Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • uw böl. 9 s. 70-77
  • Dirilme Ümidinin Gücü

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Dirilme Ümidinin Gücü
  • Tapınma Birliği
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • TANRISAL İMAN İÇİN BİR TEMEL
  • ‘ÖLÜLER DİYARININ ANAHTARINI’ KULLANMAK
  • DİRİLME ÜMİDİ İLE KUVVETLENMİŞ OLMAK
  • Dirilme Ümidinin Gücü
    Tek Gerçek Tanrı’ya Tapının
  • “İyi Haberi Sıkı Tut”
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1982 (Dinsel Seri 12-24)
  • Dirilme Ümidi Sizin İçin Ne Anlama Geliyor?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2005
  • Tek Çare!
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2006
Daha Fazla
Tapınma Birliği
uw böl. 9 s. 70-77

Bölüm 9

Dirilme Ümidinin Gücü

1. Dirilmenin mümkün kıldığı harikulade ümitler nelerdir?

ÖLÜLERİN gelecekte tekrar yaşaması için yegâne ümit dirilmedir. Yehova, hak edilmemiş inayeti sayesinde, ölmüş bulunan milyarlarca insan için paha biçilmez bir ebedi hayat fırsatı yarattı. Bunun sonucu olarak, ölüm uykusuna yatmış olan sevdiklerimize tekrar kavuşabileceğimizden dolayı, yüreğimizi sevinçle coşturan bir ümide sahibiz.—Markos 5:35, 41, 42 ve Resullerin İşleri 9:36-41 ile karşılaştırın.

2. (a) Yehova’nın, amacını gerçekleştirmesinde dirilme hangi açılardan önemli bir rol oynadı? (b) Özellikle hangi zamanlarda dirilme ümidi bizim için önemli bir kuvvet kaynağıdır?

2 Yehova, Şeytan’ın “insan canı için nesi varsa verir” şeklindeki kötü niyetli iddiasını kanıtlama çabasının, kendi vefakâr hizmetçilerine kalıcı bir zarar gelmeksizin, ölüm derecesinde ileri gitmesine dirilme sayesinde izin verebilir. (Eyub 2:4) İsa, diriltildiği için, bize hayat kurtaran bir yarar sağlayan insan kurbanlığının değerini Babasının semavi tahtı önünde takdim edebildi. Mesih’in hemvarisleri olanlar da, dirilme vasıtasıyla onunla semavi Krallıkta birleşebilmektedirler. Ayrıca, imana sahip olan hepimiz için, dirilme ümidi ölümle burun buruna geldiğimiz denemelerde bize olağanüstü bir kuvvet kaynağı olabilmektedir.

TANRISAL İMAN İÇİN BİR TEMEL

3. (a) Dirilme hangi anlamda bir “ilk talim”dir? (b) Genelde dirilme dünyaya göre nasıl bir anlam taşımaktadır?

3 Dirilme, İbraniler 6:1, 2’de ifade edildiği gibi bir “ilk talim,” yani İsa’nın takipçisine özgü olgunluğa erişmek için zorunlu olan iman temelinin bir kısmıdır. Fakat bu öğreti genelde dünyanın düşünce sistemine yabancıdır. Ruhi düşünüşe sahip olmayan ve sayıları giderek artan pek çok insan zevk peşinde koşmaktadır. Onlar, sadece şimdiki yaşamı gerçek olarak görmektedirler. (I. Kor. 15:32) Hıristiyan âleminin gerek içinde, gerekse dışında bulunup da, geleneksel dinlerine bağlı kalanlar, ölmez bir cana sahip olduklarını ve dolayısıyla dirilmenin gereksiz olduğunu düşünmektedirler. Bu iki kavramı bağdaştırmaya çalışan herhangi bir kimse ise, bunların ümit uyandırmaktan çok, zihin karıştırdığını görmektedir. O halde dinlemeyi arzu edenlere acaba nasıl yardım edebiliriz?—Res. İşl. 17:32.

4. (a) Bir kimsenin dirilme tedariğini takdir edebilmesi için önce onunla neyi müzakere etmemiz gerekebilir? (b) Canın ne olduğunu ve ölülerin durumunu açıklamak üzere hangi ayetleri kullanabilirsiniz? (c) Fakat bir kimse gösterdiğiniz ayetlerdeki hakikatleri gizleyen bir Mukaddes Kitap tercümesi kullanıyorsa ne yapmanız gerekir?

4 Bu gibi kimseler, dirilmenin ne kadar harikulade bir tedarik olduğunu takdir edebilmek için, önce canın ne olduğunu ve ölülerin gerçek durumunu öğrenmelidirler. Çoğu kez, hakikate susamış olan bir kimsenin durumunda, bu meseleleri aydınlığa kavuşturmak için sadece birkaç ayet yeterlidir. (Tekv. 2:7; Hez. 18:4; Mezm. 146:3, 4) Fakat Mukaddes Kitabın bazı çağdaş tercümeleri ile sadeleştirilmiş baskıları bu gerçekleri gizlemektedir. Bu nedenle Mukaddes Kitabın yazıldığı asıl dillerdeki ifadeleri dikkate almak gerekir.

5. Böyle bir kişinin canın ne olduğunu anlamasına nasıl yardım edebilirsiniz?

5 Mukaddes Yazıların orijinal metne titizlikle riayet eden tercümeleri bu konuda özellikle yararlıdır; zira İbranice’deki neʹfeş sözcüğü ile onun Yunanca’daki karşılığı olan psihi sözcüğünü tutarlı bir şekilde “can” olarak tercüme etmekte ve sonundaki ek bölümde ise, bu sözcüklerin geçtiği birçok metne yer vermektedir. Başka çağdaş tercümeler aynı sözcükleri sadece “can” olarak değil, “yaratık,” “varlık,” “insan” ve “hayat” olarak da tercüme etmekte ve benim “neʹfeş”im “ben” ve senin “neʹfeş”in ise “sen” olarak tercüme edilebilmektedir. Bu Mukaddes Kitaplarla daha eski tercümelerin ve orijinal metinlere titizlikle riayet eden tercümelerin karşılaştırılması, samimi bir tetkikçinin, orijinal dillerden “can” olarak tercüme edilen sözcüklerin (1) insanlara, (2) hayvanlara ve (3) onların sahip olduğu yaşama değindiğini anlamasına yardım edecektir. Fakat bu sözcükler hiçbir zaman, canın ölüm anında bedenden çıkıp, başka bir yerde bilinçli bir şekilde varlığını sürdüren, elle tutulamayan ve gözle görülemeyen bir şey olduğu fikrini vermemektedir.

6. (a) Bazı çağdaş tercümeler Şeol, Hades ve Gehenna’ın anlamları hakkında neden okuyucunun zihnini karıştırmaktadırlar? (b) Şeol’de veya Hades’te ve Gehenna’da bulunan kimselerin durumunu Mukaddes Kitabı kullanarak nasıl açıklayabilirsiniz?

6 Benzer şekilde, Mukaddes Yazıların orijinal metne titizlikle riayet eden bir tercümesi şeōlʹ sözcüğünü İbranice’de okunduğu gibi Şeol olarak ve haʹdes ile geʹen·na sözcüklerini ise Yunanca’da okunduğu şekillerde Hades ve Gehenna olarak kullanmakla tutarlılık göstermektedir. Fakat Mukaddes Kitabın diğer bazı çağdaş tercümeleri ile sadeleştirilmiş baskıları, HEM haʹdes’i HEM DE geʹen·na’yı “cehennem” olarak çevirmekte, öte yandan “mezar” ve “ölüler diyarı”nı şeʹol ve haʹdes’in başka birer tercümesi olarak kullanmakla okuyucunun zihnini karıştırmaktadır. Gerektiği yerde tercümeleri karşılaştırmakla Hades’in, Şeol’ün bir karşılığı olduğu gösterilebilir. (Mezm. 16:10; Res. İşl. 2:27) Mukaddes Kitap Şeol veya Hades’in insanlığın ortak mezarı olduğunu, dolayısıyla yaşamla değil, ölüm ile ilgili birer sözcük olduğunu açıkça göstermektedir. (Mezm. 89:48; Vah. 20:13) Ayrıca dirilme vasıtasıyla oradan geri dönme ümidine de dikkat çekmektedir. (Eyub 14:13; Res. İşl. 2:31) Oysa Gehenna’ya gidenler için geleceğe dair hiçbir yaşam ümidi olmadığı gibi, orada canın bilinçli bir varlık sürdürdüğünden söz edilmediği de açıktır.—Mat. 18:9; 10:28.

7. Doğru şekilde anlaşıldığı takdirde, dirilme ümidi bir kişinin tutumunu ve işlerini nasıl etkileyebilir?

7 Bu konuların aydınlanmasıyla, Mesih’in ölümü ve diriltilmesi gerçek bir anlam kazanmaktadır. İşte bu aşamada, bir kimsenin, dirilmenin kendisi için ne anlama geldiğini anlamasına yardım edilebilir ve kişi Yehova’nın böyle fevkalade bir tedarikle gösterdiği sevgiyi takdir etmeye başlayabilir. Böylece, sevdiği kimseleri ölümle kaybetmiş olanların duyduğu kederin yerini, şimdi, Tanrı’nın Yeni Düzeninde onlarla yeniden bir arada olmanın sevinçli beklentisi alacaktır. Birinci yüzyıldaki Hıristiyanlar, İsa Mesih’in diriltilmesi olayının Hıristiyan imanı için bir temel oluşturduğunun farkındaydılar. Onlar bunun hakkında ve uyandırdığı ümit hakkında başkalarına hararetle şahitlik ettiler. Bugün de aynı şeyi takdir edenler, bu değerli hakikati başkalarıyla paylaşmayı çok arzu etmektedirler.—Res. İşl. 5:30-32; 10:40-43; 13:32-39; 17:31.

‘ÖLÜLER DİYARININ ANAHTARINI’ KULLANMAK

8. İsa’nın “ölümün ve ölüler diyarının anahtarları”nı kullanması, ruhla meshedilmiş takipçileri için ne ifade eder?

8 Mesih ile birlikte semavi Krallıkta bir araya gelecek olan herkes, sonuçta ölmelidir. Fakat onlar, İsa’nın resul Yuhanna’ya verdiği şu teminatı iyi bilmektedirler: “Ölü idim, ve işte, ebetler ebedince diriyim, ve ölümün ve ölüler diyarının anahtarları bendedir.” (Vah. 1:18) Acaba bu ne demekti? Bu sözlerle İsa, kendi başından geçenlere dikkat çekiyordu. O da ölmüştü. Fakat Tanrı onu Hades’te bırakmadı. Ölümünün üçüncü gününde Yehova, onu, bizzat ruhi hayata diriltip kendisine ölümsüzlük verdi. Bu kadarla da yetinmeyen Yehova Tanrı, başkalarını da insanlığın ortak mezarından ve Âdem’den gelen günahın etkilerinden kurtarabilmesi için Ona, “ölümün ve ölüler diyarının anahtarları”nı verdi. İsa, bu anahtarlara sahip olduğu için, vefakâr takipçilerini diriltmeye kadirdir. Bunu yaptığında Babasının kendisine çok değerli ölümsüz semavi hayat hediyesini verdiği gibi, o da cemaatinin ruhla meshedilmiş üyelerine ölümsüz semavi hayat hediyesini verecektir.—Rom. 6:5; Fil. 3:20, 21.

9. Mesih’in ruhla meshedilmiş vefakâr takipçilerinin diriltilmesi ne zaman olacak?

9 Vefasını kanıtlamış olan Mesih’in meshedilmiş takipçileri, bu dirilmeyi acaba ne zaman görecekler? Aslında bu zaten başlamış bulunuyor. Resul Pavlus kendilerinin ‘Mesih’in huzuru esnasında’ diriltileceklerini açıklamaktadır; bu ‘huzur’ ise, MS 1914 yılında başlamıştır. (I. Kor. 15:23) Bu nedenle içinde bulunduğumuz zamanda, meshedilmiş olanlar, dünyaya ait yaşamları son bulduğunda diriltilmek için ölüler diyarında Rablerinin dönüşünü beklemek zorunda değildirler. Onlar ölür ölmez ‘bir anda, bir göz kırpmasında değiştirilerek’ ruh olarak diriltilmektedirler. Onlarınki ne büyük mutluluktur! Zira “işleri kendilerile beraber” gitmektedir.—I. Kor. 15:51, 52; Vah. 14:13.

10. Başka hangi dirilme olacaktır? Bu ne zaman başlayacaktır?

10 Fakat diriltilecek olanlar sadece onlar değildir. Onların diriltilmesinin “birinci kıyamet” olarak adlandırılması, daha sonra başkalarının da diriltileceğine işaret etmektedir. (Vah. 20:6) Sonraki dirilmeden yararlanacak olanlar, bir yeryüzü cennetinde ebediyen yaşamanın mutlu ümidine sahip olacaklardır. Acaba bu ne zaman olacak? Vahiy kitabı ikinci dirilmenin, şimdiki kötü şeyler sistemini oluşturan “yer ve gök”ün ortadan kaldırılmasından sonra gerçekleşeceğini göstermektedir. Bu eski sistemin sonu çok yakındır. Ondan sonra, Tanrı’nın tayin ettiği zamanda, yeryüzünde yaşayacak olanların diriltilmesi başlayacaktır.—Vah. 20:11, 12.

11. Yeryüzündeki yaşam için diriltilen vefakâr kişiler arasında kimler de bulunacak? Bu neden heyecanlı bir bekleyiştir?

11 Yeryüzündeki dirilmeye acaba kimler dahil olacak? Yehova’nın eski zamandaki vefakâr hizmetçileri bu dirilmenin kapsamına gireceklerdir. Onlar arasında, dirilmeye karşı gösterdikleri kuvvetli imandan dolayı ‘kurtuluşu kabul etmeyenler,’ başka sözlerle, vahşi bir ölümden kurtulmak için Tanrı’ya karşı bütünlüklerinden taviz vermeyenler bulunacaktır. (İbr. 11:35) Onları şahsen yakından tanıyıp, Mukaddes Kitapta kısaca kaydedilen olaylar hakkındaki ayrıntıları doğrudan doğruya kendilerinden işitmek ne büyük bir zevk olacak! Bunların arasında Yehova’nın ilk vefakâr Şahidi olan Habil de yer alacaktır. Tufandan önce Tanrı’nın uyarı mesajını korkusuzca ilan eden Hanok ve Nuh da olacaktır. Melekleri ağırlayan İbrahim ile Sina Dağında Kanun ahdini alan Musa da orada olacak. M.Ö.  607’deki Yeruşalim’in harabiyetini görmüş olan Yeremya gibi cesur peygamberler, bizzat Tanrı’nın İsa’yı Kendi Oğlu olarak tanıttığını işiten Vaftizci Yahya ve şimdiki sistemin son günlerinde ölmüş olan daha pek çok vefakâr kimse diriltilenler arasında olacaktır.—İbr. 11:4-38; Mat. 11:11.

12. (a) Hades’te bulunan ölülerin ne kadarı diriltilecektir? (b) Öyle ise diriltilenler arasında kimler de bulunacak? Neden?

12 Zamanla başkaları da diriltileceklerdir. Resul Yuhanna’nın ölüler diyarının “ateş gölüne atıldı”ğını gördüğü bir rüyette, İsa’nın ‘ölüler diyarının anahtarını’ ne ölçüde insanlığın yararına kullanacağı gösterilmektedir. Bu ne demektir? Bu, ölüler diyarının yok edilmesi, içindeki ölülerin tamamen boşaltıldığından dolayı artık varlıktan silinmesi demektir. Böylece İsa Mesih, Yehova’nın vefakâr tapıcılarından başka Hades veya Şeol’de bulunan adil olmayan kimseleri bile merhametle hayata geri getirecektir. Bunlardan hiçbiri yine ölüme mahkûm edilme saikiyle diriltilmeyeceklerdir. Onlar, Tanrı’nın Gökteki Krallığı altında adil bir ortamda, yaşamlarını Yehova’nın standartları ile uyumlu hale getirmek için yardım göreceklerdir. Söz konusu rüyet, “hayat kitabı” olan bir tomarın açıldığını ve isimlerinin bu tomara yazılması için diriltilenlere fırsat tanınacağını göstermektedir. Böylece onlardan her biri diriltildikten sonraki ‘işlerine göre hükmolunacaklardır.’ (Vah. 20:12-14; Res. İşl. 24:15) Şu halde, nihai sonuca göre, onları mutlak bir “hüküm [ölüm] kıyameti” beklemeyecek, hatta “hayat kıyametine” çıkmaları da mümkün olabilecektir.—Yuh. 5:28, 29.

13. (a) Kimler diriltilmeyeceklerdir? (b) Dirilme hakkındaki hakikat bilgisi yaşamımızı nasıl etkilemelidir?

13 Elbette, yaşamış olan herkes diriltilmeyecektir, zira bazı kişiler bağışlanması olanaksız günahlar işlemişlerdir. Şimdi yakın olan “büyük sıkıntı”da yok edilecek olanlar da, ebedi helake uğrayanlar arasında olacaklardır. (Mat. 12:31, 32; 23:33; 24:21, 22; 25:41, 46; II. Sel. 1:6-10) Ölüler diyarında bulunan herkesin dirilmesiyle olağanüstü bir merhamet gösterilmesine karşın dirilme, şimdi umursamaz bir yaşam sürdürmemiz için bir gerekçe değildir. Daha ziyade bu harikulade tedarik bizi Tanrı’nın gerçekten hak edilmemiş bu inayetini ne derece takdir ettiğimizi yaşam tarzımızla göstermeye yönelmelidir.

DİRİLME ÜMİDİ İLE KUVVETLENMİŞ OLMAK

14. Şimdiki yaşamının sonuna yaklaşan bir kişi için dirilme ümidi nasıl büyük bir kuvvet kaynağı olabilmektedir?

14 Dirilme ümidini benimseyenler bunda muazzam bir kuvvet bulabilmektedirler. Örneğin, yaşamlarının sonuna yaklaşanlar, gördükleri her türlü tıbbi tedaviye rağmen, ölümün önüne geçemeyeceklerini biliyorlar. (Vaiz 8:8) Bununla beraber Rabbin işiyle devamlı meşgul olup onun teşkilatıyla birlikte vefakâr bir hizmet verdilerse, geleceğe tam bir güvenle bakabileceklerdir. Zira onlar, Tanrı’nın belirlediği zaman geldiğinde dirilme vasıtasıyla tekrar hayata kavuşacaklarını bilmektedirler. Hem de ne harikulade bir hayat olacak! Resul Pavlus’un dediği gibi o ‘gerçek hayattır.’—I. Tim. 6:18; I. Kor. 15:58; İbr. 6:10-12.

15. Zorlu zulmediciler tarafından tehdit edilsek bile, Yehova’ya karşı bütünlüğümüzü korumamıza yardım eden şey nedir?

15 Bizi kuvvetli kılan, sadece bir dirilme olacağını bilmekten ziyade, bu tedariğin Kaynağının Kim olduğunu bilmemizdir. Zulmedenler tarafından ölümle tehdit edilsek bile, bu, Tanrı’ya sadık kalmak üzere bizi kuvvetlendirecektir. Şeytan, devamlı olarak, zamansız ölüm korkusuna insanları köle etmiştir. Fakat İsa böyle bir korkuya boyun eğmedi; o Yehova’ya karşı vefasını ölüme kadar sadık kalarak kanıtladı. Onun ölümü, başkalarının ölüm korkusundan azat olmalarına olanak sağladı. (İbr. 2:14, 15) İsa Mesih’in hakiki takipçileri, bu tedariğe iman sayesinde, bütünlüklerini korumada göze çarpan kimseler olarak tanındılar. Sıkıntılara düşürüldüklerinde ‘kendi canlarını’ Yehova’dan daha çok ‘sevmediklerini’ kanıtladılar. (Vah. 12:11) Onlar, hikmetli bir şekilde davranarak, şimdiki hayatlarını kurtarmak pahasına Mukaddes Kitap prensiplerini terk edip ebedi hayat ümidini yitirmezler. (Luka 9:24, 25) Siz de böyle bir imana sahip misiniz? Eğer Yehova’yı içtenlikle sevip dirilme ümidinin sizin için taşıdığı anlamı yüreğinize indirirseniz, buna siz de sahip olabilirsiniz.

Tekrarlama İçin Sorular

● Dirilme tedariğini takdir edebilmek için, bir kimse, neden önce canın ne olduğunu ve ölülerin gerçek durumunu öğrenmelidir?

● Kimler diriltilecektir? Bu bilgi bizi nasıl etkilemelidir?

● Dirilme ümidi bizi nasıl kuvvetlendirir?

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş