Hastanede zaten üç aydan beri geçici bir süreliğine çalışıyordum ve müdür işimden çok memnundu. Fakat kurs için davet geldiğinde, bana ücretsiz bile olsa izin vermeyi reddetti. Karşı karşıya bulunduğum ikilemi dua ederek düşündükten sonra, gökteki Krallığın çıkarını ön plana koymaya karar verip iş teklifini reddettim.—Matta 6:33.

Aşağı yukarı yine o sıralarda, bölge ve çevre nazırları cemaatimize hizmet etmeye gelmişlerdi. Yunan Ortodoks ruhanilerinin ve siyasal otoritelerin şiddetli muhalefeti yüzünden, ibadetlerimizi gizlice evlerde yapmak zorundaydık. Bir ibadet sonrası, bölge nazırı bana yaklaşıp dolgun vakitli hizmete başlamak isteyip istemeyeceğimi sordu. Vaftiz edildiğimden beri hep bunu düşlediğimden, bu öneri karşısında çok duygulandım. “Çok istiyorum” cevabını verdim. Bununla birlikte, kızımı yetiştirmek gibi ek bir sorumluluk da taşıyordum. Birader bana, “Yehova’ya güven, o senin planlarını gerçekleştirmene yardım edecek” dedi. Böylece, karımla birlikte ailevi sorumluluklarımızı ihmal etmeden koşullarımızı ayarlayabildik ve bunun sonucunda, Aralık 1960’ta ülkedeki beş özel öncüden biri olarak, Makedonya’nın doğusunda öncülük hizmetine başladım.

Bir yıl özel öncü olarak çalıştıktan sonra, seyahat eden nazır olarak hizmet etmem istendi. Bu hizmete hazırlanabilmek için bir ay kurs gördükten sonra eve döndüm. Edindiğim tecrübeleri daha Martha’ya anlatırken, büyük bir manganez madeninin yöneticisi evimize gelip bana çok iyi şartlarda beş yıllık bir sözleşmeyle maden tasfiye bölümünün yöneticiliğini teklif etti. Ayrıca güzel bir ev ve otomobil de verilecekti. Cevabımı bildirmem için iki gün süre verdi. Yine hiç tereddüt etmeden Yehova’ya, “İşte, ben, beni gönder” diye dua ettim. (İşaya 6:8) Eşim benimle tamamen aynı fikirdeydi. Tanrı’ya güvenerek cemaatleri ziyaret etmeye başladık ve Yehova inayetiyle bizi hiçbir zaman düşkırıklığına uğratmadı.

Hiç Yılmadan Yaptığımız Hizmet

Ekonomik sorunlarımız olduysa da işimize devam ettik ve Yehova gereksinimlerimizi karşıladı. Başlangıçta, cemaatleri küçük bir motosikletle ziyaret ediyor ve 500 kilometre uzaklıktaki yerlere kadar gidiyordum. Birçok kez güçlüklerle karşılaştım ve birkaç kaza geçirdim. Bir kış günü cemaatlerin birinden dönerken, kabaran bir dereden karşıya geçtiğim sırada motor stop etti ve dizlerime kadar suya battım. Sonra motosikletin lastiği patladı. Yoldan geçen biri hava pompasıyla bana yardım etti ve bu sayede lastiği tamir ettirebileceğim en yakın köye ulaşabildim. Sonunda, sabahın üçünde donmuş ve bitkin halde eve vardım.

Başka bir keresinde, bir cemaatten diğerine giderken, motosiklet yana doğru kayıp dizimin üstüne düştü. Bunun sonucunda pantalonum yırtılıp kan içinde kaldı. Başka bir pantalonum olmadığından, o akşam, bir biraderin bana oldukça büyük gelen pantolonunu giyerek konuşma yapmak zorunda kaldım. Yine de, hiçbir zorluk, Yehova’ya ve sevgili kardeşlerime hizmet etme hevesimi kıramadı.

Başka bir kazada, kolumun ve ön dişlerimin kırılmasıyla çok kötü yaralandım. O sırada, Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşayan, Şahit olmayan kız kardeşim ziyaretime geldi. Onun bir otomobil almama yardımcı olması benim için ne büyük bir rahatlık oldu! Atina bürosundaki kardeşler geçirdiğim kazayı öğrenince, bana bir teşvik mektubu gönderdiler. Yazdıkları birçok güzel sözün yanı sıra, Romalılar 8:28’deki sözleri de kısmen alıntılamışlardı: “Allahı sevenlere, . . . . bütün şeylerin birlikte iyilik için işlediğini biliriz.” Bu güvencenin çok doğru olduğunu yaşamımda birçok kez gördüm.

Hoş Bir Sürpriz

1963’te, iyi habere olumlu tepki göstermeyen bir köyde özel öncü bir biraderle birlikte çalışıyorduk. Birimiz yolun bir tarafında diğerimiz karşı tarafında ayrı ayrı çalışmaya karar vermiştik. Bir evde, kapıyı çalar çalmaz, açan bayan beni alelacele içeri çekip arkamdan kapıyı kapatıp kilitledi. Şaşkınlık içinde, ne olduğunu merak ediyordum. Hemen sonra, bu bayan diğer biraderi de telaşla evine çağırdı. Sonra bize, “Susun! Hiç kımıldamayın!” dedi. Az sonra, dışarıdan düşmanca sesler duyduk. Bizi arıyorlardı. Ortalık yatışınca, bayan bize: “Bunu sizi korumak için yaptım. Size saygım var, çünkü İsa’nın hakiki takipçileri olduğunuza inanıyorum” dedi. Ona içtenlikle teşekkür edip birçok yayın verdikten sonra oradan ayrıldık.

On dört yıl sonra, Yunanistan’da bir bölge ibadetine katıldığım sırada, bir bayan bana yaklaşıp “Birader, beni hatırladın mı?” dedi. “Şahitlik yapmak üzere köyümüze geldiğinizde, sizi muhaliflerden korumak üzere evime almıştım.” Daha sonra Almanya’ya göç etmiş, orada Mukaddes Kitabı incelemiş ve Yehova’nın kavmine katılmıştı. Şimdi tüm ailesi hakikatteydi.

Gerçekten, bütün bu yıllar boyunca, edindiğimiz birçok ‘tavsiye mektubuyla’ bereketlendik. (II. Korintoslular 3:1) Mukaddes Kitaptaki hakikat bilgisini edinmelerine yardımcı olma imtiyazına sahip olduklarımızdan bazıları, şimdi ihtiyar, hizmet-yardımcısı ve öncü olarak hizmet ediyor. 1960’ların başlarında hizmet ettiğim çevrelerde sayıca bir avuç kadar olan müjdecinin, şimdi 10.000 kişiyi aştığını görmek ne kadar heyecan verici! Bu işin bütün onuru, bizi istediği tarzda kullanan inayet Tanrısı’nındır.

“Takatsizlik Döşeğinde”

Seyahat eden nazır olarak hizmet ettiğim yıllar boyunca, hep sevinçli bir tutuma sahip olan Martha bana şahane bir yardımcı oldu. Ne var ki, Ekim 1976’da ciddi olarak hastalandı ve ağır bir ameliyat geçirdi. Felç nedeniyle bacakları tutmadığından tekerlekli sandalyeye mahkûm oldu. Masrafların ve duygusal yükün altından nasıl kalkabilecektik? Yine Yehova’ya güvendik ve O’nun sevgi dolu, cömert yardımını gördük. Ben Makedonya’da hizmete gittiğimde, Martha fizik tedavisi görmek için Atina’daki bir kardeşin evinde kaldı. Telefonda şu sözlerle beni teşvik etti: “İyiyim. Sen işine devam et. Ben hareket edebildiğimde tekerlekli sandalyeyle sana eşlik edeceğim.” Ve bunu yaptı. Beytel’deki sevgili kardeşlerimiz bize birçok teşvik mektubu gönderdiler. Martha’ya, Mezmur 41:3’teki sözler sürekli hatırlatılıyordu: “Takatsizlik döşeğinde RAB ona destek olur; hastalığında bütün yatağını sen düzeltirsin.”

Bu ciddi sağlık sorunları nedeniyle, 1986’da Kavala’da özel öncü olarak hizmet etmemin daha uygun olacağına karar verildi. Bu kentte, sevgili kızımın ailesinin yakınında oturuyorduk. Geçen Mart ayında ölene kadar sadık kalan sevgili Martha’mı yitirdim. Ölümünden önce, kardeşler nasıl olduğunu sorduklarında, o genelde, “Yehova’ya yakın olduğumdan çok iyiyim” cevabını verirdi. İbadetlere hazırlandığımızda veya hasatın bereketli olduğu sahalarda hizmet etmek üzere cazip teklifler aldığımızda o hep “John, ihtiyacın daha büyük olduğu yerlerde hizmet edelim” derdi.

Birkaç yıl önce, benim de ciddi bir sağlık sorunuyla mücadele etmem gerekti. Mart 1994’te, bana hayati tehlike taşıyan bir kalp rahatsızlığı teşhisi konuldu. Ameliyat olmak zorundaydım. Yehova’nın bu kritik dönem boyunca, bana sevgiyle destek olduğunu bir kez daha hissettim. Yoğun bakımdan çıktığımda, bir çevre nazırının yatağımın başında ettiği duayı, ayrıca, hakikate biraz ilgi gösteren dört hastayla hastanedeki odamda idare ettiğim Anma Yemeği kutlamasını hiçbir zaman unutmayacağım.

Yehova Yardımcımızdır

Zaman uçarcasına geçiyor ve bedenlerimiz zayıflıyor, fakat yaptığımız incelemeler ve hizmet sayesinde ruhumuz yenileniyor. (II. Korintoslular 4:16) “İşte ben, beni gönder” dediğimden bu yana tam 39 yıl geçti. Bu, dolu dolu yaşanan mutlu ve doyum veren bir yaşamdı. Evet, bazen kendimi ‘zavallı ve özürlü’ hissediyorum, fakat sonra güvenle Yehova’ya “Sensin yardımım ve beni azat eden” diyebiliyorum. (Mezmur 40:17) O, gerçekten bana inayet gösteren bir Tanrı.

[Sayfa 25’teki resim]

Martha ile, 1956

[Sayfa 26’daki resim]

Kavala limanı

[Sayfa 26’daki resim]

Martha ile, 1997

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş