Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • jd böl. 12 s. 152-164
  • “Beklemeye Devam Et”

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • “Beklemeye Devam Et”
  • Yehova’nın Gününü Aklınızdan Hiç Çıkarmayın
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • BEKLEYİŞ İÇİNDE VE HAZIR OLMAK
  • BEKLEYİŞ İÇİNDE Mİ YOKSA HAYATINDAN MEMNUN MU?
  • YAŞAMDAKİ BEKLENTİLERİNİZ GERÇEKÇİ OLSUN
  • Beklemeye Devam Edin!
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2015
  • Çok Önemli Bir Tema: Yehova’nın Günü
    Yehova’nın Gününü Aklınızdan Hiç Çıkarmayın
  • Mesajlarıyla Bizi Etkileyen Peygamberler
    Yehova’nın Gününü Aklınızdan Hiç Çıkarmayın
  • “Beni Bekleyin”
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1996
Daha Fazla
Yehova’nın Gününü Aklınızdan Hiç Çıkarmayın
jd böl. 12 s. 152-164

ON İKİNCİ BÖLÜM

“Beklemeye Devam Et”

1, 2. (a) Hangi sorular üzerinde düşünebilirsiniz? (b) 12 peygamberden bazıları hangi koşullarda yaşadı? (c) Mika nasıl bir tutuma sahipti?

YEHOVA’NIN yeryüzünü kötülükten temizleyeceği günü ne zamandır bekliyorsunuz? Daha ne kadar beklemeye razısınız? Bu sırada nasıl bir tutum sergileyeceksiniz ve bu yaşam tarzınızı nasıl etkileyecek? Bu sorulara vereceğiniz cevapların, yaşamlarını istedikleri gibi sürdürüp öldükten sonra da cennete gitmeyi bekleyen kişilerin cevaplarından çok farklı olacağına kuşku yok.

2 O büyük günü beklerken 12 peygamberin yazdığı kitaplar size çok yardımcı olabilir. Bu peygamberlerin çoğu Tanrı’nın hükmünün ufukta göründüğü bir dönemde yaşadılar. Örneğin Mika, Samiriye’nin Asurlular eliyle cezalandırılacağı MÖ 740 yılı yaklaşırken hizmetini sürdürüyordu (Sayfa 20 ve 21’deki zaman cetveline bakın). Henüz ileride olmakla birlikte Yahuda için de Yehova’nın günü kaçınılmaz şekilde gelecekti. Mika, Tanrı’nın harekete geçeceği tam zamanı bilmediği için bunun bir an önce olmasını umarak öylesine oturup beklemeyi mi düşündü? Buna kendi cevap versin: “Ben Yehova’dan gözümü ayırmayacağım. Beni kurtaracak Tanrımı sabırla bekleyeceğim. Tanrım da beni duyacak” (Mika 7:7). Evet, beklediği günün geleceğinden emin olan Mika gözcü kulesinde duran bir nöbetçi gibi uyanıktı (2. Samuel 18:24-27; Mika 1:3, 4).

Sayfa 153’teki resim

Tsefanya

3. Habakkuk ve Tsefanya’nın Yeruşalim’in yaklaşan yıkımıyla ilgili tutumu neydi?

3 Şimdi zaman cetvelinde Tsefanya ve Habakkuk’un yerlerini bulun. Dikkat ederseniz bu iki peygamber Yeruşalim’in MÖ 607’de gerçekleşecek yıkımının daha da yakın olduğu bir dönemde hizmet etti. Ancak onlar Tanrı’nın hükmünü hemen mi yoksa yıllar sonra mı infaz edeceğini bilmiyorlardı (Habakkuk 1:2; Tsefanya 1:7, 14-18). Tsefanya şunları yazdı: “‘Ganimet için kalkacağım güne dek Beni bekleyin’, Yehova’nın sözü. ‘Hükmüm . . . . üzerlerine gazabımı, bütün yakıcı öfkemi dökmektir’” (Tsefanya 3:8). Tsefanya’dan kısa süre sonra hizmet etmiş Habakkuk hakkında ne denebilir? O da şöyle yazdı: “Bu görüntünün gerçekleşeceği bir zaman var, sona doğru hızla ilerliyor, yalan çıkmayacak; gecikirse bile beklemeye devam et, çünkü mutlaka gerçekleşecek. Geç kalmayacak” (Habakkuk 2:3).

4. (a) Tsefanya ve Habakkuk ne tür koşullarda hizmet ettiler? (b) Nasıl bir tutum gösterdiler?

4 Tsefanya 3:8 ve Habakkuk 2:3 ayetlerindeki sözlerin hangi koşullarda söylendiğine bakmak aydınlatıcı olacak. Bazı Yahudiler “Yehova iyilik de etmez kötülük de”, diyordu; böyle bir dönemde Tsefanya ‘Yehova’nın öfke gününü’ duyurdu. O gün hem düşman milletler hem de dik başlı Yahudiler Tanrı’nın kızgınlığını görecekti (Tsefanya 1:4, 12; 2:2, 4, 13; 3:3, 4). Sizce Tsefanya Tanrı’nın hüküm bildirileri ve öfkesi karşısında korkuya kapılmış olabilir mi? Aksine, ona Yehova’yı beklemesi söylenmişti. Peki, Habakkuk için ne diyebiliriz? O da ‘beklemeliydi.’ Tsefanya ve Habakkuk’un ileride gerçekleşecek olaylara karşı kayıtsız kalmadıkları, hiçbir şey değişmeyecekmiş gibi hayatlarını sürdürmedikleri bellidir (Habakkuk 3:16; 2. Petrus 3:4). Daha önce belirttiğimiz gibi bu iki peygamberin önemli bir ortak noktası vardı; her ikisinin de ‘beklemesi’ gerekiyordu. Ve şunu da biliyorsunuz: Onların beklediği şey MÖ 607’de gerçek oldu. Dolayısıyla beklemelerinin en hikmetli yol olduğu ortadadır.

Sayfa 154’teki resim

“‘Beni bekleyin’, Yehova’nın sözü” (Tsefanya 3:8)

5, 6. Tanrı’nın amacı çok yakında gerçekleşeceğine göre tutumumuz nasıl olmalı?

5 Siz de şimdiki ortamı yok edecek olan Yehova’nın öfke gününün geleceğinden onlar kadar emin olabilirsiniz; bu kesin ve yadsınamaz bir gerçektir. Elbette bundan kuşku duymuyorsunuz. Gerçi Tsefanya ve Habakkuk gibi siz de o günün tam ne zaman geleceğini bilmiyorsunuz (Markos 13:32). Yine de geleceği kesindir; yaşadığınız dönemde gerçekleşen peygamberlik sözleri bunun yakında olacağını gösteriyor. Dolayısıyla Yehova’nın o peygamberlere üzerine basarak söylediği söz sizin için de geçerlidir: “Beklemeye devam et.” Şu kesin gerçeği de unutmayın: “Kendisini bekleyenlerin iyiliği için çalışan” tek tanrı bizim Tanrımızdır (İşaya 64:4).

6 Beklemekle ilgili doğru tutuma sahip olduğunuzu göstermenin yolu, ‘Yehova’nın öfke gününün’ tam zamanında geleceğine güvendiğinizi davranışlarınızla ortaya koymaktır. Buna tam anlamıyla ikna olmuş durumdaysanız ve yaptıklarınız da aynı doğrultudaysa İsa’nın sözleriyle uyumlu davranıyorsunuz demektir. O, elçilerine ve tüm meshedilmiş Hıristiyanlara şu tembihte bulundu: “Belinize kuşağınızı sarmış, kandillerinizi yakmış durumda . . . . [efendilerini] hazır bekleyen adamlar gibi olun. Efendinin gelip de uyanık bulduğu o hizmetkârlara ne mutlu! Gerçekten de size derim ki, efendi kuşağını bağlayıp onları sofraya oturtacak ve yanlarına gelip onlara hizmet edecektir” (Luka 12:35-37). Evet, Yehova’nın büyük gününü doğru tutumla beklememiz, o günün Tanrı’nın belirlediği zamandan bir an bile geç gelmeyeceğine olan güvenimizi gösterir.

BEKLEYİŞ İÇİNDE VE HAZIR OLMAK

7, 8. (a) Tanrı’nın sabrının sonucu ne oldu? (b) Petrus hangi tutumu göstermemizi tembih eder?

7 Çağımızda Tanrı’ya hizmet edenler Tanrı’nın Krallığının gökte kurulduğu 1914 yılının öncesinde bekleyiş içindeydiler ve o yıldan günümüze dek de bekleyişlerini sürdürüyorlar. Bu onların boş boş oturdukları anlamına gelmiyor. Tam tersi, Tanrı’nın kendilerine verdiği şahitlik işinde faal şekilde çalışıyorlar (Elçiler 1:8). Şöyle düşünün: Yehova’nın büyük günü 1914’te gelseydi siz olacak mıydınız? Ya da günümüzden 40 yıl önce gelseydi “kutsal davranışlar ve Tanrı’ya bağlılık yansıtan işler açısından” ne durumda olacaktınız? (2. Petrus 3:11). Şahit olan aile üyeleriniz ya da cemaatteki yakın dostlarınız ne durumda olacaktı? 2. Petrus 3:9’da belirtildiği gibi bu bekleyiş döneminin size ve birçoklarına kurtuluş yolunu açtığı ortadadır. Yehova, tıpkı Ninevelilere tövbe edip kurtulma fırsatı verdiği gibi, çağımızda da Krallık kurulduktan hemen sonra tüm kötü sistemi yok etmeyerek birçok insana tövbe etme olanağı tanıdı. Yerinde olarak hepimiz Elçi Petrus’un şu sözlerine katılıyoruz: “Rabbimizin sabrını bir kurtuluş fırsatı olarak görün” (2. Petrus 3:15). İçinde yaşadığımız dönem hâlâ insanlara tövbe etmeleri ya da yaşamlarında ve düşünüşlerinde değişiklikler yapmaları için fırsat veriyor.

8 İsa’nın bir takipçisi Mika, Tsefanya ve Habakkuk’un zamanındaki ortamın kendisini o kadar da ilgilendirmediğini düşünebilir. “Bir kere arada çağ farkı var” diyebilir. Peki, o dönemde yaşananlardan çıkarılabilecek dersler yok mu? Daha önce Petrus’un, İsa’nın takipçilerine ‘kutsal davranışlar ve Tanrı’ya bağlılık yansıtan işlerle’ tanınmaları yönünde verdiği öğütten söz etmiştik. Petrus, bu sözlerin hemen ardından yapmamız gereken başka bir şeyi vurguluyor: “Yehova’nın gününü aklınızdan hiç çıkarmadan bekleyin” (2. Petrus 3:11, 12). Dolayısıyla, o günü aklımızdan hiç çıkarmadan ‘beklemeye devam etmemiz’ gerekir.

9. ‘Gözümüzü ayırmadan beklemek’ neden doğru bir davranış olur?

9 Yehova’ya ister birkaç yıldır isterse de uzun zamandır hizmet ediyor olalım, ‘O’ndan gözümüzü ayırmayıp bekleyerek’ Mika’yla aynı tutumu gösterecek miyiz? (Romalılar 13:11). Merak insanın doğal bir özelliğidir; bu yüzden sonun ne zaman geleceğini, ne kadar vakit kaldığını öğrenmeye can atıyor olabiliriz. Ama bunu bilemeyeceğimizi kabul etmek zorundayız. İsa’nın sözlerini hatırlayın: “Ev sahibi hırsızın hangi saatte geleceğini bilirse, uyanık kalır ve evine girilmesine izin vermez. Öyleyse siz de hazır olun, çünkü İnsanoğlu ummadığınız bir saatte gelecek” (Matta 24:43, 44).

10. Elçi Yuhanna’nın yaşamından ve bakış açısından ne öğrenebilirsiniz?

10 İsa’nın sözleri Mika, Tsefanya ve Habakkuk’un yazdıklarına çok benziyor. Ancak İsa bu noktayı eski devirlerin insanları için değil, kendi takipçileri için, bizim için vurguluyordu. Kendilerini Tanrı’ya adamış Hıristiyanlardan birçoğu İsa’nın bu öğüdüne gerçekten uydu; onlar bekleyişlerini sürdürerek ‘hazır olduklarını’ gösterdiler. Bu kişilere güzel bir örnek Elçi Yuhanna’dır. O, Zeytinlik Dağı’nda İsa’ya bu ortamın sonuyla ilgili soru soran dört kişiden biriydi (Matta 24:3; Markos 13:3, 4). Bu MS 33 yılında olmuştu, ancak İsa’nın sözlerinin gerçekleşmesine ne kadar vakit kaldığını saptamak için Yuhanna’nın elinde veri yoktu. Şimdi o günden 60 yıl sonrasına gidelim. Yuhanna yaşlanmıştı; yine de bezginliğe kapılmamış, beklentisi azalmamıştı. Tam tersi, İsa’nın “Evet çabuk geleceğim” dediğini duyunca “Amin! Gel, Efendimiz İsa” diye karşılık verdi. Yuhanna yıllar boyu beklediği için pişman değildi. Yehova’nın, hükmünü infaz ederken herkese işlerine göre karşılık vereceğinden de emindi (Vahiy 22:12, 20). Efendimiz İsa’nın öğütlediği gibi, bu hüküm ne zaman gerçekleşirse gerçekleşsin, Yuhanna hazır durumda olmak istiyordu. Sizin de isteğiniz bu mu?

BEKLEYİŞ İÇİNDE Mİ YOKSA HAYATINDAN MEMNUN MU?

11. Mika ve Hoşea’nın zamanındaki insanlar bu peygamberlerden nasıl farklıydı?

11 Yehova’nın İsrail’e sonra da Yahuda’ya olan hükümlerini gerçekleştirmesinden önce yaşamış peygamberlerden alabileceğimiz başka bir derse bakalım. Mika ‘gözünü ayırmadan beklerken’ çevresindeki birçok kişi bunu yapmıyordu. Onlar “iyiden nefret edip kötüyü sevenler” olmuşlardı. Mika değişmedikleri takdirde ‘yardım için Yehova’ya yakarsalar da O’nun cevap vermeyeceğini’ söyleyerek onları uyardı (Mika 3:2, 4; 7:7). Mika’nın çağdaşı olan Hoşea kuzeydeki İsrail krallığında yaşayanları uyarırken tarımla ilgili ifadeler kullandı: “Kendiniz için doğruluk tohumu ekin; vefa ürünü biçin; Yehova’ya yönelmek için henüz vakit varken . . . . ekilebilir araziyi sürün.” Buna rağmen çoğu kişi onu dinlemedi. Onlar ‘kötülük tarlası sürdüler’, bu yüzden de biçecekleri ürün adaletsizlikti (Hoşea 10:12, 13). Yehova’nın yoluna değil de ‘kendi yollarına güvenerek’ yolsuz işlere göz yumdular, hatta kendileri de karıştılar. Vaat Edilmiş Topraklarda yaşayan, hakiki tapınmayı benimsemiş kişilerin nasıl olup da bu duruma geldiğini merak edebilirsiniz. Hoşea onların sorununun tutumlarından kaynaklandığını gösterdi: Hayatlarından memnun, Hoşea’nın ifadesiyle ‘doymuş’ durumdaydılar. Yehova’nın büyük gününü beklemeye devam etmek istiyorsak böyle bir tutumdan sakınmamız gerekir.

12. (a) Hoşea MÖ 740’tan önce İsrailoğulları arasında gelişen hangi duruma değindi? (b) İnsanlar hayatlarından memnun olduklarını nasıl gösteriyorlardı?

12 Tanrı’nın halkı Vaat Edilmiş Topraklara girdikten sonra refaha kavuşmuştu; orası süt ve bal akan bir diyardı. Bu refah karşısında ne yaptılar? Hoşea Yehova’nın şu sözlerini aktardı: “Otlaklarından beslenip doydular. Doydular ve yürekleri kibirlendi. Bu yüzden Beni unuttular” (Hoşea 13:6). Tanrı yüzyıllar önce halkını böyle bir tehlikeye karşı uyarmıştı (Tekrar 8:11-14; 32:15). Ne var ki, Hoşea ve Amos’un zamanında İsrailoğulları bu duruma düştüler; onlar “doydular.” Amos bize bununla ilgili bazı ayrıntılar veriyor. Birçoklarının evlerini lüks mobilyalarla donattığını, hatta bazı ailelerin ikinci bir eve sahip olduğunu belirtiyor. En iyi şeyleri yiyor, özel kadehlerle güzel şaraplar içiyor, ciltlerine “en iyi yağları” (muhtemelen hoş kokulu kozmetik ürünler) sürüyorlardı (Amos 3:12, 15; 6:4-6). Siz de kabul edersiniz ki bu tür şeyler özünde yanlış değildir; ancak onlara fazla önem vermenin yanlış olduğu açıktır.

13. İsrailoğulları refah içinde olsun ya da olmasınlar hangi önemli konuda kusurluydular?

13 Tabii kuzeydeki krallıkta yaşayan herkes böyle refah içinde ve ‘doymuş’ durumda değildi. Bazıları yoksuldu, kendilerinin ve ailelerinin geçimini sağlamak için uğraşmak zorundaydı (Amos 2:6; 4:1; 8:4-6). Bugün de dünyanın birçok yerinde durum aynıdır. Peki, Tanrı’nın Hoşea 13:6’daki öğüdü eski İsrail’deki yoksullar için de geçerli miydi ve bugün için de böyle midir? Evet, kesinlikle. Bu öğütle Yehova, hakiki tapınmayı benimseyen birinin refah içinde olsun ya da olmasın, günlük yaşamdaki maddi meselelere ‘Tanrı’yı unutacak’ kadar dalmaması gerektiğini gösteriyordu (Luka 12:22-30).

14. Sonla ilgili beklentimiz üzerinde düşünmemiz neden yerinde olur?

14 Şu an bulunduğumuz noktadan geçmişe bakabildiğimiz ve çok sayıda peygamberlik sözünün gerçekleştiğini görebildiğimiz için uyanık ve hazır durumda beklemeye devam etmek üzere daha çok nedenimiz olduğunu söyleyebiliriz. Diyelim ki yıllardır, belki de ömür boyu bekledik. Geçmişte hizmette var gücümüzle çalıştık ve aldığımız kişisel kararlarla da Yehova’nın gününün uzak olmadığına inandığımızı gösterdik. Fakat o gün hâlâ gelmedi. Şu anda beklentimiz ne kadar güçlü? Bu soruyu şöyle de sorabilirsiniz: “Sonla ilgili beklentim hâlâ yeterince güçlü mü, yoksa önemli ölçüde zayıfladı mı?” (Vahiy 2:4).

15. Beklentimizin zayıflamış olabileceğini gösteren bazı belirtiler nelerdir?

15 Beklentimizin güçlü olup olmadığını sınamanın çeşitli yolları vardır. Örneğin Amos’un kendi zamanında yaşayan ‘doymuş’ kişileri tarif ederken verdiği ayrıntıları ölçü olarak alabiliriz. Böylece bizde hayatından memnun olma yönünde bir eğilim olup olmadığını saptayabiliriz. Geçmişte Tanrı’nın günüyle ilgili güçlü beklentisini düşünüş tarzıyla ve yaptıklarıyla göstermiş bir Hıristiyan şimdi daha lüks bir ev ya da araba, son moda giysiler, pahalı kozmetik ürünler ve takılar veya gösterişli sofralarda içilen seçkin şaraplar gibi şeylerin peşine düşüp farklı bir yaşam tarzına yönelebilir. Kutsal Kitabın hiçbir yerinde makul zevklerden el çekerek çileciler gibi yaşama düşüncesinden söz edilmez. Tersine, çalışıp çabalayan “insan yesin, içsin, harcadığı tüm emeğin keyfini çıkarsın” denir (Vaiz 3:13). Ancak İsa’nın bir takipçisi için yiyip içme ve kişisel görünüş gibi şeylerle zihnini giderek daha fazla meşgul etme tehlikesi vardır (1. Petrus 3:3). İsa Anadolu’da yaşayan bazı meshedilmiş takipçilerinin dikkatlerinin bu tür şeylere kaydığına değinerek bunun Hıristiyanlar için bir tehlike olduğunu gösterdi (Vahiy 3:14-17). Biz de böyle bir duruma düştük mü? Belki maddi şeylerle fazlaca meşgul olup ‘doyduk’ mu? Yehova’nın günüyle ilgili beklentimiz zayıfladı mı? (Romalılar 8:5-8).

16. Çocuklarımızı rahat bir yaşam elde etmeye özendirmek neden onların yararına olmaz?

16 Yehova’nın büyük günüyle ilgili beklentimizin zayıfladığı çocuklarımıza ya da başkalarına verdiğimiz öğütlerden de belli olur. İsa’nın bir takipçisi şöyle mantık yürütebilir: “Ben sonun yakın olduğunu düşünerek eğitimimi sürdürmekten ve kariyer yapmaktan vazgeçmiştim. Şimdi çocuğumun rahat bir yaşam sürebilmek için yeterince eğitim görmesini istiyorum.” Belki Hoşea’nın döneminde de bazıları böyle düşünmüştü. Peki, böyle anne babalar çocuklarına ‘doyurucu’, rahat bir yaşam sürme yönünde öğüt verdiyse bu onların yararına olmuş mudur? MÖ 740’ta Asurlular Samiriye’yi fethettiğinde rahat bir yaşam peşinde koşan çocukları ne duruma gelmiştir? (Hoşea 13:16; Tsefanya 1:12, 13).

Sayfa 160’taki resimler

Çocuğunuzu nasıl bir yaşam tarzına özendiriyorsunuz?

YAŞAMDAKİ BEKLENTİLERİNİZ GERÇEKÇİ OLSUN

17. Mika’yı nasıl örnek alabiliriz?

17 Eski zamanlarda hakiki Tanrı’ya tapınanlar gibi biz de O’nun vaatlerinin Kendi belirlediği zamanda, tam vaktinde gerçekleşeceğine güvenebiliriz (Yeşu 23:14). Mika peygamber kendisini kurtaracak olan Tanrısını beklemekle hikmetli davranmıştı. Bugün tarihe baktığımızda onun dönemindeki olayların akışını görebilir, böylece Mika’nın Samiriye’nin fethedilmesine ne kadar yakın bir zamanda yaşadığını anlayabiliriz. Ya bizim için ve yaşadığımız dönem için ne denebilir? Yaşamımıza baktığımızda, kariyer, yaşam tarzı ya da tamgün hizmet gibi konularda hikmetli seçimler yaptığımızı görebiliyor muyuz? Elbette “o gün ve saat” hakkında bilgimiz yok (Matta 24:36-42). Fakat Mika’nınkine benzer bir tutum geliştirirsek ve buna göre davranırsak kesinlikle hikmetli davranıyoruz demektir. Mika cennet yeryüzünde diriltildiği zaman, bildirdiği peygamberlik sözlerinden ve sadık yaşamından yararlandığımızı öğrenince çok mutlu olacak. Biz de Yehova’nın hepimizi kurtaran Tanrı olduğunun canlı kanıtları olacağız.

18, 19. (a) Obadya yaklaşan hangi felakete dikkat çekti? (b) İsrail için hangi ümidi belirtti?

18 Güvenimiz sağlam temele dayalıdır. Örneğin Obadya’nın kısacık kitabını düşünün. Bu peygamberlik kitabı Edom hakkındadır; “kardeşi” İsrail’e kötülük eden bu ulusa Yehova’nın hükmünü anlatır (Obadya 12). Bu kitabın 10.  bölümünde ele aldığımız gibi, önceden bildirilen o yıkım gerçekleşti. Nabonidus’un komutasındaki Babilliler MÖ altıncı yüzyılın ortasında Edom’u fethetti ve Edom’un bir ulus olarak varlığı sona erdi. Ancak, Obadya’nın mesajında başka önemli bir düşünce daha vardır, bu bizim Yehova’nın büyük günüyle ilgili beklentimizi doğrudan etkileyen bir düşüncedir.

19 Edom’u yıkıma uğratan düşman ulus Babil aynı zamanda Tanrı’nın sadakatsiz halkını cezalandırmak üzere de kullanıldı. MÖ 607’de Babilliler Yeruşalim’i yıktılar ve Yahudileri sürgüne götürdüler. O zaman tüm ülke ıssız bir harabe haline geldi. Peki her şey bitmiş miydi? Hayır, Yehova Obadya aracılığıyla İsraillilerin ülkelerini yeniden mülk edineceklerini bildirmişti. Obadya kitabının 17. ayetinde şu yüreklendirici vaadi okuyabilirsiniz: “Kaçıp kurtulanlar Sion Dağında olacak, orası kutsal bir yer olacak. Yakup evi kendi malına mülküne kavuşacak.”

20, 21. Obadya 17’deki sözler bizi neden rahatlatmalı?

20 Tarih, Yehova’nın Obadya aracılığıyla söylediklerinin gerçekleştiğini doğruluyor. Tanrı önceden bildirdi ve dediği gibi oldu. Yahuda ve İsrail halkından binlerce sürgün MÖ 537’de ülkeye döndü. Bu kişiler, Yehova’nın bereketi sayesinde viran haldeki yurtlarını yemyeşil bir cennete dönüştürdüler. Bu muhteşem değişimi bildiren İşaya 11:6-9 ve 35:1-7’deki peygamberlik sözlerini okumuşsunuzdur. Bu değişim için kilit etken, mabedin yeniden inşa edilerek hakiki tapınmanın tekrar başlatılmasıydı. Dolayısıyla Obadya kitabının 17. ayeti Yehova’nın vaatlerinin güvenilirliğine dair başka bir kanıttır. O’nun vaatleri her zaman gerçekleşir.

21 Obadya peygamberlik sözlerini şu kesin ifadeyle bitiriyor: “Krallık Yehova’nın olacak” (Obadya 21). Siz de bu sözlere güveniyor, Yehova’nın İsa Mesih aracılığıyla gezegenimiz de dahil tüm evrende hiçbir muhalefetle karşılaşmadan hüküm süreceği o görkemli dönemin gelmesini bekliyorsunuz. Yehova’nın gününü ve bunun sonucunda gelecek nimetleri ister kısa süredir ister uzun süredir bekliyor olun, Kutsal Kitaba dayalı bu tür beklentilerin gerçekleşeceğinden kesinlikle emin olabilirsiniz.

Sayfa 163’teki resim

Yehova’ya sevinçle hizmet edelim ve sonsuz yaşamı bekleyelim

22. Neden Habakkuk 2:3 ve Mika 4:5’te belirtilen bakış açısını benimsemek istiyorsunuz?

22 Dolayısıyla Habakkuk’un dile getirdiği ve bizim zamanımızda da kesinlikle geçerli olan şu güvenceyi tekrarlamak yerindedir: “Bu görüntünün gerçekleşeceği bir zaman var, sona doğru hızla ilerliyor, yalan çıkmayacak; gecikirse bile beklemeye devam et, çünkü mutlaka gerçekleşecek. Geç kalmayacak” (Habakkuk 2:3). İnsanın bakış açısından Yehova’nın büyük günü gecikiyor gibi görünebilirse de mutlaka O’nun belirlediği zamanda gelecektir. Bunu bize Yehova vaat ediyor. O halde, hem Tanrı’ya uzun yıllardır hizmet edenler, hem de O’na tapınmaya nispeten yeni başlayanlar, hepimiz Mika 4:5’te dile getirilen aynı güvenle yola devam edelim: ‘Biz devirlerce ve sonsuza dek Tanrımız Yehova’nın ismini taşırız.’

ÜZERİNDE DÜŞÜNÜLECEK NOKTALAR

  • Tutumunuz konusunda Mika 7:7; Habakkuk 2:3 ve Tsefanya 3:8’den hangi temel dersi çıkarabilirsiniz?

  • Yakup 5:10, 11’deki öğüt neden sizin için de önemli ve yararlıdır?

  • 2. Petrus 3:9, 11, 12, 14 ayetleri üzerinde düşünmekten nasıl yararlanabilirsiniz?

NASIL YARARLANACAKSINIZ?

  • İster zengin ister yoksul olun Amos 3:15; 5:11 ve Haggay 1:4-7’den nasıl ders alabilirsiniz?

  • Hayatından memnun olmakla, bekleyiş içinde olmak arasında nasıl bir tezat var? (Habakkuk 3:17, 18).

  • Beklentinizi güçlü tutmanız neden şarttır? (Tsefanya 1:12-15).

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş