Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • w85 15/11 s. 27-29
  • Yas Gelenekleri Hakkındaki Görüşün Nedir?

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Yas Gelenekleri Hakkındaki Görüşün Nedir?
  • Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1985 (Dinsel Seri 48-60)
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • YAS TUTMAK UYGUNDUR
  • NE TÜR YAS GELENEKLERİ VAR?
  • SADAKATLE GELEN BEREKETLER
  • Cenaze Âdetlerine İsa’nın Takipçilerinin Bakışı
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1998
  • Tanrı’yı Memnun Etmeyen Âdetlerden Sakının
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2005
  • Ölüleri Şereflendiriyor musun?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1981 (Dinsel Seri 1-12)
  • Ölümle İlgili Hakikatten Yana Tavır Alın
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur (İnceleme)—2019
Daha Fazla
Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1985 (Dinsel Seri 48-60)
w85 15/11 s. 27-29

Yas Gelenekleri Hakkındaki Görüşün Nedir?

İNSANLIK, tarih boyunca ölümü tatmıştır. Fakat bu uzun zaman, ölümün geride kalanlar üzerindeki yıkıcı etkisini hâlâ yumuşatamamıştır. Çok sevdiğin birini kaybettiğini bilmek, genellikle derin, kalıcı bir keder verir ve acı bir boşluk bırakır.

Dinlerden, ölümün doğurduğu acıyı yumuşatması beklenirdi, fakat çok defa bunun tersini yapmıştır. Bazı ülkelerde, anababalarını veya akrabalarını kaybedenler, öldükten sonra onların, uygun yas törenleriyle sakinleştirilmesi gereken öç alıcı ruhlara dönüştüklerini öğrendiklerinde, ölümle gelen acı, yerini dehşete bırakır. Bazı törenler yapılmadığı takdirde, bu ruhların, yaşayanları rahatsız edeceğine inanılır. Ailenin Mesih’in takipçisi olan üyelerinden biri ölürse, geride kalanlar, özel elbiseler giyip, başkalarının beklediği ayinleri yerine getirmek gibi yöresel geleneklerle ilgili, birçok kararla karşılaşırlar.

Yehova Tanrı, ilerde, insan ailesinden ölümün acı etkisini kaldıracağını vaat ediyor. (Vahiy 21:4) O, bu arada Kendi Sözü olan Mukaddes Kitabı, ‘yolumuz için ışık’ olarak vermiştir. (Mezmur 119:105) Hangi şeyi yapmanın uygun olacağına dair şüpheye düştüğümüzde, Tanrı’nın bizden beklediği hareket tarzını Mukaddes Kitapta bulabiliriz. (İşaya 30:21) Öyleyse bir yakınımızın öldüğü bu çok üzücü an için, Mukaddes Kitabın sağladığı rehberliği inceleyelim.

YAS TUTMAK UYGUNDUR

Daha önce söylenmiş olduğu gibi, sevdiğimiz biri öldüğü zaman, derin bir üzüntü duymak doğaldır. Fakat Mesih’in takipçileri bir dirilmenin olacağını bilirler. Bu nedenle onlar, ümitleri olmayanların çok defa gösterdikleri, çılgın ve umutsuz üzüntüyü duymazlar. (I. Selânikliler 4:13) Onlar için ölüm, mutlaka ebedi bir ayrılık anlamına gelmez, bu ayrılık ancak bir süre için olacaktır.

İbrahim, Sara’nın ölümünde ‘dövünüp ağladı’. (Tekvin 23:2) Oğlu İshak da “anasının ölümünden sonra teselli”ye muhtaçtı. (Tekvin 24:67) Ölen Lazar’ın dostları ve akrabalarının üzüntüsü, İsa’yı ağlatacak kadar büyüktü. (Yuhanna 11:35) Bir yakınını kaybeden ailenin dostları, böyle üzüntülü bir zamanda, aile üyelerini teselli etmek üzere ziyaretlerine gitmekle, sevgilerini göstermiş olurlar.—Yuhanna 11:31.

Bununla beraber, Mukaddes Kitap her ne kadar yas tutmaktan ve geride kalanları teselli etmekten söz ediyorsa da, ölüleri teskin etmekle ilgili hiçbir şey söylemez. Tanrı’nın hizmetçileri, ölülerin uyuduklarını, bilinçsiz olduklarını, (Yuhanna 11:11-14; Vaiz 9:5, 10) onların, başka bir hayatta işkence çekmediklerini, öç alıcı tehlikeli ruhlara da dönüşmediklerini bilirler. (Mezmur 146:3, 4) Bu nedenle Yehova’nın kavmi, ölülere karşı yanlış bir tutumu yansıtan gelenekleri taklit etmemelidir.—Tesniye 14:1; 18:10-12.

Tabii, ‘ölülere saygı göstermeği’ hedef alan âdetleri incelerken, bunların günlerimizde ne anlama geldiğini bilmemiz gerekir. Söz konusu âdetin hâlâ yanlış bir öğretiyle veya batıl inançla bir ilişkisi var mıdır? Eğer varsa, Mesih’in bir takipçisi acaba bunu benimseyebilir mi?—Romalılar 13:12-14.

NE TÜR YAS GELENEKLERİ VAR?

Bazı milletlerde dul kadın ve erkeklerin özel bir elbise giyip, bir yıl boyunca özgürlüklerini kısıtlayan bir yas tutmaları beklenir. Acaba bu gelenek, Mukaddes Kitabın öğretileriyle uyumlu mudur?

Sevdiği birisini kaybeden Mesih’in bir takipçisinin bir süre için daha sade giyinip, daha durgun hareket etmesi doğaldır. (II. Samuel 13:19; II. Kırallar 6:30 ile karşılaştır.) Fakat bu, toplumun fikrinde, ölüler hakkında Mukaddes Kitaba aykırı inançları yansıtan giysileri uzun süre giymekten, çok farklıdır. Yehova’nın Şahidi olan dul kadınlar, bu gibi gelenekleri yerine getirmeği reddettiklerinde, arasıra onlara “uğursuzluk” geleceğini veya ölen kocanın ‘ruhunun öfkelenip kendilerine felaket getireceğini’ öne süren akrabalar ve komşular tarafından tehdit edildiler. Batıl inanca sahip olan bu kişiler, belki de yağmurun yağmayacağından veya mahsulün afete uğrayacağından korkabilirler.

Bir dul kadın geleneği yerine getirmediğinde oğlu ona: ‘Babamın ruhu rahat bulmayacaktır’ dedi. Başka bir yerde ise, bir kabile reisi, yöresinde bulunan Yehova’nın tüm hizmetçilerini kovacağını söyleyerek, gözdağı verdi! Halkın bir kısmı öylesine öfkelendi ki, o yöredeki İbadet Salonunu demir çubuklarla ve baltalarla harap etti. Başka bir gölgede de bir dul kadın, kabile zabıtası tarafından soyundurulup bir sjambok (kamçı) ile zalimce dövüldü.

İsa’yı takip eden bu dul kadılar, komşularının kendilerinden bekledikleri gibi hareket etmeği acaba neden reddettiler? Belki de sen, “nezaket icabı” diye böyle yöresel gelenekleri yerine getirmekte, büyük bir sakınca görmüyorsun. Bazı geleneklere göre yaşayanlar için bu davranış gerçekten doğru olabilir. Fakat ‘ataların ruhlarını’ yatıştırmak amacıyla yapılan törenlere katılan Mesih’in bir takipçisi, çevresinde ne gibi izlenim uyandıracaktır? Eski zamanlarda bu gibi âdetleri yerine getirenlerin, ne İsrail toplumunda, ne de ilk Hıristiyan cemaatinde kalmalarına izin verildiğini unutmayalım.—Tesniye 13:12-15; 18:9-13; II. Korintoslular 6:14-18; II. Yuhanna 9, 10.

Bunun bazı nedenlerini düşün. Böyle ayinlere katılan biri, Mesih’in tasvip etmediği bir dini desteklemiş olur, hatta onun yayılmasını teşvik etmiş olur. Böylece yüreğindekini, yani sahte dinden hâlâ çıkmadığını göstermiş olur.—Vahiy 18:4.

Yehova’nın Şahitleri, dünya çapında başkalarına Mukaddes Kitabı öğretenler olarak tanınmaktadırlar. Vurguladıkları Mukaddes Kitabın hakikatlerinden biri, ölülerin ne cehennemde işkence çekmekte olduğu, ne de yakınlarına zarar verebilecek durumda yeryüzünde dolaşmakta olduğudur. Ölüler bilinçsizdirler. Mukaddes Kitap şöyle der: “Ölüler bir şey bilmezler.” (Vaiz 9:5) Bu öğreti yüz binlerce insanı teselli etmiştir. Bu sebeple pek çok toplumlarda insanlar, Yehova’nın Şahitlerinin, ölüleri yatıştırmak amacıyla yapılan bu tür törenlere katılmalarını beklemezler.

Öyle ise, Mesih’in gerçek bir takipçisi, akraba veya komşularından gelen baskılar yüzünden, Mukaddes Kitaba aykırı bir yas tutma geleneğine uymağı kabul ederse, ne olur? Komşular, belki de Yehova’nın Şahitlerinin de vaaz ettikleri sözlere gerçekten inanmadıkları ve başka konularda da taviz vermelerinin sağlanabileceği sonucuna varmazlar mı? Şüphesiz böyle olur. Böylece insanların iyiliği için harcanan birçok emek boşa gider ve insanlar sürçebilirler.—Matta 18:6; II. Korintoslular 6:3.

Bu nedenle Yehova’nın Şahitlerinin cemaatlerindeki hem ihtiyarlar hem de diğer fertler ellerinden geldiği kadar yakınlarını kaybedenleri desteklerler. Onlar, Mukaddes Kitaba aykırı alışkanlıkları uygulatmaya yönelik, her türlü baskı karşısında hakikatte sabit durmalarına yardım etmek için yakınlarını kaybedenlere her bakımdan destek olurlar.—II. Korintoslular 1:3, 4 ile karşılaştır.

Fakat İsa’nın bir takipçisi, bu yardıma rağmen, Mukaddes Kitaba aykırı yas tutma âdetlerini yerine getirmeğe girişirse, ne yapılmalıdır? İhtiyarlar, nezaketle davranacaklardır. Resul Pavlus şu öğüdü verir: “Ey kardeşler, siz ki, ruhanîsiniz (ruhi yeterlikleri olanlarsınız) eğer bir adam bir suçta tutulursa, böyle birini hilim ruhu ile ıslah edin.” (Galatyalılar 6:1) Şakirt Yakub, aynı konuda şunları söyler: “Ey kardeşlerim, eğer içinizden biri hakikatten saparsa, ve biri onu döndürürse, bilsin ki günahkârı yolunun sapıklığından döndüren, ölümden bir can kurtaracak, ve bir çok günahlar örtecektir.”—Yakub 5:19, 20.

Tanrı’nın da, ‘bazılarının helâk olmalarını istemeyerek ancak bütün insanların tövbeye dönmelerini’ beklediğini hatırlatmakta yarar var. (II. Petrus 3:9) İhtiyarlar ilk olarak hataya düşen kişinin hareket tarzını düzeltmesine yardım edeceklerdir. Ve bazen yas tutan kişinin, yoğun üzüntü ve komşu korkusu nedeniyle yanlış bir adım attığı anlaşılacaktır. Arzu edilir ki, nezaket ve duygudaşlıkla yapılan yardım sayesinde, o kişi ‘ayakları için doğru yollar yapacaktır, ta ki, topal saptırılmasın, fakat daha ziyade şifa bulsun.’—İbraniler 12:13.

Bununla birlikte İsa’nın bir takipçisi, Mukaddes Kitaba aykırı olan yas tutma geleneklerini yerine getirip, iman kardeşlerinin yardımını reddederek, ısrarla, Mukaddes Kitaba aykırı şekilde davranmağa devam ederse, böyle bir davranış türünün, izleyenleri şaşırtmaması veya Tanrı’nın cemaatine yanlış bir davranışın sokulmaması için, ihtiyarların bir şeyler yapması gerekebilir. Atalarına tapınan herhangi biri artık Mesih’in gerçek bir takipçisi olamaz; herkesin bu gerçeği anlaması sağlanmalıdır.—I. Korintoslular 5:13.

SADAKATLE GELEN BEREKETLER

Mesih’in birçok takipçisi, bu önemli meselede sadık kalmanın iyi sonuçlar getirdiğini gördü. Edwina Apason isimli Surinamlı Yehova’nın Şahidi olan bir kadın, tecrübesini şöyle anlattı: “Bir gün, bir Mukaddes Kitap tetkiki idare ederken, çok üzücü bir haber aldım. Yehova’nın bir Şahidi olmayan en büyük oğlum, katıldığı bir protesto yürüyüşü sırasında vurulup öldürülmüştü. Bu acı kayıp, başka sorunlara da yol açtı; çünkü akrabalarım şöyle dedi: ‘Yas geleneklerini yerine getirmezsen, oğluna karşı annelik duygusu beslemiyorsun demektir.’ Geleneğe uygun olarak saçlarımı kesmeli, başımı beyaz bir atkıyla sarmalı, aylar boyunca yas elbiseleri giymeli, kasten ağır yürümeli ve boğuk bir sesle konuşmalıydım; böylece insanlara ve var sanılan ‘ölünün ruhuna’ gerçekten üzgün olduğumu gösterecektim. Bununla birlikte böyle yapsaydım, vaaz etme faaliyetim şüphesiz boş olacaktı ve Tanrı’nın önünde temiz vicdanımı kaybetmiş olacaktım.” Dolayısıyla bu hemşire bu konuda taviz vermedi.

Başka bir adam, ölü teyzesinin, geceleri muntazaman kendisini ziyaret ettiğini söyledi. Acaba, teyzesi kendisinden ne istiyordu? Şuna kanaat getirdiğini söyledi: “Nehir kenarında, kendisine bir kurban kesilmesini istiyordu.” Kurban kesilmediği takdirde, ne olacaktı? O zaman ölüm tehdidi vardı. Hayattayken, teyzesi sevgi dolu bir kadın idi. Fakat ölümünden sonra, tehditler savuran bir zorba gibi davrandığı sanılıyordu. Gerçekten bu, aynı şahıs olabilir miydi? Mukaddes Kitabın yardımıyla ve mantığını kullanarak, bu adam—ve onun durumunda olan başka birçok kişi—ölülerin korkusundan kurtulmuştu. Bu insanlar, rüyet, ses ve hayaletlerin, isyankâr meleklerin, yani cinlerin işi olduğunu öğrenmişlerdi.—II. Korintoslular 11:3, 14; Efesoslular 6:12.

Yehova’nın hizmetçileri, O’nun gösterdiği yolda kalmanın, sonunda ebedi hayat nimetiyle sonuçlanacağını bilir. (İşaya 30:21) Şeytan, devamlı olarak onları sürçtürüp, bu yoldan saptırmak için kurnaz ve sinsi yöntemler kullanmaktadır. (I. Petrus 5:8, 9) Sevdikleri birinin ölümünden dolayı yas tutarken, o, saldırıya daha açık olabileceklerini bilir. Mesih’in takipçileri, baskılar karşısında bile Yehova’ya sadık kalmaya kararlıdırlar. Başka konularda olduğu gibi, bu konuda da ‘insanlardan ziyade Tanrı’ya itaat etmelidirler.’ (Resullerin İşleri 5:29) Böylece onlar, Yehova Tanrı’ya karşı bağlılıklarının derecesini kanıtlayıp, artık ‘ölümle, yasın olmayacağı’ O’nun yeni sistemindeki hayat mükâfatını özlemle bekleyebilirler.—Vahiy 21:4.

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş