Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • w96 1/11 s. 28-30
  • Neden Yehova’ya Verelim?

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Neden Yehova’ya Verelim?
  • Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1996
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • Hakiki Tapınmanın Çok Önemli Bir Kısmı
  • Vermemizin Nedenleri
  • Verme Ruhunu Göstermek Bereketlere Yol Açar
  • ‘Yehova’yı Değerli Şeylerinizle Onurlandırın’—Nasıl?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1997
  • “Bu Para Nereden Geliyor?”
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1995
  • “Tanrı Sevinçle Vereni Sever”
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1998
  • Verme Ruhunu Geliştirin
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2003
Daha Fazla
Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1996
w96 1/11 s. 28-30

Neden Yehova’ya Verelim?

GÜNEŞ ışınları küçük bir Sayda kasabası olan Tsarefat’ı kavururken, dul bir kadın odun toplamak için eğilmişti. Çok az kalan yiyeceğini pişirmek için ateş yakmalıydı; bu büyük olasılıkla onun ve genç oğlunun yiyeceği son yemekti. Uzun bir kuraklık ve açlık boyunca kendinin ve oğlunun sağ kalması için mücadele vermişti ve şimdi bu acı sonla karşı karşıyaydı. Açlıktan ölmek üzereydiler.

Bir adam yaklaştı. Adı İlya idi ve dul kadın çok geçmeden onun Yehova’nın bir peygamberi olduğunu anladı. Kadının bu Tanrı hakkında bazı şeyler duyduğu anlaşılıyor. Yehova, Baal’den farklıydı; memleketi Sayda’da Baal’e sunulan vahşi ve sapık tapınma yaygındı. Bu nedenle İlya içmek için ondan su istediğinde, o yardım etmeye arzuluydu. Belki bunun kendisine Yehova’nın lütfunu kazandıracağını düşündü. (Matta 10:41, 42) Fakat sonra İlya daha fazla şey, yani birazcık yiyecek istedi. Kadın sadece son bir öğünlük yiyeceğinin olduğunu söyledi. Fakat İlya, Yehova’nın ona kuraklık geçinceye dek mucizevi şekilde yiyecek sağlayacağına ilişkin güvence vererek diretti. Kadın ne yaptı? Mukaddes Kitap şunları söylüyor: “Ve kadın gidip İlyanın sözüne göre yaptı.” (I. Kırallar 17:10-15) Bu basit ifade, büyük bir iman işini anlatmaktadır; gerçekte o kadar büyüktü ki neredeyse bin yıl sonra İsa Mesih bu dul kadından övgü dolu biçimde söz etti!—Luka 4:25, 26.

Böyle olmakla birlikte, Yehova’nın böyle yoksul bir kadından bu kadar çok şey istemesi garip görünebilir. Özellikle bir keresinde çok seçkin bir adam tarafından yapılan bir dua göz önüne alındığında, bu izlenim doğabilir. Kral Davud’un, oğlu Süleyman’ın mabet inşasında kullanması için bağış toplaması büyük bir cömertliğe yol açtı. Bağışlananlar bugünkü ölçülerle ifade edilirse milyarlarca dolar değerindeydi! Yine de Davud duasında Yehova’ya şunları söyledi: “Ben kimim, ve kavmım nedir ki, böyle gönüllü takdimeler verebilelim? çünkü her şey sendendir, ve senin elinden sana verdik.” (I. Tarihler 29:14) Davud’un söylediği gibi, her şey Yehova’ya aittir. Bu nedenle pak tapınmayı desteklemek için verdiğimiz her defasında, Yehova’ya sadece zaten O’nun olanı sunuyoruz. (Mezmur 50:10) Böylece şu soru ortaya çıkıyor: Yehova aslında neden vermemizi istiyor?

Hakiki Tapınmanın Çok Önemli Bir Kısmı

Bunun en basit cevabı, başlangıçtan beri Yehova’nın verme işini pak tapınmanın çok önemli bir kısmı saymasıdır. Sadık adam Habil, değerli hayvanlarından bazılarını Yehova’ya kurban etti. Ata Nuh, İbrahim, İshak, Yakub ve Eyub da benzer takdimeler sundular.—Tekvin 4:4; 8:20; 12:7; 26:25; 31:54; Eyub 1:5.

Musa Kanunu, Yehova’ya bağış verilmesini emretti ve bunun yapılış tarzını da düzenledi. Örneğin, bütün İsraillilere, ondalığı, yani topraktan aldığı ürünün ve sürülerindeki artışın onda birini bağışlamaları emredildi. (Sayılar 18:25-28) Diğer bağışlar böyle sıkı bir şekilde düzenlenmemişti. Örneğin, her İsrailliden sürüsünün ilkdoğanlarından ve ürününün turfandasından vermesi istendi. (Çıkış 22:29, 30; 23:19) Ancak Kanun, en iyilerinden vermesi koşuluyla, verilecek miktarı belirlemeyi kişinin kendisine bıraktı. Kanun tamamen gönüllü olan şükran ve adak takdimelerine de yer ayırdı. (Levililer 7:15, 16) Yehova, kavmini, Kendisinin onlara verdiği bereket oranında vermeye teşvik etti. (Tesniye 16:17) Toplanma çadırının ve daha sonra mabedin inşasında olduğu gibi, herkes yüreklerinin kendilerini yönelttiği kadar verdi. (Çıkış 35:21; I. Tarihler 29:9) Bu gönüllü bağışların Yehova için çok memnuniyet verici olduğundan kuşku yoktur!

“Mesih’in kanunu” altında, vermek tümüyle gönüllü olacaktı. (Galatyalılar 6:2; II. Korintoslular 9:7) Bu Mesih’in takipçilerinin artık vermediği veya daha az vermeye başladığı anlamına gelmiyordu. Tam aksine! İsa ve resulleri İsrail’de vaaz ederken, bir grup kadın onları izledi ve kendi mallarıyla onlara hizmet ettiler. (Luka 8:1-3) Resul Pavlus benzer şekilde dolgun vakitli vaizlik işini destekleyen hediyeler aldı ve kendisi de bazı cemaatleri muhtaç durumda olan başkalarına maddi yardımda bulunmaya teşvik etti. (II. Korintoslular 8:14; Filipililer 1:3-5) Yeruşalim’deki yönetim kurulu, bağış sonucu oluşan kaynakların muhtaç olanlara dağıtılmasını sağlama almak için sorumlu kişiler tayin etti. (Resullerin İşleri 6:2-4) İsa’nın ilk takipçilerinin pak tapınmayı bu şekilde desteklemeyi bir imtiyaz olarak gördüğü açıkça anlaşılıyor.

Yine de, Yehova’nın vermeyi neden Kendisine yöneltilen tapınmanın bir kısmı saydığını merak edebiliriz. Şu dört neden üzerinde düşünün.

Vermemizin Nedenleri

Birincisi, bunu yapmamız bizim iyiliğimize olduğundan Yehova vermeyi hakiki tapınmanın bir kısmı sayıyor. Bu Tanrı’nın iyiliğine karşı takdirimizi vurgular. Örneğin, bir çocuk anne ya da babasına hediye olarak bir şey yaptığında veya aldığında, anne ya da baba neden mutlulukla gülümser? Hediye anne veya babanın başka türlü karşılayamayacağı bir ihtiyacı giderdiğinden mi? Büyük olasılıkla hayır. Bunun yerine, anne veya baba çocuğun takdir dolu ve vermeye yönelik bir ruh geliştirdiğini görmekten sevinç duyar. Benzer nedenlerle Yehova bizi vermeye teşvik ediyor ve bunu yaptığımızda seviniyor. Böylece O’na, tüm sınırsız iyiliklerini ve bize karşı olan cömertliğini gerçekten takdir ettiğimizi gösteriyoruz. O, ‘her iyi atiye ve her kâmil mevhibenin’ vericisidir, bu nedenle O’na teşekkür etmemiz için nedenler hiçbir zaman tükenmeyecek. (Yakub 1:17) Her şeyden önce, Yehova bizim sonsuza dek yaşayabilmemiz için ölmesine izin vererek Kendi sevgili Oğlunu verdi. (Yuhanna 3:16) O’na yeterince teşekkür edebilir miyiz?

İkincisi, vermeyi bir alışkanlık haline getirirsek, böylece çok önemli bir konuda Yehova’yı ve Oğlu İsa Mesih’i örnek almayı öğreniriz. Yehova tutarlı şekilde verir ve cömertliği süreklidir. Mukaddes Kitabın belirttiği gibi, O bize, “hayat, soluk, ve her şey” veriyor. (Resullerin İşleri 17:25) Yerinde olarak, aldığımız her nefes, zevk aldığımız her lokma ve yaşamdaki her mutlu ve doyum verici an için O’na teşekkür edebiliriz. (Resullerin İşleri 14:17) Babası gibi İsa da verme ruhunu gösterdi. O esirgemeden kendisinden verdi. İsa’nın, mucizelerini kendisinden bir şeyler kaybetme pahasına yaptığını biliyor muydunuz? Kutsal Yazılar birden çok yerde, hasta insanları iyileştirdiğinde İsa’dan bir kuvvetin ‘çıktığını’ belirtir. (Luka 6:19; 8:45, 46) İsa öylesine cömertti ki kendi canını, yani hayatını bile verdi.—İşaya 53:12.

Böylece ister vaktimizden, enerjimizden ya da malımızdan verelim, Yehova’yı örnek alırız ve O’nun yüreğini sevindiririz. (Süleymanın Meselleri 27:11; Efesoslular 5:1) Ayrıca İsa Mesih’in bize insan davranışı açısından bıraktığı kusursuz örneği izlemiş oluruz.—I. Petrus 2:21.

Üçüncüsü, vermek gerçek ve önemli ihtiyaçları karşılar. Gerçi Yehova, tıpkı sözü vaaz etmek için bizi kullanmak yerine taşların bağırmasını düzenleyebileceği gibi Gökteki Krallığın çıkarları için gerekenleri de bizim yardımımız olmadan kolaylıkla karşılayabilir. (Luka 19:40) Fakat O bu imtiyazlarla bize paye vermeyi seçti. Böylece Gökteki Krallığın çıkarlarını desteklemek üzere kendi kaynaklarımızdan verdiğimizde, bu dünyada yapılmakta olan en önemli işte gerçek bir payımız olduğunu bilmenin getirdiği büyük doyumu yaşarız.—Matta 24:14.

Yehova’nın Şahitlerinin dünya çapındaki işini finanse etmek üzere para gerektiği ortadadır. 1995 hizmet yılında Teşkilat, sadece tarla hizmeti görevlerinde özel öncülerin, dolgun vakitli vaizlerin ve seyahat eden nazırların ihtiyaçlarını karşılamak üzere yaklaşık 60 milyon dolar harcadı. Bununla birlikte bu, dünya çapındaki büroların ve matbaa binalarının inşaat ve işletme masraflarıyla karşılaştırılınca nispeten küçük bir miktardır. Ancak, bunların hepsi gönüllü bağışlarla mümkün olmaktadır!

Genelde Yehova’nın kavmindeki insanlar kendileri varlıklı değillerse, yükü başkalarının taşıyabileceğini düşünmezler. Böyle bir tutum, tapınmamızın bu yönünü gözden kaçırmamıza yol açabilir. Resul Pavlus’a göre, Makedonya’daki İsa’nın takipçileri ‘derin fakirlik’ içindeydi. Yine de onlar, verme imtiyazına sahip olmak için yalvardılar. Ve Pavlus, onların verdiklerinin “kudretlerinin fevkinde” olduğuna tanıklık etti!—II. Korintoslular 8:1-4.

Dördüncüsü, vermek mutlu olmamıza yardım edeceğinden Yehova vermeyi hakiki tapınmanın bir kısmı saydı. Bizzat İsa şunu söyledi: “Vermek almaktan daha mutludur.” (Resullerin İşleri 20:35) Yehova bizi böyle tasarladı. İşte bu nedenle de O’na ne kadar verirsek verelim, bunun, yüreklerimizde O’na karşı duyduğumuz takdirin tam bir ifadesi olmayacağını düşünebiliriz. Yine de şükür ki, Yehova verebileceğimizden fazlasını bizden beklemiyor. Yehova’nın, elimizden geleni sevinçle verdiğimizde mutlu olduğundan emin olabiliriz!—II. Korintoslular 8:12; 9:7.

Verme Ruhunu Göstermek Bereketlere Yol Açar

Baştaki örneğe dönersek, Tsarefatlı dul kadının İlya’nın yiyecek ihtiyacını başka birinin karşılayabileceği yönünde mazeretler bulmuş olduğunu düşünün. O zaman ne çok bereket kaçırmış olacaktı!

Yehova’nın verme ruhu gösterenleri bereketlediği kuşkusuzdur. (Süleymanın Meselleri 11:25) Tsarefatlı dul kadın, son yemeği olarak düşündüğü şeyi feda ettiği için aç kalmadı. Yehova onu bir mucizeyle ödüllendirdi. İlya’nın vaat ettiği gibi, un ve yağ kaplarının içindekiler kuraklık geçinceye dek tükenmedi. Fakat daha büyük bir ödül bile aldı. Oğlu hastalanıp öldüğünde, hakiki Tanrı adamı İlya onu diriltti. Bu onu ruhi bakımdan ne kadar bina etmiş olmalı!—I. Kırallar 17:16-24.

Bugün mucizelerle bereketlenmeyi beklemiyoruz. (I. Korintoslular 13:8) Fakat Yehova Kendisine tüm benlikle hizmet edenlere destek olacağına ilişkin güvence veriyor. (Matta 6:33) O halde cömertçe vererek ve Yehova’nın bizi destekleyeceğinden emin olarak bu konuda Tsarefatlı dul kadın gibi olabiliriz. Benzer şekilde büyük ruhi ödüllere sahip olabiliriz. Vermek, ara sıra, akla esince yapılan bir iş değil düzenli bir alışkanlıksa, bu, İsa’nın tavsiye ettiği gibi gözümüzü saf ve Gökteki Krallığın çıkarları üzerinde odaklanmış tutmamıza yardım edecektir. (Luka 11:34; ayrıca I. Korintoslular 16:1, 2 ile karşılaştırın.) Ayrıca iş arkadaşları olarak kendimizi Yehova’ya ve İsa’ya daha yakın hissetmemize yardım edecek. (I. Korintoslular 3:9) Ve dünya çapında Yehova’ya tapınanların zaten tanıtıcı özelliği olan cömertçe verme ruhunu güçlendirecek.

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş